PDA

Tüm Versiyonu Göster : Dikkatle Okuyunuz ...


TUNCAY ŞEKER
18-02-2010, 04:46
--------------------------------------------------------------------------------

...........Deniz kirliğinin bir çok etkileri vardır sizlerinde çok iyi bildiği,bizim denizlerimizin en büyük kirlenme sebebi k.denize akan nehirlerdir.k.deniz temizlenmeden kirletilmesi durdurulmadan da hiç bir denizimizi temizleyemeyiz.k.deniz 442.000 km kare alanı kapsar,en derin yeri 2.212m dir,ortalama derinliği 1.300 m dir,toplam hacmi 537.000 km küp tür,bu denizimize kendi hacminden 5 kat su girdisi vardır.

...........K.denizin %87 ila 90 nı acı su karekterindedir,yani buralarda yaşam yoktur,kalan %10 ila 13 ünde bakın neler yaşanıyor.tuna nehri almanyadan doğuyor,200 den fazla akarsuyla besleniyor,11 avrupa ülkesinden geçerek romanya arasındaki kuzey batı sağanlığından k.denize dökülüyor.yıllık ortalama debisi sn.4000 ila 9.000 m küptür,bu nehir yolu ile asya ve avrupanın 3/1 atığı k.denize dökülüyor.bunun yanı sıra dinyeper,dinyester nehirleride k.denize akmaktadır ki,halen çernobil atıkları denize akmaktadır.bunun yanı sıra baltık ve kuzey denizi k.deniz ve akdenizle birleştirmeyi hedefleyen ren-main kanalının açılması var,bu birleşme kirliği artırarak son 25 yılda tunadaki nitrat 6 kat,fosfor da 4 kat artmıştır.sırbistan,bosna savaşında bombalanan sanyii tesislerinden ve kullanılan uranyumlu silahlar sonucuda ayrı bir kirlenmeye vesile olmuştur.

...........Sırbistanın pençevo kraguvaç,nosi sad ve bor bölgelerinde dioxin,civa,pcb ve diklorit kirlenmesi acil müdahaleyi gerektirmektirecek boyutlara gelmiştir.tam bu kirlik devam ederken,30 ocak 2000 yılında romanyanın baia more bölgesinde altın madeninin atık havuzunda bekletilen siyah nürün (siyanür)toprak kayması sonucu çökmüş siyanürse tisa nehrine karışmıştır.tisa nehri aracılığı ile tunaya,oradanda malesef k.denize dökülmüştür,tüm dünya su ürünleri görevlileri bu sularda 10 yıl balıkçılık olmaz diye haykırırken bizim dekanlarımızdan birtanesi de siyanürlü suların bizim sularımıza gelenedek etkisini kaybedeceği fikrini gazetelere beyanat verirken,sanırım balığın üreme ve ilerleme alanlarının tüm k.deniz olduğunu untmuş olacaklar.o yıl denizlerdeki siyanür 20 kat artmış olmasına rağmen.k.deniz kendisine akan beş kat suyu ist.boğazı aracılığı ile marmara denizine akıtır,marmara zaten haliçin temizlenme şeklinden,körfezlerdeki sanayii leşmenin,sahil kesimlerde nufun daha yoğun olması,belediyelerin ve tüm sanayii tesislerinin büyük çoğunluğun arıtmasız olması ve 2004 yılında çıkan bir kanunla ist.kanalazisyon sularının derin dranaj yolu ile kanalın alt tabasına verilmesi,verenlerin kanalın ne olduğunu bilmemesi sonucu yoğunluğu kanaldan hafif olan atıkların kanalın üstüne çıkıp evrime karışması için oksijenle birleşmesi gerektiğini bilmedikleri için zaten kirli olan marmara birde üst akıntılarla gelen k.denizin kirli suyu ile birleşerek kirlenmeye diğer katkısını yapıyor

............Malesef bugün kaykay diye adlamdırdığımız çanlının veya pisliğin müsilajın adı her neyse bu pisliklerin oluşmasına hatta marmarada kanalın altında çok özür dilerim bok adacıkları oluşmasına vesile olmaktadır.

............Bizim bu bahsettiğimiz hadiseleri gayet iyi bilen sn.bürokrat ve sn.hükümet yetkililerimiz,uluslar arası çevre sözleşmelerinin 11 tanesine imza koymuşlar,doğal varlıkların korunmasıyla ilgili 3 antlaşmayada imza attılar,çölleşmeyle ilgili,ozon tabakasıyla ilgili,bunun gibi birçok antlaşmalara imza koyarken k.denizi de unutmamış,k.denizin kirlenmeye karşı korunması bükreş sözleşmesine imza attı.türkiye bilimler akademisine bağlı çevre komitesi türkiye nin imza koyduğu uluslar arası sözleşmelerine nekadar sadık kaldığını incelemiş.bu güne kadar verdiğimiz sözleri tutmadığımız ortaya çıkmış.başbakanlığa bilimsel konularda danışmanlık yapmak amacıyla kurulun türkiye bilimler akademisine bağlı çevre komitesinin yaklaşık iki yıl süren yaptığı anlaşmanın 11 antlaşmayı inceleyerek verdiği resmi sonuçtur.

..........işte arkadaşlar denizi,balıkçıyı kimlerin nasıl yönettiği,sadece ceçim zamanlarında bizlere verdiği vaadleri yerine getirmedikleri gibi,11 sözleşmeye imza koyarak komşu ülkelere verdikleri sözleri dahi tutmayanlar.beyler biz eğer ayaga kalmaz,kendi iplerimizi elimize almazsak,vay bizim halimize.herkez şapkasını çıkarsın önüne koysun aynaya baksın ve kim olduğunu,ne olduğunu,yarın kim olduğumuzu,ne olduğumuzu gösteremezsek bize bu adamlar anyayıda konyayıda göstereçek.hadi bakalım biraz düşünün.....!

Kamil ESEN
18-02-2010, 07:11
Tuncay Bey bilgilendirme için teşekkürler..Maalesef tüm kurumlarda bu çürümüşlük ve boşvermişlik örneklerini görüyoruz.Ama sizin gibi hem konulara hakim,hemde duyarlı olan kişiler sayesinde belki ses getirebiliriz.Tekrar emeğinize ve gayretinize teşekkürler..

Mehmet BODUROĞLU
18-02-2010, 08:38
Tuncay bey teşekkürler bilgilendirme ve bilinçlendirme için.
Konu ile ilgili gecenlerde gördüğüm bir Facebook sayfasını paylaşmak isitiyorum bende buradan.
Facebook kullanıcısı iseniz giriş yaptıktan sonra bu gruba katılıp destek verebilirsiniz.

T.C. Denizcilik Bakanlığı Artık Kurulsun grubuna katılmak için TIKLAYINIZ ... ([Only Registered Users Can See Links])

discus
18-02-2010, 18:07
Tuncay bey paylaşımınız için sonsuz teşekkürler.
Yıllardır dile getirmeye çalıştığımız bir konuyu özetle gayet iyi bir şekilde açıklamışsınız.Ancak sorumsuzluklarımız yüzünden kaybettiğimiz değerlerin geri kazanılması malesef kaybettiğimiz zamanın çok daha fazlası ve maddi açıdanda çok daha yükseği.Ancak ne olursa olsun kirliliği durduracak hertürlü çalışmanın bu zamanı azalttığını hepimiz biliyoruz.En azından vatandaş olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmemizde fayda var...

Necati ARAT
19-02-2010, 10:08
Tuncay abi emeklerine sağlık..
Bizler zaten Gücümüz yettiince birşeyler yapmaya çalışıyoruz.
Makalende anlattığın gibi işaalllah birilerinin kulaklari bu yazı ile çınlar..
Paylaşım için teşekkürler..

Murat ADAK
19-02-2010, 12:23
Tuncay abi bilgilendirme için teşekkürler.

Yağız DEMİR
19-02-2010, 14:44
tuncay abı bu bılgılendırme ıcın cok tesekkur ederım

delvel
20-02-2010, 17:34
teşekkürler tuncay abi