PDA

Tüm Versiyonu Göster : Tadı damağımda kalan günler....


Uzm.Dr.Rastgele
23-08-2006, 20:42
Arkadaşlar başlıkda da bahsettiğim gibi tadı damağımda kalan günlerden bir anı anlatacağım.Ama önce biraz bilgi:
Balıkçılık işi yapan bir arkadaşım sayesinde bir mevkide çiftlikçi bir arkadaş ile tanışdık.Balıkçılık yapan arkadaş haftalık hesap filan mı görecekti tam hatırlamıyorum, giderken gel seni de ,filanca arkadaşıda kastederek sizi götüreyim dedi ve öylece bu arkadaş ile tanışdım..Çiftlik cemaati arkadaşlar avlanacağı zaman ismine ''pelet'' dedikleri kuru balık yemi kullanıyorlar.Küçük beyaz iğneye bu yemi sıkıştırıp kurşunsuz olarak atıyorlar.Bir tutam çiftlik yemini denize atıp arkasından bu oltayı da atıyorlar.Çiftliğin hayat-avlu diye tabir edebileceğim denize doğru uzanan bu kısmın altında çupra-levrek-mırmır vs.boş yemleri toplarken dolayısıyla iğneli yemi de kapmış oluyorlar. Ben ve bu işe gönül vermiş filanca arkadaşım çiftlikten edindiğimiz kuru pelet yemlerini daha çok işimize yaraması için onları evimizde kahve değirmeninde öğüttük.Elde edilen bildiğimiz una benzeyen toz yeme yumurta akı kattık ve yoğurarak bir karışım elde ettik.Eğer biraz cıvık olduğu zaman da içine un katarak istediğimiz kıvamı elde ediyorduk.Neyse, abone olduğumuz balık çiftliğine her gidişde önceden bu karışımı hazırlayıp götürürdük.Vallahi bu yem sayesinde çupranın hareketleri ve yem yiyiş şekli hakkında uzmanlık yaptım desem diğer arkadaşlara karşı saygısızlık olmasın.0.25 no kaliteli karbon sayısı yüksek, suya hemen batmayan kaliteli misinanın ucuna biraz uzun saplı(numarasını hatırlamıyorum) küçük iğne bağlayıp;bu iğneye hazırladığımız yemi pelet şekli verip yemin ağırlığı ile gidebildiği kadar atıyorduk.Haliyle kurşun olmadığı için bu yemin dibe ulaşması saniyeler alıyordu.Artık sizin yapmanız gereken gece ay ışığı yardımı ile bu misinanın su üstündeki hareketlerini izlemek.Arada ne kurşun,ne fırdöndü hiç bir şey yok.Çupra denilen ''Şerefsiz'' öyle akıllı ki.Yem daha süzülmeye başladığında olduğu yerde dudağının ucunun ucundan adeta yemi yiyor.Ne bir sert vuruş ne misinayı germe hiç bir şey yok.Dediğim gibi misina suya batarken hafifçe sizden uzaklaşır ve dibe yaklaştıkça bu defa size yaklaşır ve boşluk verir.İşte bu esnada size misina geri gelirken birazcık dahi olsa tekrar ileriye doğru bir hamle yaparsa asılın 500-600 gr lık baba çupra tepesinde.Saygı duyduğum bu balık böyle akıllı meret.Bundaki dikkat ve huzursuzluk ne levrek de nede mırmır ve sargozda var.Sadece kefal de bu hassasiyet var.Oda çok temkinli ve zeki bir balık.

Gelelim anımıza : Bir gün arkadaşımla yine mama yapıp ,birazda yemciden mamu alıp yine aynı yere damladık.Bir iki hoş beşden sonra bize müsade deyip.Gece avlanmak için çiftliğe ait kıyıya demirli olan büyük bir tekne var ,onun üstüne çıktık.Hava öyle karasız ki,bazen deli deli karadan denize doğru esiyor.Bazen de yandan tatlı talı eserken,fıttıyor sertleşiyor.Hop benim kafamdaki şapka uçtu denize.tabi yacak bir şey yok.Velhasıl tatsız bir hava tıklamalar var ama bunlar gece uykuya yatmayan isparoz-karagözlerin tıkırdamaları boyları küçük olduğunu vuruşlardan anladığım için hiç hamle yapmıyorum.Mazmuz olsun diye onları besleyip duruyoruz.Arkadaşın canı sıkıldı ve bilader ben yattım dedi ve koca balıkçı kayığının bir yerine kıvrıldı.Çok geçmeden de biraz alkol aldığı için olsa gerek uyudfu kaldı.Gece saat01.00 civarı çiftliğin jenaratörüde susdu ve yan yana yer alan çiftlik binaları karanlığa gömüldü.Tam bir sessizlik içinde suda gamitlerin su yapmalarını seyrediyor.Ve acaba bende mi yatsam diye düşünürken; hadi yemi tazeleyip bir daha deneyeyim diyerek.Çantamdan 0.25 no misinaya bağlı 496/01 tek iğne bağlı takımı çıkardım.İğne direkt misinaya bağlı arada gezer kurşun veya fırdöndü
yok.Takdım mamunu salladım süzüle süzüle inerken baktım misina hafif geriliyor ve birden asıldım.500 gr lık çupra balıkğın dudağının ucundan yakalamışım.Yani daha yemle oynuyormuş.Tekneye aldım ve bacaklarımın arasına sıkıştırıp iğneyi çıkaracaktımki teknenin tabanına düşdü.Yakalayıp livara koyayım derken sırt dikenleri adeta bıçakla yarmış gibi avcumu deldi.Elimin kanına ve acısına bakmadan hemen yemleyip savurdum.Mamunun ağırlığı ne olavak ki.Attığım iğne 3 bilemedin 5 metre sonra suya kavuşuyor.Ama kurşın olmadığı için lap diye dibe gitmiyor.Aynı hafif asılma yine aynı boy ve kiloda bir tane daha.Zevkden köşeyim.Arkadaşa sesleniyorum kalksın diye ama ondan tık yok.Bu defa livar filan uğraşmadım.Attım balığı ayaklarımın kenarına.Ha bre trampet çalıyor.Aynı taktik ve bir daha aynı boy çupra.Teknede çömelerek avlanıyorum.Ayaklarım uğuşdu.Ama ya ayağa kalkarsam ve balık görüp kaşçarsa diye bir şey de yapamıyorum.Çökdüm diz üstüne .Etraf berbat kan oldu.Ellerim ta dirseğime kadar leş gibi.Derken mamun bitti.Hemen mamaya geçtim.Fakat aynı tepki yok.Balık mamuna alışdı onu bekliyor.Yine uğraşa uğraşa 2 tane daha aldım.Ama mamunla 3-4 atışda bir tane alırken.Mama ile sayısız atiş yap.Ancak bir tane yada iki tane .Bu balık fırtınası 2-3 saat filan sürdü.Ortalık yine küçüklere kalınca mola verdim ve yakdım bir sigara.Bir saydım.20 taneyi geçmiş.Canlıları attım livara.Ölenleri de kurumasın diye koydum bir poşete ve yerleşdirdim çantaya.Daha sabahın aydınlanmasına 1 sat var.Azıcık kestireyim dedim.ve,mamunalrın olduğu kutu içinden tam iğnelik 1-2 tane kum yengeci çıkmıştı.Çupraları yakaladığım iğneyi kesdim ve yine aynı iğneden bağlayım.Takdım yengeci ve attım ileriye.Makaranın boşluğunu alıp,makarayı çantanın altına kıstırıp bende bir köşeye kıvrıldım.Uyuyum kalmışım.Bir süre sonra arkadaşın bağırmasıyla uyandım.Kalk ulan kasnak gidiyo dedi ve benden önce kalkarak başladı misinayı sarmadan ayaklarını altına toplamaya.Lap balığı attı tekneye vallahi yazın giydiğim terlik kadar bir mımır.Adeta tablo gibi.Oğlum bunu ben çektim bu benim dedi.Yattığım yerden kalkmış ve oturur vaziyette onu seyrediyordum.Hava aydınlanmaya başlamıştı bile İyi öyle olsun dedim.Durdu ve şaşırdı .Yani kızmadınmı dedi.Yok tel livara bak onlar bana yeter demenle beraber.Tel livarı çekince ohaaaaaaa..diyebildi.Naptın sen oğlum diye kekelediğini hatırlıyorum.Yerimden kalkıp,tanşaş poşetini de önüne boşalttığımda siz varın onun tepkisini düşünün artık.Neyse bu yazımı sabırla okuduysanız,aynısı hatta daha güzeli size rastgelsin diliyorum......:)

Taygun KOCABIYIK
23-08-2006, 21:00
Süper anı abi arkadaşının şok anını görmek isterdim :D bütün gece uyumamanın meyvalarını toplamışsın :)

Uzm.Dr.Rastgele
23-08-2006, 21:18
Sağol Taygun,ama son iki senedir o çiftliğe artık gitmiyoruz.Hani arada tatsız bir şey de olmadı ama nedendir bilmiyorumAraya soğukluk girdi.Çok anlatırsam özele girmiş olurum.Dikkat edersen anlatırken kişi adlarını ve tam yer isimlerini sakıncalı gördüğümde vermiyorum.Oraya yaklaşık yaz ve kış olmak her cuma akşamı gittik.Giderken de asla boş gitmedik.Yanımızda mutlaka yiyecek içecek vs de götürdük...Neyse,........

Taygun KOCABIYIK
23-08-2006, 21:22
İshak abi zaten isimler pekte önemli değil önemli olan yaşadığın bu güzel macerayı bizlerle paylaşmandır :)

aserkansatı
23-08-2006, 22:22
İshak Arkadaşım inan yaşamış gibi oldum okurken.Sağolasın bu güzel anını paylaştığın için...

erhan
24-08-2006, 09:50
İshak kardeş birde yanınızda fotoğraf makinesi olsaymış süper olurmuş.
Senin heyecanını bende yaşadım gerçekten.

Saygılar

Uzm.Dr.Rastgele
24-08-2006, 13:40
Bilgisayar ortamında çok yeni ve oldukca cahilim diyebilirim.Hatta imza bölümü altında yer alan su altı resminide sağolsun Taygun yerleştirdi.İnşallah en yakın zamanda digital bir fotoğraf makinası alacağım ve iyi kötü tuttuğumuz balık resimlerini hep beraber seyrederiz.Diğer arkadaşların resimlerini seyretmek çok güzel....

Uzm.Dr.Rastgele
11-11-2006, 15:27
Bu klibi seyredince eskiden balık çiftliklerinde geçirdiğim günleri hatırladım.Süper kaliteli 0.22-0.25 misinanın ucuna bağladığımız iğneye adına mama dediğimiz yemi takıp ''pelet yem'' şeklini verdikten sonra oluşan bu kurşunsuz takım ile avlanırdık.Bu arkadaşlar da aynı metod ile kafeslerin üzerinden avlanıyorlar.Çupranın yeme dokunması ile takdırıp kıyıya çekinceye kadar geçen o anı herkezin yaşamasını isterim.Arada yok kurşun-yok fıdöndü vs. hiç bir şey yok.Adeta tokalaşmak gibi bir şey.
[Only Registered Users Can See Links]

katiti
11-11-2006, 21:14
abi benzer sistemi ben mamun ile liman içinde gece yapıyorum. inanılmaz keyifli bir av. uygun ortamı bulan herkese tavsiye ederim...

Uzm.Dr.Rastgele
12-11-2006, 15:06
Mert kardeşim senin de dediğin gibi liman içlerinde özellikle gece çıplak iğneye veya uygun zokaya mamun takarak avlanmak çok zevklidir.Bu sene balığa alıştırdığım ve daha yeni yeni ısınan Mehmet arkadaşım ''gece ortamına'' henüz tatmadığı için,bu sene koca yaz hep gündüz giitim.Fakat geçen sene sakin bir havada mordoğan aras otelinin arkaşında yer alan büyük limandan mamun-çıplak iğne ile aldığım sinariti hiç unutamam.:D

katiti
13-11-2006, 08:30
Oy oy oy

abi ne kadar gelmişti o sinarit?

aganta borina borinata
13-11-2006, 08:57
ishak abi...ben de zamanın da çiftlikten avlanmıştım...yeme ne dendiğini bilmiyorum ama çiftliği yemledikleri yemi kullanmıştık...takım aynıydı...tek fark çiftliğin çalışanları balıkları hergün yemledikleri saatte yemlememişlerdi... yemlemeleri gereken saatte biz oltalarımızı çalıştırdık...bize bir saat kadar müsade vermişlerdi...artık o bi saatin nasıl geçtiğini tahmin edersiniz...balıkları yemledikten sonrada oltalarımızı çalıştırdık...balık sayısı azaldı yemlemeden öncekine nazaran azaldı...biz şikayet etmeye başladık...ama bu nankörlükten başka bi şey değildi...yakaldığımız balıkların küçük olanlarını boş bi kefese atıyorduk...çiftlik çalışanları onları büyütüyorlardı...(tabi diğer balıklarla karıştırmıyorlardı...)gerçekten o avlar benimde unutamadıklarımdan dır...

paylaşımınız için teşekkürler...zevkle okudum...tabi aklıma şu söz geldi "tekkeyi bekleyen çorbayı içer"

rastgelsin...