PDA

Tüm Versiyonu Göster : Bugüne kadar en çok zevk aldığınız balık avı


katiti
26-01-2006, 06:02
Herkese merhaba;

Havaların bozuk olduğu ve balığa gidemediğimiz şu günlerde biraz eskileri yad ederek nefsimizi köreltebiliriz belki diye düşündüm. Herkes bugüne kadar en çok zevk aldığı balık avını anlatırsa hepimiz o keyfi biraz paylaşabiliriz belki…

Önce ben başlıyorum ;) .

1994 yazı, Temmuzun 8’i. Henüz 16 yaşında, lise öğrencisiyim. O zamanlar yaz mevsiminin çoğu bölümünde olduğu gibi (nerde şimdi o kadar bol zaman :'( ) Çeşme-Ilıca’dayım. Her gün balığa çıktığım saatlerde (ki öğleden sonra 3-4 arasıdır) evden çıktım. O aralar nedense normalde hiç sevmememe rağmen dip kıbrıs ile avlanıyordum. Yem olarak da tazesinden bir somun ekmek torbamda. Ilıca’nın yerlilerinin taş iskele olarak bildiği yere gittim (eskiden taş bir iskele vardı orada ama fi tarihinde). Hava oldukça sert bir poyraz ve mekan da poyrazı tam karşıdan alıyor. Buna rağmen olta atan 4-5 kişi var. Onlar da dip kıbrısı atıyor. Hepsi de yaş olarak benden epeyce büyük, tahminimce emekliliğin tadını balık tutarak çıkarmaya çalışan kişiler. Ben de rasgele deyip aralarında bir yer buldum kendime. Bir yandan oltamı sararken bir yandan da onların sabahtan beri orada olduğunu ve balık yakalamayı bırakın, bir tane balığın vurmadığını öğrendim. Tabi bu biraz hevesimi kırmıştı ama yine de rasgele deyip salladım oltayı suya. Olta attığım yer kumluk ve 1,5-2 metre derinliğinde, kefal ve arada sarpa yapan bir yerdi. Oltanın ucuna bir taş bağladım ve dönüp ikinci oltayı hazırlamaya başladım. Daha oltanın iğnelerini açmaya başlamıştım ki bağladığım taş denize düştü. Hemen oltayı yakaladım (Allahtan kasnağın üzerinde taş vardı :) ). Oltaya asılmamla birlikte ucunda muazzam bir ağırlık hissettim. “Tamam” dedim kendi kendime, “kefallerin en babasından bir tane geliyor”. Hemen olduğum yere çöküp misinayı ağır ağır çekmeye başladım. Çevremdeki diğer balıkçı ağabeylerden birine de rica ettim, benim topladığım misinadaki fazlalığı kasnağa sarsın. Çünkü rüzgar çok kötü esiyor kesin karışacak. ben balığı kaloma vere vere çekiyorum ama balık da epey dirençli, bir kafa atıyor çektiğim mesafeyi geri alıyor. Misinam da 0.30, o zaman ne bulursak onu kullanıyoruz, yani çok kaliteli bir misina da değil. Neyse ben bir 15 dakika sonra hayvanı görülebilir bir mesafeye getirdim. Ben yere yakın olduğumdan göremiyorum tam ama misinayı saran abi “bu kefale benzemiyor” dedi, “çipura galiba”. Tabii ben bunu duyunca elim ayağım dolaştı :deli: . Kefal konusunda çok tecrübeliyim de o güne kadar bırakın o boyutta çipurayı, lidaki bile yaklamışlığım yok! Neyse toparladım ve yine çekmeye başladım. Ama bu sefer de aldı beni bir düşünce: oltayı çektiğim yer yaklaşım 1,5 metre yüksekliğinde beton. Balığı sudan kaldırdığımda bir kafa atsa koparıp oltayı gidecek. Kepçe falan da yok. Avlandığım yer küçük bir topuk gibi denize girinti yapan ve sağ tarafında da çok küçük bir plajı olan bir yerdi. Karar verdim balığı dolaştırıp plajdan kumun üstüne çıkaracağım. Plajda da denize giren bir yığın insan var :dikkat: Neyse ben çek-bırak derken balığı insanların arasından dolaştıra dolaştıra toplam 25-30 dakika kadar bir zamanda plaja çektim. Gerçekten de kocaman bir çipuraydı :D . Balığı elime aldığımda çevremdeki herkes bana bakıyordu. Ben de o heyecanla hemen eşyalarımı topladım. Hala balık tutamamış olan diğer balıkçıların biraz da “Çocuğa bak, geldi 5 dakikada balığı aldı gidiyor! :hıııı: ” anlamları içeren bakışları arasında koşar adım eve yollandım. Balık torbaya sığmadığından elimde :D . Hiç unutmam otellerden birinin önünde oturanlar çağırmıştı balığı görmek için. O zamanın parası 5 bin lira (gerçi tam bin miydi milyon muydu hatırlayamıyorum ama…) vermişlerdi balığa, satmamıştım (iyi paraydı aslında :D ). Evin kapısından içeri seslendiğimde bir şey oldu da geri döndüm zannetmişlerdi (genelde güneş battıktan sonra dönerim balıktan çünkü). Ama balığı görünce tabi :D :D :D . O balık tam 1028 gram geldi elektronik tartıda. Boyu da 38 cm’di. Haftasonu dayımlar geldiğinde (ki kendisi benim ustam olur balıkçılık konusunda) o da şaşırmıştı :artist: . Hemen balık dolaptan alınıp resimler falan çekildi. Ertesi gün gidip kendime bir kepçe almıştım, sanki hemen bir tane daha benzerinden gelecekmiş gibi :P .
Biraz uzun oldu farkındayım ama bu av benim bugüne kadar en çok zevk aldığım avlarımın başında gelir. Sizin de benzeri avlarınız varsa anlatırsanız sevinirim…

Not: Bu balık fotoğraflarımda resmi olan çipuradır. :artist:

Taygun KOCABIYIK
26-01-2006, 06:34
Güzel Başlık Olmuş Bende Nacizane Bir Anımı Anlatayım.
Her av benim için çok keyifli geçmiştir ama o gün bam başka bir gündü.
Bir gün önce doğum günümdü (doğum günü partisi falan yapmadım beni sarmaz öyle şeyler).
Sabah muhterem adminimiz anıl saat 8 gibi gelip ablamın 3. kattaki evinde mışıl mışıl uyuyan beni böğürmek (ona bağırmak denmez, e benimde uykum biraz ağır) suretiyle uyandırdı. Hemen aşağı indim. Yola düştük hedefimiz konak balıkhanedeki yemciydi ordan yem alıp sahile geçicektik. Yemciye gidip 2 milyonluk sülünez aldık. Sahile geçtik meramıza gittik. Balıklar bu sabah sanki isteksizdi istekli olanlarda küçüktü. 2 saat geçmişti fakat elimizde sadece 2 ısparoz 1 ufak lidaki vardı. Eskiden iri ısparoz tutmuş olduğum bir mera aklıma geldi anıl kalk gidiyoruz dedim çantayı sırtlandık yeni meramıza gittik. Burda avlandığım zamanlarda takımda sadece zoka kullanırdım ve iri ısparoz alırdım. Birden aklıma bu geldi. Daha diğer oltayı atmadan zokayı çıkrıp daha 1-2 kez kullandığım 0.35 lik krokodik misinanın ucuna taktım. İlk atışta bir ısparoz, ikincide bir tane daha, 3. de kaya balığı almıştım. O gün yanımıza kıbrısta almıştık belki kefal atlar diye gidip kıbrısı attım. Tam hatırlamıyorum heycandan eminim anıl kardeşim hatırlar ve doğrusunu söyler ama bildiğim gibi anlatayım burdan sonrasını. Kıbrısa bir kefal atladı onu çekmeye başladım yaklaşık 250 gramlık bir sarı kulak çıktı. Onu çantaya atıp yeni kıbrısı sarana kadar aniden hava patladı. İmbat esmeye başlamıştı. Kıbrısı tekrar attım bu arada kefale çok seviniyorum çünki elimizdeki balık sayısı 10 bile değil kefal işi kurtarıyor. Neyse oltamın yanına gittim çantadan bir sülünez çıkardım inanılmaz iğrenç bir koku saçtı anladım ki bayattı hemde en az 3 günlük. Hemen kabuğunu soyup komple zokaya taktım. Çıplak zoka rüzgardan sağa doğru 10 metre önüme düştü zaten misinanın karada kalan kısmı düğüm olmuştu. Misinayı tam çekicekken biri beni dürttü taygun çekme dedi. Nasibimiz belki ordadır diye çekmedim. Zoka dibe indi (avlandığımız yer baya derindi zoka 20-30 saniyede ancak iniyordu) boşluğunu almadan ufak bir tıkırtı hissettim misinanın boşluğu kayboldu bende 1 metre kadar kuvvetlice asıldım ve balık üstündeydi. Çok ağır geliyordu o an aklımda hiçbir şekilde çupra yoktu. Çok eşşek bir ısparoz anıl dedim anıl oltasını toparlayıp yanıma geldi, balığı ağır ağır çekiyordum anıl felaket birşey inanmazsan al çek diyorum o anın heycanı ile o tamam inanıyom çek sen yavaş yavaş deyip beni sakinleştirmeye çalışıyor o an aklıma 1 hafta önce orda kaya levreği tutan bir adam geliyor ve acaba diyorum? hala aklıma çupradan eser yok. parlaklık beliriyor oo güzel falan diyor anıl heycandan balığı 2-3 hamlede ancak çıkarıyorum ve denizden olabildiğince uzaklaşıyorum bir kaza olmaması için :), ellerimde yakaladığım çupranın heycanı ile bağırıp çağırdığımı hatırlıyorum, çupranın ağzındaki zokayı ve akan elimi üstümü başımı berbat eden kanları hatırlıyorum o an dünya batsa umrumda olmazdı nasıl sevindiğimi kelimelerle anlatamam belki beni gören anıl anlatabilir. Çuprayı çektikten sonra oturdum olta atmayı bıraktım anılda 3-5 atıştan sonra havanın azizliğine uğrayıp pes etti evin yolunu tuttuk. Sokağın içine girdiğimizde kapının önünde oturan bizimkiler soruyu yapıştırdı ne var biz anılla aynı ağızdan çupra dedik bizimkiler inanmadı çantadan çuprayı çıkardık ve bizimkiler şok hemen torbaya koyup bakkala gittim dijital tartıda tarttırdım tam tamına 318 gram geldi.

Benimde en güzel anım bu.
Bu anları bana tekrar yaşattığı için mert abime çok teşekkür ediyorum.

katiti
26-01-2006, 17:58
birşey değil tagocuğum, inşallah daha çok böyle anıların olacak. sana da onun kiloluğu kısmet olur inşallah da onu da anlatırsın bize :)

aserkansatı
30-01-2006, 00:38
Zevkle okudum Mert sağol.Bu balığın rekorunu kırabildin mi?Daha büyük bir çipura aldın mı oltayla?Çok babayiğit bir balık çünkü,her zaman denk gelmez...

aserkansatı
30-01-2006, 00:43
Taygun senin anında çok güzel gerçekten ama en güzel cümlesi şuydu;Çok eşşek bir ısparoz ...Harika ya...
Lidaki,kaba lida,çipura...
İsparoz,eşek isparozu,Çok eşşek bir ısparoz ...Valla muhteşem ... :D :D :D

Taygun KOCABIYIK
30-01-2006, 01:11
Serkan abi anlatırken sanki o anı yaşıyorum ve o yüzden heycandan böyle şeyler söylüyorum. :D

katiti
30-01-2006, 18:49
Zevkle okudum Mert sağol.Bu balığın rekorunu kırabildin mi?Daha büyük bir çipura aldın mı oltayla?Çok babayiğit bir balık çünkü,her zaman denk gelmez...

serkan abi bunun rekorunu kırmak kısmet olmadı henüz ama umudumu kaybetmedim ;)

bunun dışında 300-600 g arası olanlar da var ama onlar bunun kadar mücadele zevki vermemişti doğal olarak :)

rüzgar2
31-01-2006, 02:44
Çok zevk alarak okudum...Benimde bir anım var ama şu anda canım yazmak istemedi(Yol yorgunluğu) ama en kısa sürede yazacam...

rüzgar2
02-02-2006, 01:24
Ben daha önce öğretmenliğin yanında export malların satıldığı konfeksiyon mağazası çalıştırıyordum..Okuldan döndüğüm işin kesat olduğu bir gün mağazada zaman geçiriyordum..Tam bu sıkıntılı zamanda çocukluk arkadaşım Murat(sarı) çıkageldi ve dediki "hadi şöyle bir olta atalım"..Tamam dedim annemi işyerine çağırdım ve hemen balık malzemeleri satan dükkana gittik...İkişer tane kaşık aldık ve doğru Yeşilırmağa yollandık..Ben ilk kez ırmakta kaşık deniyecektim...Neyse bir müddet sonra oltaları atacağımız yere vardık ve hemen malzemeleri hazırlamaya koyulduk(Tabiki birayıda yudumlamaya başladım).İşin verdiği sıkıntıyı atmaya başlamış at çek yapıyordum...Tam dördüncü atışımda abartısız tak diye bir ses hissettim kamışımda..Ve hızla çekmeye başladım.Çok ağır bir şey beni hiç üzmeden geliyordu...Odun parçası geldiğini zannettim..Ama kuzu kıyıya gelince anladımki kocaman bir yayın(bana göre)...hemen kamışı kenara bıraktım soktum yayının ağzına elimi ve kenara aldım....Bayağı büyüktü..Sonra onu kenarda güvene aldıktan sonra üç beş atış yapıp Amasyaya döndük..Tarttığımda tam 3.5 kilo geldi..O gün Muratların bahçesinde Mithat amca ben annem Muratın annesi yayını öldürdük...Yeşılırmaktan aldığım en büyük yayındı....Ve ogünü hiç bir zaman unutmam..

katiti
02-02-2006, 02:55
Sami Abi inşallah 13,5 kiloluğunu da yakalarsın ;) :)

balıkcı
02-02-2006, 04:19
Yada şöyle 50 kg lık bir yayın ne dersin Sami kaç saatte çekersin böyle bir balığı.

rüzgar2
02-02-2006, 04:56
Mert inşallah ama çok zor....

Selim abiiiii 50 kg.mi ben bundan şunu çıkardım...Hadi anlat bakalım yakaladığın şu yayını...(Senden korkulur.) Adım gibi eminim sen yakalamışındır....Hadi hadi anlat...Yok yok sende kesin bir macera var....

balıkcı
02-02-2006, 20:52
Yok Ya ondan sonrada anlat bu balıkla işte şu şehirde 2 euro,ya resim çekiliyor diye,şaka bir yana o ağırlıkta balık yakalamadım daha kısmet olmadı.
ama şöyle bir anım var bir gün arkadaşlarla balığa gittik suda 6 tane olta var beşer metre ara ile hava çok sıcak akşama doğru şamandıralara kırılan ışıkları takıp beklemeye başladık tam o sırada benim şamandıra yok oldu ben hemen sarıldım çok ağır balık bir sağ yaptı bir sol bütün misinaları karıştırdı arkadaşlarında şamandıraları yok olunca onlarda sarıldı kamışlara tabiki benim misinaya takıldıklarını anladılar balık,mı sazan çektim,sonra karanlıkta misinaları ayır ayırabilirsen.

rüzgar2
02-02-2006, 21:01
Hayret bir şeysin abi kilosunu yazmamışsın sazanın.Bu kadar mütevazi birini daha görmedim..Senin tuttuklarını ben tutsaydım şov yapardım vallaha(Sekoda yapardı eminim)Bütün forumu fotolarla donatırdım... :D

aserkansatı
02-02-2006, 21:02
Sami Abi inşallah 13,5 kiloluğunu da yakalarsın ;) :)
İyi dedin de Mertçiğim balıkta uyuyan adam nasıl tutacak o balığı? :D :D :D

rüzgar2
02-02-2006, 21:06
İyi dedin de Mertçiğim balıkta uyuyan adam nasıl tutacak o balığı? :D :D :D
Zil denen bir şey var Sekocum...Sen diyeceksinki şimdi kaşık atarken zili nerene veya nereye bağlayacaksın diye...Şimdi en son çalıştığım mekanizma o..Yani motorlu kamış kendi kendine atıp çeken... :deli:

aserkansatı
02-02-2006, 21:07
:dans: :dans: :dans: +1000 rep :dans: :dans:

balıkcı
02-02-2006, 21:22
Hayret bir şeysin abi kilosunu yazmamışsın sazanın.Bu kadar mütevazi birini daha görmedim..Senin tuttuklarını ben tutsaydım şov yapardım vallaha(Sekoda yapardı eminim)Bütün forumu fotolarla donatırdım... :D
Kilo önemli değil Sami önemli olan balık tutmak o gün balık bizimle resmen kafa buldu beni yakalarsın ama bende sizi mahvederim diye hakikatten,de öyle oldu altı kamışın misinaları bir birine dolaşınca bunları ayırmak bayağı zor oldu tabi bizde tat tuz kalmadı eşyaları toplayıp gittik.

balıkcı
02-02-2006, 21:27
Zil denen bir şey var Sekocum...Sen diyeceksinki şimdi kaşık atarken zili nerene veya nereye bağlayacaksın diye...Şimdi en son çalıştığım mekanizma o..Yani motorlu kamış kendi kendine atıp çeken... :deli:
sadece zil değil elektronik balık ısırınca uyaran aletlerde var Sami

rüzgar2
02-02-2006, 21:43
Bu aletleri çok gördüm ve hasta oldum...(Uyduda ki şifreli balık kanalında)...

balıkcı
02-02-2006, 21:47
Fazla pahalıda değil 4 euroya bile iş görecek olanları var.

rüzgar2
02-02-2006, 23:01
Selim abi Allah nasip ederse seneye çok güzel şeyler yapacağım avcılık konusunda...(Buna kara avıda dahildi ama artık kuş gribi hadisesinden tırstım)Oğlum şimdilik küçük olduğundan bütün vaktimiz ona gidiyor..Araba değiştirme sapığı olarakta şimdiki arbamı satıp ava uygun bir araba alacağım.Ve donatacağım kendimi aletlerle...Küçük bir de tekne yazın veya uygun olduğu zaman Samsun için...Kafama koydum.....

katiti
02-02-2006, 23:44
İyi dedin de Mertçiğim balıkta uyuyan adam nasıl tutacak o balığı? :D :D :D

bırakma yapar abi ;) :D :D :D

Taygun KOCABIYIK
03-02-2006, 00:10
bırakma yapar abi ;) :D :D :D
Bırakma yapıp sohbet edenleride gördük :D

rüzgar2
03-02-2006, 00:17
Bırakma yapıp sohbet edenleride gördük :D
:helal: :helal: :helal: :helal: :helal: :helal:

Taygun KOCABIYIK
03-02-2006, 00:24
:helal: :helal: :helal: :helal: :helal: :helal:
Olay şöyle gelişti.
Mert abi bir güzel bırakmasını yapıp arkasını döndü ve hain balıklar onu arkadan vurdu onun için bırakmaya arka dönülmez başından ayrılınmaz vee uyunmaz (burası sana sami abi)

rüzgar2
03-02-2006, 00:36
uyunmaz (burası sana sami abi)
Evet Taygun sırtını dönmemek lazım... :'(

katiti
03-02-2006, 04:36
Olay şöyle gelişti.
Mert abi bir güzel bırakmasını yapıp arkasını döndü ve hain balıklar onu arkadan vurdu onun için bırakmaya arka dönülmez başından ayrılınmaz vee uyunmaz (burası sana sami abi)

ne yapalım, güvendik çevremizde gözleri keskin gençler var diye sonuç ortada :'( ;)

şaka bir yana onun ahtapot olabileceği aklıma gelse daha farklı davranırdım. ben bir taşa takıldı diye asıldım, olta koptu :( .

Taygun KOCABIYIK
03-02-2006, 16:25
ne yapalım, güvendik çevremizde gözleri keskin gençler var diye sonuç ortada :'( ;)

şaka bir yana onun ahtapot olabileceği aklıma gelse daha farklı davranırdım. ben bir taşa takıldı diye asıldım, olta koptu :( .
Güvenini boşa çıkartmadık sanırım :)
düşer düşmez alarmı verdim ;)

Anıl ÜNALAN
03-02-2006, 17:29
Abi farkındasan ben o an orda yoktum olsadım radar lar benim iyi çalışır ambulanstan beter siren çalardım :D:D

ilhanmania
21-03-2006, 19:31
Bi tanede ben yazıyım,,başlık hosuma gitti...
Bundan 2 sene önce yine sabah 6da kalktık temmuz ortalarında,,ekmekleri aldık sıcacık ve hamur sekilde ve kefal için yola çıktık...Balığada yazın hep dedemle gıderim,,o benden hastadır balık konusunda..Neyse su üstü kıbrısları attık...Aradan 2 saat geçti hiçbirşey yok..Sonra oltaları izlerken bi anda hiç abartmıyorum 40-50 civarı kefal kıyıya doğru öyle bir kaçtıki biz ağzımız açık izledik..Hayvanlar neredeyse karaya çıkıcaktı..Daha sonra bir 20 dakıka hiçbir hareket olmadı..Tam arka tarafta denize bakıodum denizden öyle bir ses geldıkı gercekten irkildim..Bir döndüm oltasu ustunde 4 donuyo,,ve balıklar etrafa zıplıo...Yer kayalık oldugu için oltayı hemen havaya kaldırdım ve sarmaya basladım..Yaklaşık 15 dakika zorladı beni..Doğruyu solıyım ben Levrek die çektim..Sonra balık yaklaşınca bir baktım köpek balığı gibi yüzüyo suda..Balığı attığım yerın tam arka tarafından aldım...Oltayı kaladırdım dedemle bakakaldık..Dedem çipuramı dio ben hayır diorumm.eee ne bu dio?? ben tanımıorum dedım...O gun ekmeklerı bitirdiimiz gibi balıkçıya gıttık..Balıkçı bu Yalıncak dedi..BEn hayatımda ilk defa duydum bu ismi..Daha sonradan Akya oldugunu ögrendim...Suana kadar çektiğim en iyi balık.750 civarı gelmişti..Gerçekten çekilmesi inanılmaz zevkliydi...

katiti
21-03-2006, 20:18
Çağdaş daha büyüklerini de yakalarsın inşallah. Akya avı zeklidir hiç nazlanmaz oltaya atlarken. oltaya yakalanmış kefali çekerken arkadan atlayıp yakalandığını bile gördüm ben. topu topu 10 m mesafe içinde :) .

ilhanmania
21-03-2006, 20:21
valla abi bende kefal çektim arkasından neredeyse karaya çıkıcaktı ama bır turlu atlamadı :D

hijacker54
25-03-2006, 18:13
walla hiç ayırt edmem ne gelirse zevk alırım:D:D:D:D

murat hindi
10-04-2006, 18:53
valla arkadaşlar dayanamadım ilk fırsatta yazıyorum.2004 yılının ağustos ayında ısparta gölcük kraterinde sudak avına gitmiştim.tam akşam üstü 19:30 CİVARLARINDA BALIKLARIN GELECEK SAATİ ARTIK BEKLEMEDEYDİM.bizim burada gölcük krateri milli park olduğundan balık avına yasak.ama bu kahrolası amatör ruhu yasak dinlemiyor.hayır her şeye yasak olsa anlarım ama yanlız balık avına yasak.neyse ben kendimden geçmiş beklerken karşımdan jandarma arabasını görünce sapıttım.kaçsam olmaz kaçmasam olmaz.ben işi erkekliğe vurdurup oltalarımın ters istikametine yürümeye başladım.karşı sahilde ialeler olduğu için jandarma ilk onların yanına gitti.ben oltaları görebilecek şekilde yanlarından ayrıldım.jandarma benim bulunduğum yerde kimse yok diye onlarla oyalanırken benim oltaların üçü birden inanmayacaksınız ama adeta yere yapıştı.gidemiyorumda yanlarına delirecem ziller çoktan suyun içine uçtu.kan beynimde şans jandarma hareket edip göl çıkışına yönelince nasıl uçtuğumu bilmiyorum oltaların sayına.evet yemin ederim o gün o üçünüde aldım.ve her biri iki kilodan az olmayan sudaklarımı aldım.AMA O JANDARMANIN GİDENE KADAR OLAN YAKLAŞIK 20 DK lık zaman benim için yirmi yıla bedeldi.şimdi o balıklar nasıl kaçmadı diyeceksiniz.yere sopalar çakılı ve sabit olta takımı vardı ondan kaçamadılar.hepinize saygılarımla....

HALDUN YALIMLI
10-04-2006, 19:19
Buraya anılarını yazan tüm arkadaşlarımın çok daha heyecanlı ve keyifli avlar yaşamasını temenni ederim. SAYGILARIMLA

baraküda07
23-08-2006, 03:49
arkadaşlar anılarınız güzel birtanede ben yazayım.geçen kış aylarından biriydi hangi ay olduğunu hatırlamıyorum devamlı ava gittiğim bir arkadaşım var sabah saat 8 evine gittim uyuyordu kıyamadım uyandırmaya yalnız gittim sahile vardığımda dalgaları görünce moralim bozuldu diğer oltacılar kuytu bir yere toplanmışlar sohbet ediyorlar ne yapsam diye biraz düşündüm birden aklıma geldi arabamın bagacında tulum vardı ğöğüse kadar çekiliyor askılı bütün çizmeli hemen gidip onu giydim beni o şekilde gören oltacılar hiç uğraşma bu havada yemez dediler ama ben inat ettim avlak yerimiz kayalık dalga kayalara çarpıp çekildiği zaman kendime bir yer belirledim suyun içinde belli belirsiz ikitane kaya vardı tam ortaya ekmek içi attım biraz bekledim daha doğrusu oltamı hazırlayana kadar 4 m çıplak karbon kamış a 20 lik kalite misina bağladım ucuna 6no çarpraz kısa saplı iğne yem olarak teke-yanıç taktım dibe indirdim bu arada dalgalar iyice kuvvetledi bana bakanlar kesin salak demişlerdir neyse olta dipte bekliyorum 10 dakika sonra oltada bir kıpırtı oldu tepki vermedim ikincisini bekledim ve tasmayı attım allah yarabbim senmisin tasmayı atan balık öyle bir basıyorki kamış ha kırıldı ha kırılacak ben tepki vermiyorum sadece kamışı tutuyorum abartmıyorum 10 dakika öylece kaldık yavaş yavaş kendini bırakmaya başladı ayağa kalktım yukarıya doğru asılmaya başladım müthiş bir ağırlık geliyor kamışı kendime doğru çektim misinadan tuttum asılarak çektim çok iri bir sargoz tam 1 250 gr geldi heyacandan ellerim titriyordu oltayı yuttuğu için biraz uğraştım daha sonra tekrar salladım 500,er gr,lık 4 adet sarpa yakaladım eve döndüğümde babam bu balıkları kimden satın aldın dedi inanmadı çünkü ogün hava şartı çok kötüydü arkadaşlar herzaman içinizdeki sesi dinleyin hoşçakalın

erhan
23-08-2006, 14:02
selam arkadaşlar,
Bir anı da ben ekliyeyim istedim.
14-15 yaşlarındaydım gümüldür ürkmez de eniştemlerle birlikte her sene yaptığımız gibi sezonluk pansiyon kiralamıştık. Babam ve eniştem her sabah ve akşam kıyıdan olta atarlardı. Bizde teyzemin oğluyla onlara musallat olur oltalarından birer tane alır birkaç isparoz ve mandagöz avladıktan sonra oltayı bir güzel karıştırır açamayınca da yanlarından sıvışırdık. Bir akşamüstü aynı senaryo tekrarlandı ve ben kaçamadan yakalandım. Babam benim oltamın açılamayacağına karar verdi ama yine de içi elvermediği için düğüm yerinden koparıp tamir etmeye çalışırken kendi oltası dolaştı. Bu sefer iyice sinirlenip ceza olarak kendi oltasını açmamı istedi ve yedek oltayla avlanmaya devam etti. Ben epey uğraştıktan sonra düğümü çözüp oltayı denizden çekmeye başladım. Ama bu seferde olta takılmıştı bir iki asılayım dedim bir baktım olta kendini geri çekiyor tüylerim diken diken oldu. O heyecanla bağırarak resmen oltayı sırtıma alıp karaya doğru koşmaya başladım, sonuç kumların üzerinde zıplayan yaklaşık 1,5 kiloluk bir levrekti. Balığı kaptığım gibi olta daha ağzındayken pansiyona doğru bağıra bağıra koştum sonta farkettim ki babam da kasnağı tutmuş peşimden bağırarak koşuyor "Ulan sıpa oltada benim balıkta benim reklam yapma".

Uzm.Dr.Rastgele
23-08-2006, 15:59
Erhan hakikaten güzel bir anı.Hele oltayı sırtına alıp karaya doğru koşuşunu gözümün önünde canlandırıyorum da bayağı eğlenceli bir av olmuş.

palukcu
24-08-2006, 09:34
Bi13-14 yaşındayım babamlarla turna yakalamaya gittik.
Canlı yem kurduk.
Bana iki olta verdiler ben onları bekliyorum.Birinin önüne ağ serdiler.Benim bekleyeceğim olta 1 e düştü
Neyse babamlar canlıyla bir iki tutmaya başladılar.Ben sıkılıyorum.
Neyse o ara bi çivi (küçük turna)vurdu.aldım.Onu tekrar oltaya bağladım.Canlı yem olarak.
Neysebi yarım saat bekledim.
Bi turna vurdu oltaya.(olta 3-4 mt lik fıdık sopasından yapılıyor.)
hemen koştum sopayı kaldırdım.Tam en tepe seviyeye getirip arkaya aşıracakken balık oltadaki kancadan kurtuldu.
Neyse balık suya düşüyor ben boş dururmuyum.Atladım üstüne.
Suyun içinde balığı yakaladım ama her tarafım çamur çorak oldu.
Babam oğlum balığıbıraksaydın üzerini batırmasaydın dedi ama nafile ben bırakırmıyım.
Neyse ondan sonra bi tane daha yakaladım 50 cm falan.

Sonra akşam oldu.
Tam oltaları toplamaya gideceğim.
Baktım benim oltanın mantarı hafif hafif oynuyor.
Dedim yine çivi geldi.
Yavaşça kaldırdım.Bel seviyes
ne kadar bir kaldırdım daha kalkmıyor.Kocaman balık.bir sallanıyor bir o tarafa bi bu tarafa gidiyorrum ama balığı bir türlü kaldırıp alamıyorum.
En son balığın sallandığı tarafa bolanca kuvveetimle savurdum attım balığı kenara.
Hemen balığı omuzladım babamlara götürceğim ama ne fayda iki adım atmadan bir sallanıyor ben yere.
Şöyle omzuma aldım balığın kuyruğu yere değiyordu.
KArşıdan ismail abi bağıtrıyordu.:
H
SEYİN ABİ HÜSEYİN ABİ senin oğlan kendinden büyük balık yakaladı.
Ve bizim oraların en büyük turnasını ben tutmuştum.
Boyu 1m10 cm civarıydı.
Ama bi daha o kadar büyük balık yakalamak nasip olmadı.
Ama daha büyüğünü kaçırdım
EEEEE kaçan balık büyük olur.