PDA

Tüm Versiyonu Göster : Yabanci Baliklar


aserkansatı
17-09-2005, 02:55
Doğal sulara aşılanan sudak, avrupa alası ve tatlı su levrekleri sularımıza fayda mı yoksa zarar mı veriyor?

aserkansatı
17-09-2005, 07:40
İlk olarak kendi fikrimi açıklayayım.Benim gibi düşünmeyenlerin çok olduğunu biliyorum.Örneğin pek çok kişi et verimi yüksek balıkların düşük verimli sulara aşılanmasını ekonomik açıdan doğru buluyor.Ben öyle düşünmüyorum.Çünkü bu balıklar aşılandıkları suların doğal yaşamını bozuyorlar.Bir çok türün neslini tüketiyorlar.Sonunda tek tür olarak kendileri kaldıkları için birbirlerini yemeye başlıyorlar.Böylelikle et verimi de eskisinden kötü duruma geliyor.

niXiz
17-09-2005, 16:20
Kesinlikle zararlı istanbulda sazlıbosna gölüne gidiyorum geçen yıl günde 10 15 parça 2 7 kg arası sazan alıyoduk ama o şerefsiz levrek sabah köpek gibi su üstünde zıplayarak yavru sazanları tüketiyo ... Gölde sazlık olmadığı için yavru balıkların saklanağı 1 yer kalmıyo ve bu yıl 5 gün ard arda balık vurmadığını gördüm !

ilhan
17-09-2005, 17:05
Bende ömerliden örnek vereyim.
ömerli barajında sazanın hertürünü avlamak mümkün idi.. taki şu israil sazanını baraja bulaştırana kadar. 2 senedir bir tane bile kiloluk sazan çekemedim geceleri ve sabah gün doğarken balık vurmaz oldu artı...

aserkansatı
17-09-2005, 20:02
İsrail sazanını ben hiç görmedim.Sazanın bir türü mü ,yoksa aralarında tatlı su kefali ve deniz kefali gibi kel alaka bir ilişki mi söz konusu? :oha:

VOLKAN
17-09-2005, 22:04
evet bu ısrail sazanları sazanın bı turu ufacık bır azı var ilhan abının dediği gibi omerlıde aynalı sazan kambur sazan diye bişey kalamdı kocaelıde yuvacık barajınada salmışlar bakalım ne olacak

ilhan abi aynalı sazan omerlıden 99 senesınde babam tutmuştu 10 kg 650 gr
[Only Registered Users Can See Links]

niXiz
18-09-2005, 03:24
Aynalı kambur sazan ilk defa gördüm çok güzel bizim bu yılki normal rekor 10.8 kg aynalıda 8.6kg helal olsun size !

VOLKAN
18-09-2005, 04:12
nixiz aynalıkambur sazan dıye sazan ceşidi yok ben ayırmamşım aynalı sazan, kambur sazan dıye pardon :( :(

niXiz
18-09-2005, 05:32
Hehe önemli deil ya nolcak yanlış anlaşılma :)

ilhan
19-09-2005, 17:03
Arkadaşlar hafta sonu Kefkende balıkta olduğumdan (kefken ve ilk balık palamut maceramın hüsranla bitişini deniz avı\kefkende ne avlarım konusunda görebilirsiniz.) cevap yazamandım...

Volkan o balıkları biliyorum 1999 ve öncelerinde yazaylarında sazanlar öyle bir oynuyorlardiki sanki suya biri atlamış sanırdınık. Ama şuanda bilinçsiz avcılık ve özellikle ağlarla yapılan katliam nedeni ile kalmadılar yada sazanlar çok akıllandı. kendilerini göstermiyorlar :)

aserkansatı
20-09-2005, 00:43
Bu israil sazanının bir resmi falan yok mu...Gerçekten merak ettim...

niXiz
20-09-2005, 03:05
Bosver abi ya bildiğin sazan ama sadece ufak azcık ! Kambur sazanın kambur olmayanı ve ufağı !

ilhan
20-09-2005, 03:40
Bu israil sazanının bir resmi falan yok mu...Gerçekten merak ettim...

Aşağıda "[Only Registered Users Can See Links]" Sitesinden kaynak olarak alınan mein ve yazı bulunmaktadır.

[Only Registered Users Can See Links]

Tamam buraya kadar herşey güzel güzel de bu İsrail Sazanı ne peki?

Yukarıda bahsettiğim üzere malum dönemde yurda getirilen ve kültür denemelerine girişilen bu türler belirli geliştirme ve adaptasyon çalışmaları bünyesinde, kontrollü ortamlarda birbirleriylede çaprazlanarak (çiftleştirilerek) hibrit(melez) döller elde edildi. Bunda amaç kimi zaman bir türün soğuğa dayanıklılığı ile diğer türün hızlı ve yüksek büyüme performansı birleştirmek gibi yetiştiricilik için başarılı ve yüksek verimli döller elde etmekti. Yine bu çalışmalar esnasında görüldü ki tilapya türleri çokda fazla zorlamaya gerek kalmadan zaten kendi aralarında da çiftleşerek yeni melezler oluşturabiliyor (tıpkı atla eşeğin icabında birbirleri ile çiftleşerek katırları oluşturmaları gibi). İki farklı ebeveyn türün yükselen karakterlerini yansıtan bu döller hem ana-baba özelliklerini taşıyor hemde onlardan farklı ve çoğu abartılı diğer karakterleri barındırıyorlardı. Bir sebepten(!) doğal kaynaklarımıza üretim çiftlikleri deşarj suyu ile karışarak hayatta kalmayı başaran bu saf türler hem kendi türleri ile hemde zaten sorunsuz olarak çiftleşebildikleri diğer kardeş tilapya türleri ile de yeni döller oluşturdular. Bu melezlerin çoğu kendi aralarında döl veremeyen (infertil) bireyler olmakla birlikte acısuya (tuzluluğa) daha toleranslı bireyler olarak nehir mansaplarına kadar indiler. Zaten yem ve beslenme konusunda oldukça verimli olan bu tip alanlarda rahatça bol çeşnili bir menüden beslenerek ana-babalarından çok daha iri ve biraz daha farklı formları ile bir melez populasyonu oluşturmayı başardılar. Bu çiftleşme ve melezleme döngüsü süreklilik arz ettiği süre boyuncada üçüncü bir tür(!) gibi ayrı ve karışık gruplar halinde rezervlerde av vermektedirler.
İşte bu İsrail çipurası olarak tanınmış türe benzemekle birlikte ondan daha iri ve bir düzeyde ayırt edilmesini sağlayacak kadar da farklılaşabilmiş hibritlere balıkçılar İsrail sazanı demektedir. Şahsen ben bu melezler için zaten uydurma bir isim olan İsrail Sazanı yerine Tilapya Azmanı ismini kullanmayı tercih ederdim.

Farklı bir mecrada şekillenen Aynalı sazan ile İsrail sazanı aynı mıdır? Sorusunun da cevabı ortaya konulmuş sayılabilir.


Yani İsrail sazanı ile Aynalı sazan aynı balık mıdır?

Eğer yukarıda ki paragrafı bir kez daha okumak istemiyorsanız kısa cevabım: Hayır aynı balıklar değildir olacaktır. Abartılı cevabım ise Kesinlikle aynı balık değildir hatta İsrail sazanı sistematik açıdan sazan bile değildir olacaktır. Küçük bir ek bilgide vermek gerekirse tüm tilapya türleri (=İsrail çipuraları) akvaryum meraklısı dostların yakından tanıdığını sandığım ve piyasada Çiklit adıyla tanınan bilimsel ismi ile Cichlidae familyası üyelerinin büyük ağabeyleridir. Bu balıklara en yakın görebileceğiniz türler bu rengarenk ve çeşidi(varyantı) bol akvaryum balıklarıdır.

Madem öyle: İsrail çipuraları (=Tilapyalar) ve melezleri İsrail sazanları Türkiye'de nerede bulunurlar?

Konunun başında da değindiğim gibi aslen Afrika orijinli tropik kuşak balıkları olan tilapyalar ülkemiz doğal coğrafyasında anavatanlarının klimatolojik ve hidrografik özelliklerine en yakın karakterdeki Akdeniz, Orta ve Güney Ege ile Güneydoğu Anadolu'nun batı bölgesinde yer alan nehir ve göl sistemlerinde bulunabilirler. Bulunabilirler diyorum çünkü bildiğim kadarı ile DSİ balıklandırma programında bu türler yer almamaktadır. Dolayısı ile bir yerde bulunulurlukları tamamen bu balıkların kendi gayretleri ve yakın bölgede yürütülen ancak deşarj suyundan izolasyonu tam olarak yapılamamış ticari ve bilimsel araştırma işletmelerinden kaynaklanmaktadır.
Zaten her zaman söylediğim gibi Doğa bir yolunu bulur! ve bu balıklar gün gelir kendisinden beklenmeyen bir adaptasyon, yayılım ve yaşayabilme performansı ile daha soğuk iklim alanlarına ve iç bölgelere de yayılabilir (Kimbilir belki de çoktan yayılmıştır). Kimbilir diyorum çünkü normal yurdum oltacısı ve de balıkçısı tuttuğu balığın fiyatı kadar kendisini bilmediği için varsa da hangi benzer hikayeyle türetilmiş bir isim altında tanıyordur tilapyaları (nam-ı diğer İsrail çipuralarını ve melezi İsrail sazanlarını). Bu ve benzeri konularda işte bizim gibi bu işin tanımını ve detayını ortaya koyma gayretini ve inancını benimsemiş insanlar ve oluşturdukları dernekler için açık birer hedef projedir. Ülkemizde yerel dilde kullanılan balık isimlerini, eşleşiklerini ve farklılıklarını bölgeler bazında ortaya koyan bir Türlerimiz ve yöresel deyişleri indeksini hazırlamamız, canlandırmamız gerekmektedir. Bu proje büyüktür ve aynen de ulusal niteliktedir. Ülkeye katkısıda en kısasından; güncel tür kompozisyonlarının belirlenerek anılışlarının bilinmesi ile doğru zaman ve mekan içerisinde anılmalarını sağlayarak kesin doğrulukta ve etkin yaptırım altında istihsalinin, yetiştiriciliğinin, avının ve dönem belirlemelerinin yapılabilmesini sağlamak olacaktır.

aserkansatı
20-09-2005, 03:44
sağol İlhan kardeş

Bir Dost
22-09-2005, 07:38
israil sazanı ömerli barajında tükendi izmit yuvacık barajında bilinçsizce avlamma sonucu bitti bitiyor ayrıca ömerlideki denetimlerin iyi ve sıkı olmasına ragmen durum vahimken yuvacıkta denetim diye bir şey yok ister inanın ister inanmayın adamlar yuvacıkta 100 gr.yavruları avlamaktan büyük mutluluk duyuyorlar yuvacık barajıda olacakları söyleyeyim istedikleri kadar yavru atsınlar bu kafalar değişmedikçe ve denetimler çoğalmadıkça oltalar hep boş gelecek

VOLKAN
22-09-2005, 07:52
yaa ısraıl sazanları tukense keşke daha ne ısterız suyu temızlıyor dıye atılıyor ama ne var ne yok temızlıyor havyarları yiyor buda dıyer balıkların neslının tukenmesıne neden oluyor yuvacıkta 1 kere ufak sazan alan gordum yanımzda bulunan abı yerlısydı vee balıkları gerı attırdı yanı yuvacğın yerlısı barajına sahıp cıkıyor caylamalara bişey demıyorum zaten değişiyor 200 gr 500 gr o aralıklarda bende tutuyorum

aserkansatı
24-09-2005, 07:22
Salmon Trutta denilen AVRUPA ALABALIĞI kendi başına üreme kabiliyetini kaybetmiş bir tür.Ama nedense doğal alabalıklarımızın olduğu sulara bırakılıyor.Suni bir tür olduğu için pek çok hastalığa karşı dirençli ama o hastalıkların da taşıyıcısı aynı zamanda.Dolayısıyla bu hastalıklara karşı koruması olmayan doğal türlere hastalık bulaştırarak onları yok ediyor.
Üreme kabiliyeti bile olmayan bir balık niye aşılanırsa...

Bundan 5-6 yıl önce Soma Sevişler Barajındaki alabalık kafesleri fırtınadan yırtılmıştı.2 yıl boyunca şamandıralı oltaya alabalık da yakalandı.Bu gün se tık yok.Yok çünkü insan yardımıyla yapay döllenme olmadan bu balık üreyemiyor

Bir Dost
25-09-2005, 12:00
Bende ömerliden örnek vereyim.
ömerli barajında sazanın hertürünü avlamak mümkün idi.. taki şu israil sazanını baraja bulaştırana kadar. 2 senedir bir tane bile kiloluk sazan çekemedim geceleri ve sabah gün doğarken balık vurmaz oldu artı...
adamım sen sen ol ömerlide ay ışığı varsa o avdan vaz geç o avda hayır yok demektir birde kalabalıksan işin oldukça zor ömerli kıyıları meğil bakımından oldukça sığ bir özelliğe sahip gece balık kıyılarda yemlenmekte ve en ufak bir ayak vurması balığın kaçmasına sebep oluyor kalabalıksanız herkezi uyar gümbür gümbür kıyıda gezmesinler geçen hafta ömerlideydim ve 5 kişi 59 adet yaklasık en büyüğü 1 kg. en ufağı 700 gr.olan sazanlar yakaladık :dikkat:

aserkansatı
27-03-2006, 04:51
Çin sazanı çoğalıyor

Konya'nın Beyşehir Gölü'nde, Çin sazanı balığının sayısı artıyor.

Göller Bölgesi'ndeki tatlı su kaynaklarından Eğirdir Gölü'nde pullu ve aynalı sazan balığı giderek azalmaya başlarken, Beyşehir Gölü'nde de son dönemlerde Çin sazanı balığında artış yaşanıyor. Beyşehirli balıkçılar, gölde yakın dönemde görülmeye başlanan Çin sazanının giderek yaygınlaşmaya başladığını belirterek, "Pullu ve aynalı sazana göre daha az tercih edilen Çin sazanına halkımızın alışmasını bekliyoruz" dedi.

Kaynak: [Only Registered Users Can See Links]

erol hoca
27-03-2006, 05:53
Söyleyeceklerim aslında Serkan ve ilhan arkadaşlar tarafından söylenmiş.
1. Bu aşılama yöntemiyle atılan balıklar doğal türlerin bozulmasına ve nihayetinde yok olmalarına neden olmaktadır.
2.Tarım bakanlığı tarafından zamanında çeşitli göllere bırakılan turnalar o göldeki tüm faunayı yok edene kadar vahşiliklerini sürdürüyorlar. En sonunda birbirlerini yiyorlar
3.Hesapsızca sivrisinek mücadelesi için göllere ve ırmaklara bırakılan Sivrisinek balığı (Gambuccia officinalis) hem doğal türlerin bozulmasına neden olmuş, hemde sivrisinek mücadelesinde istenen başarıyı gösterememiştir. Ama iş işten geçti, şimdi temizlenemiyor.
Bu balıklarda göllere atıldı, zararları ortaya çıktığında eyvah.... diyecekler ama.

aganta borina borinata
08-09-2006, 08:17
israil çuprası; bu balığı tatlı su balıklarına eklemiştim...görülüyorki bi çok yere de bırakılmışlar...bu balığın israil azmanı olarak adlandırılan türünün yaşadığı ortamlarda diğer balık popülasyonlarını azalttığı için zararlı bulunmuştur...

rastgelsin...