Giriş Yap

Tüm Versiyonu Göster : "MAVİ ORMANIN SON KRALI" 4. Bölüm


Baba Yalçın
21-06-2012, 16:17
28.06.2010

"MAVİ ORMANIN SON KRALI" 4. Bölüm

Balıkçılıkta Radikal Reform Şarttır.

Mavi Devrim, Mavi Seferberlik, Mavi Sirküler, Mavi Anayasa, Mavi Açılım, siz hangisini seçerseniz!
Lüfer balığının korunması ve avcılığının sürdürülebilir olarak yeniden düzenlenmesi! Aşama aşama, öncelik; "Zihinlerde Reform" Asıl reform düzenlemelerde değil zihinlerde gerçekleşendir! Kafa yapıları kökten değişecek, beyinlerde reform “eğitim” eksiler, artılar, geçmiş zaman, şimdiki durum tespiti, gelecek algılaması en önemlisi “Balıkçılık politikasına konacak teşhis nedir” teşhisde tedavi de bizde var.

“Balıkçılığın kaderi balıkçıların iyi niyetine bağlıdır”

Sirküleri yazdıran endüstriyel balıkçılardan, 50 yıldır iyi niyetin kırıntısını bile görmedik.

MAVİ DEVRİM

Balıkçılığımızın Anayasası Neye Göre Hazırlanmalıdır:

1-Marpol 73/78 sözleşmesine göre: Baltık Denizi, Kızıl Deniz, Basra Körfezi, Akdeniz (Su yolu açık olduğu için Ege, Marmara, Akdeniz diye geçer) ve Karadeniz. “Özellikli, Duyarlı, Deniz Alanları” anlamı ! Dünyada bir eşi daha olmayan, kirliliğe, aşırı av baskısına duyarlı deniz alanları demektir. "Hassas Alanlar"

2-İstihsal Rakamlarına Göre: Toplam İstihsalin: %80’ni Karadeniz (%65 Doğu-%15 Batı, Hamsi’den) Zooplankton açısından fakir Akdeniz %5, Ege Denizi %9, Marmara Denizi %6.

Kaynak; Ulusal Denizcilik Şurası, Çalışma Gurupları Nihai Raporları - Eylül-1997 -

3-Filo Yapısına Göre: Yuvarlak rakam 22.000 tekne, 1900 endüstriyel (900 gırgır-1000 trol) 20.000 Kıyı ve geleneksel balıkçılık yapan tekneler diyelim.

4-Ülkemize iki kıta olarak bakarsak, 7 tarafımız denizdir: Bölgelerimizin kıta sahanlığı doğal, coğrafi, dip yapısı biyolojik türlerin dağılımı, Demarsal (dip balıklarının) Pelajik (göçmen balıkların) göç yolları ve bir kısmının konaklama alanları, yatak yaptığı bölgeler, üreme bölgeleri, türlerin nesil yetiştirme kabiliyeti kazandığı bölgeler, habitat dağılımı v.s.

5- Marmara Denizi, bir doğum evi kabul edilmeli: Analık payı %75’ten aşağı olmamalı. Avlanma payı ise şartlara ve bölgelere bağlı kalmak kaydı ile %25’ten fazla tutulmamalıdır. Bu sahalar endüstriyel balıkçılıktan korunmalı ve olta ile avcılık dışında ava kapatılmalıdır.

6-Balık türlerimizin korunması ve avcılığın sürdürülebilir olması için:
Hangi sahalarda ne tür avcılık yapılmalı. "Harita A1, A2 pembe boyalı alanlar"

Baba Yalçın
21-06-2012, 16:39
Madde 1: İstanbul Liman Hudutları: Olta ile avcılık dışında derhal ava kapatılmalıdır. İstanbul Boğazı (Karadeniz girişi, 3 mil açıkları dahil) Yeşilköy’den, 9 İstanbul adalarınıda içine alan (Kınalı, Burgaz, Heybeli Ada, Kaşık, Büyük Ada, Sedef, Balıkçı Adaları (Neandros) Yassı Ada, Sivri Ada (Hayırsız) Tuzla adalarınıda içine alan, "Darıca Yelken Kaya"ya kadar olan saha. Bütünlük içinde “Biyolojik Koridoru” temsil eder. İşin birde İzmit Körfezi boyutu var. (Harita A1 pembe boyalı alanlar)

Madde 2: Diğer "Biyolojik Koridor" Çanakkale Boğazı’dır: Burasıda aynı şekilde derhal olta dışında ava kapatılmalıdır. Çanakkale Boğazı’nın giriş çıkışları (Ege, Marmara 3 mil açıkları dahil ) Karadeniz ve Marmara’nın gırtlağı sıkılmamalıdır. İki sahada aynı şekilde korunmalıdır. (Harita A2 pembe boyalı alanlar)

Madde 3: Bu alanlarda, 1.ci ve 2.ci "Biyolojik Koridor"larda: Görüş açısı geniş, belli başlı hakim tepeleri, özel mobese kameralarla donatıp, gece gündüz 24 saat (trol ve gırgırdan) korunmalı bir teki bile bu sahalara girmemelidir. Kuş uçmayacak.

Örnek bir fotoyla "1.Biyolojik Koridor"un başındaki musibete bakalım.

MARMARA'DA ÇİNAKOPUN 1 GECEDE NASIL IRZINA GEÇİLDİ.

RESİMDE KIRMIZI RENKTE KARE ŞEKLİNDE OLANLAR DEMİRLİ--BAĞLI--YADA SEYİR DURUMU SIFIR KNOT OLAN BALIKÇI MOTORLARI, ÜÇGEN OLANLAR İSE SEYİR HALİNDEKİ BALIKÇI MOTORLARIDIR. FENERBAHÇE VE ADALAR MEVKİ. GIRGIR TEKNELERİ. Yarım Saat Bir Saat Aralıklı (AIS uydu konumlama) Görüntüleme. Yazının devamında.

Alttaki resme bakarsanız FB. Burnundan Kınalıada Arası, Adalara ve Körfeze doğru giden yolun GIRGIRLAR tarafından nasıl kesildiğini görürsünüz. Gece gündüz 24 saat kapı duvar "Biyolojik Koridor'a DİKİZ" durumu. Ağları mola etmeden sadece teknelerin (40-50-60mt.) büyüklüğü ve sayılarıyla deniz kapanmış, birde herbiri futbol sahasını içine alacak şekilde ağ döktüğü zaman kuş uçmaz kuş. Tek bir balığın Çinakopun, Lüferin, şansı yok. Karadan kıyıdan bakıldığında ise Kınalıada'yla FB. Burnu arası birleşiyor, deniz yok kara parçası gibi görünüyor. Sezon başlayıp düdük çaldımı her sene, her ay, heergünn gece gündüz 24 saat, deniz "Hiroşima Nagazaki" aynen durum bu!!??**

Bunun adı nedir söyleyelim!!??**

Bunun adı "Balıkçılığın Beyin Ölümü Gerçekleşmiş" demektir.

31.01.2011 GECE 01:30------02.00

Baba Yalçın
21-06-2012, 16:50
Madde 4: Marmara Denizi’nin 50 yıllık sorunu: TROL, TROL, TROL, TROL, TROL, TROL.

TROL Marmara Denizi'nin en büyük 50 yıllık sorunlarından ve bu günde hala devam eden. Çinakop’a en büyük darbeyi boğazlarda vuran, trol işi derhal halledilmelidir. Boğazın kanal suyunda gırgırlar mola edemezken, troller vur kaç taktiğiyle gece gündüz kürtaj yapıyor, bu gırgırlara da haksızlık olur. Marmara’nın her yerini kanser gibi sarmış bu habis tümörlere %100 caydırıcılık için yıldırım hızıyla derhal Meclis’ten kanun çıkarılmalı, direk tekne teçhizatına el konulmalı. Sonsuza kadar balıkçılıktan men edilmelidir. Trol ayrıca tüm denizlerimizin 1 numaralı sorunudur. Balıkçılıkta en kolay para kazanma ve denizin dip yapısı ve florasına en ağır tahribatı veren avcılıktır. Fotoğraflara bakmanız kafi ama bazıları varki gözüne soksan kar etmez.

"Gözleri var görmezler, Kulakları var duymazlar" (Araf, 179)

Eğer bunun aksi olsaydı Marmara' Denizi'nde (1960 Milat) 2012 yılı dahil 52 yıldır trol çekilirmiydi!!??**
Bu işin 2003'ten sonra tam anlamıyla çivisi çıktı. Bu konuyu, kim neyle nasıl açıklayacak, hangi mazereti öne sürebilecekki!!??**

MARMARA DENİZİ’nin bütün limanlarında; "Denizde karada kızakta farketmez, her yolu denerler, limanlarda bağlı olanlar dahil, derhal TEKNE techizatlarına el konup, plaka iptaliyle birlikte sonsuza kadar balıkçılıktan men edilmelidir" Bu konuda Para cezası kesinlikle kaldırılmalı. Sadece bu yöntem uygulanmalıdır. Ve ilk yakalandığında en az 10 yıl hapis cezasıda bunlara eklenmelidir. Çünkü para cezası ya da ağ ve trol kapısına el koymak, 50 yıldır HİÇ bir işe yaramamıştır. Hiç bir şekilde bunlara 2. bir şans asla verilmemelidir. Para cezası yasal avcılık yapanlar için, sadece evrak, yada teknedeki eksikler için olabilir. Biri çıksın desinki Marmara Denizi'nde devlet desteğiyle, ÖTV'siz mazotla trol çekilmiyor desin. Marmara'da tutulan trol balıklarıda GÖSTERE GÖSTERE BALIKHANEDE satılmıyor desin!!?***

Bu trolcülere.

"Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla değil karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yiyin. Haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Allah şüphesizki sizi çok esirgeyendir" (Nisa, 29)

DENİZLERİMİZDEKİ ASRIN VEBASI TROL

Baba Yalçın
21-06-2012, 17:28
Denizlerimizdeki Asrın Vebası Trol

Baba Yalçın
21-06-2012, 17:34
Denizlerimizdeki Asrın Vebası Trol

Baba Yalçın
21-06-2012, 17:46
Denizlerimizdeki Asrın Vebası Trol

"Trolle Çinakop Katliamı"

Baba Yalçın
21-06-2012, 17:50
Denizlerimizdeki Asrın Vebası Trol

"Trolle Tekir Katliamı"

Baba Yalçın
21-06-2012, 17:56
Denizlerimizdeki Asrın Vebası Trol

"Yumurtalık'ta Trol Ağından Çıkanlar"

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:00
Denizlerimizdeki Asrın Vebası Trol

"Marmaris Halk Plajında Trol Katliamı"

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:04
Denizlerimizdeki Asrın Vebası Trol

"Trolcü İtirafı"

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:07
SAHİLGÜVENLİK:

İlaveten kanunla; Marmara Denizi'nde Sahil Güvenliğe verilmesi gereken yetkiler.

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:21
"Gece için, ateş açma tekneye el koyma, limanlardan karada kızakta olanlar dahil, toplama yetkisi verilmelidir"

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:24
Verilecek yetkiler konusunda, Sahil Güvenlik ne istiyorsa hızla yerine getirilmelidir. Gene bu işin kökü kazınmazsa bir numaralı sorumlu, Sahil Güvenlik olur. Burdaki bir numaralı sorumlular, 50 yıldır bu yazdıklarımızı uygulamaya koymayan, siyasiler ve kural koyuculardır. Devlet bu işi önlemek isterse 3 günde işi bitirir. Aksine kim inanır bu çocuk oyuncağımı. Bu iş kökünden derhal yıldırım hızıyla halledilmelidir. 2010 Nisan ayında televizyonlarda Sahil Güvenlik önünde trolcü kepazeliğini, utanmazlığın tavan yapışını görmüşsünüzdür. Haritadaki pembe boyalı, iki sahaya giren (trol, gırgır) boğazlarda çekmecilik (yeldirme) algarnalar (Karides, Cikcik, Midye) manyat dahil, bu alanlar içinde ve Marmara Denizi'nin tamamında tekne teçhizatına el konacak. Plaka iptali ve sonsuza kadar balıkçılıktan men cezası verilmelidir. Ayrıca 10 yıl hapis cezasıda eklenmelidir. Aksi tartışma konusu bile değil. Bu konudada yıllardır duyduğumuz dedikoduya mahal vermiyecek şekilde, kontrolden sorumlu görevlilerden görevi suistimal, rüşvete niyetlenenler olursa onlar içinde ek tedbir alınmalıdır. Çıkarılacak kanunda en ufak ucu açık boşluk kalmamalıdır.

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:26
Bu tedbirler içinde; Mesela suçu "Rüşvet, ya da göz yumma, görevini yapmama ihmal gibi, "SUÇU KESİN KANITA DAYANAN" olursa, meslekten ihraç, maaşının kesilmesine, artı bunlara ilaveten 10 yıl hapis cezasıylada cezalandırılmalıdır. Şeklinde kanun maddeside önceden çıkarılmalıdır. Bu işe, bu konunun özel eğitimini almış sadece "Sahil Güvenlik" birimleri görevlendirilmelidir. Sahil Güvenliğe ihbar telefonu geldiğinde nüfus memuru gibi ahiret soruları sormayıp ihbar ile ilgilenmeli, ordan bilgi alan, ihbar edenin evinin kapısına dayandığını duyuyoruz. Telefonun başında bu işi bilen bu konuda eğitilmiş kişi olmalı gerekçe ne olursa olsun şikayet konusu. Zincirli trolcü protestosunda, bizler "Kıyı ve Geleneksel Balıkçılık" yapanlar olarak sonuna kadar Sahil Güvenliğin arkasındayız.

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:29
Bu iş kökünden bıçak gibi kazınıp, ne zaman biter, o zaman bu meselede biter. 50 senedir, bu konuda bir arpa boyu dahi yol alınmamıştır. "SONUÇ SIFIR" Bıktık yazmaktan.

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:37
SAHİL GÜVENLİKTEN; GECE LAMBALI, TÜPLÜ, ZIPKINLI BALIK AVINA, SUÇÜSTÜ BASKINI

y4q1aT8STaA
Bu videoyu Ege'den göndererek yardımcı olan arkadaşa teşekkür ederim.
Ben videoya yorum yapmıyorum yaparsam ağır kaçar.

Baba Yalçın
21-06-2012, 18:47
Madde 5: DALYANLAR; Haritadaki pembe boyalı alanlarda, Marmara Denizinin tamamında, Adalar, Fenerbahçe ve Tuzla dahil, İstanbul Boğazı Karadeniz çıkışı 3 mil açıkları, Çanakkale Boğazı Ege Denizi 3 mil açıkları dahil DALYANLAR derhal kaldırılmalıdır.

NOSTALJİK DALYANLAR

Baba Yalçın
21-06-2012, 19:07
NOSTALJİK DALYANLAR

Her Türlü İstihsal vasıtasıyla palamut Torik avcılığı yasaktır. Oltada dahil tamam. İyi güzelde yasak zamanı "HAVYAR ZAMANI DALYAN NİYE AÇIK" Buda halkla dalga geçmenin başka bir yolu. Balıkhanede Palamut, Torik nasıl rahatça satılır. Havyar zamanı Labirent tuzağa giren Palamut, Torik, Sarıkanat, Lüfer, Kofanayı tutmayacaksa DALYAN niye açık. Tapulu malıysa balık lokantası açsın. Havyarlı balıklar sadece 75 milyonun tapulu malı değil gelecek nesillerin tüyü bitmemiş yetimlerinde tapulu malıdır. NOKTA

Baba Yalçın
21-06-2012, 19:13
Nostaljik Dalyanın, Nostaljik Palamutunun, Nostaljik Havyarı.

Bunlar "DALYANDAN" çıkan balıkların sadece 1--2 fotoda gördüğümüz yumurtaları, ya göremediklerimiz!!??**

Baba Yalçın
21-06-2012, 19:17
Nostaljik Dalyanın, Nostaljik Toriğinin, Nostaljik Havyarı.

Bunlar "DALYANDAN" çıkan balıkların sadece 1--2 fotoda gördüğümüz yumurtaları, ya göremediklerimiz!!??**

Baba Yalçın
21-06-2012, 19:24
Madde 6 : BALIK ÇİFTLİKLERİ; Marpol 73/78'e göre "Özelikli Duyarlı Deniz Alanları"ında "HASSAS ALANLAR"DA denizi kirleticilerden, kirletici unsur olarak geçer. Bunu Marmara Denizi'ne kurduranlar nasıl düşünmezler. Yassıada’daki Balık Çiftliği derhal kaldırılmalıdır. Sanki villasına havuz yaptırmış. Marmara Denizi'ndekilerin tamamı kaldırılmalıdır.

Ötrifikasyon ne olacak? Kaykay, Lez Marmara’nın son ihtarıdır.

YASSIADA BALIK ÇİFTLİĞİ

Baba Yalçın
21-06-2012, 19:29
Madde 7 : TÜRKİYE KARASULARININ TAMAMINDA ; GIRGIRIN IŞIKLA AVI, DERHAL SONSUZA KADAR YASAKLANMALIDIR. Voli (alamana), Sardalya için bile olsa. Marmara Denizi'nin tamamı, Kuzey Ege, Saroz Körfezi, Bozcaada, Gökçeada, Edremit Körfezi, Ayvalık Adaları, Çandarlı Körfezi, Didim Akbük Koyu, Kuşadası Davutlar, Çeşme, Bodrum Gümüşlük, Datça, Ege adaları dahil, velhasıl "TÜRKİYE KARASULARININ TAMAMINDA, GIRGIRLARIN IŞIKLA AVI, DERHAL SONSUZA KADAR YASAKLANMALIDIR" görüldüğü yerde tekne teçhizata el konulacak. Balıkçılıktan men cezası verilmelidir. Plaka iptali, buna ilaveten 10 yıl hapis cezasıda eklenmelidir. Madde 4'teki gibi.

Bunu yapmazsanız Uskumru’yu rüyanızda görürsünüz. Norveç’ten Uskumru ithal edersiniz.

GIRGIRLARIN IŞIKLA BALIK AVI KATLİAMI

Baba Yalçın
21-06-2012, 19:45
Madde 8: İstanbul liman hudutları içindeki diğer sorunlar başlıklar halinde; İstanbul Boğazı’ndaki 57 metredeki derin deşarj, adalardaki 3 deşarj, derelerin ıslahı, Haydarpaşa Limanı, Kumkapı’daki gemiler ve sintineleri sonradan uzatılan Haydarpaşa dalgakıranı, %70 oranında İzmit Körfezi’ne giden su sirkülasyonunu kesti, Tuzla’daki gemi tersaneleri (yanlış yer seçimi) Yassı Ada’daki Balık Çiftliği (bu konular hakkında ne yapılması gerektiği Mavi Devrim, Mavi Anayasa’da açıklaması var. Yer darlığından burda yazamıyoruz)

Bela geliyorum demez şimdi birde Maltepe'de 3.5 km. uzunluğunda 500mt. açığa kadar liman yapacaklarmış yani deniz molozla dolacak. Burası nasıl bir yer söyleyelim Burası Kalkan, Kırlangıç Balığının, Pisi, Dil Balığının anavatanı yatak yaptığı yıllarca HAVYAR döktüğü alandır. Balık havyarını atmaya gelecek çöldeki kum fırtınası gibi çamura bulanık suya boğulacak orda balık yumurta atarmı döllenme gerçekleşirmi. Yumurtadan çıkacak babayiğit kalırmı kaldıysa büyüyüp gelişebilirmi. Zaten Çin Seddi gibi uzatma ağlarıyla hayvanların başı belada. Dünyanın bütün bütçesini harcasanız denizi eski haline getirebilirmisiniz. Allah adamı taş yapar TAŞ. Artı Eylül, Ekim, Kasım ayında gırgır filosu yem balıklarını bırakırsa Çinakop, Sarıkanatın, Lüferin oyalandığı yatak yaptığı yerdir. Bunu yapanlar bu kadarcık şeyi nasıl bilmezler, akıllara zarar. Bilmiyorsanız sorun bari!!???***

Madde 9: Marmara Denizi 2. Aşamada, 3. de iş biter uyarıyorum. İstavrit çaparileri (eski) İstavrit geliyordu. Şimdikiler kıl gibi incecik. Sebebi, önceleri "Hayvanal Plankton Zooplankton” şimdikiler, "Bitkisel Plankton Fitoplankton” olduğu için, yağış azaldığında, rüzgar, akıntı azaldığında, gün ışığı ve ısı arttığında "ONLARI YİYECEK BALIKLARDA YOK EDİLDİĞİNDE" hızla çoğalıp, denizler açık yeşil oluyor. Bu iş ilk 1993 te başladı. Bazı havuz suları gibi. Aşırı çoğalınca da kendi yapısı bozularak sümüksü bir hal alır. Alsana kaykay, lez.

Bu Marmara Denizi için S.O.S’tir! Uyarıyoruz! Son ihtar.

1. BİYOLOJİK KORİDOR "İSTANBUL LİMAN HUDUTLARI" "A1 Pembe Boyalı Alanlar"

2. BİYOLOJİK KORİDOR "ÇANAKKALE BOĞAZI" "A2 Pembe Boyalı Alanlar"

KIYI VE GELENEKSEL BALIKÇILIK YAPILACAK ALANLAR. "B1 B2 Mavi Boyalı Alanlar"

GÖZETİM ALTINDA KONTROLLÜ AVCILIK. "C1 C2 Mor Boyalı Alanlar"

Alttaki Şıklar Dahilinde Gırgırla Avcılık.

Baba Yalçın
21-06-2012, 20:01
GÖZETİM ALTINDA KONTROLLÜ AVCILIK

Pembe Boyalı Alanlar A1 A2: Olta dışında ava kapalı alanlar.

Mavi Boyalı Alanlar B1 B2: Kıyı ve geleneksel balıkçılık yapılacak alanlar.

Mor Boyalı Alanlar C1 C2: Gırgırla av yapılacak yerler.

Belirli Zamanlarda: 2-3 yılda bir.

Belirli Aylarda: Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat

Belirli Sayıda Tekne: 10-20 gırgır? Bölge dağılımı?

Belirli Yerlerde: Her türlü kara parçasından 3 mil açık.

Belirli Derinlikte: Hiç Bir Mevsim, 30 metreden sığa asla girmeyecek.

Belirli Türlere: Hamsi, Sardalya, İstavrit.

Belirli Miktarlarda: Cinslere verilecek kotalarla belirlenecek.

Belirlenecek Tekne Boyu: 20 metreyi geçmeyecek.

Belirlenecek Ağ Derinliği: 70 kulaç ( tartışılabilir )

Belirlenecek Ağ Harmanı: 400-450 kulaç ( tartışılabilir )

Belirlenecek Sonar Çıkış Gücü: 1000 wattı geçmeyecek.

KARASULARIMIZIN SINIRLARI İÇİNDE "TARAMALI SONAR" DERHAL YASAKLANMALIDIR

GÖZETİM ALTINDA KONTROLLÜ AVCILIK

Gözetim altında kontrolü sağlayacak kuruluş “Sahil Güvenlik” özel bu işle ilgili birim kurup bu görevi o yapacak, eğitim aldıktan sonra. Denizlerimizin balık dolu olmasını istiyor muyuz? İstemiyor muyuz? Tercih meselesi!

“Gecenin en karanlık vakti, gündüze en yakın olduğu vakittir”.

NOT: Uskumru’nun Selamı Var

Baba Yalçın
21-06-2012, 20:17
Av yasağı hakkında; Göçmen (Pelajik) balıklarımızdan olan Uskumru, Mart ayında yumurta ve spermlerini oluşturmaya başlar. Nisan ayı başında, yumurtalarını dökmek için yukarı çıkışa başlar. Bir kısım Mayıs başında Karadeniz’e çıkarken yumurtalarını atar, Lüferide katarsak, bu Karadeniz'de Temmuz sonuna kadar devam eder. Bir kaç yamyamın yasağı uzatmasındaki sebep yukarı çıkacak Uskumru, Kolyoz, Lüfer, Kofana, Palamut, Torik’ten büyük sürüye rastlayıp acaba voli vurur muyuz? Eğer Uskumru ve Kolyoz’u, Kuzey Ege’de, Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi’nde İstanbul Boğazı ve Adalar’da, Karadeniz’de görmek istiyorsak eğer, "TÜRKİYE KARASULARININ TAMAMINDA, GIRGIRIN IŞIKLA AVI, DERHAL SONSUZA KADAR YASAKLANMALIDIR" Voli (alamana), Sardalya için bile olsa. Marmara Denizi'nin tamamı, Özellikle Kuzey Ege, Saroz Körfezi, Bozcaada, Gökçeada, Edremit Körfezi, Ayvalık Adaları, Çandarlı Körfezi, Didim Akbük Koyu, Kuşadası Davutlar, Çeşme, Bodrum Gümüşlük, Datça, Ege adaları dahil, velhasıl "TÜRKİYE KARASULARININ TAMAMINDA, GIRGIRLARIN IŞIKLA AVI, DERHAL SONSUZA KADAR YASAKLANMALIDIR" görüldüğü yerde tekne teçhizata el konulacak. Balıkçılıktan men cezası verilmelidir. Plaka iptali, buna ilaveten 10 yıl hapis cezasıda eklenmelidir. Bu sahalarda kuş uçurtulmamalıdır. Önceden kanunu çıkarılıp kamuoyuna duyurulmalıdır.

Havyar zamanı Torik, Palamut, Lüfer, Kofana kıyımı yapan Nostaljik dalyanları tekrar hatırlatalım. Gırgır paydos etmişken Çinakop, Sarıkanat katliamına dalyanda devam.

Yasak zamanı birde alamanacılar var ağ derinliği 12 kulacı geçmemesi gerekirken, ağ derinliğini 25 kulaç yapan (Ege'de 60 kulaç derinlik yapanlarıda duyduk eğer bu doğruysa yuh olsun, bu kepazeliğin daniskasıdır) paranın tadını alanlar kan içici vampir yarasa gibi, mübarekler en küçüğü kan kırmızı, bu konuyada derhal acil neşter vurulması gerekir.

Palamut Torik her türlü istihsal vasıtasıyla yasaksa (olta bile) bunuda araya kim sokuşturduysa, biliyoruz gerçide, Dalyan Nostaljik, peki olta ne!!??**

O zaman da SORARLAR bizde soralım. DALYAN onları tutmayacaksa niye AÇIK. Alamana niye serbest. Saka Kuşu tutmayacağına göre. Balıkhanede satışı tezgahta SATIŞI NİYE SERBEST!!??**

Eğerki bunları yapamıyorsanız o kuruluşun kapısına zincirle beraber adam boyu siyah asma kilidi vurun.

Karadeniz’deki "Orta Su Trolü" dahil, gırgırların kör gözlü ağlarıda yasaklanmalıdır. Balık unu fabrikası derhal kapatılmalı, konserve ve atık işleme fabrikasına dönüştürülmeli. Bunları yapmazsanız, Uskumru’yu rüyanızda görürsünüz. Norveç’ten Uskumru ithal edersiniz. Onun için tüm karasularımızda gırgır ve trol avı yasağı 1 Mart’ta başlamalıdır.

AYRICA: Av yasağı başladığında "Uluslararası Sularda Avcılık" adı altında, Ankara’da fink atanlar, hiç bir şekilde, pembe, mavi, mor boyalı alanların semtinden bile geçmiyecek, İzmir Yarımadası alt ucundaki Teke Burnu'ndan, Edremit Körfezi, Ayvalık Adaları, Bozcaada, Gökçeada, Saroz Körfezi Enez'den, İstanbul Boğazı Karadeniz çıkışı 3 Mil yarıçaplı alan dahil ENDÜSTRİYEL BALIKÇILIK namına KUŞ UÇMAYACAK.

Av yasağı da 1 Mart'ta, en geç 1 Nisan'da başlamalıdır. Kıta sahanlığını elleyerek yukarı çıkacak anaç Kofanaların Lüfer, Palamut, Toriğin, bıraktılarsa uskumru, Kolyozun önünü kesecek olanların tekne teçhizatına el konmalı, plakası iptal edilmeli, 10 yıl hapis cezasıyla birlikte, sonsuza kadar balıkçılıktan men edilmeli, ( Hatta bu önceden ilan edilmeli ) Ankara’dakilerde Lüfer balığı gibi oltadaki her yeme atlamasın, Lüfer bile bu "Tatlı Su Kurnazları"nın kokmuş yemine gelmez. Yahu lüfer tutarken canlı zargana ister, buzluğa koyup çıkardımı nazlanır oltaya gelmez Ankaradakiler 50 yıldır buzluğa sok çıkar aynı kokmuş zarganaya 50 yıldır balıklama atlıyorlar hala atlamaya devam ediyorlar yeter artık. Uskumru ithal etmemizin sebebi buna izin verenlerle, bunu yapanlar ve bunu önlemeyenlerdir. Son 4-5 yıldır gördük ve öğrendikki bazılarını tenzih ederiz maalesef buna bazı akademisyen ve hocalarımızda katılmış oldu hemde inanılmaz strateji hataları yaparak. Neden balıkçılık bu durumda, kimlerin yüzünden bu durumlara gelindi. Artık sizde öğrenmiş oldunuz! Haa... Aklımdayken kolu kanadı kırık, herbiri bir yere dağılmış trol ve gırgırların balığı bitirişi yüzünden aç kalmış çatılardaki martılarında selamı var. Bizler kimlerin yüzünden burdayız diye sorarlar.

Arif olan anlar diyeceğim, ama arif varmıydı? Varsa niye bunları yazmak zorunda kaldık!

“Ben Uskumru’muda geri istiyorum!”

Baba Yalçın
21-06-2012, 20:38
Çanakkale Gülpınar Açıkları, "Geçiciler 1200 Kasa Kolyoz" 22 nisan 2010

QRHl4ulhikg

Vp9RcKNeTSQ&feature
Bu gözünüzle gördüğünüz, ya görmedikleriniz. Bu emisyondan sonra denize çık balık kaldıysa tutarsınız. Mavi Anayasa damardan yazılmadan, bunların geçtiği denizde ot bile bitmez OT. Türkiye uzun vadeli planla kademeli olarak bazı bölgelerde endüstriyel balıkçılıktan, geleneksel balıkçılığa geçmek zorunda. Avustralya gibi "Akıllı Balıkçılık" politikası izlemek ZORUNDA.

ARKADAŞLAR BU İKİ VİDEOYU SİLMİŞLER, MADEM SİLECEKLERDİ O ZAMAN NİYE KOYDULAR. ONUN YERİNE BAŞKA BİR VİDEO LİNKİ KOYUYORUM.

[Only Registered Users Can See Links]

Baba Yalçın
21-06-2012, 21:17
Arkadaşlar Konu Dağılmasın diye, bazı resimlerin uzun açıklamasını bölüm sonuna koyuyorum, ama resimleri 2.ci kere konusuna koyamadım.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TROLCÜ İTİRAFI 5- Mart-2007-Pazartesi- Hürriyet Gazetesi.

Arkadaşlar, yazılar çok küçük okunamıyor diye düşündüm. Okuyamıyanlar için yazıyı eldeki fotokopisinden birebir yazayım dedim.
Önce iki reisin isimleri: Bize göre soldaki, Hasan Genç, sağdaki, Ali Malkoç. Trolcü itirafındaki resim hepinizin bildiği gibi trol değil, gırgır resmi (gazete o an bulamadığı, yada bilmediği için onu koymuş) Altındaki elle yazılan kısımda, onu açıklamak için.

Torunlarımızada Balık Kalsın: Ezine'nin Yeniköy Limanı'nda demir atan trol teknelerinin reisleri geçmişte yaptıkları hataların faturasını bu gün ödediklerini belirtiyor. "Denizden artık balık çıkmıyor" diyen balıkçılar. "Zaman zaman ara verip, denizi dinlendirirsek torunlarımıza balık bırakabiliriz" diye konuşuyor.

DENİZLERİ BİZ BİTİRDİK
(Bizde aynı şeyi söylüyoruz, hele şükür birileri itiraf etti nihayet!!!) Bu elle başlığın altına yazılan.

DENİZLERİ BİZ BİTİRDİK "TROLCÜ İTİRAFI"

Denizlerimizden çıkan balık sayısı her geçen gün azalırken acı gerçeği Çanakkaleli trolcüler dile getirdi: SUÇUMUZU İTİRAF EDİYORUZ, bilinçsiz avlanma sonucu denizleri kuruttuk. Balık kalmadı, balıkçının işi bitti. Denetim yok. Usulsüzlük diz boyu. Çanakkale'nin Ezine İlçesine bağlı, Yeniköy Limanı'nda demir atan trol teknelerinin reisleri, "DENİZLERİ BİZ KURUTTUK" diyerek yılda iki kez yasak uygulanarak denizlerin dinlendirilmesini talep etti. Kuzey Ege Denizi'nde avlanan, trolcüler bilinçsiz ve sorumsuzca avlanmanın sonunda denizlerde ortaya çıkan acı tabloyu gözler önüne serdi.

İKİ DÖNEM YASAK KONSUN

"GENÇ BALIKÇILIK" isimli trol teknesinin reisi Hasan Genç, "BİZ SUÇUMUZU İTİRAF EDİYORUZ" Denizleri kuruttuk. Bilinçsiz avlanmanın ve bilinçsiz konulan yasakların sonucunda denizlerimiz kurudu. Bundan trolcüde, gırgırcıda, lambacıda, dinamitçide, dip ağcısıda, kısacası herkes sorumlu. Denizlerimizin her tarafında balık katliamı var. Mırlan, çinakop, kalkan, mezgit, gibi bir çok balık çeşidi artık yok ve balıkçının işi bitti. Türkiye'de su ürünleri müdürlükleri hiç bir şeyimizi denetlemiyor. Balıkhanelerde usülsüzlük diz boyu. İstanbul'un Kumkapı Balıkhanesi'nde küçücük çinakopların çöpe gittiğini kimse görmüyormu, diye isyan etti. Yasaklarla oynandığına dikkat çeken Genç, "Kuzey Ege'de troller için 15 Nisan-15 Eylül arasında yasak var." Ama bazı balıkçı arkadaşlarımız, avlanma süresini 15 Haziran'a kadar 2 ay uzatmak istiyor. Buna kesinlikle karşıyız. Aksine biz yasağın, 15 Nisan-15 Temmuz olarak değiştirilmesini istiyoruz. Ayrıca mırmır, barbunya, sardalya, kolyoz, uskumru gibi küçük balıkların gelişmesi için "1 Eylül-30 Kasım tarihleri arasında, ikinci bir yasak konulmasını istiyoruz" dedi.

HAMSİ TÜKENMEK ÜZERE

"MALKOÇOĞLU" İsimli trol teknesinin, reis ALİ MALKOÇ'da, Karadeniz'de gırgırların 24 saat hamsi avlayarak katliam yaptıklarını söyledi. 3 cm.'lik hamsinin yem fabrikalarına satıldığını belirten Ali Reis "Denizde hamsi yok olursa, bütün balıklar yok olur." Hamsi denizdeki bütün balıkların yemidir. Karadeniz'de 24 saat hamsi avlanıyor. Nesli tükenmek üzere, diye konuştu.

Yandaki, o zaman el ile yazılan. Trolcüde %50 uyanmış, henüz %100 uyanmamış, Niye, "Mavi Anayasa" diyoruz anladınızmı! Diye not düşmüşüz. Hiç değilse dürüstçe itirafta bulunmuşlar Yunanistan'a gider dememişler Mr. Kakafoni gibi. Adamlar ne demiş!!??**

Balıkhanelerde usülsüzlük diz boyu. İstanbul'un Kumkapı Balıkhanesi'nde küçücük çinakopların çöpe gittiğini kimse görmüyormu, diye isyan etti. Yasaklarla oynandığına dikkat çeken Genç !!??** Keşke hepsi o kadar olsa.

Ölüyü diriyi şey ettiler şimdide gözü çaçaya diktiler. Hamsi 1.5 ayda kapağı Gürcistana zor atıyor ordada hayvana rahat vermiyorlar. Şimdi sıra zincirin son halkası Çaçada onuda bitirin "Veleddallin AMİN" Sonra jiletin markasını seç.

Baba Yalçın
21-06-2012, 21:26
Diğer Trol Balıkları Resminin Açıklama Yazısı. Taygun'u yakalarsak yazıları kellikten kurtarırız, çünkü aynı resim 2 kere konmuyor.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MARMARİS HALK PLAJINDA TROL KATLİAMI Trol katliamı (28 Şubat 2012 Salı 08:52 tarihinde eklendi)

Muğla'nın Marmaris ilçesinde yüzlerce ölü yavru balık kıyıya vurdu. Yetkililerin ilk tahmini, ceza almaktan korkan trolcülerin yavru balıkları denize döktükleri yönünde. Marmaris Halk Plajı'nda çok sayıda küçük balığın kıyıya vurduğunu gören vatandaşlar, Marmaris Çevrecileri Derneğine haber verdi. Derneğin yaptığı incelemede yaklaşık 1 kilometrelik sahil şeridi boyunca, boyları 8 ile 10 santimetre arasında değişen yüzlerce gopez balığının bulunduğu tespit edildi. Dernek Başkanı Ahmet Kutengin, gazetecilere yaptığı açıklamada, bölgede yaşayanlarla görüştüklerini ve balıkların dün gece saatlerinde kıyıya vurduğunu öğrendiklerini söyledi. Balıkların, trolle avlanan balıkçılar tarafından küçük olduklar için denize bırakılmış olabileceğini belirten Kutengin, “Bilindiği gibi 12 santimden küçük balıkların avlanması yasak. Ceza yemek istemeyen balıkçılar, boyları 8 ile 10 santim arasında değişen yavru balıkları denize bırakmış olabilirler” dedi. Balıklardan numune aldıklarını ve İlçe Tarım Müdürlüğü ile Muğla Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesine göndereceklerini ifade eden Kutengin, yapılacak incelemenin ardından balıkların ölüm nedeninin tespit edileceğini kaydetti. Kutengin, olayın sorumlularının bulunarak cezalandırılmasını istediklerini belirtti.

Baba Yalçın
21-06-2012, 21:38
Bu da diğer gazate resminin yazı metni.
-----------------------------------------------------------------
GIRGIRLARIN IŞIKLA BALIK AVI KATLİAMI
Yazının ufak olduğunu okuyamıyanlar için, fotokopiden aktarıyorum. Önce fotonun altını yazayım

Kirliliğin yanı sıra bilinçsiz ve kaçak avlanma, her geçen gün balık neslini tüketirken, GÖCEK KOYLARINDA tam bir KATLİAM sergileniyor. Işıkla avlanma nedeniyle projektörlerden kaçan binlerce küçük balık sahillere vuruyor.

"GÖCEKTE IŞIKLA BALIK KATLİAMI" İsmail Kızılbay/ (Muğla) (hha)

*Göcek'te günlerdir yetkililerin gözü önünde içler acısı bir katliam yaşandığını vurgulayan yöre sakinleri, gece güçlü projektörlerle sabaha kadar kaçak olarak avlandığını, ışıktan kaçan yavru balıkların ise, kıyıya vurarak öldüğünü gözleri dolarak anlattılar.

*Yaşlı Balıkçı Mehmet Çoban, "Koylara Yumurta Bırakan Balıkları Yakalıyorlar." Bunun dışında güçlü ışıktan kaçan yavru balıklar, kendilerini kıyıya atıyor. Yalnızca "Kurşunlu Koyu'nda milyonlarca ölü balık yavrusu var." Yetkililere defalarca durumu ilettik ancak sonuç alamadık dedi.

*DALAMAN Su Ürünleri Yetkilileri ise, Işıkla ve Koy içinde avlanmanın yasak olduğunu belirterek kaçak avlananların savcılığa,,,,,,,,,,,

Dosyadan çıkarttığım fotokopi bukadar, devamıda olması lazım ama, şayet bulursam, devamını ve tarihini (takribi 10-15 sene önce olabilir) bu yazının arkasına devam ederim. Savcılığa; bildirildimi, verildimi diyecekti herhalde.

Yazının yanına o tarihte elle düşülen notuda yazayım.

Gırgırın Işıkla Balık Soykırımı!

Tıpkı: 1965- İstanbul Adaları'nda Uskumru'ya, Kolyoza uyguladığı, soykırım gibi. Bu deryada damla misali ya 50 yıldır görülmeyenler!!!??
"Gırgırın Işıkla Avına müsamaha gösteren ne kadar prof. varsa, ünvanını iptal edeceksin."

Her yerde; 1965'te İstanbul Adalarında uskumruyu yok ettiler. Avşa, Tekirdağ, Saroz Körfezi, Bozcaada, Gümüşlük (Kiremit Adası) Çandarlı Körfezi, Bademli, Didim Akbük Körfezi, Ege'de, Akdeniz'de, Karadeniz'de her yeri kuruttu bu gırgırlar+ troller. Sonrada top cacıkide,,,

Akdeniz'i toplantılara o yörelerden gelen esnaftan öğreniyoruz, trolleride, gırgırlarıda. Buna Gökçeada'yı da ekliyebilirsiniz. Gidince öğrendik neler yaptıklarını. Aklınıza gelen herşey.

Not: Yazıda ışıktan kaçan balık denmiş, balık ışıktan kaçmaz ışığa toplanır, yakma amacıda ışığa toplamaktır zaten. Ancak yaktıkları ışık o kadar güçlüdürki bir müddet sonra hayvanın gözleri kör olur, böylece serseri mayın gibi (dinamit yemiş kefal balığı gibi) dolaşır kıyıya yakın olduğu içinde karaya vurur. Mesela Temmuz Ayında saat 11.00-13.00 arası hiç gözünüzü ayırmadan 2 saat Güneşe bakın sonra etrafa bakın, ne oldu, gözler kör oldu, aynı durum.
Bu konu 1965 İstanbul Adaları'nda Gırgırların Işıkla Uskumru, Kolyoz katliamı konusu aklıbaşında bazı profesörlerle birlikte bazı reislerle (Radyoda dinlemiştim) bu örnekle işlenmişti. O zaman şöyle demişlerdi bir tek teknenin denize döktüğü balık (adam teknenin bölmelerinde dizine kadar yavru balığa uskumru vonosuna gömülüyordu) büyüdüğünde İstanbul halkına 3 ay yetecek balık olur demişlerdi. O zaman İstanbul'un nüfusu 1.5 Milyondu.
Birde ışığı yakıp balığı topladıktan sonra ışığı söndürüp balığı güverteye aldın, ne çıktı, ışık balığı seçmezki aklına ne gelirse toplandı. Diyelimki gözleri kör olmadı ne oldu tonlarca ıslak ağın, pıhtının ( deniz anasının) altında ezilip oldu tukaş. İşine yarayanı aldın işine yaramayanı küçücük tohum dediğimiz tüm balığı kürekle denize döktün. Tıpkı fotoğraftaki gibi. Karaya vurdu dediklerinin bir kısmıda o balıklardır. Bunların; 1965'ten beri bu denizlere verdikleri zararı bir düşünün. Karşı bir tezde balıklar ışıktan kör olmaz yönünde ancak yaşadıklarımızı biz biliyoruz. O zaman ışık yakıldığı yıllarda Uskumru Liparilerin dinamit yemiş kefal balığı sahillere beton rıhtımlara toslayarak kafasını vura vura ölmelerinide açıklamaları gerekir. Ben bu işin en iyisini Binlerce volt lambayı gözüne yiyen Uskumru, Kolyoz bilir onlara sormak lazım diyorum. Niye yok oldu, Yunanistan bitirdi dimi. Karadeniz, hele Marmara adalar yatağıydı. Karadeniz'deki Mersin Balığını, Kalkanı, Karadeniz İstavritide yunanlılar bitirdi ah şu Yunanlılar yokmu ya. Bu "Tatlı Su Kurnazları"nın en iyi bildiği iş Traş. Canlı Zargana her zaman iş yapıyor. Ama esnafta, denizde asla kül yutmaz.

Baba Yalçın
21-06-2012, 21:41
TROL BALIKLARINA EL KONDU

mdU6JBj8_UU&feature

Baba Yalçın
21-06-2012, 21:49
İzmir/Güzelbahçe Kaçak Trolcüler 22.9.2010

Merhabalar

Uzun süredir bu bölgede kaçak trol çekildiğini biliyorum gözlerimle gördüm defalarca şahit oldum. Güzelbahçe civarında 3 tane liman var yeni liman, 1. liman ve 2. liman 1. limanda durum nedir bu trolcülere karşı tutum nedir bilmiyorum tanıdık eş dost yok. Yeni liman kendi halinde çok ufak ve sahipsiz şu an 4-5 ufak kayık birde gırgır teknesi var oda yatıyor ağları dışarda sanırım en rahat oldukları yer burası.

2. liman ise ufak kayıklarla olta ile balık avlayan bu şekilde geçimini sağlayan balıkçıların ve çeşitli boylarda özel teknelerinin bulunduğu bir liman. Bu limanda 5-6 adet devamlı yaz kış çalışan kaçak bölgede trol çeken tekne var. Limanda herkes durumun farkında, kendileri yasak dönemde bir ahtapot yakalamaya çekinirken limanlarında trol çekenlere karşı elleri kolları bağlı oturuyorlar. Bir kaç kişiyle görüştüm bizim ismimizle sen telefon aç ihbar et bakalım geliyorlar mı dediler. Diğerleride teknelerine zarar verirler diye korkuyorlar. Bir balıkçıdan öğrendiğim kadarıyla ise bu tekneler ufak boyutlarda oluduğu için sahil güvenlik yaklaşırken şamandıra ile ağları daha sonra almak için bırakıp limana dönüyorlarmış, zaten bağlı oldukları yerde çeşitli uzatma ağları var bu şekilde kendilerini kurtarıyorlarmış.

Makinamın pili bitti malesef 2 fotoğraf alabildim, daha sonra takımları tamir edip ağın torba kısmını değiştirdiler. Malum geceye hazırlık...

SU DÜNYASI

MAVİ FENER
21-06-2012, 22:03
Baba Yalçın;
Paylaşım ve çalışman için çok teşekkür ederim..Ellerine, emeğine sağlık...
bunlardab acaba ders alabiliyormuyuz....

Baba Yalçın
21-06-2012, 22:07
Baba Yalçın;
Paylaşım ve çalışman için çok teşekkür ederim..Ellerine, emeğine sağlık...
bunlardab acaba ders alabiliyormuyuz....

Ben üstüme düşeni yapayımda belki birileri gaflet uykusundan uyanır. Ben teşekkür ettim. Saygılar.

Baba Yalçın
21-06-2012, 22:16
Marmara'da Troller ! (HIRSIZLAR) 14.3.2011

Artık İstanbul'da gece gündüz trollar çalışıyor durmak yok başıkarada her iskelede motorlar bağlı duruyor ve denetimsizlik devam etmekte sabah ağ atmaya gidince 4-5 motora denk geliniyor Kumkapı ve Adalar civarı Kaşık Adası çevresi ve Kınalı Ada Boğaz tarafında devamlı çekiliyor....

Baba Yalçın
21-06-2012, 22:25
YASAK Olan Marmara'da Trol Tekneleri 23.3.2010

Marmaranın trol tekneleri Haydarpaşa limanında trol ağları dışarda kaldırımlarda buna hiç bir güvenlik kuvvetleri dur demiyormu.....
Bu tekneler hala Kadıköy'de duruyor balıkhaneyede yakın yaslanıyorlar bu motorlar
birisi Yadel'in diyeride Mamati'lerin akrabası.

Baba Yalçın
21-06-2012, 22:38
Denize Balığa Sevdalı Olupta TROLDEN Yaka silkmeyen varmı. Trol== İllallah

Baba Yalçın
21-06-2012, 22:50
Bunlarda Okyanustan Karides Trolünden 2 foto, içinden Karidesi al, diğeri ne varsa "Iskarta Av" yallah denize geriye. Allah bu israfın hesabını sormazmı!!?*** Sizce!!?**

Baba Yalçın
21-06-2012, 23:04
Çinakop, Sarıkanat, Lüfer, Kofana, Palamut, Toriğin Gümrüğü "Biyolojik Koridor" Haşat. 3 Tarafı Okyanusla çevrili Avustralya'da sen başı kara 50-60 mt. kayıkla mola edicen öylemi. Milyon $'lık adamları bir anda sıfırlarlar. Ömür boyu belediyeye çim biçerler alimallah.

Baba Yalçın
21-06-2012, 23:20
28.06.10, 07:32

İşte benim tükendiğim anlatmaya çalıştığımda bu bugün başka konudada yazmıştım, Boğazlar giriş ve çıkişları en önemli yerler, Düşünün taramalı açmış 8 -10 gırgır ne geçit verir burdan En acısıda buraları ve boğaz içleri parsellenmiş durumda Tabii bu dediğim mafyalaşma trol içinde geçerli.
Lazoğli


"Ey iman edenler!Mallarınızı aranızda haksızlıkla değil karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yiyin. Haram ile nefsinizi mahvetmeyin.Allah şüphesizki sizi çok esirgeyendir." ( Nisa,29 ) Bu trolcülere! Baba Yalçın

Baba Yalçın
21-06-2012, 23:32
Palamut, Torik Havyar Fotolarının metni.
------------------------------------------------------------------------------
İstanbul Boğazındaki "Nostaljik Dalyanlar"

Dalyana gelince: Ben bir arkadaşa 25 tl.'ye Torik almıştım. Toriklerin (yanımda sohbet ederken dört tane daha kesildi, iki kişi ikişer tane aldı.) Yani beş balıktan dört tanesi Havyarlı, balıklar 2.7 Kg lık. Kışın 70-80 tl olan balık neden 25 tl. balıklar cam gibi çünkü o mevsim tadı tuzu yok. Dört torik 1 milyon x 4= 4 milyon yumurta % 10 nu balık olsa, 4 balıktan gideni hesaplayın. Ondan sonra şurda vonos göründü yok kara göründü! Palamutun havyarıda kütüğün üstünde, acaba dalyandan ne kadar havyarlı balık gitti! Nostaljik dalyanın, nostaljik havyarının, nostaljik yumurtası. Birde zenne gibi kıvıranlar var, yok şu tür yok, yok burdan değil v.s, v.s, bir şeyi, iki kişi biliyorsa, bütün Dünya biliyor demektir. Bunun Karadeniz'deki, Marmara'daki, Ege'deki, Akdeniz'deki, gırgırından, alamanacısından, uzatmacısına, oltacısına, tüketicisine, satıcısına, gelecek nesile, kendi gelecek soyuna ihanet değilde nedir! Bu kafaların tıpta çaresi yok. Aç gözlülükte sınır yok, bunlar bilmezmiki giderken kokmuş çorap bile götüremiyeceklerini bilmezlermi! Buna izin verenlere ne demeli! Bunların hiç bir konuda bilgisi yokmudur. 7 yaşındaki çocuğun bildiğini buna izin verenler bilmezmi! Biz nasıl bir ülkeyiz. Ne oldu bize! Baba Yalçın

Baba Yalçın
21-06-2012, 23:43
04.01.2011, 03:13

1. Bölgede eksik olan Kısırkaya sahilinden Şile sahiline 2 mil alanı kapsamalı. her tür av balığının yumurta boyu (kim tespit edecek) belirlenmeli. Balıkhane gerçek denetim altına alınmalı. Balık tezgahlarında yumurta boyu ve altında balığı satan esnafada (önceden ceza miktarı resmi gazetede yayınlanmalı) ceza ocak yakacak cinsten olmalı. Esnaf almaz ise mal işe yaramaz. Satılmayan, satılamayan malda tutulmaz. Mal para ederse ne yaparsan yap. Paranın ırkı dini yok, açız diyen çok.(gözü gönlü değil)

KINALI SU ÜRÜNLERİ m rafi vosg
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
04.01.2011, 16:25

Yüreğine sağlık Baba Yalçın Bir insan yüreğinden geçenleri ancak bu kadar anlatabilir, heyecanın ve isyanın yazınada yansımış. Bende bir şey eklemek istiyorum, bu maddelere birde gırgırların ağ göz açıklıklarını eklersek tadından yenmez. Madde: 5 Hamsi avı yapacak gırgır ağlarının göz açıklıkları 9mm.'den küçük olmaz gibi. Saygılarımla.

Marmara/ 1966/ Gemlik Limancı 66
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
06.07.2010, 01:12

"Ey iman edenler!Mallarınızı aranızda haksızlıkla değil karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yiyin. Haram ile nefsinizi mahvetmeyin.Allah şüphesizki sizi çok esirgeyendir." ( Nisa,29 ) Bu trolcülere! Tekrar teşekkürler.
Levent
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SON SÖZ: Neye el attılarda kurutmadılar.

"Balıkçılığın Kaderi, Balıkçıların İyi Niyetine Bağlıdır" Bir iyi niyet var aklınız durur,,,,

"Balıkçılık Balıkçılara Bırakılamıyacak Kadar Önemlidir" Kürtaj yapanlar sirküler yazıyor,,,

"Mavi Anayasa" Acil yazılmalı. Birileri anlayana kadar,,,,

"Biz Değilsek Kim, Şimdi Değilse Ne Zaman" SİZCE!!??*** Hadi bakalım kolay gelsin!!??**

Baba Yalçın
21-06-2012, 23:54
MARMARA'DA 1 GECEDE ÇİNAKOPUN NASIL IRZINA GEÇTİLER

RESİMDE KIRMIZI RENKTE KARE ŞEKLİNDE OLANLAR DEMİRLİ---BAĞLI---YADA SEYİR DURUMU SIFIR KNOT OLAN BALIKÇI MOTORLARI, ÜÇGEN OLANLAR İSE SEYİR HALİNDEKİ BALIKÇI MOTORLARIDIR. FENERBAHÇE VE ADALAR MEVKİ. GIRGIR TEKNELERİ.

31.1.2011,,,,,,, 01.30---19.30 Yarım Saat Bir Saat Aralıklı (AIS uydu konumlama) Görüntüleme.

Baba Yalçın
22-06-2012, 00:08
MARMARA'DA 1 GECEDE ÇİNAKOPUN NASIL IRZINA GEÇTİLER.

RESİMDE KIRMIZI RENKTE KARE ŞEKLİNDE OLANLAR DEMİRLİ --BAĞLI--YA DA SEYİR DURUMU SIFIR NOT OLAN BALIKÇI MOTORLARI, ÜÇGEN OLANLAR İSE SEYİR HALİNDEKİ BALIKÇI MOTORLARIDIR. FENERBAHÇE VE ADALAR MEVKİ. GIRGIR TEKNELERİ.

1.2.2011,18.00------2.2.2011, 07.00 Yarım Saat Bir Saat Aralıklı (AIS uydu konumlama) Görüntüleme.

Baba Yalçın
22-06-2012, 17:09
Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 1"

Baba Yalçın
22-06-2012, 17:27
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 2"

Baba Yalçın
22-06-2012, 17:44
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 3"

Baba Yalçın
22-06-2012, 18:11
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 4"

Baba Yalçın
22-06-2012, 18:30
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 5"

Baba Yalçın
22-06-2012, 18:48
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 6"

Baba Yalçın
22-06-2012, 19:08
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 7"

Baba Yalçın
22-06-2012, 19:51
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 8"

Baba Yalçın
22-06-2012, 20:08
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 9"

Baba Yalçın
22-06-2012, 21:33
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 10"

Baba Yalçın
22-06-2012, 22:02
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 11"

Baba Yalçın
22-06-2012, 22:57
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 12"

Baba Yalçın
22-06-2012, 23:54
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 13"

Baba Yalçın
23-06-2012, 00:37
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 14"

Baba Yalçın
23-06-2012, 01:22
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 15"

Huzurunuzda görevlerini en iyi şekilde yapan görevlileri, tüm deniz ve balık sevdalıları adına kutluyor ve teşekkür ediyorum. Yazımın bu bölümünde gördükleriniz deryada damla bile değil. Ya görmediklerimiz!!?**

Fotoğraflarda gördüğünüz her 1 (çift) trol kapıları denizin dibini buldozer gibi kimbilir ne hale getirdi en az 52 yıllık kürtajla.
Yetkililer, bazı istihsalci ve avcılık birimindeki akademisyenler ARTIK bir karar vermek zorundalar. 52 yıldır kendilerinide inandırdıkları, bu balık soykırımını esnafa tüm halka empoze etmekten DERHAL vazgeçmelidirler. Balıklar yaşlılıktan ölür, ee ordaki balıklar orda kalırmış, eee trol gidip kazısın. Kurnazlar ya Biyolojik Koridor benzeri, 1-2 şık öne sürüp sureti haktan yana görünüp esas kafasındakini empoze etsin sonrada kalçadan şırınga yapsın bizde hemen sazan gibi atladık tabi YERSENİZ!!****

Devam etmesem iyi olacak esnafı ahmak yerine koydukları yeter artık.

Bunun yerine 52 yıl önceki balıkçılığa nasıl dönülür, eskiden olduğu gibi 113 çeşit balığın nasıl yatak yapması sağlanır. Eskiden olduğu gibi esnafın amatörün, profesyonelin sipariş üstüne balık tuttuğumuz günlere nasıl dönülürü ACİL olarak hayata geçirmeliler. Artık bundan sonra TRAŞLA kaybedilecek 1sn. bile kalmamıştır. Göstermelik sirkülerle nabza göre şerbetle 52 yıldır gelinen durum ortadadır. Türlerde önce sinsile küçülmesi sonrasında TÜRLERİN YOK OLUŞU. Bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz. Tabi eğer "İLAHİ ADALET" denen bir kavram varsa. Er ya da geç bu "Tatlı Su Kurnazları"nı yakacaktır. Bunlara ama öyle, ama böyle sebep olanlar payanda olanlarda yanacaktır. Bu konuda yapılması gerekenleri yukarda yazdık, nokta virgül yıldırım hızıyla hayata geçirelim sonucunuda hep birlikte görelim. Tabi jeton düşerse!!???***

"Biz Değilsek Kim, Şimdi Değilse Ne Zaman !!??**

serdar425
23-06-2012, 12:16
Bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz. Tabi eğer "İLAHİ ADALET" denen bir kavram varsa. Er ya da geç bu "Tatlı Su Kurnazları"nı yakacaktır..

orası Allah'ın emri..lafın icabı değil ha baba hakikaten Allah'ın emri..işte ayet..

''İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır..'' (Rum Suresi 41)

Baba Yalçın
23-06-2012, 19:37
Bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz. Tabi eğer "İLAHİ ADALET" denen bir kavram varsa. Er ya da geç bu "Tatlı Su Kurnazları"nı yakacaktır..

orası Allah'ın emri..lafın icabı değil ha baba hakikaten Allah'ın emri..işte ayet..

''İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır..'' (Rum Suresi 41)


Serdar'cım bana söz düşmezmiş aslında. Ayet apaçık yazmış zaten. İşte gerçek "Manifesto" bu. Saygılar.

snapper
24-06-2012, 03:06
gerceklere cok iyi deginmisin yalcin abi, ellerine saglik,

Baba Yalçın
24-06-2012, 12:50
gerceklere cok iyi deginmisin yalcin abi, ellerine saglik,

Bahri'cim sağol ne haber. Bu bölüm yeni versiyon daha bitmedi damadı yakalıyamadım bir türlü, ilişkenlere sarılmış trol, gırgır ağları var ama format dönüşümü lazım. O yüzden o fotoları koyamadım. Bölüm tam bitmediği için de sana da bahsetmedim. Yani bitirip öyle söyleyim dedim. 4. Bölümü 2. Harita için 1.ci Bölümden beri beklettim harita istediğim gibi olmadı ama sonra denk gelirse değiştiririz ne yapalım. Konunun hazırlamasını bırak (akıllara zarar) sadece 4.cü bölümü foruma koymak 1.ci gün 8.5 saat, 2.ci gün 9.5 saatimi aldı, yani sadece buraya 4.cü bölümü koymak 2 gün ve 18 saat sürdü fotoları onar onar koymam gerekirken 3-4'er bazende birer birer koydum. İkide bir bağlantı yavaş, ya da bağlantı kesiliyordu habire. Valla böbrek taşı dökmemi dersin, sıcakta kızamık çıkardım resmen neyse azı kaldı. Bu arada 5. Bölümüde bitirdimi, yarım kalana damardan devam edicez bundan kaçış yok. Sen neler yapıyorsun bu ara sesin soluğun pek çıkmıyor. Ben gördüğün gibi fırsat bulamıyorum. 30 gün omuz fizik bitti işte. Daha hala sol göz arpacığın az kalan kısmı gene ara ara yokluyor. Ameliyat bile kesmedi. Bilgisayarı bırakıp biraz kaçabilsem bu çalışmaya göz ne yapsın. Öptüm Bahri'cim.

Baba Yalçın
24-06-2012, 23:13
AYVALIK'TA TROL AĞLARINA SU ALTI OPERASYONU

Ayvalık’ın temiz denizinde son yıllarda hızla çoğalan ancak trol ağları nedeniyle yaşam alanları tehdit altında olan kızıl mercanlar koruma altına alındı. Kızıl mercanların üzerini kaplayan trol ağları, derinlere dalan dalgıçlar tarafından temizlendi...GÖKHAN KARAKA

Kızıldeniz’e kıyısı olan Mısır, Sudan ve Yemen gibi ülkelerde yaşam alanı bulan, temiz deniziyle ünlü Ayvalık’ta da çoğalan kızıl mercanlar, trol ağlarının tehdidinde. Mineral bakımından zengin olan, kızıl renkli dağlardan renklerini alan kızıl mercanlar, çevresinde pek çok deniz canlısına yaşam alanı sunarak çok önemli bir görevi üstleniyor.

Kızıl mercanların denize olan katkısından ötürü çevresinde pek çok canlı yuva yaparken Ayvalık’ın turizm değerini de artırıyor. Ayvalık için büyük zenginlik olan kızıl mercanların trol ağlarının tehdidinde olduğunu gören deniz gönüllüleri harekete geçerek derinlere daldı. 30-50 metre derinliklerde görülen kızıl mercanların üzerlerinin trol ağlarıyla kaplandığını belirleyen dalgıçlar hayli zor olan bir işi gerçekleştirdi. Gönüllü dalgıçlar mercanların üzerindeki ağları keserek temizledi.

"Yok olmalarına izin veremezdik’"

Bitki sanılmasına rağmen aksine nefes alan bir hayvan olan mercanlar, üzerlerindeki ağlardan kurtularak tekrar yaşama şansına kavuştu. Hayli zor olan ağları temizlemek için 10 dalgıç derinlere inerken, kendi hayatlarını tehlikeye atmamak için son derece dikkatli davrandılar. Akdeniz’de Ayvalık’ın yanı sıra sadece İtalya’nın Portofino kenti açıklarında da görülen kırmızı mercanları Ezerbey Kayalıkları’nda temizleyen dalgıçlar, trol ağlarının yok ettiği yaşam alanlarının eski haline kavuşması için çabaladı. Dibi tarayarak her türlü yaşam ve çoğalma alanının içine alan trol ağlarının bölgeye büyük zarar verdiğini söyleyen dalış eğitmeni Kubilay Kılıç, “Böylesi bir zenginliğin trol ağlarının altında yok olmasına izin veremezdik. Ağları toplayarak mercanların nefes almasını ve çoğalmalarını sağladık ama trollerin bölgeye girmesine biz engel olamayız. Mercanların yok olması pek çok canlının da yok olması anlamına geliyor” dedi.

"Mısır’da olsa balıkçılara ağır cezalar getirilirdi"

Sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan da derinlere inerek yaşanan tahribatı görüntüledi. Ceylan, trol ağlarının mercanların bulunduğu alanın üzerine bir kabus gibi çöktüğünü belirtirken, “Balık avlamak için yapılan ağlar mercanların katili olmuş. Başka bir ülkede böyle bir zenginlik olsa hemen koruma altına alınır. Çevresinde ağ atmak değil olta atmak bile engellenmeli. Bu olay Mısır’da yaşansaydı balıkçılara ağır cezalar getirilirdi. Zenginliğimizin farkında olmamamız beni çok üzüyor” dedi.

DENİZLERİMİZDEKİ ASRIN VEBASI TROL AĞLARI VE İLİŞKENDEKİ GIRGIR AĞLARI.

Baba Yalçın
24-06-2012, 23:29
AKYARLAR KÖYÜ AÇIKLARINDA DALARAK İLİŞKENDEKİ GIRGIR AĞLARINI TOPLADILAR.

BODRUM’un bilinen son süngercisi evli, iki çocuk babası 60 yaşındaki Mehmet Baş, Kurban Bayramı boyunca, yanında çalışan dört balıkçıyla birlikte dalış yaparak, büyük gırgır teknelerinin bıraktığı ve doğal yaşamın yok olmasına neden olan deniz dibindeki atık balık ağlarını topladı.

18 metre uzunluğundaki "Aksona" adlı teknesiyle denize açılan Baş, bayramın ilk üç günü, beraberindekilerle birlikte Akyarlar Köyü açıklarındaki koylarda her gün dört saat dalış yaparak kirliliğe neden olan atık ağları topladı.

Baş, 30 ile 50 metre arasındaki dalışlarda deniz dibinden üç gırgır teknesini donatabilecek atık ağ topladıklarını söyledi.

Burada dalış yapan Baş ve dalgıçlar, gırgır teknelerinden su altındaki kayalıklara bırakıldığı belirtilen ağların bir bölümünü, bıçaklarla temizleyerek vinç yardımıyla tekneye çekti. Mehmet Baş, Bodrum Limanı'na dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, kayalıkların üzerinden su altı yaşamına zarar veren çok sayıda gırgır ağını temizlediklerini söyledi.

Yaklaşık 2 yıldır bu çalışmayı yaptığını ifade eden Baş, ''Üzerlerini tamamen kaplayan ağlar nedeniyle, kayalıkların dış dünyayla bağlantısı kesilmiş. Bu da bölgede su altındaki doğal yaşama büyük zarar vermiş. Bu ağları temizliyoruz ama çok zor'' diye konuştu.

Su altında biriken ağları temizlemek için saatlerce uğraştıklarını belirten Baş, şunları kaydetti: ''Kurşunlar çok ağır olduğundan ağları yukarı çekerken büyük sıkıntı yaşadık. Balıkların üremesi için çok güzel alanlar vardı. Kayalıkların çevresinde yaşayan balıklar, ağlardan olumsuz etkilenmiş. Biz denizciler buradan ekmek yiyoruz. Balıkçılar ağlar dipte kaldığı zaman haber versinler. Ben yardım etmeye hazırım. Ayrıca bize çalışmalarımızda destek veren Bodrum Belediyesi ve Bodrum Denizciler Derneğine teşekkür ediyorum. Denizlerimizi kirletmeyelim. Su altındaki yaşamı bitirmeyelim.''

Baş, toplanan ağların, temizlendikten sonra yeniden değerlendirileceği sözlerine ekledi.

"Denizlerimizi kirletmeyelim ve su altındaki bu güzel yaşamı koruyalım"

Küçük tekneye çekilen ağların arasında bir de ağlara takılmış deniz yıldızı bulundu. Mehmet Baş deniz yıldızını kurtararak yeniden denize bıraktı. Bu arada gırgır teknesinden atıldığı sanılan büyük ölçüde bir ağ yukarı çekilirken çalışmayı yürütenlere zor anlar yaşattı.

Çıkarılmakta güçlük çekilen ağ, küçük tekne tirhandilin yedeğine alınarak tirhandilin üzerindekilerin de yardımıyla denizden çıkarıldı.
Öte yandan, bazı vatandaşlar, su altından çıkarılan onlarca metrelik ağın Bodrum'a getirilişi sırasında Baş ve beraberindekileri limanda karşılayarak, destek verdi.

Baba Yalçın
24-06-2012, 23:39
GÖKOVA KÖRFEZİ, AKBÜK KOYU, YEDİ ADALAR; İLİŞKENLERİN GIRGIR AĞLARINDAN TEMİZLENMESİ.

Sünger avcısı ağ avcısı oldu

EKMEK TEKNESİNE VEFA

Bodrum ilçesinde, sünger avcısı Mehmet Baş, deniz dibinde kayalıklara takılarak kalan ve su altı yaşamına zarar veren ağları temizlemeye devam etti. "Aksona" isimli 18 metrelik tirhandil ile Bodrum Limanı'ndan açılan Mehmet Baş, biri oğlu olmak üzere yardımcıları ile Gökova Körfezi Akbük koyu Yedi Adalar açıklarına gitti. Burada yaptığı ekip çalışmasında dalış gerçekleştiren Mehmet Baş, gırgır tekneleri ve diğer balıkçı teknelerinden avlanma sırasında kayalıklara takılması sonucu orada bırakılan ağları temizledi. Daha önce deniz dibinden bırakılan ağları temizleyen Mehmet Baş, dipten çıkardığı ağlarla birlikte Bodrum Limanı'na geri döndü. Ağlardan temizlediği bölgeyle ilgili konuşan Baş, "Şimdi oradaki canlılar bayram ediyor" dedi.

Bodrum'lu denizci Mehmet Baş, doğal yaşamın dengesini bozduğunu ve su altı yaşamına zarar verdiğini söylediği ağların temizlenmesiyle ilgili şunları söyledi: "Dalış yaptığımız yerler balık üremesi açısından harika yerler. Gırgır ağları taşlara, kayalara takılmış ve geri alınamadığı için orada kalmış. Daha önce dalış yaparken bunları görmüştüm. Bu nedenle vicdanım rahatsız oluyordu. Temizlenmesi çok zor. Üç dört günü ayırmanız lazım. Ayrıca ekonomik boyutu da var. Gerekli şartlar oluştuktan sonra bölgeye giderek yaptığımız dalışlarla ağları bir iple bağladık. Teknedeki vinç sistemiyle de yavaş yavaş yukarıya aldık"

40 ile 60 metre derinliğe daldıklarını anlatan Mehmet Baş, bu çalışmasında Bodrum Belediye Başkanlığı ve Bodrum Denizciler Derneği'nin kendisine destek verdiğini söyledi. Canlıların hayatla ilişkisini ağların kestiğini söyleyen ve deniz dibinden metrelerce ağ temizleyen sünger avcısı Mehmet Baş, şöyle konuştu: "Ekmek teknemizi temizliyoruz. Denizlerimizi temiz tutalım ve su altındaki bu güzel yaşamı koruyalım. Denizler hepimizin. Hepimiz sorumluyuz"

Baba Yalçın
24-06-2012, 23:51
MAKİDER HAYALET AVCILIĞINA ÇIKIYOR.

Deniz altında balıklar için tehlike oluşturan başıboş ağların, ekonomiye ve ekolojik dengeye verdiği zararlara dikkat çeken MAKİDER'in UNDP GEF/SGP'e sunduğu 'Hayalet Avcılığı' projesi kabul edildi. Çukurova Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Caner Enver Özyurt, "Yumurtalık bölgesinde çok miktarda av aracının kaybolduğu bir alan temizlenerek buradaki ekolojik değişim ortaya konulacak" dedi.

"MAKİDER hayalet avcılığına çıkıyor"

Kaybolmuş ya da terk edilmiş ancak su içerisinde işlevini sürdüren balıkçı ağlarının, ekonomiye ve ekolojik dengeye verdiği zararlara dikkat çeken Mavi Kilikya Derneği'nin (MAKİDER) UNDP GEF/SGP'e sunduğu 'Hayalet Avcılığı' projesi kabul edildi. Adana'da kurulan MAKİDER, 'hayalet avcılık' olarak bilinen, suyun altında unutulan ve insan kontrolü olmaksızın sucul organizmaların ölümüne neden olan av araçlarına dikkat çektiği projesi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen GEF/SGP proje desteği kapsamında kabul edildi. Proje, kayıp av araçlarının, oluşturulan mevzuatla yetkililere bildirilmesini ve geri toplanabilmesini sağlıyor. MAKİDER'in kurucularından olan aynı zamanda Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Caner Enver Özyurt, kayıp av araçlarının denizlerde ekosisteme ve balıkçılığa verdiği zararlar göz önüne alındığında geri toplanmaları gereken balıkçı ağlarının, hedef olmayan balıkların ölmesi, deniz faunasının ve florasının etkilenmesi gibi birçok soruna yol açtığını ifade etti.

"TÜRKİYE'DEKİ MEVZUATTA BOŞLUK VAR"

Dünya Tarım Örgütü'nün (FAO) 1995 yılında balıkçılık endüstrisini olumsuz yönde etkilediği için kaybolan ağların tekrar bulunmasını önerdiğini belirten Özyurt, hayalet avcılığın aynı zamanda ekonomiye de büyük zararlar verdiğini vurguladı. Kayıp av araçlarının geri toplanabilmesi için öncelikle ne kadar av aracının nerede kaybolduğu bilgisine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özyurt, "Avrupa Birliği bu veriye ulaşmak için av aracını kaybeden balıkçının 24 saat içinde ne kadar av aracını nerede kaybettiğini üye ülkenin ilgili yasal birimine bildirmesini zorunlu tutmuştur. Konuya ülkemiz açısından bakıldığında ise önemli bir boşluk olduğu görülmektedir. Balıkçılıkla ilgili mevzuatımızda kayıp av araçlarıyla ilgili olarak ne yapılması gerektiğine yönelik hiçbir düzenleme yoktur. Bundan dolayı da hayalet avcılıktan kaynaklı sorunlar giderek büyümektedir" dedi.

"HAYALET AĞLAR İÇİN VERİ TABANI OLUŞTURULACAK"

Planlanan bu projede üç ana hedef belirlendiğini kaydeden Özyurt, şunları söyledi: "Bunlardan ilki Yumurtalık bölgesinde çok miktarda av aracının kaybolduğu bir alanda pilot bir bölgenin temizlenerek buradaki değişimin görsel ve sayısal olarak ortaya konmasıdır. İkinci ana hedef; kayıp av araçlarının türünün, miktarının ve kaybolma bölgesinin kaydedilebileceği ve ilgili yasal birimin kullanabileceği örnek bir veri tabanının geliştirilmesidir. Projenin son ana hedefi ise, elde edilen sonuçların yaygın etkisinin arttırılmasıdır." Özyurt, projede; Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi ile Adana İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün ortak, Yumurtalık Merkez Su Ürünleri Kooperatifi'nin ise iştirakçi olarak yer aldığını kaydetti.

Baba Yalçın
25-06-2012, 00:57
KARABURUN'DA SU ALTINDA ÖLÜ AĞ TEMİZLİĞİ YAPILDI.

Güzelyalı Rotaract Kulübü İlçemizde Karaburun Su Altı Ölü Ağ Temizliği yaptı.

Geçtiğimiz yıl da aynı etkinliği yapan Güzelyalı Rotaract, Karaburun Su Altı Ölü Ağ Temizliği projesi ile 2440. Bölge rotaract Kulüpleri arasında en iyi proje ödülünü almıştır. 9-10 Ekim 2010 tarihleri arasında Digiturk 18. kanalda yayın yapan İz Tv, projenin belgeselini çekmiş olup 15 Kasım da yayınlayacaktır. Aynı proje ile Akdeniz Üniversitesi'nde 6-7 Kasım 2010 tarihlerinde yapılacak SBT 2010 kongresinde proje sunumu yapılacaktır. Güzelyalı Rotaract Kulübünü tebrik eder, ilçemizde yaptıkları bu çalışmalardan dolayı Karaburun Halkı adına kendilerine teşekkür ederiz.

Baba Yalçın
25-06-2012, 01:27
YAŞAMA GÖZ AÇTIRMAYAN SERSERİLER...

Dipte kalan her ağ deniz yaşamının kefeni oluyor eninde sonunda. Çürüyene, paramparça olana kadar öldürmeye devam ediyor. İçi boşalmış yengeç kabukları, çürümeye yüz tutmuş balıklar, etleri eriyip gitmiş kılçıklar... Heba olan yaşamların kimi cansız, kimi can çekişen kanıtları sarkıyor dipteki kefenlerin üzerinden. Deniz yaşamının üzerine çöken ve yavaşça boğan acımasız bir örtüye dönüşüyor dipte kalan ağlar. Balıkları yuvalarına hapseden, büyümeleri yıllar alan deniz ağaçlarını -gorgonları ve mercanları- kıran, denizdeki yaşam akışını sekteye uğratan serseri ağlar, endüstrinin yarattığı modern malzemeler sayesinde artık yok olmak bilmiyorlar. Her serseri ağ, öldürme isteğini dizginleyemeyen bir seri katil gibi durdurak bilmeden can alıyor gözden uzak derinliklerde...Doymak bilmeyen öldürme açlıklarını, çoğunluğun varlığından bile haberdar olmadıkları yerlerde giderdiklerinden, aynı çoğunluk katliamın ulaştığı boyutlardan ve yarattığı etkilerden de habersiz. Uzaktan izleyenlere göre denize bırakılan her ağ geri toplanıyor ve denizden alması gerekeni alıyor. Keşke öyle olsaydı...

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya genelinde deniz yaşamını tehdit eden serseri ağlar sorununu, “terkedilmiş, kaybedilmiş ya da başka bir nedenden dolayı denize atılmış av araçları” sorunu olarak tanımlıyor. İyi de bir balıkçı dünya kadar masraf yapıp sahip olduğu kıymetli ağları neden terketsin? Borç harç sahip olunan ekmek kapısından vazgeçmek bu kadar kolay mı?

FAO’nun 2009’da yayımladığı kapsamlı bir raporda, serseri ağlar sorununa yol açan nedenler birer birer sıralanmış. Rapora göre balık ağlarının kasıtlı olarak terkedilmesinin başlıca nedenleri, yasadışı/kayıtdışı balık avlama teşebbüsünün yanı sıra, kurallara uymayan av araçlarının kullanımında ısrar edilmesi...Bu gibi eylemlerde bulunan balıkçılar ceza almamak için hiç tereddüt etmeden ağlarını arkalarında bırakabiliyorlar. Kötü hava/deniz koşulları, dip yapısının iyi tanınmaması, yanlış kerteriz ise, ağların kaybedilmesinin başlıca nedenleri olarak öne sürülüyor.Tekneye çekilen ağın onarılamaz derecede yıpranmış olması durumunda balıkçı, alacağını aldıktan sonra ağların geri kalanını olduğu gibi denize atabiliyor. Aynı raporda serseri ağların deniz yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerine de vurgu yapılıyor. Ticari türleri avlamaya devam eden serseri ağlar, soyu tehlike altında olan deniz canlıları üzerinde öngörülemeyen bir av baskısı yaratarak tükenme sürecini hızlandırıyor.

Av yasağının başlamasıyla birlikte limanlara çekilen balıkçı filolarının aksine denizin kural tanımayan serserileri, balıkçılık ekonomisini canlı tutan değerli doğal kaynakları yok ederken yasak dinlemiyor. Deniz emekçilerinin kısmetine göz diken, yarınlarını belirsizliğe mahkûm eden birer tuzak serseri ağlar...Balıkların yanı sıra yengeçten istakoza, ahtapottan süngere, deniz şakayığına kadar çeşitlenen yüzlerce, binlerce, hatta onbinlerce farklı dip canlısına da göz açtırmıyor bu tuzaklar. Bir kere düşmeye görsünler, birileri gelip onları tuzaktan kurtarmadıkça çaresizce ölümü beklemekten başka seçenekleri yok! Gittikçe büyüyen serseri ağlar sorununa kalıcı bir çözüm bulmak için kolları sıvayanların sayısı giderek artıyor. Büyük tonajlı tarama gemilerinin yedeğinde çekilen dev tırmıklar, dipte kalan ağları yüzeye çıkarmak için derinlere dalan pençeleri andırıyor. Yerel gönüllülerin çabalarıyla hayata geçen küçük ölçekli temizleme çalışmaları da övgüye değer. Bu gayretlerin tümü az ya da çok bir bedele mal oluyor. Asıl bedeli ödeyense, kefeni yırtamayan deniz yaşamının ta kendisi...Denize bu bedeli daha fazla ödetmemek için serseriliği bırakmanın zamanı geldi de geçiyor.

1. Biyolojik Kordor ve 2. Biyolojik Koridor'da niye "OLTAYLA avcılık dışında ava kapalı alan" dediğimi birileri daha iyi anlar inşallah. Ayeti hatırlatmak istemiyorum. İnşallah duyarlar ve görürler.

Baba Yalçın
25-06-2012, 01:31
"Mavi Ormanın Son Kralı" 4. Bölüm Sonu

Not: Balıkçılık konusunda resimleri internette yayınlayan yerli yabancı, kim olursa olsun halkı yeni nesili aydınlatmamıza yardımcı oldukları için herkimin emeği katkısı varsa onları bu güzel çalışmalarından ve harika fotoları için tebrik ediyor ve halk adına aydınlatmaya katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

Site yönetimi ya da moderatör arkadaşlardan ricam, bildiğiniz üzere ben bilgisayarda acemi olduğum için bir terslik olursa, olaki bir resimi kulanmamızı istemediler. İnsanoğludur her kes aynı düşünmeyebilir. Hangisini isterlerse anında silebilirsiniz. Ben yeni nesile deniz sevgisi aşılansın görmedikleri bazı şeyleri görsünler ve öğrensinler diye idealist yaklaşımla uğraşıyorum. Türkiye'de kıyı balıkçısının durumu zaten malum sıfırı tüketmiş bitik durumda. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. Hepinize teşekkürler. Saygılar.

Olaki ekran başında kimse olmadı diyelim, e-mailimide yazayım. Resminin burda olmasını istemeyen birileri çıkarsa derhal haberdar ederlerse anında sileriz ne yapalım zorla güzellik olmaz. Bizim tek amacımız sadece yeni nesilin aydınlanması hepsi bu.


baba-yalcin@hotmail.com

Baba Yalçın
26-06-2012, 22:40
"İlişkenlerin Korkulu Belası"
Bizdede dert, başka yabancı ülkede de dert.

flRlL9PfuD0#!

Baba Yalçın
27-06-2012, 00:15
" Batıktaki Trol, Gırgır Ağları"

İkinci Dünya Savaşı sürerken SSCB gemilerine saldırdıktan sonra Türkiye’ye sığınan ve savaşa girmemize neden olmadan kendi personeli tarafından batırılan Alman denizaltısı U 20 korunması gerekirken üzeri balık ağları ile örtüldü. 1944’ten beri Sakarya Karasu açıklarında yatan tarihsel batığın üzeri tamamen dip trolü ağları ile örtülürken onlarca ölü balık denizaltının gövdesi üzerinde çürümeye başladı. 1941’de Almanya’nın ünlü Barbarossa Harekatı için demiryoluyla Romanya üzerinden Karadeniz’e indirilen ve SSCB gemilerine saldırdıktan sonra 1944’te Türkiye kıyılarında batırılan 3 denizaltıdan biri olan U 20’nin üzerini kaplayan balık ağları şaşırtıyor. Hitler’in Kayıp Denizaltı filosu olarak tarihe geçen, Deniz Kuvvetleri tarafından 1994’te bulunduktan sonra ancak 2006’da tespit edilen U 20, Karasu’nun 1 mil açığında 22 metre derinlikte yatarken, üzeri balık ağları ile kaplandı. 270 tonluk denizaltının çevresinde dip trolü ile balık avcılığı yapıldığını kanıtlayan ağlar gövdenin tamamen üzerine serildi. Birden fazla trol ya da gırgır teknesinin derinlere bıraktıkları ağların takıldığı ve 270 tonluk denizaltıya takılarak koptukları görülüyor. 43 metre uzunluğundaki denizaltı gemisinin üzerinde serili olan ağların içinde onlarca balık ölüsünün olduğu görülürken, periskop ve torpido dairesi gibi özel bölümlerinin de kapandığı belirlendi. Batığın turizme kazandırılması için sürekli çalışmalar yapan sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan’ın son kontrol dalışları sırasında tespit ettiği balık ağları içindeki balıkların çürümeye başladığı görüldü. Sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, “Batık denizaltıyı korumamız için özel önlemler almamız gerekirken, dip trolü ile çevresindeki yaşamı yok etmişiz. Yılların yapamadığını balık ağları ile yapıyoruz. Ölü balıklar çürüdükçe zarar verecek denizaltıya. Denizaltının her tarafını saran ağları onlarca dalgıcın saatlerce temizlemesi gerekiyor” dedi. U 20’nin turizme kazandırılması için büyük çaba sarf eden dalış eğitmeni Volkan Demirci ise, “Denizaltı ulusal tarihimiz için çok önemli. Bizim 2. Dünya Savaşı’nda nasıl başarılı bir politika sürdürdüğümüzü gösteriyor. Almanya korunması için çok duyarlı. Biz dalıcıları U 20’ye indirdikçe tarihin içinden yolculuğa çıkartıyoruz” dedi.

"Derinlerdeki tarih ağlara takıldı"

Usta dış politika ile savaşa girmemiz engellendi. Dünya denizaltıcılık tarihinin en ilginç olaylarından biri olan batırılma işlemi U 20’nin kendi personeli tarafından yapılmıştı. Romanya’nın Köstence Limanı SSCB tarafından bombalanınca gidecek yeri olmayan denizaltılardan U 20, 1944’te Denizaltı Filosu Komutanı Amiral Karl Dönitz’in emri kaptan Klaus Petersen tarafından uygulanarak Karasu açıklarında kapakları açılarak batırıldı. Karaya çıkan personel İkinci Dünya Savaşı bitene kadar Beyşehir’de tutuldu. Aynı şekilde batırılan U23 ve U19 gibi 3 denizaltıyı da Adolf Hitler Türkiye’ye ucuza satmak istemiş, böylece doğuda Türkiye ile yeni bir cephe açmayı planlamıştı. Yavuz ve Goben zırhlılarının Birinci Dünya Savaşı’na girmemizi sağladığını bilen Başbakan İsmet İnönü ustaca bir dış politika ile Hitler’i reddederek SSCB’yi ve müttefik ordularını karşısına almadı.

Baba Yalçın
01-07-2012, 21:09
"Minakop Soykırımı"

Daha önce bu balığı tutan arkadaşlar. Artık bu balıkların nerde olduğunu merak etmezler şekil 5'te görüldüğü gibi 1 kişinin kumbarasında.