PDA

Tüm Versiyonu Göster : Balık alırken lütfen dikkat (VIBRIOSIS HASTALIĞI)


xnode
17-06-2010, 00:33
UYARI ve BİLGİLENDİRME !

Deniz balıklarında ve akuakültür sistemlerinde (yetiştiricilik) özellikle yaz ayları geldiğinde çok ciddi bir sorun doğuran Vibriosis isimli hastalık mevcuttur. Bu hastalık denizde yaşayan birçok balıkta bulunmaktadır. Hastalığın ortaya çıkış sebeplerinin en önemlileri su sıcaklığındaki artış ve balığın hiperaktivite göstererek strese girmesidir.

Bahsi geçen hastalığı, insandaki uçuk (herpes) gibi düşünebilirsiniz. Nasıl herpes simplex virüsü vücuda giriyor ve vücudun immune sistemi (bağışıklık sistemi) zayıfladığında (örneğin gece yüksek ateş, kâbus, aşırı heyecanlanma) vücudun en zayıf dokularından biri olan dudakta patlak veriyorsa, vibriosis de buna benzer bir hastalıktır. Balık vücudunda mevcuttur, balığın immune sistemi zayıfladığı ana ortaya çıkar ve hemarolojik (kanamalı) belirtiler gösterir..

Özellikle yetiştiricilikte, balıkların pazara sunulmasından önce yanlış hasat yapılması nedeniyle vibriosis patlaması dediğimiz hadise oluşabiliyor. Türkiye akuakültür yetiştiriciliğinin %80'den fazlasını yurdışına ihraç etmekte ancak bu balıklar yurtdışına kesinlikle satılamıyor. İç piyasaya veriliyor..

İşin komik tarafı, tüketici balığın dış derisinde gördüğü bu hastalığın bir belirtisi olan kırmızılığı (alttaki resim) balığın tazeliğine yorarak daha çok rağbet ediyor. Balığın kırmızı ve kanlı olmasını onun tazeliği zannederek direkt o balığı alıyor :)

Sizi bu konuda uyarmak istedim. Ben; İzmir'deki alışveriş merkezlerindeki balık reyonlarında.. Özellikle de Levreklerin birçoğunda bu hastalığın varlığını gördüm.

[Only Registered Users Can See Links]
Bahsettiğim Vibriosis anguillarium belirtisi

Bu balıkları mümkün olduğunca almamaya ve tüketmemeye çalışınız. Eğer tüketiyorsanız çok iyi temizleyip pişiriniz..

Aşağıda daha spesifik bilgi isteyenler için konunun akademik özeti sunulmuştur.

Sağlıkla kalın.
Selâmlar..

BALIKLARDA VIBRIOSIS HASTALIĞI

Tuzlu suda kültürü yapılan balıklarda meydana gelen en önemli bakteriyel hastalık Vibriosis 'tir. Vibriosis, deniz balıklarında büyük ekonomik kayıplara neden olduğu gibi, tatlı ve acı suda yetiştiriciliği yapılan balıklarda da yüksek mortaliteye (ölüm) olduğu bildirilmektedir. Bugüne kadar hastalık etkeni olarak, vibrio alginolyticus, vibrio anguillarum, vibrio ordalli, vibrio damsela, vibrio cholerae (non-1), vibrio vulnificus, vibrio carchariae, vibrio parahaemolyticus, çeşitli balık türlerinden izole edilmiştir. Son yıllarda salmonid (Somon ve alabalık türleri) balıklarda görülen hitra hastalığının etkeninin vibrio salmonicida olduğu ve bu balık türünde soğuk su vibriosisine neden olduğu bildirilmektedir. Bununla beraber salmonid balıklarda görülen vibrosis vakalarından vibrio anguillarum etkeni izole edilmiştir.

Vibrio, ilk defa 1718 yılında yılan balıklarında görülen epizootilerden izole edilmiştir. 1893 yılında Canesstrini tarafından ilk defa idendifiye edilen bakteriye; bacterium anguillarum ismi verilmiştir. Bergman 1909'da bakterinin idendifikasyonunu tamamlayarak etkene Vibrio anguillarum adını vermiştir. 1985 yılında MCdonel ve Colvelltarafından bacterinin ribozomal RNA'sının filogenetik datalarının incelenmesi sonucunda etkene Listonella genusuna transfer edilmiştir.

Hastalık çeşitli kaynaklarda red pest, red disease, pestis rubai anguillarum, ülcer disease, eye disease, bacterial dermatitis ve tuzlu su furunculozu gibi isimlerle ifade edilmiştir.son yıllarda vibriozis ismi yerine listonellozis ismi kullanılmaktadır.

[Only Registered Users Can See Links]

Vibrio alginolyticus

Hastalık etkeni, tuzlu TSA, seawater agar (SWA), vibriolar için spesifik olan TCBS (thiosulphate citrate bile salt sucrase agar) besi yerlerine böbrek, dalak, deri lezyonu ve solungaçlardan ekim yapılır. Bu besi yerleri 15-25ºc de inkübe edilemesi ile etken izole edilir. Besi yerlerinde swarming (yaygın) koloniler şekillenir. yani TSA üzerindeki koloniler bir yerde yoğunlaşmamış tüm besi yerine dağılmış olarak görülür. TCBS üzerinde koloniler swarming koloni oluşturarak ürerler. Deniz balıklarının izole edilmesinde kullanılan besi yerlerine %1,5'luk tuz ilave edilir. Deniz balıklarından ekim yapılacak besiyerlerine tuz ilave edilir ama tcbs'ye tuz ilave edilmez. TCBS'nin rengi yeşilimsi-mavidir. Besi yeri üzerinde vibriolar sarı renkli koloniler oluştururlar.

Çipuralar çok elenme, pul dökülmesi ve stresten dolayı hastalık ortaya çıkar. vibrio alginolyticus hastalığında septisemi tablosu görülür. Hastalık yılan balıklarında da görülür. Vibrio alginolyticus acı su, deniz ortamı ve deniz balığı bulanan tanklardan izole edilmiştir.

Klinik-otopsi bulguları

* Balıkların durgun olduğu ve yüzeye yakın yüzdüğü,
* Hareket ve denge bozuklukları,
* Pullarda dökülmesi ve deride ülser
* Renkte kararma
* Karaciğer, periton ve hava kesesinde konjeksiyon(damar genişlemesine bağlı olarak meydana gelen kızarıklık), hemoroji (kanın damar dokusundan çıkması ile meydana gelen kanama), bağırsak şiş ve içi beyaz sıvı dolu,
* Safra kesesi büyük ve bağırsak boyunca uzamış, iç koyu yeşil bir içerikle dolu, solungaçlarda peteşial kanama ve nekroz odakları görülür.

Klinik belirtiler şüphe uyandırsa da; anaerobik aeromonas, pseudomonas sp ve akut pasteurollosis enfeksiyonlarından ayırt etmek mümkün değildir.

Not: vibrio alginolyticus insanda "otitis" denilen kulak iltihabına neden olur.

[Only Registered Users Can See Links]

Vibrio anguillarum

Hastalık etkeninin izolasyonu böbrek, karaçiğer ve dalaktan yapılan TSA, BHIA, TCBS ve tuz ilave edilmiş genel izolasyon vasatlarında yapılır. Bu besi yerleri 15-25ºc'de 7 gün inkübe edilir. Vibrio anguillarum %1,5-2 tuz ilave edilmiş besi yerlerinde üreyebilir. Primer izolasyondan sonra identifikasyon testleri %0,5 tuz içeren ortamlarda yapılır. Etkenin üremesi için tuza ihtiyaç varken tuzsuz ortamlarda da üreyebilir. Alabalık, çipura, levrek ve bir çok deniz balığından etken izole edilmiştir. Hastalık balıklara doğal balıklardan bulaştığı gözlenmiştir. Özellikle kafeslerde yemleme esnasında balıklar tarafından alınmayan yemlerle beslenen kefal balıkları hastalık etkenini kültürü yapılan balıklara bulaştırmaktadır.

Hastalık su sıcaklığı yükselince suda fazla üremesi, stres ve yaralanmaların meydana gelmesi ortaya çıkar. Etken anüs, deri ve solungaçlardan girebilir. Aynı zamanda atık balıkların pastörize edilmeden ağızdan yedirilmesi ile vücuda alınır. Vibrio anguillarum ‘da patojenite pjm -1 plazmiti sorumlu tutulur.

TCBS tuz ilavesi yapılmaz. TCBS yeşil renkli bir besiyeridir. Vibrio anguillarum TCBS'de ürediğnde tektek sarı renkte koloniler vermektedir. vibrio anguillarum‘un a, b, c, d ve e olmak üzere 5 serotipi mevcuttur.

Etken gr(-), hareketli, o-129'a duyarlı mikroorganizmalardır. vibrio anguillarum deniz ortamının doğal florasında normal olarak bulunur. Yaz aylarında su sıcklığına bağlı olarak en yüksek miktara ulaşır. Balıkların bağırsaklarındaki normal mikro florasında bulunur ve olumsuz şartlar ortaya çıktığında hastalık ortaya çıkmaktadır. Denizde kültürü yapılan alabalıklar ile etken tatlı sulara taşınarak tatlı su kaynakları kontamine olduğu görülmüştür.

Klinik Otopsi Bulguları

* Deride renk değişimi (kararma)
* Kırmızı nekrotik lezyonlar: karın kaslarında
* Erytem (yaygın kızarıklık): yüzgeç kaidelerinde ve karın altında, bazen ağızda olabilir.
* Bazı balıklarda karında asites ve gözde exophthalmus görülür.

Otopside karın duvarında hemoraji, karaçiğerde hemoraji bazen sararma enteritis (bağırsak yangısı) görülür. pilorik sekalar hiperimik, bağırsak ve rektum gergin, içi açık renkli koyu sıvı ile doludur.dalak şiş olduğu görülür.

Vibrio salmonicida

Hidra hastalığı, hidrosis, cold water vibriosis isimler ile anılmaktadır. Hastalığın nedeni önceleri beslenme bozukluğu, selenyum ve vitamin e eksikliğinden ileri geldiği sanılmaktaysı. hastalığın dış belirtileri;

* Deri, solungaç ve periton boşluğunda peteşial hemoraji veya daha yaygın hemorajiler,
* Karaciğer sarımtırak ve anemik
* Hava kesesi, plorik kese ve abdominal yağlarda hemorajiler mevcuttur.

Not: Bu bulgular hastalığın kesin teşhisi için yeterli değildir.

Vibrio damsela

Etken ilk kez damsel balıklardan izole edilmiştir. damsel balıkların pectoral ve caudal yüzgeç çevresinde 5-20mm çapında ülserlerle karakterizedir. Ülser tipik olarak kaslarda erime meydana getirmektedir. Hastalık çipuralarda da görülmüştür. Vibrio damsela insanlardaki yaralardan da izole edildiği için zoonos (hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar) bir hastalık olarak önemlidir.

Vibrio cholerae (non-01)

Etken ilk defa 1997 yaz mevsiminde Japonya'daki Amano nehrindeki doğal Ayu balıklarından izole edilmiştir. Balıkların vücut yüzeyinde peteşial kanamalar görülmüştür. İç organlar konjesyon (kanlı) görülmüştür. Ayu ve yılan balıklarında yapılan deneysel enfeksiyonlarda yüksek patojeniteye sahip olduğu bildirilmiştir. Ölümler su sıcaklığına bağlı olarak şekillenmiştir. Ayu balıklarında su sıcaklığı 21-26ºc'de 2-7 günde ölümler başlamış fakat 16ºc'de ölüm görülmemiştir. Yılan balıklarında ise 21ºc'de 5 gün içinde %10 mortalite şekillenirken 26ºc'de 3-7 gün içinde % 30'luk mortalite gözlenmiştir. Vibrio cholerae (non-01) insan için patojen olan vibrio cholerae biyotip "el tor" ‘dan ornitin dekarboksilaz ve mannoz testinin negatif olması ile ayrılır.

Vibrio ordalli

Önceleri vibrio anguillarum biyotip 2 olarak adlandırılmıştır. Özellikleri vibrio anguillarum farklıdır. Primer kolonileri besi yerinde 4-6 gündeoluşur. Klinik bulguları vibrio anguillarum aynıdır. Aşı vibrio anguillarum‘daki gibi uygulanır.

Vibrio vulnificus biogroup-2

Japonya'da 1975-1977 yılları arasında 6 bölge kültürü yapılan yılan balıklarından ciddi hastalık patlaklarından izole edilen etkenin vibrio anguillarum tip-b olduğu sanılmış, daha sonraki çalışmalarda laktozu fermente eden vibrio etkeninin vibrio vulnificus biogroup-2 olduğu anlaşılmıştır.

Hastalık balıkların dış yüzeyi, yüzgeç ve kuyrukta dikkate değer bir şekilde kızarıklık ile karakterize kanama mevcuttur. İlaveten sindirim sistemi, solungaçlar, kalp, karaciğer ve dalakta patolojik değişiklikler gözlemlenebilir. Hastalık görünüşte klasik vibriosise benzemektedir. Ancak konunun uzmanı olan kişilerce, mikroskobik düzeneklerle ayırt edilebilir.

Kamil ESEN
17-06-2010, 00:39
Çok güzel bir paylaşım olmuş.Tekrar sabahtan okuyacağım.Gecenin bu saatinde ilgimi çekti ama salim kafayla sabaha bir daha okumam gerekli.Önemli bir konu;)Benzer şeyler sazan lardada olmuştu..Teşekkürler Cem..

The Lunatic
17-06-2010, 01:12
Cem Bey gerçekten çok teşekkürler. İlk defa böyle birşeyi duyuyorum. Yukarıdaki bilgileri mümkün olduğunca çok kişiyle paylaşmalıyız...

brkknc
17-06-2010, 07:17
Cem kardeşim çok faydalı oldu bu yazı, paylaşımın için çok teşekkürler, müsadenle alıntı yapıp bir kaç yere mail yolu ile göndereceğim, iyi günler dilerim..

iboarmutlu
17-06-2010, 10:29
bilgilendirme için çok teşekkurler, elinize sağllık.

Kamil ESEN
17-06-2010, 10:57
Cem,aynı dediğin gibi bu kırmızılıkları tazelki olarak değerleniren çok oluyor.Paylaşıma teşekkürler..

Tuncay GÜNAY
17-06-2010, 11:50
Bu konuda bizi bilgilendiğin için çok teşekkürler demek ki neymişş balık taze olmalıymış fakat sağlıklı da olmalıymışş. çok faydalı bilgiler bundan sonra balık alırken kesinlikle diklat edeceğim tüm dostlarımıda bu konuda uyaracağım.

adolomorola
17-06-2010, 22:04
Paylaşım için teşekkürler,önemli bir konu bence,takip etmekte fayda var..;);)

xnode
18-06-2010, 00:34
Bu hastalığın belirtisi özellikle yüzgeçlerde ve ventral bölgedeki pütürlü hemarolojik (kanamalı) bir oluşumdur. Bazı kimseler balıkların hasat sırasında ağzından burnundan kan geldiğini düşünüyor olabilir. Ancak bu yanlış bilinen bir durumdur. Özellikle akuakültür sistemlerinde profesyonelce yapılmış bir hasat durumunda balıkta herhangi bir kanama gözlenmez. Çünkü bunu sağlayabilecek travmatik bir müdahale yoktur. Hasat işleminde balıklar kafeslerden alınarak -20°C ila -40°C soğukluk arasında buzlu suya konur ve burada balık hem acısız, hemde strese girmeden hızlıca letal etkiye maruz kalır ve mortalite gerçekleşir. Dolayısı ile hasadı yapılan ve piyasaya sürülen balıklarda herhangi bir kanama belirtisine rastlanmaz..

Balıkların ventral bölgelerindeki (pektoral yüzgeçten anüsüne kadar olan kısım/alt kısmı), ağız kenarlarındaki ve yüzgeçlerindeki kırmızılık bu hastalığın nüksetmesinin bir belirtisidir.

Kısaca; bir balık reyonunda gördüğünüz balıkta herhangi bir kan sirayeti durumu normal değil anormal bir durumdur. Çünkü balıkta kanama olmasını gerektirecek herhangi bir müdahalede bulunulmaz.
Yan bilgi; bazı uyanık balıkçılar balıkların yüzgeçlerine kırmızı mürekkep sürerek tazeymiş gibi gösterebilirler. Bunu da eklemiş olayım :)

Saygılar.

Anıl ÜNALAN
18-06-2010, 08:19
Teşekkürler Cem abi bu konu hakkında ufakta olsa bilgiye sahiptim şimdi daha ayrıntılı ve kaynaklanma sebebini bilerek hastalığı tanıyorum ;)

musty
23-06-2010, 10:44
Cem bey güzel bir paylaşım için teşekkürler emeğinize sağlık

Necati ARAT
23-06-2010, 11:34
Cem kardeşim ayrıntılı açıklamaların ve paylaşım için teşekkürler..
Emeğine sağlık..

Aydın35
23-06-2010, 15:04
Bu hastalığın 13 Haziran 2010 pazar günü yapılan 1.rastgelsin tekne organizasyonunda tuttuğumuz bazı kupeslerde mevcut olduğunu gördüm.Aslında balıkları yakaladığımız gün balıklarda hiçbir anormallik yoktu fakat balıkları derin dorundurucuya koyup 3-5 gün sonra çıkardığımda balıkların gözlerinin bizim deyimimizle kan çanağı gibi olduğunu gördüm ve balıkları atmak zorunda kaldım acaba neden ilk yakaladığımızda böyle bişey yoktuda bekledikten sonra böyle oldu bu soruma bir cevap verebilen olursa sevinirim.(fotoğraf çekmek aklıma gelmedi o yüzden fotolarını paylaşamıyorum ama aynı cem abinin paylaştığı gibi vücutlarının bazı yerlerinde özellikle yan yüzgeçlerin arkasında ve gözlerinde kırmızılıklar vardı)Ayrıca bu bölgede avlanana ve avladığını yiyen dostlarımıza uyarıda bulunmak istedim.Saygılarımla

xnode
23-06-2010, 15:31
Olta ile tutulan balıklarda hemarolojik belirtilerin (kanama) varlığını hastalıkla ilişkilendirmek zordur. Çünkü birçoğumuzun da şahit olduğu gibi özellikle; yemlerini kırarak ve parçalayarak değil de, yutarak alma davranışı gösteren balıkların, iğneyi ozefagus'a ve solungaç lamellerine kadar alma problemi oluyor. Dolayısı ile balığın kan kusması sorunu oluşabiliyor. Bahsedilen ventral bölge, operkulum'un hemen altında kaldığından, pektoral ve pelvik yüzgeçlerin olduğu bölümde kanla karışık mukus oluşabilmesi muhtemeldir.

Bunun dışında; iğnenin çıkarılması esnasında balığın cephalus ve craniumuna (kafatası) yapılan travmatik müdahale ile içeride oluşan basıncın dışa yansıması da olabilir. Yani balığın kafasını bastırdığınız için bir süre sonra böyle bir kanlanma mevcut olabilir. Göz ile cranium arasındaki boşlukta meydana gelen bir kanama, zayıf olan organda yani gözde kendini belli edecektir.

Benim yukarıda yaptığım açıklamaların önemli bölümü akuakültür ve yetiştiricilik yolu ile satın alınan balıklarla ilgilidir. Deniz balıklarında bu rahatsızlığa rastlanılması ihtimal dahilindedir. Vibriosis hastalığının laboratuvar koşulları dışında doğru olarak tespit edilebilmesinin koşullarından biri, balığa travmatik bir müdahalenin (vurma, sıkma, basınç uygulama) olmadığının kesin olarak bilinmesidir.

Saygı ve selâmlar.

Aydın35
23-06-2010, 15:36
Peki Cem abi bu balıkları tüketmemiz sakıncalımıdır sizce?Balıkların herhangi bir darpa maruz kaldıklarını düşünmüyorum ama garantide veremem yanlız iğneyi çıkartmak için müdahalelerde dediğiniz gibi balığın kan kusması olmuş olabilir keşke atmasaydım balıkları tüh :)

xnode
23-06-2010, 15:47
İlk sayfada da belirttiğim gibi; Vibirosis türlerinden Vibrio alginolyticus'un insanda otitis adı verilen kulak iltihabına neden olduğu bildirilmiştir.

SchapercIaus (24), etkeni Pseudomonas punctata olan sazan dropsy (S.D.) hastalığının deniz balıklarının vibriosis' hastalığına benzer klinik semptomlar gösterdiğini bildirmektedir. Yapılan araştırmalarda balık, midye ve istakoz gibi deniz canlılarının vibrio enfeksiyonlarının insanlara geçebildiği ve Japonya'da Vibrio parahaemoluyticus 'un insanlarda akut enteritise neden olduğu bildirilmiştir. (Janssen, W.A. (1970): Fish as potential vectors of human bacterial diseases. Spec.Publs. Am.Fish.Soc.No.5,284-290.)

Vibrio anguillarium'a dair herhangi bir semptom bildirilmemekle birlikte, bu balıkların tercih edilmemesi, tercih ediliyorsa çok iyi pişirilmesini tavsiye etmekteyim..

Aydın35
23-06-2010, 15:53
İlk sayfada da belirttiğim gibi; Vibirosis türlerinden Vibrio alginolyticus'un insanda otitis adı verilen kulak iltihabına neden olduğu bildirilmiştir.

SchapercIaus (24), etkeni Pseudomonas punctata olan sazan dropsy (S.D.) hastalığının deniz balıklarının vibriosis' hastalığına benzer klinik semptomlar gösterdiğini bildirmektedir. Yapılan araştırmalarda balık, midye ve istakoz gibi deniz canlılarının vibrio enfeksiyonlarının insanlara geçebildiği ve Japonya'da Vibrio parahaemoluyticus 'un insanlarda akut enteritise neden olduğu bildirilmiştir. (Janssen, W.A. (1970): Fish as potential vectors of human bacterial diseases. Spec.Publs. Am.Fish.Soc.No.5,284-290.)

Vibrio anguillarium'a dair herhangi bir semptom bildirilmemekle birlikte, bu balıkların tercih edilmemesi, tercih ediliyorsa çok iyi pişirilmesini tavsiye etmekteyim..

Ciddi bir mevzu olduğu zaten belli beni tekrardan aydınlattığın için teşekür ederim cem abi eline sağlık iyikide atmışım şimdi hiç üzülmedim.sağlıcakla abi

ukg79
05-07-2010, 09:30
Bilgi için teşekkürler Cem oldukça detaylı paylaşmıssın bilgileri emeğine sağlık
:helal:

turna
05-07-2010, 10:06
Çok güzel ayrıntılarıyla izah edilmiş ve herkesin bilmesi gereken bir konu, paylaşım için çok teşekkürler, Sizin bahsettiğiniz bu konular tatlı su balıkların dan İsrail sazanın da en sık görünen olaylar.

Master#
04-10-2010, 09:34
Hastalığın belirtileri tamamiyle doğru anlatılmıştır fakat diğer bilgilendirme yanlıştır.Özellikle levrekte görülen bu kızarma balığın hasat esnasında kafesten alımı da fazla sıkıstırılmasından kaynaklanan kanama lezyonlarıdır.cem bey yayınladınız yazıda dediğiniz gibiyse vibriosis bildiğiniz gibi 19-21 derece sıcaklıkta kendini gösterebilir peki 5 derece su sıcaklıgındaki bir hasatta bu durum nasıl görülür birinci sormak istediğim bu ikincisi de bu kızarma işlemi balık ölüm yaşadıktan 5 saat sonrada görülebilir metobolizmanın çalışmadığı bir vücutta bu lezyonlar bu kan toplulukları kendi kendinemi hareket ediyor?

xnode
04-10-2010, 12:20
Öncelikle lezyon bir doku veya birimin patolojik nedenle doku deformasyonuna uğramasına denir. Dolayısıyla kullandığınız lezyon yaklaşımını düzeltmiş olalım. Başarısız bir hasatta düşük bir oranda da olsa travmatik kanamalar görülebilir ancak; balıklar paketleme esnasında tazyikli olarak yıkandığından bunun son kullanıcıya aksi oranı çok azdır.

1) Vibriosis hastalığı çoğunlukla su sıcaklığının artmasında ortaya çıkar, ancak ani su sıcaklığı değişimlerinde de patlak verir. Yani sıcaklığın yükselmesi gibi, sıcaklığın düşmesi de etkendir. Bu hastalığın belirtilerin çıkmasındaki en önemli faktör yoğun strestir. Hasat esnasında da, tüm şartlar uygun olsa bile balık yoğun strese girdiği için de bu hastalık anlık patlak verebilir. Bu yüzden uçuk örneğini vermiştim. İnsandaki herpex simplex virüsü'ne benziyor.

2) Lezyon hareket etmez :) Vibriosis organizmadaki bir mikroptur, metabolizma durunca o da duracak diye bir kaide yok. Yeni traş olmuş ve ölmüş bir kişinin sakallar 1 hafta boyunca uzar. Buradan yola çıkabilirsiniz.

Hastalığın belirtileri doğru anlatılmıştır ama diğerleri yanlıştır demişsiniz. Zaten hastalığın belirtisi ventral bölge ve operculum/göz çevresi kızarıklığı ve kanama.. :) Diğerleri dediğiniz de, bundan ibaret..

Master#
04-10-2010, 14:29
VIBRIOSIS
Vibriosis, birçok deniz balığı türünde ve tatlı su balıklarında görülmekle birlikte, tuzlu sularda yetiştiriciliği yapılan balıkların en önemli ve en iyi bilinen hastalıklarından biridir. Vücudun ventral kısmında ve anüs civarında kızarık, vücutta kabarcık ve ülserlerin oluşması ile karakterize, bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığa neden olan en önemli türleri; Vibrio anguillarum, Vibrio ordalii, Vibrio damsela, Vibrio chlolerae, Vibrio alginolyticus' dur.
Hastalık daha çok suların ısındığı, kirlendiği ve oksijenin yetersiz olduğu zamanlarda görülmektedir. Özellikle olumsuz çevre koşulları, beslenme bozuklukları, boylama, kötü hijyen koşulları ve paraziter etkenlerin varlığında suyun normal florasında yer alan vibriolar deri, solungaç ve anüs yoluyla vücuda girerek hastalığa neden olmaktadır.

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])

Etkenin Karakterleri;
Gram negatif,
( Polar flagellali )Hareketli,
Katalaz, Sitokrom oksidaz; pozitif
O / F ( glukoz ) testi; Fermantatif 0 / 129 vibriostatik ( 2,4 diamino 6,7 diisopropyl – pteridine fosfat) ajana duyarlı
0,5 – 1,5 x 3 mikronluk düz ya da eğri çubuk
TSA ( Tripticase Soy Agar)' da yuvarlak, beyaz, şeffaf koloniler meydana getirir.
TCBS ( Tiosülfat – Sitrat – Bile Saltsucrose Agar); Vibrio için selektif besi yeridir.

Klinik Semptomlar ve Bulguları;
Vücut yüzeyinde nekrotik lezyonlar ve eritemler oluşur. Eritemler; karin altında, yüzgeç kaidelerinde ve ağız etrafındadır.



Deride kararma,
Bazı balıklarda Ascites ve ekzoftalmus vardır.
Otopsi bulguları;
Karin duvarında hemoraji,
Karaciğerde hemoraji,


Şiddetli anemi, bazen sararma ve enteritis,
Barsakların içi açık renkli şeffaf bir sıvıyla dolu,
Bazı olgularda dalak büyümüştür. ( Sinop Su Ürünleri Fakültesi)

Yukarıda bu hastalığın bilimsel olarak tam olarak hangi şartlarda ne şekilde olduğu anlatılmıştır.

Lezyon için verdiğiniz bilgi içi teşekkürler.Tabiki lezyonların hareket etmeyeceğini biliyorum Su Ürünleri Yüksek mühendisi olarak.Ben lezyonların hareket örneğini sizin yazdığınız yazıya istinaden yazmıştım.Yukarıda bahsettiğiniz görüntüdeki balıkların satışa sunulduğunu iddia ediyorsunuz.Peki bunların satışa nasıl sunulduğu hakkında bilginiz varmı ? Vibrio hastalığını taşıyan bir kafeste üretimde mutlaka antibiyotik kullanıldığı (tabi benim param çok ben ilk hasatımı yaparım 5 ton balığımı alırım gerisini geri bırakırım ordaki 20 ton balıkta yaşadığı yoğun stresle ölür diyerek hasat yapan bir şirket yoksa)bu balıkların her satış öncesi tarım bakanlığı tarafından denetlendiği balık örneklerinin alındığı tonajların kontrol edildiği çok sıkı bir sistemden geçtiğini sanırım bilmeniz gerekiyor.Ayrıca balıkta değil vibrio 500gün/su sıcaklığı zaman içersinde herhangi bir antibiyotik rastlansa bile üretimin alabileceği cezalar hakında sanırım bilginiz yok.Tekrar ısrar la söylüyorum görmüş olduğunuz satışa sunulan balıkçılık tabiri ile kızarmış balıklar evet doğru vibrio ile aynı görsel şekle çok yakındır fakat tamamiyle yaşanan hasatın yanlışlığı ile balığın ağ ile temasından ve hızlı hareketleri sonucunda ortaya çıkar.Ayrıca balığın çok iyi şoklanması şoklandığı suyun ısısıyla alakalı değil stok yoğunluğuyla alakalıdır.Aynı tür bulgular çok falza soğukta şoklamadada gerçekleşir.Ölmüş bir insanın sakal örneğine gelince sakal ile kan hücreleri arasında fark olduğunu bu kan hareketleri için vücut içersinde bir basınç gerkli olduğunu sanırım biliyorsunuz ki bu da kalp ile sağlanıyor ken kalbi durmus ve 3 saat içersinde bütün kassal harekeleri sona ermiş bir balıkta bu durum nasıl gerçekleşebilir?

xnode
04-10-2010, 14:38
Ben verdiğim bilgilerin tümünün arkasındayım, ispatını da yapabilirim. Muhtemelen siz de öylesiniz. O halde anlamsız bir polemiğe girmenin gerekli olmadığını düşünüyorum. Herkesin sağlıklı beslenmesi dileğiyle..

Fikir ve düşüncelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.
Yanısıra;
İmza ayarlarınızı tamamlamanızı da bilhassa rica ederim.

Master#
04-10-2010, 14:59
İmza ayarlarımı isteiğniz gibi düzelttim.Benimde sizden isteğim bu şekilde satışa sunulmuş bir balık gördüğünüzde artık bütün balıklar bildiğiniz gibi markalı yada etiketli olduğundan bana özel olarak hangi şirkete ait olduğunu yazarsanız bizde bize düşen araştırmayı yapabiliriz.Bu tip bir yazı beyan ederken bence tam olarak emin olmadan yazmayınız.

Anıl ÜNALAN
06-10-2010, 21:14
VIBRIOSIS
Vibriosis, birçok deniz balığı türünde ve tatlı su balıklarında görülmekle birlikte, tuzlu sularda yetiştiriciliği yapılan balıkların en önemli ve en iyi bilinen hastalıklarından biridir. Vücudun ventral kısmında ve anüs civarında kızarık, vücutta kabarcık ve ülserlerin oluşması ile karakterize, bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalığa neden olan en önemli türleri; Vibrio anguillarum, Vibrio ordalii, Vibrio damsela, Vibrio chlolerae, Vibrio alginolyticus' dur.
Hastalık daha çok suların ısındığı, kirlendiği ve oksijenin yetersiz olduğu zamanlarda görülmektedir. Özellikle olumsuz çevre koşulları, beslenme bozuklukları, boylama, kötü hijyen koşulları ve paraziter etkenlerin varlığında suyun normal florasında yer alan vibriolar deri, solungaç ve anüs yoluyla vücuda girerek hastalığa neden olmaktadır.

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])

[Only Registered Users Can See Links] ([Only Registered Users Can See Links])

Etkenin Karakterleri;
Gram negatif,
( Polar flagellali )Hareketli,
Katalaz, Sitokrom oksidaz; pozitif
O / F ( glukoz ) testi; Fermantatif 0 / 129 vibriostatik ( 2,4 diamino 6,7 diisopropyl � pteridine fosfat) ajana duyarlı
0,5 � 1,5 x 3 mikronluk düz ya da eğri çubuk
TSA ( Tripticase Soy Agar)' da yuvarlak, beyaz, şeffaf koloniler meydana getirir.
TCBS ( Tiosülfat � Sitrat � Bile Saltsucrose Agar); Vibrio için selektif besi yeridir.

Klinik Semptomlar ve Bulguları;
Vücut yüzeyinde nekrotik lezyonlar ve eritemler oluşur. Eritemler; karin altında, yüzgeç kaidelerinde ve ağız etrafındadır.



Deride kararma,
Bazı balıklarda Ascites ve ekzoftalmus vardır.
Otopsi bulguları;
Karin duvarında hemoraji,
Karaciğerde hemoraji,


Şiddetli anemi, bazen sararma ve enteritis,
Barsakların içi açık renkli şeffaf bir sıvıyla dolu,
Bazı olgularda dalak büyümüştür. ( Sinop Su Ürünleri Fakültesi)

Yukarıda bu hastalığın bilimsel olarak tam olarak hangi şartlarda ne şekilde olduğu anlatılmıştır.

Lezyon için verdiğiniz bilgi içi teşekkürler.Tabiki lezyonların hareket etmeyeceğini biliyorum Su Ürünleri Yüksek mühendisi olarak.Ben lezyonların hareket örneğini sizin yazdığınız yazıya istinaden yazmıştım.Yukarıda bahsettiğiniz görüntüdeki balıkların satışa sunulduğunu iddia ediyorsunuz.Peki bunların satışa nasıl sunulduğu hakkında bilginiz varmı ? Vibrio hastalığını taşıyan bir kafeste üretimde mutlaka antibiyotik kullanıldığı (tabi benim param çok ben ilk hasatımı yaparım 5 ton balığımı alırım gerisini geri bırakırım ordaki 20 ton balıkta yaşadığı yoğun stresle ölür diyerek hasat yapan bir şirket yoksa)bu balıkların her satış öncesi tarım bakanlığı tarafından denetlendiği balık örneklerinin alındığı tonajların kontrol edildiği çok sıkı bir sistemden geçtiğini sanırım bilmeniz gerekiyor.Ayrıca balıkta değil vibrio 500gün/su sıcaklığı zaman içersinde herhangi bir antibiyotik rastlansa bile üretimin alabileceği cezalar hakında sanırım bilginiz yok.Tekrar ısrar la söylüyorum görmüş olduğunuz satışa sunulan balıkçılık tabiri ile kızarmış balıklar evet doğru vibrio ile aynı görsel şekle çok yakındır fakat tamamiyle yaşanan hasatın yanlışlığı ile balığın ağ ile temasından ve hızlı hareketleri sonucunda ortaya çıkar.Ayrıca balığın çok iyi şoklanması şoklandığı suyun ısısıyla alakalı değil stok yoğunluğuyla alakalıdır.Aynı tür bulgular çok falza soğukta şoklamadada gerçekleşir.Ölmüş bir insanın sakal örneğine gelince sakal ile kan hücreleri arasında fark olduğunu bu kan hareketleri için vücut içersinde bir basınç gerkli olduğunu sanırım biliyorsunuz ki bu da kalp ile sağlanıyor ken kalbi durmus ve 3 saat içersinde bütün kassal harekeleri sona ermiş bir balıkta bu durum nasıl gerçekleşebilir?

İmza ayarlarımı isteiğniz gibi düzelttim.Benimde sizden isteğim bu şekilde satışa sunulmuş bir balık gördüğünüzde artık bütün balıklar bildiğiniz gibi markalı yada etiketli olduğundan bana özel olarak hangi şirkete ait olduğunu yazarsanız bizde bize düşen araştırmayı yapabiliriz.Bu tip bir yazı beyan ederken bence tam olarak emin olmadan yazmayınız.

Gerekli bilgilendirmeleriniz için çok teşekkür ederiz.

Yoğun sıklıkta pazar gezintilerimde rastgeldiğim bu olayın fotoğraflarını bir dahaki görüşümde mutlaka size ulaştıracağım. Pazarlarda markaların söylendiğini bugüne kadar görmedim satıcılar sadece balık halinden aldıklarını söylemektedirler.
Büyük marketlerin kontrolleri gayet basit olabiliyor semt pazarları kanayan yaramız olduğunu düşünüyorum o yüzden böyle bir durumun olmadığını ne yazıkki söyleyemiyoruz..

Master#
07-10-2010, 09:28
Balıkta etiket yada marka yoksa balığın bayat olma ihtimali yüksek oluyor tabi.Bu etiketlerde balığın hasat tarihi yazmaktadır.Bence balık alışverişlerinizi balık hallerinden yada büyük marketlerden yapmaya çalışın.Riski düşüreceğinize eminim.Türkiyede etiketsiz kültür balığı satışı şu an yoktur fakat söylediğiniz gibi küçük balıkçıya kadar bu eritiliyor.