Giriş Yap

Tüm Versiyonu Göster : Öldüren Dialoglar


aserkansatı
07-04-2006, 01:37
Osman bölükbaşı meclis kürsüsünde konuşmaktadır.
bir milletvekili:"sende erkek misin be?" der.
osman bölükbaşı:"ben erkekliğimin zeka tını versem sen bile erkek olurdun".



* Konuşma hacettepe üniversitesinde cem yılmaz ile bir hacettepeli arasında geçmektedir:
çocuk: cem bey basında sizin hakkınızda karizmatikmiş diye söylentiler çıkıyor. size göre sizin karizmanız var mı? eğer varsa kaç cm?
cmylmz: valla karizma insanın içinde hissettiği bir şeydir. sen içinde kaç cm hissediyorsan benim de karizmam o kadar. *



* sokrates bir gün yürürken , tek kişinin geçebileceği kadar mesafe olan bir mevkiide dönemin soylularından biriyle karşı karşıya gelir ve ikisi de durur...kısa bir süre bakıştıktan sonra :

soylu: " ben senin gibi pis bir zavallıya yol vermem!"
sokrates: "ben veririm..."


* 80'li yılların sonların bir beşiktaş-boluspor maçı sırasında hakem beşiktaşın net 2 golünü vermez, boluspora havadan bir penaltı verir. maç çığrından çıkmıştır. beşiktaşlılar neredeyse sahayı terketmeyi düşünürler. boluspor 2. golü de atar.
metin tekin santrayı yapmaz bekler. hakem düdüğü bir daha çalar, ama metin hala topa dokunmaz.
hakem, "metin neden başlamıyosun, bak kart çıkartırım" der.
metin cevap verir: "hocam sahanıza geçin de başlayalım"


* Edirnedeki suleymaniye cami yapımıda mimar sinanin caminin ortasında oturmuş nargile içerken gören işçiler homurdanarak :
- ulan biz burda çalışıyoruz adam orda oturmuş keyif yapıyo! derken sinan olaya girer..
- sesin caminin heryerine eşit olarak dağılıyo mu diye hesaplıyorum !!


* bir toplantıda bir genç mehmet akif'i küçük düşürmek için sorar;
-affedersiniz, siz veteriner misiniz?
mehmet akif'in cevabı;
-evet, bir yeriniz mi ağrıyordu


* kulaklarının büyüklüğü ile ünlü galileo'ye hasımlarından biri:
- "efendim", demiş. "kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi?"
galileo:
- "doğru", demiş. "benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama, seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?"



* din hocasına:
-hocam eşcinsel ilişki caiz mi?
-onu git babana sor!!
-peki...(kapak)


* show tv'deki ateş hattı programında reha muhtar prens charles'ın müslüman olduğu yönündeki söylentileri eleştirmektedir. konuyu diyanet işleri başkanıyla tartışmaktadır:
-efenim prens charles'ın müslüman olduğunu söylüyorlar. peki ama öyle bir adamdan müslüman olur mu?
-olur tabi neden olmasın?
-ama efenim nasıl olur?
-reha bey siz müslüman mısınız?
-tabi müslümanım efendim.
-siz namaz kılıyor musunuz?
-hayır.
-oruç tutuyor musunuz?
-hayır.
-içki içiyor musunuz?
-evet.
-e sizden nasıl müslüman oluyorsa, ondan da en az sizin kadar müslüman olur.


* muhabir: müslüm bey, hakan taşıyan için arabeskin yeni peygamberi diyorlar. ne diyorsunuz?
müslüm gürses: ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum.


* bernard shaw ve soylu bir hanimefendi arasındaki bi konuşma
- hanımefendi bin sterline benimle yatarmısınız?
- önerinizi düşüneceğim.
- pekiii bir sterline benimle yatar mısınız?
- siz beni ne sanıyorsunuz???
- madam, sizin ne oldugunuz zaten saptanmış durumda. iş pazarlığa kaldı.





(Alıntıdır.)

uzman
07-04-2006, 01:57
Merhaba Serkan,

Bu listedekilerin hepsi güzel, ama en güzeli sanırım Reha abinin olayı :D

Çok Teşekkürler....

Taygun KOCABIYIK
07-04-2006, 02:00
Metin çok güzel söylemiş :D

mustfer
07-04-2006, 02:11
Metin o sözü kime söylemiş onuda ben söyleyeyim: Ülkemizin en büyük düdüğü Erman Hoca'ya...

Taygun KOCABIYIK
07-04-2006, 02:19
Mustafa abi sen maçı hatırlıyorsundurda :D

mufi
07-04-2006, 02:24
çok hoş....sagolasın serkan. kardeş..

mustfer
07-04-2006, 03:05
Banu Alkan A Takımı programına katılır. Konu taksiciler. herkes sorununu anlatıyo ya, Banu ablamızda söz alır, taksicilere verir veriştirir.
“çağrıyorum gelmiyorlar, bekletiyorlar, müşterilere hiç saygıları yok " der.
Beş dakika sonra canlı yayına bir taksici bağlanır.
"İyi akşamlar Savaş bey. Ben bir taksiciyim. Banu hanımın evinin yakınındaki durakta çalışıyorum. evet Banu hanım çağırdığında gitmiyoruz çünkü ne zaman gitsek üzerimde bozuk yok, Türk lirası yok döviz var bahaneleriyle paramızı vermiyor. gitmiyoruz gitmicezde."

kahramanımız seda sayan yine bi sabah elleri belinde programını sunuyor o sırada bi canlı bağlantı olur ve....
— Aloooğğğ kiminle görşüyoruz
— Ben mustafa
— Naber lan mustafa. Nerden arıyosun bizi Mustafa?
— Şişli’den
— Ne is yapıyon lan Mustafa
— Belediye başkanıyım...
(Arayan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'dür.)

Reha muhtar telefondaki adama fırça atıyor.
—Bütün bunları nasıl yaptın ha? cevap ver??
—Bakın efendim şöyle izah edeyim...
-Sus konuşma, hala utanmadan izah ediyorsun..cevap versene??!
-......??

Bir Cevizkabuğu programı, konuk Zekeriya Beyaz
ZB: Şimdi, sayın cevizkabuğu...
HC: Cevizoğlu efendim.
ZB: Farketmez aynı şey

Mustafa Denizli'nin atv de bizim stadyumu sunduğu dönemdeki hakemliği yeni bırakan Erman Toroğlu nu anons ederken "tartışmasız Türkiye nin en büyük düdüğü" demesi Erman Toroğlu nun afallaması.

levrek
07-04-2006, 03:13
Eyvallah Arkadaşlar hepsi de çok güzeldi

Bir Dost
09-04-2006, 11:55
Cem Yılmaz'ı tuttum abi harbi güzel muhabbetler ........

HALDUN YALIMLI
10-04-2006, 19:52
Her biri ayrı güzellikte ve hassasiyette teşekkürler arkadaşlar. Sokrates gerçekten adını hakediyormuş, helal olsun

uzman
11-04-2006, 05:28
Geçen gün bir TV kanalında izledim. Beyaz Show'da çıkmıştı Reha abimiz. Kendi bile gülüyordu yaptıklarına...

Raha abimiz bir marka arkadaşlar...

Çok sevimli bir insan....

Saygılarımla...

hijacker54
12-04-2006, 01:08
saol walla guzelmiş:D :D :D

uzman
13-04-2006, 07:29
* muhabir: müslüm bey, hakan taşıyan için arabeskin yeni peygamberi diyorlar. ne diyorsunuz?
müslüm gürses: ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum.

Bu olayı es geçmiş gibi görünsem de, Müslüm Gürses ve "arabesk" hakkında da birşeyler yazmayı gerekli gördüm sonradan sonraya...

Aslında trajikomik bir olay. Ses olarak -müzik eğitimi almadığımdan- bilmem ve anlamam. Ama dinlemem de. Sadece Müslüm Gürses değil, genel olarak "Arabesk" tabir edilen müzik türü ile aram iyi değildir.

Ancak Orhan Gencebay bu müzik türünün " Efendi insanı" görüntüsünü yıllardır korumuştur.

"Türkü" ve "Protest" tarzlarından hoşlanır ve dinlerim "Pop" da bazen dinlediğim türlerdendir.

Herneyse, konu benim müzik seçimim değil. Bu örnekte "Arabesk" şarkıcılarının -en azından bazılarının- kalitesi de görülmekte bana göre....

Ne demek "ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum." ?

Bence bazı "tabir" ler yerinde ve zamanında kullanıldığında anlamlı ve güzel. Ne kadar güzel sesi olursa olsun herhangi bir şarkıcı veya sanatçıya "Falan müziğin peygamberi" demek çok yanlış. Bunu altetmek için parlak bir zeka işareti gibi algılansa da " o peygamberse ben Allahım..." türünden bir ifade de o derece yakışıksız ve tam bir "arabesk" gibi geliyor bana...

Umarım "arabesk" sevenleri kızdırmamışımdır.

Benim sözüm dinleyene değil, söyleyenlerin haddini aşan ifadelerinedir....

Saygılarımla....