MAVİ FENER
02-04-2012, 11:19
[Only Registered Users Can See Links]
Ağabeyimle Palamut Avcılığımız
Yer: Karadeniz Ereğli
Yıl: 2011/ Kasım ayı
Her sene olduğu gibi Eylül, Ekim aylarında devamlı olarak Karadenizin Rumeli tarafında avlanıyoruz..İğneada, Kumköy, Karaburun,Terkos taraflarında sonarımız ve dikey balık bulucu cihazlarımızla denizi tarıyoruz. Etrafımızda diğer balıkçı gemileri de bizim gibi dolaşıp duruyorlar.
Bazen 50 bazen de maksimum 200 çiftlik balıklara rastlıyor mola edip onları yakalıyorduk. Zaten balığı Sonar ile tesbit ettiğinde o balığın kurtuluş şansı yok gibi.
Ancak 2 ay gibi bir uzun zamanda avladığımız palamut balığı miktar açısından çok azdı, çünkü ; günde 1.5 - 2.0 ton civarında mazot kullanıyoruz. Masraflar yani giderler çok ağır olduğundan bu miktarlar bizi kurtarmıyordu. Bu şekilde 2 ay devam ettik...Havalar güzel denizdeki dalgalar bize etki etmiyordu. 24 saat üzerinden nöbetleşe olarak ağabeyimle birlikte denizde balık avlıyorduk. Bazen ikimizinde hiç uyumadığı 3 gün olduğunu çok iyi hatırlarım....
Derken, bu şekilde 2 ayımızı geçirdik....Telsizimiz açık tüm Karadenizi dinleyebiliyor, telefonlarla da iletişim kurarak nerelerde daha çok palamutçuluk olduğunu öğrenmeye çalışıyorduk....işte o günlerden bir gün gelip çattı...Aldığımız bir telefon ile rotamızı K.Ereğlisini yönelttik...5 saatlik bir deniz yolumuz vardı...Agabeyime sen uyu dinlen gelince seni uyandırırım dedim ve bende otomatik pilot ile rotayı ayarlayıp,radyoyu da açıp yola koyulduk....Ağabeyim benden 4 yaş büyük benden çok daha fazla deneyimi olduğu için bilhassa gece balıkçılığında ( bu konuda eline su dökemem) bu nedenle onun dinlenmesi istedim....
Akşam üstü saat 18.00 - 19.00 civarındaydı güneş kırmızı olmaya başlamış battı batacak gibi, hafif poyraz rüzgarı var. Göktede ay çıkacak yıldızlar pırıl pırıl bir hale gelmek üzereyken 1 saat kadar daha denizde dolaştık, hiçbir şey bulamadık, gece olmuştu ve tam kıyıya gidip demirleyip dinlenelim derken , Allahın bir lütfu olarak, denizden çıkarılan Doğalgaz araştırma platformuna 3 mil mesafede ve 18 kulaçta sonarımızda balık takıldı....Hemen ağabeyimi kaldırdım....Dömeni ona verip bende sonarın başına geçip balığın tam yerini, bize olan mesafesini ve hızını tesbit edip markaladım ve arkasından da pozisyon alıp Mola ettik....
Saat gece 23.00 olmuştu ağımızı denizden çektik ve tam 3600 çift iri palamut yakaladık...Anında limana yanaşıp bir kamyon ayarlayarak balığı buzlamak suretiyle kasalayıp İstanbula çalıştığımız kooperatife gönderdik....
işte arkadaşlar bu balıkçılık böyle bir piyango gibidir....
Neticede hem bizim, hemde tayfalarımızın moralleri yerine geldi...
Ertesi gün öğlen yemeğinde de doğal olarak palamut tavayı afiyetle yanında kırmızı soğanla götürdük....
kaynakça:nurideniz
Ağabeyimle Palamut Avcılığımız
Yer: Karadeniz Ereğli
Yıl: 2011/ Kasım ayı
Her sene olduğu gibi Eylül, Ekim aylarında devamlı olarak Karadenizin Rumeli tarafında avlanıyoruz..İğneada, Kumköy, Karaburun,Terkos taraflarında sonarımız ve dikey balık bulucu cihazlarımızla denizi tarıyoruz. Etrafımızda diğer balıkçı gemileri de bizim gibi dolaşıp duruyorlar.
Bazen 50 bazen de maksimum 200 çiftlik balıklara rastlıyor mola edip onları yakalıyorduk. Zaten balığı Sonar ile tesbit ettiğinde o balığın kurtuluş şansı yok gibi.
Ancak 2 ay gibi bir uzun zamanda avladığımız palamut balığı miktar açısından çok azdı, çünkü ; günde 1.5 - 2.0 ton civarında mazot kullanıyoruz. Masraflar yani giderler çok ağır olduğundan bu miktarlar bizi kurtarmıyordu. Bu şekilde 2 ay devam ettik...Havalar güzel denizdeki dalgalar bize etki etmiyordu. 24 saat üzerinden nöbetleşe olarak ağabeyimle birlikte denizde balık avlıyorduk. Bazen ikimizinde hiç uyumadığı 3 gün olduğunu çok iyi hatırlarım....
Derken, bu şekilde 2 ayımızı geçirdik....Telsizimiz açık tüm Karadenizi dinleyebiliyor, telefonlarla da iletişim kurarak nerelerde daha çok palamutçuluk olduğunu öğrenmeye çalışıyorduk....işte o günlerden bir gün gelip çattı...Aldığımız bir telefon ile rotamızı K.Ereğlisini yönelttik...5 saatlik bir deniz yolumuz vardı...Agabeyime sen uyu dinlen gelince seni uyandırırım dedim ve bende otomatik pilot ile rotayı ayarlayıp,radyoyu da açıp yola koyulduk....Ağabeyim benden 4 yaş büyük benden çok daha fazla deneyimi olduğu için bilhassa gece balıkçılığında ( bu konuda eline su dökemem) bu nedenle onun dinlenmesi istedim....
Akşam üstü saat 18.00 - 19.00 civarındaydı güneş kırmızı olmaya başlamış battı batacak gibi, hafif poyraz rüzgarı var. Göktede ay çıkacak yıldızlar pırıl pırıl bir hale gelmek üzereyken 1 saat kadar daha denizde dolaştık, hiçbir şey bulamadık, gece olmuştu ve tam kıyıya gidip demirleyip dinlenelim derken , Allahın bir lütfu olarak, denizden çıkarılan Doğalgaz araştırma platformuna 3 mil mesafede ve 18 kulaçta sonarımızda balık takıldı....Hemen ağabeyimi kaldırdım....Dömeni ona verip bende sonarın başına geçip balığın tam yerini, bize olan mesafesini ve hızını tesbit edip markaladım ve arkasından da pozisyon alıp Mola ettik....
Saat gece 23.00 olmuştu ağımızı denizden çektik ve tam 3600 çift iri palamut yakaladık...Anında limana yanaşıp bir kamyon ayarlayarak balığı buzlamak suretiyle kasalayıp İstanbula çalıştığımız kooperatife gönderdik....
işte arkadaşlar bu balıkçılık böyle bir piyango gibidir....
Neticede hem bizim, hemde tayfalarımızın moralleri yerine geldi...
Ertesi gün öğlen yemeğinde de doğal olarak palamut tavayı afiyetle yanında kırmızı soğanla götürdük....
kaynakça:nurideniz