PDA

Tüm Versiyonu Göster : Babalar ve Oğulları


rüzgar2
22-12-2005, 05:06
Bu başlığı şu yüzden açtım.Bu balık olayını bize sevdiren sevdirdiği için sevdiğimiz babalarımızı unutmayalım diye.Eskiden ya bu babam nasıl balık tutuyo nasıl beceriyo dediğimiz balık tutmayı sözde öğrendiğimizde de bu adam ne yapıyo ne biçim balıkçı işi bilmiyo keşke benle gelmeseydi dediğimiz babalarımızı unutmayalım diye bu konuyu girdim.
Ve aklıma hemen şu geldi.nE OLURSA OLSUN HERZAMAN BABAMIZ DAHA İYİ VE BÜYÜK BALIĞI TUTAR.Bunu bir örneğini geçtiğimiz senelerde yaşadım.Sevdiğim bir arkadaşımla ben sürekli yeşilırmakta balığa gideriz benim 3.5 kilo yayın almışlığım var o devamlı 100 200 300 gramlık yayınlar(şebek) alır küçük olduğu için doğaya tekrar salar ve devamlı kardeş babamla izmirde balığa gidiyoruz refleksleri zayıfladı herşeyi kopes(kupez biliyordum veya öyle öğretildi) zannediyo diye şikayette bulunur.Neyse bir gün babası amasyaya geldi ve balığa gittiler ben yokum.Atmış babası ağır bi şey çekiyo o hala babam yaşlandı yosun çekiyordur formatında ama olan sonra oluyor ve karaya 2.5 kiloluk yayın çıkıyor.Tabi balık yenilecek kıvamda arkadaşımın saldığı gibi 200 gram değil......

aserkansatı
22-12-2005, 05:09
Balık 3,5 kiloydu...Yosun değil poşet çekiyo sandım... :( Çekerken az biraz yardımım da olmuştur...

rüzgar2
22-12-2005, 05:14
Balık 3,5 kiloydu...Yosun değil poşet çekiyo sandım... :( Çekerken az biraz yardımım da olmuştur...
İşte yine ne kadar eleştirsekte eleştirelim(bunu hepimiz yapmışızdır) onların yanında olduğumuzun kanıtıdır.

aserkansatı
22-12-2005, 05:35
1991 yılıydı.Babamla Gedizde avlanıyoruz ama küsüz.Çünkü bir haftadır bana 'solucan işini hallet' diyordu ve ben önceki avdan kutuda kalanlara güvenerek geçiştiriyordum.Sonunda oraya gidince bir de baktık ki,kutudakilerin çoğu çürümüş,6-7 solucan kalmış.Doğal olarak çok sinirlendi tabi,başını sallayıp mırıldandı bir şeyler ve ayrı oturduk.O bir uçta olta atıyor ben tam aksi istikamette...
Bir süre sonra siniri geçmiş olacak ki seslendi 'Serkan gel burada balık vuruyor' diye ama gitmedim.Az önce bana mırıldandı ya,yaş 21-22 alıngandım o yaşlarda.Küsüm yani...
Bir daha seslendi,kalktım gittim.Zaten 3 solucanım vardı ve oturduğum yerde hayat yoktu.Yanına oturdum.Eliyle işaret edip suyun akıntı yaptığı derince burunun önünü gösterdi.Öylesine attım oltayı dediği yere.Kaç saniye geçti bilmiyorum misina önce gerildi ardından kamış büküldü.Heyecan tavanda tabi,kalbim kulaklarımda atıyor.Oltayı kaldırmaya uğraşıyorum ama bir yandan akıntı,bir yandan kurşun ve balığın ağırlığı beceremedim.Neyse ki makinayı kullanarak çektim balığı.Yarım kilodan fazla bir bıyıklı sallanıyordu ucunda...Uçtum tabi sevinçten.Büyük sözü dinlemekte gerçekten fayda varmış...Bu da kıssadan hisse olsun bakalım...Tecrübeye kulak verin arkadaşlar...

rüzgar2
22-12-2005, 05:44
Evet arkadaşlar size iki tane örnek babasını kaybetmiş birisi(ben) diğeri babası sağ olan Serkan(allah uzun ömür versin) kardeşim.Kaybettikten sonra kıymetleini anlamayalım ve çocuklarımızdan aynı muameleyi görmemek çin (zor olsada)onlar gibi düşünüp hareket edelim(Bu akşam güzin abla modunundayım)

uzman
22-12-2005, 06:01
Baba çok önemli abiii. Rahmetli babamı özledim... :'(

rüzgar2
22-12-2005, 06:13
Baba çok önemli abiii. Rahmetli babamı özledim... :'(
Bencede ama biraz daha önce anlamak lazım bu olayı.zorlaması lazım insanın kendisini.Ben çocuğumdan öyle(bizim yaptığımız gibi) davranış görmek üzer...

uzman
22-12-2005, 06:26
rüzgar2 kardeşim,
Babamıza karşı mümkün olduğunca saygımızı gösterdik. Üzmemeye çalıştık. Hastalandığında yapabildiğimizce yardım ettik. Ya da bana öyle geliyor.
İnşallah bizim çocuklar da bana bu kadar ilgi gösterirler yaşlandığımda...
Saygılar

rüzgar2
22-12-2005, 06:31
Aynı saygıyı bende gösterdim bende kusur etmedim ama ah o düşüncelerimiz yokmu(Genç yaşlarımıza ilk adım attığımız zamanlar) sadece onun pişmalığı.Oda herhalde yaşımızın vermiş olduğu tepkiler...

uzman
22-12-2005, 06:42
Arkadaşlar,
Babamla ne yazık ki balığa gidemedik... Çünkü o tam bir kara adamıydı. Onun 40 lı yaşlarda yaptığı şey maket evdi. Belki de bir ev alamamanın getirdiği bir özlemdi bu. Geçen ay evde otururken bunu düşündüm. Kırtasiyeden mukavva, yapıştırıcı ve birkaç paket de kibrit alıp eve geldim. İnanın, onun zamanında kibritleri poff diye yakışını, kartonları itina ile kesişini ve kibritleri bunun üzerine itinayla yapıştırışını gördüğümde içimden, "çok saçma..." diye geçirmişliğim vardır. Ama ondan 20-25 yıl sonra aynı şeyleri yapmaktan gerçekten zevk aldım.
Acaba "babama mı benziyorum ben?" dedim.
Fakat bir korkum var. Acaba ırmak kenarında balık tutmayı öğrettiğim oğullarım da bir gün ben ölünce oltalarını suya attıklarında beni anarak üzülürler mi?

aserkansatı
22-12-2005, 06:47
Senden geriye,
O mahzun gülüşün kaldı...
Ne zaman aklıma gelsen,
Sen tebessüm edersin,
Benim se içim acır...



Bu şiiri rahmetli dedem için yazmıştım.İyi avcıydı...

katiti
22-12-2005, 16:25
babam ve oğlum filmini izlediniz mi bilmiyorum ama izlemediyseniz şiddetle tavsiye ediyorum.

ama yanınıza mutlaka mendil alın, benden söylemesi...

HALDUN YALIMLI
22-12-2005, 16:45
babam ve oğlum filmini izlediniz mi bilmiyorum ama izlemediyseniz şiddetle tavsiye ediyorum.

ama yanınıza mutlaka mendil alın, benden söylemesi...

Sevgili Mert sen de o film izlerken gözyaşlarını tutamadın demek.Ben filmi nemi gözlerle izledim eve gelip filmin kafamda sorgulamasın yaparken ağladığımı belirtmek isterim.Anlıyacağınız arkadaşlar o filmi izlerken mendil falan kesmez sizi 20'li tuvalet kağıdı kafi gelir sanırım. Benim balık avındaki en iyi ve sadık arkadaşım BABAM'dır. Allah onu grubumuzdan ve başımızdan eksik etmesin. Ebediyete intikal eden tüm BABA'larımızın mekanı cennet olsun.HERŞEY İÇİN TEŞEKKÜRLER BABACIM.

aserkansatı
22-12-2005, 17:48
Allah onların sağlığını versin.Başımızdan eksik etmesın...

rüzgar2
22-12-2005, 18:43
Gerçekten vermesin kaybedince anlıyoruz

katiti
22-12-2005, 19:51
o filmde 20'li yaşlarının ortasını geçip baba-oğul çekişmesinin kıyasıya yaşandığı yaşlarını atlatmış, babasını anlamaya biraz daha yaklaşmış olan hiçbir erkeğin ağlamadan çıkabileceğini zannetmiyorum ben...

Allah hepimizin babasına uzun ömürler versin ve başımızdan eksik etmesin, ölmüşlerimize de rahmet eylesin...

rüzgar2
23-12-2005, 03:44
Senden geriye,
O mahzun gülüşün kaldı...
Ne zaman aklıma gelsen,
Sen tebessüm edersin,
Benim se içim acır...



Bu şiiri rahmetli dedem için yazmıştım.İyi avcıydı...
Allah rahmet eylesin.Anlattıklarından biliyorum

aserkansatı
23-12-2005, 06:21
İyi adamdı...75 yaşına dek keklik vurmaya devam etti ama oltacılığı bir türlü sevemedi dedem...

mustfer
26-12-2005, 02:44
Zaman iLerLedikçe ÇocukLarın ßaßaLarı Hakkındaki Düşünceleri...

5 yaşında

ßaßam Herşeyi ßiLir.

10 yaşında

ßaßam Çok Şey ßiLir.

15 yaşında

ßende ßaßam Kadar ßiLiyorum.

20 yaşında

AsLında ßaßamın Sandığım Kadar ßiLgisi Yok.

30 yaşında

ßir kere de ßaßamın Fikrini Sorsam Fena oLmaz.

40 yaşında

Nede oLsa ßaßam ßazı ŞeyLeri ßiliyor.

50 yaşında

ßaßam Herşeyi ßiLiyor.

60 yaşında

Aaaaaaah ßaßam Ahhh, hayatta oLsan da Sana ßir keLime oLsun danışaßiLsem...

rüzgar2
26-12-2005, 02:48
Birebir katılıyorum...Sen nerdesin kardeş...Kimse senden bir ara haber alamamış ..Merak ettik...

aserkansatı
26-12-2005, 20:55
Sami demiş ki;Sevdiğim bir arkadaşımla ben sürekli yeşilırmakta balığa gideriz benim 3.5 kilo yayın almışlığım var o devamlı 100 200 300 gramlık yayınlar(şebek) alır küçük olduğu için doğaya tekrar salar
Fotoğrafta öpüp salmak üzere olduğu aynalı sazanCIK ile bir pozu...Örnek olsun diye koydum...

rüzgar2
26-12-2005, 21:48
Bu soğukta bu sevda helal olsun bize....Ne gündü ne balık almıştık....Çok güzel günlerdi....

aserkansatı
27-12-2005, 05:19
Evet çok güzel günlerdi.SVELTOP69'un henüz sadece ud çaldığı oltacılığa el atıp bu güzelim işi piknik havasına sokmadığı günlerdi.Gerçek avcı olduğumuz günlerdi...Hey gidi günler hey...

rüzgar2
27-12-2005, 05:26
Udmu dedin?.sveltop işe yarıyordu aslında.Bana bugün diyorki siz sekoyla takılın ben sizi takip ediyorum diyor...Sende yaz birazda gülelim dedim..Başına gelecekleri biliyor.....(cümlenin sonu neyle bitebilir :deli: )

Bir Dost
27-12-2005, 05:26
bu maceranın devamı kara defterde varmı kardeş .....güzel günleriniz herdaim olsun