Giriş Yap

Tüm Versiyonu Göster : böyle bir düşüncem var


balıkcı
27-09-2006, 16:39
balıkcı dostlar denizlerimizde ve iç sularımızda balık nesli günden güne azalmakta bunun çeşitli nedenlerinin yanı sıra bu işi meslek olarak yapan büyük balıkcı gemileri var,tabiki bu insanlarda para kazanmak zorunda unutmayalımki bu insanlarda para kazanıp ailelerini geçindirmek zorunda,şimdi gelelim benim fikrime ben şöyle düşünüyorum..bu büyük gemi sahipleri bir sezonda ne kazanıyor balıktan..bunun yerine acaba her hafta yada her gün,haftada iki,üç yada ne kadar talep olur bilemem balıkcılar için tur düzenleyip paralarını oradan çıkarmaları olanak dışımı düşünün bir gemiye kaç kişi sığar bilmem ama 30 kişiden aşağıya olmaz bu 50 de olabilir,her biri 20ytl verip bir gün balığa çıksa 50x20=1000 ytle eder bunu senenin 200 günü yapsa 200,000 bin ytl yapar,bu miktar daha fazlada olabilir daha azda ama az olursa burada belki devlette biraz yardım ederse bu insanlarda ailelerini geçindirecek bir yol bulmuş olurlar,,bu benim düşüncem sizlerinde fikirlerini buraya yazmanızı bekliyorum .

katiti
27-09-2006, 17:03
Selim Abi fikir fena değil de bu işin başka boyutları da var.

Böyle bir tur organizasyonuna giren gemide normal zamanda çalışandan daha az adam çalışmaya başlayacaktır ki bu da bir miktar işsizliğe yol açar. Bunun dışında her gün 50 balıkçı bulma garantisi yok. Ayrıca devlet yardımı falan beklemek zaten bu ortamda tamamen boş bir iş olur. Ve şunu da söyleyeyim: Bu tekneler gündüz balıkçı çıkarsa gece çıkıp trol çekmezse bana da Mert demesinler!!!

Olumsuz yazdığımın farkındayım, fakat ne yazık ki biz toplum olarak henüz senin önerini uygulayabilecek olgunlukta değiliz kanımca...

balıkcı
27-09-2006, 17:21
Mert herşeyin bir önlemi vardır düşün bu işi yapacak gemiler hergün belirli saatlerde gemilerini limandan alıp geri geldikten sonra devlet tarafından belirlenmiş bir bekçisi yada koruyucusu olan bir limana demir atsa ve ertesigüne kadar belirlenmiş bir saate gemisini alabilse bu sorunlar ortadan kalkar ve ilavetten bu işi yapacak kişiler devlet tarafından eğitilip trola karşı bir girişimleri olmayacağı garantisi alınsa ve cezaların caydırıcı yükseklite tutulması olsa,bu sorunu daha bir çok yöntemle genişletebiliriz,gemide çalışan personele gelince ben sadece bir kaç kişiyle bu işin zaten olabileceğini söylemedin,gemide olan müretebata zaten ihtiyaç olacaktır,hergün 50 kişiye gelince istanbul 15 milyon kaç tanesinin teknesi vardır istanbuldaki balıkcıların sence,olsa dahi kendi teknesinede benzin atmayacakmı,aynı yere gelir bence masrafı bence güzel bir organizasyonla bu iş tutar hemde yer yok yapar rezervasyon yaptırır balıkcılar gün gelir bu teknelere,ben kendi adıma bir balıkcı olarak bu işten zevk alan biri olarak hergün olmasada ayda bir 50 ytl verip katılırım bu gibi organizasyonlara,zaten tutacağın balığa para vermeyeceksin ben balığı yemesini severim balığa vereceği parayıda çıkarsan almış olduğun haz yanına kar kalır.

katiti
27-09-2006, 19:12
Abi inşallah birileri bunları duyar da gerçekleşir. Ama ben yine de kaygılarımı koruyorum. Çünkü bizde bir "deniz bilinci" yok maalesef. Denizden hep almayı biliyoruz, onu korumak adına yapılanlar devede kulak bile değil...

levrek
27-09-2006, 20:55
Selam Selim,
fikir çok güzel,ama mesele bence paradan çok bu insanların zihniyetini değiştirebilmekte yatıyor.Şöyle ki hepimizin şikayet ettiği,hatta kızdığı konu üsülsüz,zamansız,hunharça ve bilinçsiz olarak yapılan avlarda kişiler sadece o günü kurtarmaya bakıyor,balık biter,yarın ne olacak diye kendilerini ve hatta kendi gelecekleri olan çocuklarını bile düşünmüyorlar maalesef.Elbette yazmış olduğun gibi bir takım denetim mekanizmaları kurulabilir,ama bunda da üzülerek söylüyorum gene karamsarım,çünkü milletçe bu tip şeyleri delmeye meyilliyiz ne de olsa.Sevgili Mert de bunu ifade etmeye çalışmış zaten.Keşke bizim balıkçılarımız (istisnalar var elbette ) yarınlarını düşünerek avlanmasını öğrenebilse...:( sevgilerimle

gizer
28-09-2006, 07:55
Selim Bey' in düşüncelerini beğendim. İsterseniz bu girişime nereden başlayabileceğimizi tartışalım. Teknelerle görüşmek belki etkili olmaz. Bence bağlı oldukları kuruluşlarla, limanlarla görüşmek gerekli. İlk etapta, teknelerin bağlı bulundukları kıyılarda reklam afişleri kullanmak katılımcı sayılarının tahmininde yardımcı olabilir. Bu günlerde Sarıyer-Büyükdere arasındaki balıkçılarla bu konuyu konuşmayı düşünüyorum. Aldığım görüşler doğrultusunda hareket ederiz isterseniz.
Saygılarımla..

erhan
28-09-2006, 08:05
Selamlar,

Fikir bence de güzel ama uygulanabilirliği konusunda Mert kardeşimin ve Erol abinin fikirlerine katılıyorum. Aslında bu sorun Avrupada da var ve anladığım kadarıyla onlarda bir çözüm üretememiş durumda. Aşağıda Ntvmsnbc sitesinden alıntı yaptığım haber durumu özetliyor sanırım.

Dünyanın önde gelen çevre örgütlerinden Doğal Hayatı Koruma Vakfı,
Avrupalılara balık yemeden önce iki kere düşünmeleri uyarısında bulundu.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın hazırladığı raporda, Avrupa’da uygulanan balık avlama yöntemleri eleştiriliyor. Raporda, Avrupa’da satılan balıkların çoğunun yasadışı ve kaçak yollarla avlandığı, balıklara ve denizlere zarar verildiği, aşırı avlanma yapıldığı belirtiliyor.

Vakıf, tüketicilerin sadece üzerinde özel bir etiket bulunan balık ürünlerini almaları gerektiğini belirtti.

Raporda ayrıca, balık tüketimine aynı hızda devam edilmesi halinde birçok balık türünün neslinin tükenme noktasına geleceği uyarısında da bulunuldu. Avrupa Birliği, son yıllarda balık stoklarını koruma amacıyla avrupa sularında balıkçılığı sınırlandırmıştı.


Saygılar

aganta borina borinata
28-09-2006, 11:09
aslında çok iyi bi fikir...

şu anda bulunan balıkçı gemilerine ya da teknelerine herneyse...onlara böyle bi teklif götürmek şu an için bence anlamsız...şunu söylemek istiyorum ki...bi çok ülkede sportif amaçlı balık avı turları düzenlenmekte...ancak ülkemizde bu tür turların sayısı ve kıyılarımıza dağılımı çok az...turların düzenlendiği ülkelerde bu işten iyi para kazanılmakta (aslında ülkemizde de böyle)... bu konuda yatırımlar yapılabilirse bizim balıkçılarda fazla uğraşmadan kolay para kazanılabileceğini görecekler...ve onca zahmete karşı kolay parayı görünce, tabi ki zamana bağlı olarak bu işe yönelebilecekler gibi geliyor bana...

ve zamanla balıkçı gemileri ve sportif amaçlı tur düzenleyenler arasında bi denge kurulabileceği kanısındayım...tabi ki denizlerimizdeki, göllerimizdeki ve akarsularımızdaki balıkların çoğaltılabilmesiyle doğru orantılı olarak...

bi çok ülke sportif amaçlı balık avı turlarından turizime de katkı sağlamakta dır...kısacası böyle bi iş kolunun bi çok sektöre fayda sağlayacağı ve iyi bi yatırım olabileceğini düşünüyorum...

rastgelsin...

balıkcı
28-09-2006, 11:49
Arkadaşlar hepinizin yazılarını okudum katılanında katılmayanında fikirlerine saygım var,ama şu bir gerçek devlet el atmalı bu konulara,bu sirküleri hazırlayan devlet büyüklerimizle bu konular kordine bir şekilde tartışılabilir benim başta yazdığım gibi olmasıda gerekmez,başka yollarda buluynabilir,avrupada bu işi meslek haline getirmiş bir çok tekne sahibi var,hemde bayağı yüksek ücretlerle bu insanları türkiyeyede çekebiliriz turizme katkı sağlar,buna bu şekilde bakarsak turizimcilerle,malzeme üreticileri ile devlet in bu konuda yetiştirmiş elemanları daha değişik yollar bulup genişletebilirler,inanın böyle bir girişimden her kesimin yararı olacaktır,son olarak bu işe girişilirse reklam şart yoksa üç beş kişinin bildiği organizasyonlar iş yapmaz.

Uzm.Dr.Rastgele
29-09-2006, 07:35
Yaptığın öneriyi ve arkadaşların size verdiği cevapları tek tek okudum.Duyarlılığınız hususunda emin olun her site sakini aynı duyguları taşıyordur.Bir arkadaşımın Balçova Termal tesislerinde çalışan hemşire ablası vardı.Biliyorsunuz bu tesisin en çok yabancı müşterisi genelde kuzey avrupa ülkelerinden geliyor.Bizim deli kız,norveçden tedavi amacıyla gelen bir kişi ile anlaşarak evlendi ve Norveç'e yerleşdi.Bilyorsunuz Norveç A.B. ülkelerinini balık ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan küçük bir devlet.Bizim kız geçen sene Ülkemize geldiğinde onunla sohbet ortamı bulduğumda ,bu konuyu sormuşdum.Norveç gün geçtikçe azalan balık neslinin çoğaltılması hususunda yıllar önce şöyle bir yol izlemiş.Devlet eliyle yapılan sıkı bir çalışma sonucu,ailesinin geçimini balıkçılık ile yapan gerçek ve tüzel kişiler tek tek belirlenmiş ve bu kişilerin ''Balığa çıkmamak '' şartı ile bir kaç sene geçimlerini devlet sübvanse etmiş.Yani maaşlarını karşılamış.Dolayısıyla balık populasyonu
o 1-2 sene zarfında kayde değer bir derecede yükselmiş ve eski bereketine kavuşmuş.Ve ondan sonra konulan sıkı kurallara bu işden ekmek yiyenler ''Kesin'' olarak uymuşlar.Çözümü böylece kendileri halletmiş.Bilmiyorum TV'de belgesel kanalında seyredenler var mı ? Ama be seyrettim.Norveç'de kıyıdan kamış ile şakır şakır uskumru alınıyor.Bizde tekne ile derin sulara gidilse bile uskumru -kolyoz'a ulaşmak nerede ise zor hale geldi.
Hatırlarsınız TV'de fazla avlanan ve para yapmayan hamsileri kamyonlar ile getirip tarlalara gübre olsun diye döküldüğünü gösteren görüntüler seyretmedik mi.?Çözüm ticari amaçlı balıkçılık yapanların devletin koyduğu AV yasaklarına uymasından geçiyor.!!!!!

levrek
29-09-2006, 08:26
Sevgili Selim dostum,olumsuz yönde cevap verenler adına yazıyorum, fikrine katılmıyor değiliz aksine çok da güzel olurdu.Bu işin sadece gerek millet gerekse devlet tarafından uygulanabilirliğinden şüpheliyiz.İshak arkadaşımızın hamsi örneği ya da av yasağı döneminde avlananlar,kıyılara her zaman ağ atanları görmek bizler için güncel bir olay haline geldi.Daha önce de yazıldığı gibi bu durumları görünce gerekli mercileri aradığımızda gösterilen hassasiyet ortada.Ayrıca denizle ilgili yasalarımız neredeyse ekmeğin karne ile dağıtıldığı dönemlerden kalma.Amatör kaptanlık belgesi alan bir kişi binlerce gros tonluk gemiyi kullanma yetkisine sahip.Burada ve diğer birçok konuda olduğu gibi bir ayrım yapılmamış,konumuza benzerliğinden dolayı bir motorsiklet örneği vermek istiyorum.Motorsiklet ehliyeti alan bir kişi, mobiletten 1200 cc.ye kadar parasının yettiği motoru kullanabilir,ehliyette bir sınıflandırma yapılmamış yani tecrübe ,bilgi,vs olmadan birden bire en üst basamağa çıkabiliyoruz,sonrasında da istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor.Oysa bu örneğin doğru şekli Almanya da olduğu gibidir,yani basamak basamak ehliyetle cc artışı şeklindedir.
Yunanistan, kaçak ya da üsülsüz avlanan tekneleri yakaladığı yerde batırıyor,bize de bu tip yasalar gerekli,aksi hali malesef bizi kesmez diye düşünüyorum,sevgilerimle

katiti
29-09-2006, 17:49
Erol Abi amatör denizci ehliyet 150 grostona kadar tekne kullanımı için naaptın sen binlerce falan :D. Bilmeyen arkadaşlar için söyleyeyim groston bir ağırlık birimi değil, hacim birimidir ve teknenin kapalı alanlarının toplam hacmi anlamına gelir...

Balıkçılık konusunda da kesinlikle katıldığım nokta denetimlerin adam gibi yapılması, cezaların adam gibi uygulanması ve adam kayırmacılık yapılmasının önlenmesidir. Fakat birkaç ay önce şahit olduğum bir örneği size anlatayım: Kesinlikle yasak olan gece dalışı yapan bir kişiyi sahil güvenlik yakalıyor ve malzemelerine el koyuyor. Daha sonra sahil güvenlikte tanıdıkları olan biri gidiyor, ceza bile kesilmeden malzemeleri geri alıp diğer kişiye veriyor ve bunu da gayet güzel uluorta anlatıyor. Kişiler bazında değerlendirilebilecek olaylar bu derece rahat yapılırken ciddi paraların döndüğü profesyonel balıkçılıkta oynanan oyunları varın siz düşünün.

Önce zihniyetlerin değişmesi gerekli...

levrek
01-10-2006, 10:21
Mertcim düzeltme için teşekkür ederim,zaten hacim açısından benzer olsun diye motorsiklet örneği vermeye çalışmıştım,yüzler yerine binler yazınca abartmış olduk tabi:D

Güven ÖZYELDAN
02-10-2006, 09:12
sayın abicim yunanlılar ayıp ediyorlar tekneyi niye batırıyorlarki teknenin ne suçu var içindekilere dinamit sokmaları lazım süne zararlıları onlar tekne değilki..batırılması gerekenler tekne personeli....

katiti
02-10-2006, 12:10
Tabii Güven personeli batırsınlar, tekneyi bize versinler di mi ama, nerde Türk-Yunan dostluğu :D :D :D...

levrek
02-10-2006, 12:59
Güvencim,adamlar çok yönlü düşünme yetisine sahip,tekneyi batırmakla hem yasak avlananları cezalandırmış oluyorlar hemde teknenin balık yuvaları oluşumuna katkıda bulunuyorlar,yani balıklar için durum +2

Güven ÖZYELDAN
02-10-2006, 15:40
erol abicim balıkların beslenmeyede ihtiyacı var değilmi balıkçılar sayesinde karınlarını doyuracaklar ve yakalanma problemi kalmayacak onlar tarafından bir süre sonra jawsa dönüşecekler ve yunanlıları yiyerek bu dertten memleketi kurtarmış olacaklar yani +3...:):deli: :dans:

aganta borina borinata
03-10-2006, 13:25
işte eko sistem böyle bişi arkadaşlar...:deli: :oha: :D

rastgelsin...

turna
03-10-2006, 15:40
bugün türkiye'nin bütün turistik kıyılarında yuzlerce gezi tekneleri var günlük 150 ytl bunlar bile haftada 1 gün zor iş yapıyorlar budurumda koca balıkcı tekneleri nasıl para kazansınlar bir balıkcı gemiside 30 balıkcıyı alamaz.10kişi sancak tarafı 10kişide iskele tarafı toplam 20kişi daha fazlasını alamazlar.buda koca geminin masrafı bile değil. ayrıca balıkcılık turları yapan tekneler var fiatları bana göre çok yüksek olmasına rağmen işsizlikten şikayetciler.