PDA

Tüm Versiyonu Göster : Tetanoz hastalığı hakkında ne biliyoruz


MAVİ FENER
18-07-2009, 08:59
Tetanoz hastalığı:

Tetanoz:

Halk arasında kazıklı humma ya da çene kilitlenmesi olarak ta bilinen bir hastalıktır. Halk arasında genellikle paslı çividen bulaştığı bilinen tetanozun aslında pek çok yerden bulaşma nedenide vardır. Bu
hastalığın nedeni toprak, hayvan dışkıları ile bulaşmış kirli yaralanmalar sonrası bulaşan bir mikroptur. Hastalığa yakalanıldığında ölüm oranı yüksektir. Bu nedenle hastalığa yakalanmadan önce aşı ile korunmak çok önem arzetmektedir.



Küçük yaralanmaları önemseyin;

Zaten en çok görülen olgular büyük yaralanmalar yerine küçük yaralar nedeniyle oluşmaktadır. Bunun bir nedeni büyük yaralara tetanoz riski ile uygun bir şekilde müdahale ediliyor, ama küçük yaraların pek önemsenmiyor…
Ülkemizde devlet tetanoz aşısını, yeni doğan aşılama programında ilkokul bir (yani 4-6 yaşta) ve lise birdekilere (14-16 yaş) normalde uyguluyor. Yetişkinlerde ise bu durumda ortalama risk 25 yaş civarından sonra başlıyor diyebiliriz. Çünkü aşının koruyucu etkisi yavaşladığı için en son yapılan aşı dozundan sonra ortalama her 10 yılda bir hatırlatma dozunun uygulanması gerekiyor. Sağlık kurumlarında her türlü kirli yaralanma sonrasında kişiler ülkemizde aşılanıyor…




Bulaştıktan sonra tedavisi güç..

Tetanoz mikrobu ilginçtir. Kendini dış ortamda canlı tutabilecek bir duruma spor denilen forma gelmesi ile ulaşabiliyor. Bu forma geçince de on yıllarca toprakta canlı kalabiliyor. Uygun ortam bulduğunda ki bu da özellikle kirli ve iyi temizlenmeyen yaralar olup üremeye başlıyor.
Bu yaradan salgıladığı zehirle tüm vücutta sinir sistemi yolu ile felç ve kasılmalara neden oluyor. Kişinin bilinci kaybolmuyor ama solunum sistemi felci gelişirse solunumu bozuluyor ve kişi en çok solunum yetmezliğinden kaybediliyor. Bu aşamada artık mikrobu öldüren antibiyotiğin de faydası olmuyor. O nedenle hastalık bulaştıktan sonra tanısı ve tedavisi hem güç hem de bu aşamaya gelinince de iyileşme oranı azalmaktadır.



Her türlü yaralanmada risk vardır.

Her türlü deri yaralanmasında bu riski düşünmek lazım. Sanıldığı gibi sadece paslı çivi tek neden değildir. Her tür kirli yaralanma önce temiz sabunlu su ile sonra da oksijenli su ile yıkanmalı. Ardından alkol ve tentürdiyot gibi bir dezenfektan ile temizlenmeli. Ayrıca hayvan ısırıklarında da hayvanın ağzında da taşıyıcılık olduğundan bu mikrobun da diğer mikroplara ek olarak risk olduğu akılda tutularak aşının yapılması gerekir.” ..kaynak ([Only Registered Users Can See Links]ğlıksal.net/)