PDA

Tüm Versiyonu Göster : Lütfen Doğayı Koruyalım!!!


Bir Dost
23-10-2005, 05:09
Doğayı tehdit eden tek canlı İnsandır. Doğa İnsansız yaşar, ne ilginçtir ki İnsan doğasız yaşayamaz. Doğadaki yaşam sisteminin en önemli bölümünü oluşturan, yer küremizin 2/3 sini kapsayan denizlerdeki ürünlerin sürekliliğini ve verimliliğini sağlamak tüm insanların görevidir.



Unutulmamalıdır ki yaşam denizlerde başlamıştır. Eğer İnsanlar doğaya saygısızca davranışlarını sürdürürlerse denizler bir yaşam ortamı olmaktan çıkacak ve İnsanlık bir evren dramıyla karşı karşıya kalacaktır.



Son yıllarda ortaya çıkan tehlike belirtileriyle doğanın ve buna paralel olarak çevre korunmasının ön plana çıkması, aynı çizgide Ülkemizde de kamuoyunun gittikçe bilinçlenmesi geleceğe umutla bakabilmenin nedenini oluşturmaktadır.

aserkansatı
26-10-2005, 00:39
İnsanoğlu havayı,toprağı ve suyu kirletiyor sürekli.Oysa hava su ve toprak sayesinde yaşıyoruz.Umarım bir gün kendi çöplerimizde boğulmayız... :hıııı:

ilhan
26-10-2005, 05:45
Bilinçlenme konusunda haklısın gün geçtikçe bilinçlenniyoruz.
Bu forum alanında da doğayı korumakta bizede görev düşüyor hergün bilinçli yada bilinçsiz onlarca kişi ziyaret ediyor siteyi yazılanları okuyor veya yorum yapıyor. Mesela yavru veya avlanmaması gereken balıkları bu siteden öğrenipte oltasına takıldığında tekrar suya bırakıyorsa ne mutlu bize ve foruma..

HALDUN YALIMLI
26-10-2005, 18:27
Ben ANADOLU LEOPARI konusundada değinmiştim bizler doğayı seven evcimen olmayan insanlarız ve buyüzden burada bu güzel yazıları yazıyoruz birbirimizden birşeyler öğreniyoruz anıları okurken yada resimlere bakarken o anları yaşıyoruz ve heyecanlanıyoruz.İşte bizler gibi insanların çevre bilincini insanlara aktarması daha kolay çevremizdeki insanlar takım taklavatı alıp balığa gittiğimizi yada balıktan geldiğimizi görünce zaten kendi kendine soruyor ya bu adam delimi bu havada balığa gitmiş yada gidiyor ama bir yandan da merak ediyor nasıl bir yere gidiyor nasıl avlanıyor neler yapıyor gibi.Şöylede bir gerçek vardır bu kanıtlanmış bir saptamadır.Bizler gibi doğa hastası balık delisi kendim için söylüyorum deniz manyağı insanların iyi yada kötü olaylar karısında verdikleri tepkiler ve sergiledikleri davranışlar daha mantıklı ve olumludur.İlhan'ın da dediği gibi gerek bizler gibi gerekse meraklı yada bu işe yeni başlamış dostlarımıza ilk önce bu satırladan çevre bilinci ve önemi ile ilgili bilgileri vermemiz gerektiği düşüncesindeyim.



Bu yazacaklarımda ziyaretçi dostlarımıza;Burada okuduğunuz yada gördüğünüz izlenimlerle ilgili kendi düşüncelerinizide yazabilirsiniz ki bizlerin eksik kaldığı konularda siz bizleri tamamlamış olursunuz.Sakın olaki boşvermişlik ve ya adamsendecilik yapmayın unutmayın ki burayı sizler gibi birçok insan ziyaret edip bilgiler alı bilinçleniyor.Niçin sizinde çorbada tuzunuz olmasın.


BU SİTEDE YER ALAN TÜM ARKADAŞLARIMLA BİR ARADA OLMAKTAN ÇOK MUTLUYUM VE GURURLUYUM HEPİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM.

mustfer
27-10-2005, 14:40
Endüstriyel işletmelerin yüzde 81’inde arıtma tesisi bulunmuyor.

Türkiye’de kanalizasyon sularının yüzde 98.67’si, endüstriden kaynaklanan atık suların ise yüzde 78’i arıtılmadan ırmaklara, göllere ve denizlere bırakılıyor.
Çevre Bakanlığı’nın su kirliliğinin en önemli etkenlerinden biri olan evsel ve endüstriyel atık suların arıtımı ile ilgili verilerine göre, 3215 belediyenin sadece 141’inde kanalizasyon sistemi bulunuyor. Kanalizasyon sistemi bulunan belediyelerin ise sadece 43’ü arıtma tesisine sahip. Bu verilere göre, Türkiye’de kanalizasyon sularının yüzde 98.67’si hiç arıtılmadan ırmaklara, göllere ve denizlere bırakılıyor.
ÇOĞUNDA ARITMA TESİSİ YOK
Türkiye’de endüstriyel işletmelerin yüzde 81’inde arıtma tesisi bulunmuyor. Arıtma tesisine sahip işletmelerin yüzde 84’ü ise kamu sektöründe.
Arıtma tesisine sahip organize sanayi bölgelerinin oranı ise yüzde 14. Türkiye’de turistik tesislerin yüzde 81’inde, endüstri kuruluşlarının yüzde 98’inde arıtma tesisi bulunmuyor. Arıtma tesisine sahip endüstri kuruluşlarının bir kısmı yetersiz, bir kısmı ise çalışamaz durumda.
ATIK SULARIN YÜZDE 22’Sİ ARITILIYOR
Türkiye’de yılda, endüstriden kaynaklanan 930 milyon metreküp zehirli ve ağır metaller içeren atık su üretiliyor. Bu atık suların sadece yüzde 22’si arıtılırken, yüzde 78’i doğrudan göl, ırmak ve denizlere veriliyor.


Bu haber 2002 yılında NTV de yayınlanmıştı. İşin kötü tarafı ise 2002 den bugüne kadar bu konularda atılmış adımların hala yetersiz olması. Çevremizi ve dünyamızı yok etmeye halen devam ediyorlar.

Bir Dost
29-10-2005, 23:45
merhaba ilhan evet bilinçleniyoruz dediğinde gerçekten haklısın ama bir sorun varki elimizdekileri kaybettikten sonra değerini anlıyoruz ve bu bilinç sadece bilinsizlikten başka bir şey değil anadolu leoparını şimdi var olduğuna inanıyormusun ben zerre inanmıyorum nedeni 2002 deki o resimden sonra herkes onun peşine düşmüştür ve sanırım anadolu leoparı diye bir şey kalmamış olabilir ve 2002 ye kadar nerdeydi bu insanlar şimdi bir leoparı koruma altına alsan ne olur varmıki eşi yok bir gün o da yok olacak biz birşeyleri kaybedince değerlerini anlıyoruz bir gün son ağaç kesilip son hayvan öldürülüp son sular kirletildiğinde işte o zaman değerleri tam anlaşılacak

muhabbetci
31-10-2005, 00:39
Arkadaşlar bu kirlilik ile başımız baya dertte. Şu ab yasaları işe yararda biraz kurtuluruz inşallah. Piknik yaptıktan sonra atıkları öylesine bırakan bizden başka millet yoktur galiba.Adamlar 40 santim akan suda balık yetiştirmeye çalışıyorlar biz koskoca Gedizde balık zehirlenmeleri yaşıyoruz.Daha ne diyeyim dostlar daha ne diyim.

Bir Dost
01-11-2005, 09:55
bize gereken sadece eğitim eğitim eğitim ve zaman