PDA

Tüm Versiyonu Göster : Tezgahta olmayan balıklar balıkçı barınağındaki müzede


Bir Dost
02-12-2005, 11:04
Tezgahta olmayan balıklar balıkçı barınağındaki müzede

Savaş ÖZBEY

Kirlilikten denizlerimizde balık kalmayınca, balıkçılar kendi aralarında müze kurdular, nesli tükenen balıkları biriktiriyorlar. İstanbul Kocamustafapaşa balıkçı barınağında kurulan mütevazı müzede Türkiye’nin bütün sahillerinde yakalanmış 350 balık türü sergileniyor.

Yanlış avlanma ve kirlilik yüzünden balık türleri tek tek yok olunca balıkçılar çareyi bir müze kurup bu balıklardan birer örnek saklamakta buldu. Balıkçılar Türkiye’nin bütün sahillerinden avladıkları balıkları İstanbul Kocamustafapaşa’daki müzeye yolluyor. Kocamustafapaşa Balıkçı Barınağı’ndaki müzede şu ana kadar 350 balık türü birikti. Girişi ücretsiz olan müzeyi daha çok turistler ve öğrenciler geziyor.

Yok olan balıklardan birer örnek olsun saklama fikri barınak derneğinin kurulmasıyla ortaya çıktı. Türkiye Balıkları Müzesi, Kocamustafapaşa Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin kurulur kurulmaz giriştiği ilk faaliyet. Bu fikir öyle tuttu ki sadece bölgenin balıkçıları değil Türkiye’nin bütün sahillerinden balıkçılar buraya örnek göndermeye başladı. Derneğin kayda değer bir bütçesi olmadığı için müzenin bütün masraflarını dernek başkanı Haydar Deniz (53) cebinden karşılıyor.

TEK TEK ETİKETLENİYOR

Balık biriktirmenin masrafı ne ki demeyin. Gelen her balık temizleniyor, ilaçlanıyor, ona uygun bir kavanoz ya da akvaryum temin ediliyor. Sonra balık çürümeyi engelleyen formaldehit maddesinin içine yatırılarak bu kavanozlara konuluyor. Ayrıca her kavanozun üstüne balığın Türkçe ve Latince ismini, avlandığı yer ve tarihi belirten bir etiket yapıştırılıyor. Haydar Deniz bu işler için 9 Eylül Üniversitesi’nden akademik yardım alıyor.

Müzenin malvarlığını sorduğumuzda Başkan Deniz ‘parayla ölçülemez’ diyor, ‘bu balıkları nerede bulacaksınız, artık tezgahta yok ki iki kilo alasınız!’

Müzede sadece balıklar yok. Deniz kestanesinden, kabuklara, Türk sahillerinde rastlanan mercanlardan kaplumbağalara, denizatlarına, deniz yıldızlarına kadar başka türler de var. Hatta balıkçılar denizde buldukları amforaları da Haydar Deniz’e yollamaya başlamış, bunlar da 40 metrekarelik müzenin dekoruna katkıda bulunuyor.

YETKİLİLER NE YAPIYOR?

Müzenin oluşmasında 9 Eylül Üniversitesi hariç hiçbir resmi makamın katkısı yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi son olarak balıkçılara 100 metrekarelik yeni bir müze binası söz vermiş ama o da unutulmuş. 40 metrekarelik küçük bir salonda kurulu müze ağzına kadar dolu.

MÜZEDE NELER GÖREBİLİRSİNİZ?

Erişkin olmuş tam boy sergilenen bir camgöz köpekbalığı

35 yaşında olduğu tahmin edilen bir kalamar (gülnihal)

Mersin’de 3 yıl önce yakalanan 80 kiloluk orkinosun kuyruğu

Yurtdışından konuk bir deniz kaplumbağası ile bir kirpi balığı

10 yıldır Marmara’ya adım atmayan kırlangıç, mersin, kolyoz ve diğerleri

Midyeler, istiridyeler, mercanlar, deniz yıldızları, kestaneler

Istakozlar, yengeç ve pavuryalar, karidesler gibi böcekler





Savaş ÖZBEY

Kirlilikten denizlerimizde balık kalmayınca, balıkçılar kendi aralarında müze kurdular, nesli tükenen balıkları biriktiriyorlar. İstanbul Kocamustafapaşa balıkçı barınağında kurulan mütevazı müzede Türkiye’nin bütün sahillerinde yakalanmış 350 balık türü sergileniyor.

Yanlış avlanma ve kirlilik yüzünden balık türleri tek tek yok olunca balıkçılar çareyi bir müze kurup bu balıklardan birer örnek saklamakta buldu. Balıkçılar Türkiye’nin bütün sahillerinden avladıkları balıkları İstanbul Kocamustafapaşa’daki müzeye yolluyor. Kocamustafapaşa Balıkçı Barınağı’ndaki müzede şu ana kadar 350 balık türü birikti. Girişi ücretsiz olan müzeyi daha çok turistler ve öğrenciler geziyor.

Yok olan balıklardan birer örnek olsun saklama fikri barınak derneğinin kurulmasıyla ortaya çıktı. Türkiye Balıkları Müzesi, Kocamustafapaşa Çevre Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin kurulur kurulmaz giriştiği ilk faaliyet. Bu fikir öyle tuttu ki sadece bölgenin balıkçıları değil Türkiye’nin bütün sahillerinden balıkçılar buraya örnek göndermeye başladı. Derneğin kayda değer bir bütçesi olmadığı için müzenin bütün masraflarını dernek başkanı Haydar Deniz (53) cebinden karşılıyor.

TEK TEK ETİKETLENİYOR

Balık biriktirmenin masrafı ne ki demeyin. Gelen her balık temizleniyor, ilaçlanıyor, ona uygun bir kavanoz ya da akvaryum temin ediliyor. Sonra balık çürümeyi engelleyen formaldehit maddesinin içine yatırılarak bu kavanozlara konuluyor. Ayrıca her kavanozun üstüne balığın Türkçe ve Latince ismini, avlandığı yer ve tarihi belirten bir etiket yapıştırılıyor. Haydar Deniz bu işler için 9 Eylül Üniversitesi’nden akademik yardım alıyor.

Müzenin malvarlığını sorduğumuzda Başkan Deniz ‘parayla ölçülemez’ diyor, ‘bu balıkları nerede bulacaksınız, artık tezgahta yok ki iki kilo alasınız!’

Müzede sadece balıklar yok. Deniz kestanesinden, kabuklara, Türk sahillerinde rastlanan mercanlardan kaplumbağalara, denizatlarına, deniz yıldızlarına kadar başka türler de var. Hatta balıkçılar denizde buldukları amforaları da Haydar Deniz’e yollamaya başlamış, bunlar da 40 metrekarelik müzenin dekoruna katkıda bulunuyor.

YETKİLİLER NE YAPIYOR?

Müzenin oluşmasında 9 Eylül Üniversitesi hariç hiçbir resmi makamın katkısı yok. İstanbul Büyükşehir Belediyesi son olarak balıkçılara 100 metrekarelik yeni bir müze binası söz vermiş ama o da unutulmuş. 40 metrekarelik küçük bir salonda kurulu müze ağzına kadar dolu.

MÜZEDE NELER GÖREBİLİRSİNİZ?

Erişkin olmuş tam boy sergilenen bir camgöz köpekbalığı

35 yaşında olduğu tahmin edilen bir kalamar (gülnihal)

Mersin’de 3 yıl önce yakalanan 80 kiloluk orkinosun kuyruğu

Yurtdışından konuk bir deniz kaplumbağası ile bir kirpi balığı

10 yıldır Marmara’ya adım atmayan kırlangıç, mersin, kolyoz ve diğerleri

Midyeler, istiridyeler, mercanlar, deniz yıldızları, kestaneler

Istakozlar, yengeç ve pavuryalar, karidesler gibi böcekler