PDA

Tüm Versiyonu Göster : Zıpkınla balık avcılığı


MAVİ FENER
14-06-2009, 22:43
Zıpkınla Balık Avcılığı

Zıpkınla balık avcılığı, sadece balıklarla değil, eşsiz su altı dünyasıyla yüz yüze gelebileceğiniz zevkli bir spor. Her spor dalında olduğu gibi zıpkınla balık avcılığında da bir takım temel kurallar var. Bu kurallar hem su altı dünyasının varlığını sürdürebilmesi için hem de zıpkınla balık avlayanların hayatlarını korumak için alınmış önlemler zincirinden oluşuyor.

Bu kurallardan ilki ve en önemlisi, oksijen tüpü, şamandıra gibi su altında nefes almayı sağlayacak şnorkel dışındaki her türlü ekipmanın bu av türünde

kullanılamayacağıdır.

Gece su altı fenerleri gibi aydınlatma gereçleriyle de avcılık yapılamaz.







Dalış ister tekneden ister kıyıdan başlasın, su altında zaman geçirecek olan bizleri heyecana sürükler. Dalış noktasına ya da avlağa varıldığında son hazırlıklar yapılarak suya inildiğinde ise artık avcı, av ve muhteşem bir su altı manzarası baş başadır. Su altı bazen o kadar güzeldir ki pek çok amatör zıpkıncı sıklıkla bu güzellikleri seyre dalar ve esas amacı olan balık avını unutuverir.

Bu bölümde bu güzel ve zevkli spora ilk adımı atmak için gerekli malzemeler, bu malzemelerin seçimi, avcıları su altında bekleyen tehlikelerin neler olduğu, su altında haberleşme ve acil durum önlemleri ile yine başlangıç seviyesindeki bazı tekniklerden bahsedeceğiz.

Unutmadan; bu spora başlamanın en güvenli yolu, profesyonel bir eğitim kurumundan ders almaktır. Lütfen kulaktan dolma bilgiler ile bilmediğiniz sularda teçhizatınıza ya da hislerinize güvenerek dalışlar yapmayın.

1- EKİPMANLAR

a. Elbiseler
Su altında uzun süre kalınabilmesinin önündeki en büyük engel, vücut sıcaklığının düşmesi sonucu yaşanabilecek rahatsızlıklardır. Her ne kadar yaz sıcağında bu riskin en aza ineceği düşünülse de durum hiç de sanıldığı gibi değildir. Suyun derinliklerine indikçe güneş ışığının etkisinin azaldığı ve su sıcaklığının düştüğü tecrübe edildiğinde bu durumun önemi bir kez daha fark edilir. Daha önceden fark ettiğimiz için siz sevgili dostlarımızı önceden uyarmak istedik.

Amatörler için su altı elbiseleri seçiminde en önemli etken, öncelikle dalış yerleri ve dalış zamanlarının iyi tespit edilmesidir. Genellikle yaz aylarında Ege ve Akdeniz sularında yapılacak dalışlar için 5 mm kalınlığındaki çift katlı bir elbise, avcıya sıkıntı verirken bahar aylarında yapılacak dalışlar için 3 mm kalınlığında shorty elbiseler maalesef avcının çabuk üşümesine, dolayısıyla avın erken bitmesine neden olur.

Elbise seçiminde bir diğer önemli faktör ise satın alınan elbisenin bedene tam olarak yapışmasıdır. Elbise beden için fazla dar ise bu durumda sıkma nedeniyle olası rahatsızlıklar yaşanabilecek ve bu durum avın erken bitmesinden daha büyük sağlık sorunlarını da beraberinde getirecektir. Elbise bedene göre az da olsa bol geliyorsa bu durumda su altında elbisenin içerisindeki su sirkülasyonu çok fazla olacak ve avcının erken üşümesi sonucunu beraberinde getirecektir. Elbisenin
doğru seçilememesi, her ne şekilde olursa olsun av planlarında revizyona gidilmesi sonucunu doğuracağı; bir başka deyişle işin keyfini kaçıracağından özen gösterilmesi gereken konuların balında gelir.

Standart su altı elbiselerinin hiç su almayacağını, dolayısıyla bu elbiseleri giydiğinizde bedeninizin kuru kalacağını düşünüyorsanız oldukça yanılıyorsunuz. Çünkü su altı elbiseleri (kuru elbiseler hariç) başlangıçta bir miktar suyu elbise ile beden arasına alırlar ve bu su vücut ısısıyla ısıtılarak bir tür termos vazifesi görür. Dibe dalışlar ve ardından yüzeye çıkışlarda basınç faktörü nedeniyle elbisenin içerisindeki suyun bir miktarı sirküle olacaktır. Bu durum elbise içerisine henüz vücut ısısıyla ısınmamış su girişi anlamına gelir. Eğer elbisenizde yırtık gibi yama gerektirecek bir durum yoksa bu durum av ve/veya dalış planlarınızı etkilemeyecek kadar kısa sürecektir.

Su altı elbiseleri için fiyat seviyeleri, kullanılan malzeme, işçilik kalitesi, marka bilinirliği ve biraz da satıcının vicdanı ile belirlenir. İyi bir araştırma ile ihtiyacınızı karşılayacak bir elbise seçimi hem cebinizi koruyacak hem de keyfinizi kaçırmayacaktır. Şunu unutmayın ki başlangıç için malzemesi ya da işçiliği kalitesiz bir elbise denemek, alacağınız keyfi önemli ölçüde azaltacaktır.
Elbise seçerken öncelikle şu sorulara cevap vermelisiniz;

- Dalış bölgesi neresi olacak?
- Dalış için mevsim seçimi var mı?
- Dalınan bölgenin dip yapısı nasıldır?
- Dalış zamanlarınız için ortalama su sıcaklığı nedir?
- İnebileceğiniz derinlik ne kadar?

Bu sorulara vereceğiniz yanıtlar, satın alacağınız elbisenin kalınlığı, yapısı, hakkında fikir verir.
Elbise satın alırken mutlaka ve mutlaka elbiseyi deneyin. Elbiseyi denerken üzerinizde pantolon, gömlek gibi dış giyim unsurları olmamalıdır. Elbise, henüz yeni olduğu için ilk etapta vücudu biraz sıkacaktır. Elbise üzerinizdeyken hareket kabiliyetinizin %20 den fazla azalmaması gerekir. Eğer daha fazla azalıyor ve ayrıca elbise fazla sıkıntı veriyorsa bir büyük boyunu denemenizde fayda var. Ancak bu elbisenin rahat ve şık olması gerekmediğini de lütfen unutmayın.



b. Maskeler
Maske, su altında avcının temel görüş aracıdır ve iyi seçilmelidir. Özellikle 6-8 metre derinlikten sonra su altındaki basıncın etkisiyle maske yüze daha da yapışacağından çeperi yumuşak bir maddeden (genellikle silikon) mamul maskeler tercih edilir.

Silikon maskeler ilk alındığında diş macunu ile sadece parmaklar kullanılarak 2-3 defa yıkanmalıdır.

Satın alacağınız maskenin görüş açısı da özellikle yapacağınız av için önemlidir. Dar açılı maskeler genellikle dibe yakın avlar/dalışlar ile derin sularda rağbet görür. Özellikle belli bir avlağa ve/veya belirli bir türün avına odaklanma açısından sanılanın aksine oldukça kullanışlıdırlar.

Yüzeyden tespit avlarda ve sığ su dalışlarında ise geniş açılı maskeler kullanılır. Bu maskeler ile daha geniş bir alana hakim olmakla beraber görüş açısının artması, ava ve avlağa odaklanmayı zorlaştırır. Hareketli ve büyük balıklar ile dip balıklarının avında bu tür maskeler kullanılır.

Su altında avınızla karşılaşmışken maskenizde oluşacak buğu nedeniyle görüş kaybetmeniz çok can sıkıcı bir durumdur. Unutulmamalıdır ki pahalı maske her zaman en iyisi değildir. Maskenin buğulanması gibi bir sorun 100-150 Avroluk maskelerde bile yaşanabilirken bazen satın aldığınız ucuz bir maskede buğu sorununun asgari seviyeye indiğini görebilirsiniz. Maskede buğu genellikle sıcaklık farkından (özellikle sinüziti olan dalışçıların -ki bu durumda olan kişilerin 6 metreden fazla derine inmeleri önemli sağlık sorunlarına yol açar- burunlarından maskeye sızabilecek olan sıcak hava nedeniyle) kaynaklanır. Eğer derin dalış yapılmayacaksa burun tıkaçları ile bu sorun önemli ölçüde giderilmektedir. Piyasada satılan profesyonel buğu önleyiciler ise genellikle maskelerde çaresiz kalırlar. Maskeyi taktıktan sonra sadece ağızdan soluk alınmaya çalışılması, dalış başlangıcında buğulanma sorununun çözülmesini sağlar.



c. Şnorkeller
Şnorkel, yüzeyde görüşümüzü kaybetmeden, av/avlak/dip görüşünü kesintiye uğratmadan soluk almamızı sağlayan önemli bir ekipmandır. Çok klasik olabilecek bir ayrımla Tapalı ya da Açık şnorkeller olarak iki ana grupta toplanırlar.
Şnorkelin ağız bölümü iki veya daha çok diş kıskacı ile ağız contasından oluşur. Daha profesyonel şnorkellerde ayrıca sızan suyun tahliye edilmesini kolaylaştıran tahliye pencereleri de bu bölüme yakın konumlandırılmıştır.(bu modellerin ucuz taklitlerinden mutlaka sakınmalısınız) Diş kıskaçları alt ve üst çenenin arasında ezilerek kesintisiz soluk alışını kolaylaştırır, ağız şeklini uygun konumda tutarak su girişlerini önler. Ağız contası her şnorkelde farklı ölçülerde olabilir. Çoğunlukla 5 mm civarında olup solunan havaya suyun karışmasını önlemeye yardımcı olur. Şnorkelde su sızması, genellikle ya şnorkelin ağza oturtulamaması ya da maske bağlantılarında açı hatası yapılması nedeniyle hortum ucunun suya çok yakın olmasından kaynaklanır. Bu ayar konusunda sıkıntı yaşayan kullanıcılar ile dalgalı sularda kısmet arayan kullanıcılar için tapalı şnorkeller genellikle iyi bir çözümdür.

Açık şnorkellerin hortum bölümünde şamandıralı bir tapa sistemi bulunmaz. Bu Şnorkellerde de tahliye pencereleri bulunan çeşitleri tercih etmelisiniz. Tamamen kişisel olmakla beraber Marmara, Ege ve Akdeniz dalışlarımda Açık Şnorkel kullanmayı tercih ederim.

d. Paletler
i. Palet ne işe yarar?
Su altında hareket etmemizi kolaylaştıran en temel unsur palettir. Naylon, lateks, silikon gibi yumuşak maddelerden yapılan paletler, kullanım alanlarına göre flap yapıları, boyut, şekil ve malzeme farklılıkları gösterirleri
ii. Palet seçiminin önemi
Eğer av ve avlağınıza uygun bir palet kullanmıyorsanız yeterince hızlanamayabilir ya da hızlanmak için gereğinden fazla gayret sarf edebilirsiniz. Sıklıkla yanlış palet seçimi kramp gibi karada çok önemli
olmayan ancak suda çok kötü sonuçlara sebep olan durumlara yol açabilir.
iii. Yüzey paletleri
Geniş uçlu ve nispeten kısa bedenli olan bu paletler ile yüzey seviyesindeki dalışlarda iyi performans alınız. Yüzey paletlerinde su kanalları ve flapların açıları, bu seviyedeki sulara göre özel olarak ayarlanmıştır
iv. Derin su (Dip) paletleri
Geniş uçlu ve uzun bedenli bu paletlerin su kanalları ve flap açıları derin sularda hareketi kolaylaştıracak ve asgari güç iler azami mesafe alınmasını sağlayacak şekilde ayarlanmış olmakla beraber bu paletlerin manevra kabiliyetleri yüzey paletlerine göre daha düşüktür. Dolayısıyla yüzey sularda istenen7beklenen performansı verecek şekilde çalışmazlar.


e. Ağırlıklar/Ağırlık Kemerleri
Ağırlıkların takılı olduğu bu kemerler, genellikle naylon/polyester iplerden örülmekle beraber fiber-karbon teknolojisiyle üretilen ağırlık kemerleri daha dayanıklı ve kesinlikle daha uzun ömürlüdürler.
Takılan ağırlıkların muhteviyatı da önemli olmakla beraber kullanılan ağırlıkların genellikle kurşundan mamul olmaları nedeniyle ağırlıklar kemere geçirilmeden önce iç yüzeylerindeki olası çapaklara dikkat edilmesi önemlidir.
Kullanılacak ağırlıkların miktarının belirlenmesinde dalınan suyun tuzluluk oranının yanı sıra avcının boy ve ağırlığı da dikkate alınmalıdır.

f. Su Altı BıçaklarıAcil durumlardaki en önemli ekipmanlarımızdan biri de su altı bıçaklarıdır. Dolama, takılma gibi anlarda tüpümüz de yoksa bu durumda tehlike arz eden durumdan bir an önce kurtulmak gerekir. Zıpkın ipi, şamandıra halatı gibi materyallerin beklenmedik su altı oluşumlarına takılması gibi durumlarda tereddüt etmeden bağlantıların kesilmesi gerekir. Bu durumda yanınızdaki bıçağın işinizi kolaylaştıracak keskinlikte olması önemlidir. Bir diğer önemli husus, kullanmanız gerekmediğinde bıçağınızı tutacak olan kının sağlam ve sıkı materyalden yapılmış olmasıdır.
Bıçağın paslanmayan maddelerden yapılan türleri tercih edilmeli, mümkünse ele alındığında açılması için ayrıca bir aksiyon gerekmeyen türde bir bıçak olması gerekir.

Bıçaklarınızı muntazaman kontrol etmeyi, sudan çıktıktan sonra tatlı su ile yıkayarak kuruladıktan sonra kaldırmayı, yine eğer hareketli mekanizması varsa kuruduktan sonra mekanizmayı belirli periyotlar ile yağlayarak kaldırmayı ihmal etmeyiniz.

g. Eldiven ve patikler
Eldiven ve patikler de elbiseler gibi kalınlık ve beden ölçülerine sahip olup beden ölçülerinde bedene tam oturan eldiven ve patiklerin seçilmesi önemlidir. Eldiven ve patiğin bol olması durumunda kısa sürede su ile dolmaları muhtemel olup bu durum su altında manevra kabiliyetinin %50 civarında düşmesi ya da hareket kabiliyetinin önemli ölçüde azalması; çabuk yorgunluk gibi sonuçlar doğurur.
Patiklerin fazla yıpranmaması için kıyı yollu dalışlarda dalış noktasına en yakın yerde giyilerek kullanılması, kıyı çıkışlı dalışlarda da dalış sonunda kıyıya çıkar sıkmaz patiklerin çıkarılmasında fayda vardır.

h. Şamandıralar
Özellikle siz su altındayken o bölgede bir dalgıç olduğunu, yüzeye uzanan şamandıra/&flamanız belli eder. Bu durumda tekneler şamandıradan belirli bir uzaklıkta hareket etmek zorundadırlar. Dolayısıyla her dalışınızda mutlaka şamandıra bulundurmalısınız. Ortalama bir şamandıranın kullanım ömrü 3-4 yıl civarındadır. Parlaklığını ve fosforik özelliğini yitirdiğinde şamandıralar yenilenmelidir. kyn:satboard.org

KRAL YENGEÇ
14-08-2009, 21:22
slm yazınız için çok teşekkür ederim bana ışık oldunıuz

MAVİ FENER
14-08-2009, 22:31
slm yazınız için çok teşekkür ederim bana ışık oldunıuz

Kral yengeç bende sana teşekkür ederim.Bir nebzede olsa yardımcı olabildiysem ne mutlu bana...

Küçük balıkçı
01-02-2010, 15:28
Arkadaşlar ben 75lik zıpkın alıcam başka markar 100 200 tl ama yılmaz deniz 46 tl niçin ucuz kötü olduğu içinmi bilmiyorum bilgilendirirseniz sevinirim

Mehmet BODUROĞLU
01-02-2010, 17:19
Teşekkürler Nuri abi paylaşım için .
Emeğine sağlık .

Küçük balıkçı kardeşim.
Eger dalmak bir tutku ise sende
hiç düşünmeden ucuz markalardan uzak dur.
Almışken tam al ömür boyu kullan derim ben.
Biraz araştırırsan apnea ve freesub markalarının makul fiyatlarda ve sağlıklı bir seçim olacağını görürsün .
Bu sadece zıpkın için geçerli degil tabiki.
Ucuz alıp biraz kullanıp bozulacak bişey alacagına
sağlam ve kalitelisini pahalı alıp bozulmadan yarı yolda kalmadan kullanmak en mantıklısı diye düşünüyorum .
Yani kalitelinin ucuzunu al :)

Küçük balıkçı
01-02-2010, 18:49
Evet bende onun için bilgi almak istedim çünkü bizim bir arkadaşta yılmazın vardı hergün kabza arıza çıkarıyordu bendede snıper vardı onuda sattım daha düzgün bir şey almak için araştırıyorum çok teşekkürler

Küçük balıkçı
01-02-2010, 18:51
2.el nasıl olur acaba?

Mehmet BODUROĞLU
01-02-2010, 19:00
bence yanaşma hiç.
zıpkıncıların hikayelerine biraz bak.
adam kıstırmış balıgın hasını ama
tetiğe basıyor,mekanizma çalışmıyor.
kaçan balık büyük olur bilirsin :)
Ama bildigin birisinden yada birkaç kullanım sonrası begenmediğinde geri verebileceğin birşey olursa dene istersen .

Küçük balıkçı
01-02-2010, 20:31
evet teşekkürler verdeiğin bilgiler için

Küçük balıkçı
02-02-2010, 15:57
peki nemrod marka nasıl bir tane buldum 75lik 80 lira :confused:

Serhat SAN
02-03-2010, 18:01
zıpkın eğlenceli birşeye benziyor bizim burdaki mağazada abla star marka zıpkınlar 35 tlden başlıyo tabi pek zıpkından anlamıyorum ama tüfek 35 tldir herhalde birde onun ipi lastiği varmış galiba, düşündüm onlarda içindemi diye ama söylediğim gibi zıpkın aksesuarlarından anlamam

bende ilerde yapmak istiyorum zıpkın zaten yüzme kursundan kalan bir dalgıçlık bilgim var yüzme sorun değilde nerede avlayacağın mesele birde istanbulda yok mecburen şehirdışında avlıyacaksın anca tatilde bir yerlere gidersen vurulabilir günü birlik zor iş birde birde zıpkınla bitmiyoki dalgıç kıytafetide lazım palet kıyafet tüp vs. zaten zıpkın balığa işkence çektiriyor gibi şiş delip geçiyo balığı . balık resmen can çekişiyo

lapin126
06-04-2010, 20:06
Evet;zıpkın gerçekten eğlenceli birşeydir...

Avlanma hırsının törpülenmesinin yanında, aktif bir spor aynı zamanda doğa ile barışık olmanın gerekliliğini en güzel anlatan aktivitelerden birisidir...

17 yıldır zıpkınla avlanan bir amatör olarak diyebilirim ki, zıpkıncılık hayatıma hep birşeyler katmıştır...ama hiçbir zararını görmedim....(allaha şükür..)

gençlik çağlarımda akranlarım kahvehane köşelerinde sigar ve içki ile okey kağıt tavla alemi yaparken ben elimde zıpkın her an bir kayanın arkasında çıkabilecek büyük balığın hevesi ve heyecanını yaşadım....
ve şunu söylemekten gurur duyuyorum ki;
yaşımın kemale erdiği çağa gelene kadar hiç bir gün kahvehaneye girmedim....
çünkü kahvehaneye girecek boş zamanı bulduğumda ben bu hakkımı denize girmek için kullandım ..hem yaz hemde kış.....

bu sporu yapın .... yapamıyorsanız yaptırın...çocuklarınıza yaptırın...her tarafımız deniz...ve inanaın herkese yetecek kadar çok balık var....en acemisi bile suya girse birkaç ufak taktikle nasibini alır denizden..denizlerimiz çok bonkör...ona sahip çıkana...herzaman güler yüzlü...
NOT : Bir de müsadenizle bir konuya açıklık getirmek istiyorum, polemiğe girmeden;
zıpkınla avcılık ETİK KURALLARA UYGUN OLARAK YAPILDIĞINDA balık avları içinde en kaliteli olanıdır.Cünkü;
1.Avcı ile av hemen hemen aynı şartlar altındadır.
2.Balıklar herhangi bir acı duymazlar,çünk bizim düşündüğümüz gibi br sinir sistemleri yoktur. yalnızca yanal çizgi adı verilen iki tarafında hava tüpleri vardır bu hava tüpleri ile tehlike içinde olduklarını veya birisi tarafından elle tutulduğunu falan anlaıp kaçmaya çalışırlar.
3. Avcı; her daim sürünün içinde en büyük olanı, dolayısıyla en yaşlı olanı hedef alır..
4. Zıpkın sıkıldıktan sonra geride kalan sürü 300 parçalık bile olsa o anki hareketle dağılır..bir sürüden ancak bir parça, çok usta iseniz 2-3 parça alabilirsiniz..daha fazlası hayal olur....
5. Hayvan zıpkıncı gördükçe,ve eğer hala hayatta ise bir dahaki sefere daha temkinli davranacak ve neslinin devamı için daha hassa bir davranış sergileyecektir.
6. Avcı, balığı mümkün olduğu kadar yuvasının dışında vurur-vurmaya çalışır...bu durum diğerleri için bir ders niteliğindedir......
vs.vs.vs......

Yukarıdaki ifadeler zıpkıncılığa gönül vermiş biri olarak şahsi fikirlerim olup, bilgilendirme amaçlıdır. Hepinize saygılar sunarım..