PDA

Tüm Versiyonu Göster : yetiştiricilikte yemler...


jellyfish
17-04-2007, 17:33
BALIK YEMİ YAPIM TEKNİKLERİ

Yemler ve Kalite Toplantısı, 2-4 Ekim 2000, Bodrum Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü, Bodrum



Yrd.Doç.Dr. Ali Yıldırım KORKUT Yrd.Doç.Dr. Aysun KOP Dr. Özgür ALTAN

E.Ü. Su Ürünleri Fakültesi, Yetiştiricilik Böl. Balık Besleme ve Yem Teknolojisi Birimi

35100 Bornova – İZMİR

Su ürünleri sektörü gıda açığının kapatılmasında oldukça öneme sahip bir konuma gelmiştir. Bu özelliği nedeni ile FAO 1995 raporlarına göre gıda sektörleri arasında en hızlı gelişen sektör ünvanını almıştır. Su ürünleri yetiştiriciliğinin birçok farklı sucul ortamda yapılması ve yetiştiricilikte hem tür hem de yetiştiricilik alanları açısından alternatiflerin fazla olması sektörün daha da hızlı ilerlemesine neden olmaktadır.



Ülkemizde de son yıllarda hızlı bir artış gösteren su ürünleri üretimi genel su ürünleri üretimi içerisinde kayda değer bir konuma yükselmiştir. Özellikle 1980’ li yıllarda deniz balıkları yetiştiriciliğinin başlaması ile yaygınlaşan yetiştiricilik çalışmaları her geçen gün daha da artan bir hızla artmaktadır. Tabloda da görüldüğü gibi 10 yıl içerisinde yetiştiricilik yolu ile su ürünleri üretimi yaklaşık 14 kat artmıştır. Bu artışın paralelinde yetiştiriciliği yapılan tür sayısı da fazlalaşmıştır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde de en önemli konu diğer yetiştiricilik sistemlerinde de olduğu gibi beslemedir. Her canlı beslenmek zorundadır ve bu beslenme aktivitesi canlının tüm yaşamsal faaliyetlerini belirleyen en önemli etkendir. Besleme, canlının biyolojik yapısı yanında doğrudan üretim periyodu ve maliyetler üzerinde de etkili olduğundan üretim sisteminin ekonomikliği de doğrudan besleme faaliyetlerine bağlıdır. Bu açıdan besleme yetiştiricilik döngüsünün en önemli aşamasıdır.

Su ürünleri yetiştiriciliğinde tür bazında ve yetiştiricilik alanı bazında birçok alternatif bulunduğunu daha önce belirtmiştik. Bu çeşitlilik yetiştiricilikte kullanılan besinlerinde çok çeşitli olmasına yol açmaktadır. Bu nedenle yetiştiriciliğin gelişmesine bağlı olarak yem sektörü de hızlı bir gelişim göstermiştir. Özellikler karma yem üretimi büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Su ürünleri yetiştiriciliğindeki hızlı gelişimin devam edeceği düşüncesi önümüzdeki yıllarda aynı oranda yem üretiminin de gelişeceğini düşündürmektedir. Bu amaçla yapılan bir çalışmada dünya su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılan yem miktarlarının 2000 ve 2010 yılındaki durumu tahmini olarak tespit edilmiştir.

Yem sektöründeki bu hızlı gelişim sadece kapasitede değil yem yapım teknikleri bazında da sürmektedir. Tablo 1’de 1 ton ürün üretimi için gereken yem miktarlarındaki değişimler incelendiğinde 2010 yılında gereken yem miktarlarının düşme gösterdiği görülecektir. Bu ilerleme ancak yem yapım tekniklerindeki gelişimler ile sağlanabilecektir.



Tablo 1. 2000 ve 2010 Yılı İçin Su Ürünleri Yetiştiriciliğinde Kullanılacak Karma Yem Tahminleri.

Türler
Ton Üretim Başına Kullanılacak Yem Miktarı
Yem İhtiyacı
'000t


20003
2010
20003
2010

Sazan 2
1.5
6,991
27,000

Tilapia
2
1.5
779
2,106

Karides
1.8
1.6
1,489
2,425

Salmon
1.2
0.8
1,051
1,255

Deniz Balıkları1
1.8
1.5
923
1,670

Alabalık
1.3
0.8
585
586

Yayın balığı
1.6
1.4
505
761

Milkfish
2.0
1.6
303
554

Diğer Deniz Balıkları 2
1.2
0.9
126
585

Yılan Balığı
2.0
1.2
346
284

TOPLAM


13,098
37,226


1Levrek, Çipura,Sarıkuyruk, Lahos, jacks, Kefal
2 Yassı balık türleri: Dil, kalkan vb.
3Tacon 1997



Yetiştiriciliği yapılacak türe ve yetiştiricilik yapılacak alana göre farklı yemlerin yapılması gerekliliği her geçen gün yem tiplerinde ve yem yapım tekniklerinde de gelişmelere neden olmaktadır. Buna göre su ürünleri yetiştiriciliğinde kullanılan yem tipleri yaş yemler ve kuru yemler olarak 2 ana gruba ayrılmaktadır.

Yaş Yemler

Yaş yemler temel olarak az nemli ve çok nemli olmak üzere sınıflandırılmaktadır. Az nemli yemler % 18-45 arasında nem içerir. Bu yemler kuru ve yaş hammaddelerin karışımı yada kuru yemlere su eklenerek yapılmaktadır. Çok nemli yemler ise %45-70 oranında nem içeren yemlerdir ve ekonomik önemi olmayan balıklar gibi nem oranı yüksek hammaddelerden yapılmaktadırlar. Yaş yemler doğrudan küçük parçacıklar halinde canlıya verilebildiği gibi, makineler yardımıyla da şekillendirilerek kullanılabilmektedir.

Yaş yemler, fiyatlarının ucuz olması veya ihtiyaç fazlası yada ıskartaya ayrılan hammaddelerin tüketilmesi amacıyla tercih edilmektedir. Bu yem türü balıklara kondüsyon verdiği düşüncesi ile kullanılırken su ortamını aşırı kirletmesi ve özellikle ıskarta balık türlerinin hastalık etkenleri taşıyabilmesi nedeniylede sakıncalı olmaktadır.



Kuru Yemler

Kuru yemler ise genellikle % 7-13 oranında olan hammaddeler ile yapılmaktadır ve pelet, mikropartikül ve pul yemler olmak üzere 3 gruba ayrılmaktadır. Yem tipi ne olursa olsun yem yapımında izlenmesi gereken belli başlı aşamalar bulunmaktadır. Yem türlerinin yapımındaki fark yemin şekillendirildiği aşamada ortaya çıkmaktadır. Bu aşamalar sırasıyla;

-Hammaddelerin Fabrikaya Alınması ve Stoklanması

-Tartım

-Öğütme

-Karıştırma

-Şekillendirme

-Soğutma

-Yağlama

-Eleme

-Paketleme

Yukarıda sayılan aşamaların sırası ve uygulanması kaliteli bir yem yapımı için oldukça önemlidir. Aşağıda kuru yem yapım teknikleri tüm bu aşamalar ele alınarak anlatılmaktadır.

A) Pul Yemler

Pul yemler, yoğun olarak akvaryum balıklarının beslenmesinde kullanılmaktadır. Bunun yanında yavru balıklar ve karideslerin postlarva dönemlerinde de kullanılmaktadır.

Pul yemler, ilk yapıldıkları yıllarda sulandırılmış hammaddelerin düz yüzeylere sürülerek kurutulması ve kazınması ile üretilirken, sonraki yıllarda özel makinalar yardımıyla üretilmeye başlanmıştır.

Pul yem yapımında ilk aşama uygun hammaddelerin seçimidir. Yetiştiriciliği yapılacak türe göre seçilen hammaddeler formülasyona göre tartılarak bir araya getirilmektedir. Karmada mutlaka yemin dağılmamamsı için jelatinleşme özelliği gösteren nişasta içeren hammaddeler kullanılmalıdır. Pul yemin kullanıldığı balık ve karides türlerinin küçük boy ve ağız açıklığına sahip olması, bu yemin yapımında kullanılan hammaddelerin çok iyi öğütülmesini gerektirmektedir. Öğütmede ya valsli değirmenler kullanılarak öğütmenin iyi olması sağlanmalı, yada başka değirmenler kullanılarak kırılan karmanın güzelce elenerek istenen boya getirilene kadar kırma işlemine devam edilmelidir. İstenen boya gelen hammaddeler, besin kompozisyonunun homojen olması için çok iyi bir karıştırma işlemine tabi tutulması gerekmektedir. Karıştırma işlemi sırasında su yardımıyla bulamaç haline getirilen karma şekillendirme aşamasına hazır hale gelmektedir. Pul yem üretiminde yüzerlik yemin çok ince bir tabaka halinde imal edilmesi sonucu özgül ağırlığının düşürülmesi ve geniş yüzey alanı oluşturulması ile sağlanmaktadır. Pul yem üretiminde kullanılan makine, birbirine ters istikamette ağır hızda dönen, içten ısıtmalı ve birbirlerine olan uzaklıkları ayarlanabilir yapıda olan iki silindirik tamburdan ve bıçaklardan oluşmaktadır. Kapasite tamburların büyüklüğü ve dönüş hızlarına göre değişmekte, yemin kalınlığı tamburların arasındaki mesafe değiştirilerek ayarlanmaktadır. Yem yapımında bulamaç haline getirilmiş karma önceden ısıtılmış tamburlar arasına dökülmektedir. Sıcak haldeki tamburların üzerine dökülen karma sıcaklık etkisiyle kurumakta aynı zamanda da tamburlar arasında ezilerek ince bir yapı kazanmaktadır. Kuruyan ve ince bir hal alan yem bıçaklar vasıtasıyla tamburların üzerinden kazınmaktadır. Makineden ayrıldığında sıcak olan yem soğutulmaktadır. Pul yem yapımında yağlama işlemi karıştırma işlemi sırasında uygulanmakta olup sonradan yağlama yapılmamaktadır. Pul haline gelen yemler elenerek tozlarından ayrılmakta ve paketlenmektedir.

B) Pelet Yem

Pelet yemler su ürünleri yetiştiriciliğinde oldukça öneme sahip bir yem tipidir. Pelet yemler, önceden öğütülmüş ve karıştırılmış en az iki yem hammaddesinin nem, sıcaklık ve basınç etkisi altında mekanik araçlar kullanılarak, yemin verileceği türün yapısına uygun silindirik bir şekle getirilmesi ile yapılmaktadır. Pelet yemlerin yaygın şekilde kullanılmasının nedeni bu tip yemlerin diğer yemlere göre bazı üstünlüklere sahip olmalarıdır. Bu üstünlükler içinde en önemlileri,

-Pelet yemlerin yapımı sırasında uygulanan nem, sıcaklık ve basınç, yemin kendine has bir koku ve lezzete kavuşmasını sağlamakta, bu da hayvanlar tarafından istekle tüketilmesine yol açmaktadır.

-Yemler peletleme sonucunda homojen bir besin içeriğine sahip olmaktadır.

-Peletleme işlemi yemlerin dış etkenlerden korunmasını sağlamaktadır.

-Pelet yemlerin taşınması ve depolanması kolaydır.

Pelet yem yapımında da yukarıda sayılan işlem aşamaları aynen uygulanmaktadır. Beslenecek balık türüne göre hazırlanan formülasyona göre seçilen hammaddeler tartılarak bir araya getirilmektedir. Hammadde seçiminde besin madde içeriği kadar ekonomiklikte çok önemlidir. Tartılarak bir araya getirilen hammaddeler öğütme işlemine tabi tutulmaktadır. Öğütmede istenen kriterler yem tanelerinin 0,5 – 1 mm. arasında olmasıdır. Bu şekillendirmeden sonra yem taneciklerinin homojen bir yapı kazanmasını sağlamaktadır. Bu şekilde bir öğütmeyi sağlamak için çekiçli değirmenler kullanılmaktadır. Öğütme işleminden sonraki aşama karıştırma işlemidir. Karıştırma yatay tip karıştırıcılar kullanılarak yapılmakta olup, işlem kapasiteye göre 4-12 dakika arasında değişmektedir. Karıştırma işlemi sırasında yağ, vitamin-mineral gibi düşük oranlardaki maddelerin karmaya eklenmesi de gerçekleştirilmektedir. Karıştırma işleminden sonraki basamak şekillendirme aşaması olup, farklı tipleri vardır.

Pelet yemler pres ve ekstrüzyon yöntemiyle şekillendirilmektedir. Pres yöntemiyle pelet yem üretiminde 2 farklı makine kullanılmaktadır.

Pres Pelet Üretimi

1.Dişli Presler: Yem üretiminde pek yaygın kullanılmayan bu tip makine de birbirine geçmiş uyumlu çalışan iki dişli presleme işlemini gerçekleştirmektedir. Bu sistemde dişililer arasına dökülen karma, dişlilerin üzerinde yer alan deliklerden, sıkışma etkisiyle içeri doğru itilmekte, şekillenen yem dişlilerin içerisindeki boşluklardan dışarı doğru alınmaktadır.

2.Matris (Pelet kalıplı veya disk)’ li Presler: Bu pres tipi yaygın olarak kullanılan bir makine tipidir. Bu tür preslerde karmaya pelet formu kazandırmak için matris, pelet kalıbı ya da pelet diski denen dairesel veya çember tipli metal kalıplar kullanılmaktadır. Peletleme işlemi, matris üzerinde hareket eden 2-4 arasındaki sayıda rulo veya merdane adı verilen metal aksamların karmayı matris üzerindeki deliklerden sıkıştırarak dışarı itmesi ile sağlanmaktadır. İstenilen boya gelen peletler ayarlanabilen bıçaklar yardımıyla kesilmektedir.


Extrüzyon Yöntemi İle Pelet Yem Üretimi

Diğer bir pelet yem yapım sistemi olan extruder sistemler “extrüzyon” prensibi ile çalışmaktadır. Ekstrüzyon kelime aanlamı olarak zorla itip dışarı çıkarma anlamına gelmektedir. Ekstrüzyon işleminde karma ekstruder makinesinde yüksek basınç kullanılarak şekillendirildiği için sisteme bu ad verilmiştir. Bu tip sistemlerle üretilen yemlerin presleme yöntemiyle yapılan pelet yemlere göre sahip oldukları avantajlar nedeniyle kullanımı her geçen gün artmaktadır. Bu avantajlar;

-Extruder sistemlerle yapılan yemlerin yoğunluğu kontrol edilebilmektedir. Bu sayede yüzen, yavaş batan, hızlı batan yemler yapmak mümkün olmaktadır. Bu da balıkların bu yemleri almasını kolaylaştırarak yem kayıpları en aza indirilmektedir.

-Extruder yemler diğer yemlere göre daha yüksek bir yağ taşıma kapasitesine sahiptirler.

-Ekstruder yemlerin uygulanan sıcaklık ve basınç nedeniyle sindirilebilirlikleri artmaktadır. Bu da ete dönüşüm oranının artmasına neden olmaktadır.

-Uygulanan sıcaklık ve basınç aynı zamanda mikroorganizmaların ve diğer kontaminantların üremesini de engellemektedir.

-Ekstruder yemlerin sudaki stabilitesi yüksektir.

Ekstruder sistemlerde pres sistemlerine göre daha yüksek sıcaklık ve basınç kullanılmaktadır. Sıcaklık, basınç ve karmanın içeriğinde yapılan değişikliklerle yemlerin yoğunlukları kontrol edilebilmekte ve bu sayede farklı özellikteki yemler yapılabilmektedir.

Ekstruder sistemlerde pres makinalarından farklı olarak içinde girişten çıkışa doğru diş aralığı düşen, birbiri arkasına dizilmiş sonsuz vidaların bulunduğu kovan adı verilen bir bölüm içermektedirler. Bu bölüm karmanın sıcaklık ve basınç altında pişirildiği kısım olup, bölümün sonunda karmanın şekillendirildiği bir kalıp vardır. Disk adı verilen bu bölüm kovanın çıkış kısmında yer almaktadır. Diskin delik büyüklükleri yapılacak yemin çapına göre değişmekte, delik sayıları basıncın arttırılması amacıyla az sayıda tutulmaktadır. Bu sistemler kovanın tek veya çift oluşuna göre isimlendirilebilmektedir.

Soğutma işlemi özellikle extruder sistemler için oldukça önemlidir. Ekstruder sistemlerde şekil verilen yemler kovan içerisindeki basınç ve sıcaklık etkisiyle yüksek bir sıcaklığa sahip olmaktadır. Yağlama işleminden önce yemlerin soğutulması yemin yağ emmesi ve besin madde içeriklerinin sabit kalması için gereklidir. Soğutulan yemler için daha sonraki aşama yağlamadır. Ekstruder yemler pres pelet yemlere göre daha yüksek bir yağ emme kapasitesine sahiptir. Püskürtme şeklinde uygulanan yağlamadan sonraki aşama ise elemedir. Yemlerin içerisindeki tozların ayrımı için yapılan bu işlemden sonra yemler ya silolarda tutulmakta yada doğrudan çuvallara konarak paketlenmektedir.
Sonuç

Yem sektörü dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda hızlı bir gelişime girmiştir. Bu hızlı gelişim içinde yem üretim kapasitelerinin artması yanında yem üretim teknikleri de modernleşmeye başlamıştır. Bu durum yetiştiricilik çalışmalarına ve ekonomiye oldukça büyük yararlılıklarda bulunmaktadır.

Ülkemizin balık yemi üretimine baktığımızda 7 adet fabrikanın bu konu üzerinde çalıştığını görmekteyiz. Bu fabrikaların isim ve kapasiteleri Tablo 5’ de görülmektedir.

Ekstruder yem üretiminin yetiştiriciliğe ve çevreye olan yararlı etkileri düşünüldüğünde yem sektöründeki bu gelişim sevindiricidir. Yıllar geçtikçe her iki yem arasındaki fiyat farkının düşmesi balık üreticilerini ekstruder yem kullanmaya itmektedir. Bu yüzden yeni kurulacak fabrikaların bu tür sistemi kullanması gelecek için iyi bir yatırımdır.

Bir diğer yatırım olanağı ise yavru yemlerinin üretimidir. Ülkemizde yavru yemi üretimi yalnızca pelet yemlerin kırılması ile üretilmektedir. Ekstruder teknik ile yavru yemi üretimi de yapılmaktadır. Ancak bu yemlerin büyüklüğü larvaların ihtiyaçlarını her dönemde karşılayamamaktadır. Bu yüzden mikrokapsül, mikrobağlanmış ve mikrokaplanmış yem üretimleri üzerinde de durularak, bu tip yemlerin ülkemizde de üretimini sağlamak gereklidir. Bu yurtdışına kaçan dövizin engellenmesi yanında, ucuzlayacak yem fiyatları ile de su ürünleri sektörünün gelişimine katkıda bulunacaktır

jellyfish
17-04-2007, 17:35
BALIK YEMLERİNDE KALİTE KONTROL



Aysun FIRAT



E.Ü.Su Ürünleri Fakültesi 35100 Bornova-İZMİR



Abstract; Quality Control in Fish Feed; Quality control in the compound feed industry not only involves the verification of quality standarts established for each feed ingredient as it is received into storage in the mill, but also involves the close monitoring of the quality of ingredients through the period of storage prior to usage and during its processing. Quality control continues as ingredients are merged during the mixing porcess and as they finally go into storage as compound feed.

Özet: Balık Yemlerinde Kalite Kontrol; Karma yemlerin kalite kontrolü, yalnızca her ham maddenin belirlenen standartlara uygunluğunun araştırılması değil, aynı zamanda bu ham maddelerin depolamadan yem yapımına kadar olan süredeki kalitelerinin takibini içermektedir. Kalite kontrol, karışım işleminden karma yemin depolanmasına kadar devam etmektedir.

Keywords: Fish feed, Quality control, quality feed ingredients, balık yemleri, kalite kontrol, yem ham maddesi kalitesi



GİRİŞ



Yetiştiriciliği yapılacak balık türüne ve yetiştiricilik yapılacak alana göre farklı yemlerin yapılması gerekliliği her geçen gün yem tiplerinde ve yem yapım tekniklerinde de gelişmelere neden olmaktadır. Ancak ne olursa olsun mutlaka yetiştiricilik için bir yem kullanımı olacaktır ve üretim için bu şarttır. Amaç kaliteli, temiz ve ekonomik üretim için uygun şartların sağlanması olmalıdır. Çünkü kaliteli yem kaliteli ürün anlamına gelmektedir.



Bu nedenle yem yapım sanayi, çok sayıdaki yem hammaddelerini en ekonomik, kısa sürede en iyi verimi sağlayacak şekilde kullanarak, yüksek kalitedeki yem üretimi sağlamakla sorumludur.



Yemlerde kalitenin elde edilmesi ise hammaddenin seçiminden, yem yapım aşamaları arasındaki kriterlere, son ürünün sahip olduğu özelliklere ve daha sonraki taşınma, depolama işlemleri dahil pek çok aşamada gerçekleştirilen kontrollerle sağlanmaktadır.



Genel noktalar olarak yem yapımında öncelikle dikkat edilmesi gereken hususlar;



1. Tüm hammaddeler, kalite standartlarına uygun olmalıdır.

2. Ne hammaddeler ne de yapılan yemler, yabancı veya gereksiz maddeleri içermemelidir.

3. İşlenmiş dane yemler ve diğer materyallerin taneceikleri uygun büyüklükte ve biçimde olmalıdır.

4. Yemler formülasyona uygun yapılmalıdır.

5. Peletler ve granüller uygun büyüklükte ve dayanıklı olmalıdır.

6. Bir yemden farklı diğer bir yeme (özellikle ilaçlı yemlerde) bulaşma olmamalıdır.

7. Depolama, taşıma veya yem yapım aşamalarında vitamin, mineral ve diğer mikro maddelerde kayıp olmamalı veya en az kayıp miktarında tutulmalıdır.

8. Yemlerde zararlı maddeler yada mikroorganizmalar olmamalıdır.

9. Mikserdeki karışım sonrası yapılan taşıma esnasında hammaddelerin tekrar ayrışması minumum düzeyde tutulmalıdır.

10. Paketleme net ağırlık üzerinden yapılmalı ve miktar belirtilmelidir.

11. Paketler (çuvallar) temiz, düzgün ve göze hoş görünür olmalıdır.

12. Müşterinin kalite anlayışını karşılayabilir olmalıdır.

Genellikle yemdeki kalite kontrolünde laboratuvar çalışmalar yer alırken, fabrika koşullarında yem yapımı aşamalarında teknik özellikler ön plana çıkmaktadır. Özellikle fabrika personelinin ve üretim şefinin büyük sorumluluğu vardır.



A- Örnek Alımı



Gerek hammadde gerekse son üründe kontrolün yapılmasında ilk basamak örnek alımıdır. Örnek alımı son derece önemli ve hassas yapılması gereken bir işlemdir. Alınan örnek, örneklemenin yapıldığı geneli temsil edebilecek özellikte olmalıdır. Hammaddelerin veya son ürünün çeşitliliği göz önüne alındığında çeşitli örnek alma standartları geliştirilmiştir;



A) Sıvılardan Örnek Alma:



Balık yağı, melas gibi sıvı maddeler genellikle fıçı, varil, plastik bidon veya tankerlerde stoklanmaktadır. Fıçı, varil veya bidon gibi kaplarda ise her 10 kabın 1’ inden, tankerde ise sonda ile farklı derinlik ve bölgelerden örnek alınır. Örnek ağırlığı 2-5 gr. arasında değişir.



B) Danelerden Örnek Alma:



Dane Yemler yığın ise 20 değişik yerden, 15 tondan fazla ise 15’ er tonluk her partiden 200 gr’lık 3 adet, 800 gr’lık şahit olmak üzere 1400 gr.’lık örnek alınır.



Çuvalda ise, 15 tona kadar % 10’ u, 50 tona kadar % 5’ i, 50 tondan fazla ise % 3’ü çuval olarak alınır ve yığın yapılır. Yığından ise 10-15 farklı bölgeden 500 gr’ lık örnekler alınır. Örnekler bir araya getirilip homojen şekilde karıştırılır ve 2 kg’lık 3 esas, bir şahit olmak üzere toplam 4 adet örnek alınır.



C) Küspelerden Örnek Alma:



Genellikle küspeler yığın halinde bulunurlar. Yığının 10-15 farklı yerinden alınan örnekler bir araya getirilerek homojen bir şekilde karıştırılır ve örnek benzer şekilde hazırlanır.



D)Karma Yemlerden Örnek Alma:



Örneklenecek olan yem çuvallarının % 5’ i ayrılır. Bunlar temiz bir yere boşaltılarak homojen bir şekilde karıştırılır ve usulüne uygun olarak örnek alınır. Yemlerin boşaltılması mümkün değilse, örnekler sonda ile alınabilir.



Yemlerden alınan örneklere ait bazı bilgilerin tanıtım kartlarına veya laboratuvar defterlerine yazılması gerekmektedir. Bu bilgiler;



Örneğin Adı :

Örneğin Miktarı :

Örneğin Alındığı Yer :

Örneğin Alındığı Durum (vagon, çuval, yığın v.b.) :

Örneğin Nasıl Alındığı (5 tonda bir, 10 çuvalda bir) :

Örneği Alan Kişi veya Kişilerin Adı, Ünvanı ve İmzası :

Örneğin Alındığı Tarih :

Satıcı, alıcı veya fabrika ismi :

Yemde Hangi Analizlerin Yapılacağı (fiziksel, kimyasal) :



Örnekler burada belirtilen özelliklere göre alındıktan sonra kontrollerin yapılması için laboratuvarlara gönderilir. Laboratuvarlarda fiziksel, kimyasal ve biyolojik analizler yapılmaktadır.



B- Laboratuar Analizleri



Fiziksel Analizler:



Fiziksel analizler beş duyu organı ile yapılan gözlemlerdir. Tanecik büyüklüğü, yabancı maddelerin bulunup bulunmadığı, renk, küf veya diğer mikroorganizmaların varlığı ile koku ve tat, ağırlık testi, v.b. özelliklerin tespitine dayanır.



Bu amaçla, çeşitli büyüklükte elekler, terazi, hektolitre kabı, mikroskop gibi aletlerden yararlanılır.



Kimyasal Analizler:



Alınan örnekler üzerinde bir takım kimyasal maddelerin kullanılması sonucunda protein, yağ, selüloz, kuru madde, inorganik madde gibi besin maddelerinin belirlenmesine yönelik yapılan analizlerdir ve bu amaçla Weende Analiz yöntemi kullanılmaktadır.



Bu yöntemde analizi yapılan besin maddesinin başına “Ham” kelimesi getirilmektedir (örn;Ham protein). Bunun anlamı analizin toplam protein değerini ifade etmesi, protein kaynağını, aminoasit yapısını veya protein benzeri maddeleri ayırt etmemesidir. Ancak hızlı ve kolay uygulanması, örneğin protein içeriği hakkında genel bir bilgi edinilmesi nedeniyle laboratuvarlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla kullanılan kimyasal analizler;



- Nem (Kuru Madde)

- Ham Protein

- Ham Yağ

- Ham Kül

- Ham Selüloz

- Tuz Tayini

- Yemlerde Toksik Madde Analizleri

-Üreaz

-Serbest Gosipol (Pamuk Tohumu Küspesi)

-Tioglukozid Analizi

-Aflotoksin Analizi’dir.



C- Hammadde de Kalite Kontrol



Yem yapımında kullanılan hammaddelerin çok çeşitli olmaları, değişik bölgelerden gelmeleri ve farklı işleme metotlarından elde edilmeleri nedeniyle, besin madde içerikleri ve kaliteleri farklılık gösterebilmektedir. Fabrikaya hammaddenin alımı yapıldığında, bu maddelerin fiziksel özelliklerinin neler olmasını gerektiğini bilen teknik elemanlara ve üretim sorumlularına büyük iş düşmektedir.

Hammaddelerden uygun örnek alımı yapıldıktan sonra fiziksel ve kimyasal analizlere geçilir. Yem ham maddelerinin taşıması gereken bir takım özellikler vardır ve bunlar çeşitli kuruluşlar tarafından belirlenmektedir. Örneğin American Association of Feed Control Officials (AAFCO) standartlarına göre bazı hammaddelerin taşıması gereken özellikler şu şekildedir (McEllhiney, 95);



Balık Unu

Kimyasal Analiz

Protein : %60

Yağ : %11

Selüloz : %1

Nem : %7-11

Sindirilebilir Protein (min) : % 92

Kum :% 1’ den az

Tuz (NaCl) :% 3

Fiziksel Analiz

Elek Analizi,

% 100’ ü No:7 (US) elekten geçebilecek

% 98’ i No:10 (US) elekten geçebilecek özellikte

Renk;

Açık gri- sarı- koyu kahverengi

Koku;

Balığa has koku


Et-Kemik Unu
Kimyasal Analiz

Protein : %50

Yağ : %8-11

Selüloz (max) : %3

Nem : %10

Kalsiyum : Fosforun iki katı

Fosfor : % 4,4 - 5,0

Kül : Fosforun 6.5 katından fazla olmamalı.

Pepsince sindirilemeyen kısım (max) : %14

Fiziksel Analiz

Renk: Altın sarısından açık kahverengi

Koku: Taze etsi koku

Elek Analizi : % 100’ ü No:7 (US) elekten geçebilecek

% 98’ i No:10 (US) elekten geçebilecek özellikte


Soya Fasulyesi Küspesi
Kimyasal Analiz

Protein (min) : %44

Yağ (min) : %0,5

Selüloz (max) : %7,0

Nem (max) : %12

Üreaz Oranı :% 0,05- 0,20

Renk koyu sarı-açık kahverengi

Koku; taze, ürün tipinde, yanma izleri göstermeyen, ekşi, bayat veya küf kokulu olmamalı.

Tat; hoş ve kendine özgü tadı olmalı, kötü veya yanık tat taşımamalı.

Yapısı; homojen, rahat akış gösteren, büyük parçacıklı veya aşırı ince yapıda olmamalı.



D-Yem Yapımı Esnasında Kalite Kontrol



Öncelikle hangi tür canlı için yem yapılacağı planlandıktan sonra uygun ekipman seçimi yapılmalıdır. Çünkü; farklı yem tipleri farklı özellikteki makineleri gerektirir. Kalite kontrol üzerine ekipmanların etkisini şu şekilde ifade etmek mümkündür;



Tartım Sistemleri:



Bu sistemler hammaddelerin miktarını belirlemek için kullanılırlar ve kalite için iyi bir tartım sistemi şarttır. Ayrıca kullanılan ölçeklerin sayısı ve hassasiyeti de önemlidir. Bunların aylık, mikro ölçeklerin ise haftalık hatta günlük kontrolleri ve ayarları yapılmalıdır. Terazi ve kantarların yılda 2 kez kontrolleri gerçekleştirilmelidir. En az ayda bir kez olmak üzere temizlikleri yapılmalı, bağlantılar, birbirine sürtünen ve dönen parçalar kontrol edilmelidir.



Karıştırma:



Karıştırıcının dizaynı yem kalitesini etkilemektedir. Modern mikserler iyi kalitede ve 1.5-2 dakika içerisinde iyi bir karıştırma sağlarlar. Karıştırıcıya öncelikle büyük hacimli hammaddeler konulmalı, daha sonra küçük hacimliler konularak bunların karıştırıcının dibinde kalması engellenmelidir. Mikserin 3/4'ü , ham maddelerin 1/2'si ile dolduğunda sıvı ilavesi yapılabilir. Karıştırma zamanı tüm hammaddeler miksere konulduktan sonra başlar. Mikserin temiz tutulması da diğer önemli bir kriterdir. Bunun dışında, karıştırıcının şaftında, palalarında ve helezonda yığılmanın veya birikmenin olup olmadığı, kenarların, tabanın iyice sıyrılıp sıyrılmadığı gibi özellikleri de kontrol edilmelidir.



Peletleme Sistemi:



Üretime uygun olan peletleme sisteminin ekipmanlarının seçimi ve ebadı kalitede etkilidir. Formülasyona uygun hammaddelerin kullanımına dikkat edilmeli, vitamin ve diğer mikro elementlerin kaybı en aza indirilmelidir. Basınç, sıcaklık ve ampermetre değerleri kontrol edilmelidir. Ayrıca, peletleme sisteminin etrafının ve içinin temiz olmasına, bıçakların keskin, kalıp deliklerinin açık olmasına dikkat edilmelidir.



Değirmen:



Valzli veya çekiçli değirmenlerin kalite üzerine olumlu etkileri görülmektedir. Değirmenlerin yabancı ve bulaşma ihtimali olan maddeler açısından kontrolü yapılmalı, temizliğine dikkat edilmelidir. Elekler günlük olarak kontrol edilmelidir.



Taşıma Sistemleri:



Fabrikalarda taşıma sistemleri oldukça fazla kullanılmaktadır. Bunların temiz tutulması, bulaşmaların engellenmesi açısından çok önemlidir.







Mıknatıs:



Mıknatıslar, özellikle öğütme ve peletleme sistemlerine büyük zarar verebilecek metal parçalarını tutmak açısından büyük önem taşırlar.



Diğer Ekipmanlar:



Nem ölçerler ve çeşitli ebatlardaki elekler hammaddelerin kontrolünde, yabancı maddelerin ayıklanmasında kullanılır.



E- Yemde (Son Üründe) Kalite Kontrol



Elde edilen yemin (son ürün) kalitesinin kontrolü amacı ile daha önce belirtilen yöntemlerle örneklemesi yapıldıktan sonra kimyasal analizler uygulanmakta ve besin değerleri saptanmaktadır. Bunun yanı sıra dış yüzey görünümü, rengi, kokusu, ebadı, uzunluğu gibi fiziksel özellikleri de kontrol edilir.



Son ürünün depolanması ve taşınması esnasında kaliteyi etkileyebilecek bir takım sorunlarla da karşılaşılmaktadır. Bu nedenle, yemin depolanacağı silonun dış ortamdaki nemi ve sıcaklığı içeri geçirmeyecek, depo içerisinde yemlerin etkisi ile oluşabilecek nem ve sıcaklığı dışarı atabilecek havalandırmaya sahip olması, temizliğinin kolay ve tam olarak gerçekleştirilmesi, güneş almaması ve silo duvararının yem akışını engellemeyecek bir yapıda olamsı gerekmektedir. Ayrıca, kuş, böcek, fare gibi zararlılara da dikkat edilmesi ve önlem alınması gerekmektedir. Depolanmış hammadde veya son üründe nem içeriğinin %14,5-15.5’u geçmesi halinde ortamda mantarlaşma başlar. Belirli sıcaklık ve nemlilik şartları altında mantarlar mikotoksin üretirler. Böyle ham maddeler karmaya sokulur veya yemler balığa verilirse, ağırlık artışında azalmadan sonu ölüme kadar varabilen ciddi etkilerle karşılaşılır.



Ayrıca, hayvansal ham maddeler (et-kemik unu, kan unu vb.) hem hayvanlarda hem de insanlarda enfeksiyona neden olan Salmonella oluşumunda önemli bir basamak oluştururlar. Uygun olmayan depolama ve fabrikadaki sağlık koruma şartları mikotoksin ve bakterilerin gelişmesine yol açar.



Yemler, taşınması esnasında ise bir takım mekanik olaylara maruz kalır. Bunlar vurma, sıkıştırma ve kırılma şeklinde gerçekleşerek peletlerin şeklinde bir bozukluk oluşturur. Dayanıklılık pelet kalitesini belirleyen önemli bir kriterdir. Bu mekanik etkilere karşı peletlerin dayanıklılığının test edildiği bazı yöntemler geliştirilmiştir.



Bunlardan biri, Kansas Üniversitesinde geliştirilen bir yöntemdir ve sistem bir kovalı taşıyıcı, bir hopper ve bir vidalı taşıyıcıdan oluşmaktadır. Pelet yemler bu sistem içinde 10 dk. Süre ile dolaştırılmakta ve testin sonunda elekten geçirilerek pelet yapısını koruyan yemlerin yüzdesi hesaplanmakta ve pelet dayanıklılık indeksi (PDI) oluşturulmaktadır.



Diğer bir yöntem de Holmen Testidir ve bundaki yöntem bir oda içerisinde 30 sn. süre ile hava sirkülasyonuna maruz bırakılmasıdır. Bu yöntemde peletler hem vurma hem de parçalanma işlmlerine aynı anda tabi tutulmaktadır.



Başka bir yöntem de çevirme kutusu (ASAE) metodudur. Elenmiş ve tozdan arındırılmış 500 g. pelet çevirme kutusuna konur ve 50 kez çevrilecek şekilde 10 dk. Süre ile burada tutulur. Daha sonra içerik elenerek, bütün olarak kalan bozulmamış peletler tartılır. Başlangıçtaki miktarlar ile geriye kalan pelet miktarı oranlanır.



Diğer bir yöntem ise sertliktir. Sertlik ölçümü yapılacak pelet bu amaçla düzenlenmiş alatin 2 dişi arasına yerleştirilir ve yukarıdan baskı uygulanarak sıkıştırılır. Pelete uygulanan baskı sonucu parçalnıp dağıldığı nokta pelet sertliğini belirler ve pelete yapılan baskı kg. cinsinden ifade edilir.



Sonuç



Yemlerde kalite kontrolü görüldüğü üzere uzun bir periyot içeren, her aşamada çok dikkat gerektiren zahmetli bir çalışmadır. Ancak ihmal edilen her nokta kaliteyi direkt olarak olumsuz yönde etkilemekte ve ekonomik açıdan büyük kayıplar meydana getirmektedir. Bu nedenle, kalitenin hangi aşamalarda etkilenip bozulabileceğini bilmek ve ona göre tedbir almak gerekmektedir. Bu noktada üretimi yapan personele, üretim şeflerine ve sorumlulara büyük görevler düşmektedir.



Kaynaklar

1. Beggs,A.W.,2000. Quality Control in the Feed Mill. [Only Registered Users Can See Links] pacweb.net.sg/asa

2. Feed International 1993. Integrating Process Control and Quality Control. March 93, Vol.14 No. 3, pp.16-18.USA

3. Khajarern,J., Khajarern, S. 1998. Quick Quality Test for Protein Meals. MITA(P) No. 096/11/97 (Vol FT 45-1998).

4. Leslie,A.J. Quality Contol Feedmilling Procedures for an Effective Program. MITA (P) No. 044/11/96 (Vol. FT39-1997)

5. McEllhiney, R.R. 1995. Quality Control in Feed Manufacturing. American Soybean Ass.Tech.Bull.

6. Payne,J.O.1997.Troubleshooting the Pellet Process. MITA (P) No. 044/11/96. (VOL.FT 40-1997).

7. Payne,J.,Ratting,W., 1996. Peletleme El Kitabı. Çeviren: Doç.Dr. Hasan Rüştü Kutlu. Borregaard Lignotech. Uzman İlaç San.Tic.Ltd.Şti. Teknik Bülten.

8. Pierce,J.G.1985. Örnek Alma. Yem Sanayi Teknolojisi III. Ed; R.R. McEllhiney, Yem Sanayicileri Birliği Yayını. Yayın No:11, syf;386-399.

9. Rhee,K.C. 1998. Ensuring the Reliability of Analyses in a Quality Control Laboratory. MITA (P) No: 096/11/97. (Vol.FT 46-1998).

10. Williams,D.R.1997. Improving Feed Quality. American Soybean Ass.Tech.Bull.

11. Winowski,T.S. 1994. Factors that Affect Pellet Quality and Trouble-shooting the Pelleting Porcess. MITA (P) No: 083/12/94 (Vol.FT 23-1995)

12. Winowski,T.S. 1995. Pellet Quality in Animal Feeds. MITA (P) No: 195/11/95 (Vol.FT 21-1995)

jellyfish
17-04-2007, 17:38
Gerçektende yazılar çok uzun .Balık yem yapımında nelere dikkat edildiğini ne aşamalardan geçtiğini ne çalışmlar sonucu yemlerin ortaya çıktığını görmenizi istedim...

Güven ÖZYELDAN
17-04-2007, 17:46
eline emeğinize sağlık.....

mufi
17-04-2007, 18:09
Gözde kardeş teşekkürler. ben senin tüm akademik detaylarına ilaveten bir tek satır ekliyebilirim.. bir füf noktası
**akvaryumdaki japon balıkları için satılan granül hazır yem ile bir çok tatlısu balıgını tutum...
evet akvaryumcudan alacagımız bir poşet granül yem ile tatlı sularda baılık tutabiliriz.

balıkcı
17-04-2007, 20:38
Aramızda bu işin uzmanı olması ne kadar yararlı olduğunu gelecek günlerde bizlerin bilgisine ne kadar çok ilave olacağını şimdiden görür gibiyim,tekrardan teşekkürler gözde hanım...

discus
17-04-2007, 21:09
emeğinize sağlık teşekkür ederiz.

gıracemi
17-04-2007, 22:37
verdiğin bilgiler için teşekkürler gözde.. daha önce hiç balık tuttun mu???

mozdil
18-04-2007, 07:56
Gözde Hanım

Bu bilgiler pdf dokümanı olarak mevcut mu?

jellyfish
18-04-2007, 08:26
teşşekkürler arkadaşlar.pdf formatları bende yok malesef :S daha önce balıkta tuttum kemer de hatta t-shirt bile tutttumm :)

Uzm.Dr.Rastgele
18-04-2007, 09:25
Gözde hanım, elinize ve emeğinize sağlık....

katiti
18-04-2007, 09:26
Yazılar için teşekkür ederim, oldukça bilgilendirici. Benim merak ettiğim başka bir konu var, bilginiz varsa öğrenmek isterim.

Yem üreticisi firmaların Ar-Ge çalışmaları ne yönde ilerliyor acaba? Malum bugün en büyük şikayetlerimizden biri balık çiftliklerinin kirliliğe neden olduğu yönünde. Acaba yem üreticilerinin belli zamanlarda kendi kendine doğada yok olan yemler üretebilmek yönünde bir çabası var mı onu merak ediyorum. Yoksa çabalar yalnızca üretimi/verimi arttırmaya yönelik olarak mı devam ediyor?

jellyfish
18-04-2007, 09:35
Şikayetlerimizden derken? Şahsen balık çitftliklerinin kirlettiğini düşünmüyorum.tabiki istisnalar dışında ...kıyıda sirkülasyon fazla olmadığı için kıyılarda bir birikim olabilir ama açıkta böyle birşey sözkonusu değil. fabrika atıkları ve denize yakın site ler %90 kirletiyorsa çiftliklerde %10 diyebilirim:) yemler zaten suda eriyik hale geçiyor ar ge çalışmaları balıkları koku ve görünüş yönünden cezbeden yemler yapmak.

gıracemi
18-04-2007, 12:55
teşşekkürler arkadaşlar.pdf formatları bende yok malesef :S daha önce balıkta tuttum kemer de hatta t-shirt bile tutttumm :)

:) :) :D :D kemer balığını duymuştum ama t-shirt nasıl bi balık? ızgarası oluyo mu? :deli: :deli:

gokseldbuga
18-04-2007, 13:16
Şikayetlerimizden derken? Şahsen balık çitftliklerinin kirlettiğini düşünmüyorum.tabiki istisnalar dışında ...kıyıda sirkülasyon fazla olmadığı için kıyılarda bir birikim olabilir ama açıkta böyle birşey sözkonusu değil. fabrika atıkları ve denize yakın site ler %90 kirletiyorsa çiftliklerde %10 diyebilirim:) yemler zaten suda eriyik hale geçiyor ar ge çalışmaları balıkları koku ve görünüş yönünden cezbeden yemler yapmak.

Gözde ben de birşey soracağım, fabrikalar ve atıkları konusunda haklısın, her avcı gibi bizim de tecrübe ettiğimiz olaylar oluyor. Yeni çıkan yasayla çiftliklerin açığa taşınması gerekli hale getirilmişti son gelişme nedir bilmiyorum fakat halen çiftliklerin 3 ü açıkta ise 100 ü kıyıda. Bu durumda bu suni yemlerin denizi nasıl etkilediğine dair çalışmalar var mı? Mesela Zeytinelinde ki denizin dibi kırkayağa benzer canlılardan geçilmiyordu geçen hafta, bu yemler deniz dibinde yığılma, deniz tabanının yükselmesi ne bileiym başka bir zararları yok mu? Ayrıca sadece yem midir pisleten, bilemiyorum , katkı maddesi, ağ malzemeleri, demirler, balık dışkıları vs. bu konuda bilgi verebilirsen çok iyi olur

Ayrıca, bu balık çiftlikleri araziyle birlikte kiraya veriliyor, fakat adamlar koskoca bir koyu ipotek altına alıyorlar, aynı şekilde beach klüpler, denizi de mi kiralıyorlar ,

katiti
18-04-2007, 14:27
Şikayetlerimizden derken? Şahsen balık çitftliklerinin kirlettiğini düşünmüyorum.tabiki istisnalar dışında ...kıyıda sirkülasyon fazla olmadığı için kıyılarda bir birikim olabilir ama açıkta böyle birşey sözkonusu değil. fabrika atıkları ve denize yakın site ler %90 kirletiyorsa çiftliklerde %10 diyebilirim:) yemler zaten suda eriyik hale geçiyor ar ge çalışmaları balıkları koku ve görünüş yönünden cezbeden yemler yapmak.

Açıktaki çiftliklere birşey diyemem, ben kıyıdakileri kastetmiştim. Dalış yaptığım bazı noktalarda gözle görülür derecede sorunlar var ne yazık ki :(...

jellyfish
18-04-2007, 14:30
ağlar mooring sistemler balıkların dışkıları tabikide bir yük bırakıyor denize ama konuşulmayacak kadar düşük oranlarda sadece basın yüzünden su ürünleri sektörü bu hale geldi..Yunanistanı düşünün coğrafi konumları olarak denize kıyıları bizim gibi zengin bizim üretimizin 2 katından fazla üretim yapıyor...Avrupa Birliğine üye bir ülke bu kadar yoğun üretime izin veriyorsa bizim ülkemiz niye gelişmesin niye ihracat yapmasın??? Çok güzel bir konuya değinmişsin denizi kiralama : çiftlikler denizleri kiralıyorlar ve aşırı yüksek fiyatlara yurtdışında ki fiyatların 20 katı gibi bir paraya.kesin rakamlar aklımda değil ama bulduğum gibi buraya eklerim.beach club lar kiralıyor mu onu bilemiyorum

balıkcı
18-04-2007, 16:45
Gözde hanım bir soru sormak istiyorum,acaba türkiyede nesli tükenmek üzere olan balıklardan üretip suya geri salınan varmı,bu iç sularda yapılıyor tahminimce,denizde ne gibi önlemler alınıyor onu öğrenmek isterim şayet bilginiz dahilinde ise,ve bu balık çiflikleri hakında bir kaç sene evvel denizde tabi olarak yumurta döken balıkların yavrularını para karşılığı tuturup öyle yetiştirdikleri hakkında bir haber izlemiştim bunun doğruluk derecesi nedir acaba.

jellyfish
18-04-2007, 17:00
Gözde hanım bir soru sormak istiyorum,acaba türkiyede nesli tükenmek üzere olan balıklardan üretip suya geri salınan varmı,bu iç sularda yapılıyor tahminimce,denizde ne gibi önlemler alınıyor onu öğrenmek isterim şayet bilginiz dahilinde ise,ve bu balık çiflikleri hakında bir kaç sene evvel denizde tabi olarak yumurta döken balıkların yavrularını para karşılığı tuturup öyle yetiştirdikleri hakkında bir haber izlemiştim bunun doğruluk derecesi nedir acaba.


Nesli tükenipte yetiştiriciliği yapılan mersin balıklarını biliyorum sapancada istanbul üniversitesinin tesisleri var.Anaç balıkları doğadan alıyorlar sadece kontrollü yumurtlatmak zorundalar yumurtlatma ve inkübasyon (yumurta çatlatma) aşaması çok uzun zahmetli aşamalar.bu yüzden denizden getirdikleri neyi düyü belirsiz yumurtalarını kullanmazlar.Yumurtaların Üretime alınabilmesi için grupların en az %70 inin sağlıklı olma şartıda var.