RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI

RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI (http://www.rastgelsin.org/forum.php)
-   Baba Yalçın (http://www.rastgelsin.org/forumdisplay.php?f=124)
-   -   "MAVİ ORMANIN SON KRALI" 4. Bölüm (http://www.rastgelsin.org/showthread.php?t=11542)

Baba Yalçın 21-06-2012 23:43

04.01.2011, 03:13

1. Bölgede eksik olan Kısırkaya sahilinden Şile sahiline 2 mil alanı kapsamalı. her tür av balığının yumurta boyu (kim tespit edecek) belirlenmeli. Balıkhane gerçek denetim altına alınmalı. Balık tezgahlarında yumurta boyu ve altında balığı satan esnafada (önceden ceza miktarı resmi gazetede yayınlanmalı) ceza ocak yakacak cinsten olmalı. Esnaf almaz ise mal işe yaramaz. Satılmayan, satılamayan malda tutulmaz. Mal para ederse ne yaparsan yap. Paranın ırkı dini yok, açız diyen çok.(gözü gönlü değil)


KINALI SU ÜRÜNLERİ m rafi vosg
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
04.01.2011, 16:25

Yüreğine sağlık Baba Yalçın Bir insan yüreğinden geçenleri ancak bu kadar anlatabilir, heyecanın ve isyanın yazınada yansımış. Bende bir şey eklemek istiyorum, bu maddelere birde gırgırların ağ göz açıklıklarını eklersek tadından yenmez. Madde: 5 Hamsi avı yapacak gırgır ağlarının göz açıklıkları 9mm.'den küçük olmaz gibi. Saygılarımla.


Marmara/ 1966/ Gemlik Limancı 66
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
06.07.2010, 01:12

"Ey iman edenler!Mallarınızı aranızda haksızlıkla değil karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle yiyin. Haram ile nefsinizi mahvetmeyin.Allah şüphesizki sizi çok esirgeyendir." ( Nisa,29 ) Bu trolcülere! Tekrar teşekkürler.

Levent
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
SON SÖZ: Neye el attılarda kurutmadılar.

"Balıkçılığın Kaderi, Balıkçıların İyi Niyetine Bağlıdır"
Bir iyi niyet var aklınız durur,,,,

"Balıkçılık Balıkçılara Bırakılamıyacak Kadar Önemlidir"
Kürtaj yapanlar sirküler yazıyor,,,

"Mavi Anayasa"
Acil yazılmalı. Birileri anlayana kadar,,,,

"Biz Değilsek Kim, Şimdi Değilse Ne Zaman"
SİZCE!!??*** Hadi bakalım kolay gelsin!!??**

Baba Yalçın 21-06-2012 23:54

17 Eklenti(ler)
MARMARA'DA 1 GECEDE ÇİNAKOPUN NASIL IRZINA GEÇTİLER

RESİMDE KIRMIZI RENKTE KARE ŞEKLİNDE OLANLAR DEMİRLİ---BAĞLI---YADA SEYİR DURUMU SIFIR KNOT OLAN BALIKÇI MOTORLARI, ÜÇGEN OLANLAR İSE SEYİR HALİNDEKİ BALIKÇI MOTORLARIDIR. FENERBAHÇE VE ADALAR MEVKİ. GIRGIR TEKNELERİ.


31.1.2011,,,,,,, 01.30---19.30 Yarım Saat Bir Saat Aralıklı (AIS uydu konumlama) Görüntüleme.

Baba Yalçın 22-06-2012 00:08

20 Eklenti(ler)
MARMARA'DA 1 GECEDE ÇİNAKOPUN NASIL IRZINA GEÇTİLER.

RESİMDE KIRMIZI RENKTE KARE ŞEKLİNDE OLANLAR DEMİRLİ --BAĞLI--YA DA SEYİR DURUMU SIFIR NOT OLAN BALIKÇI MOTORLARI, ÜÇGEN OLANLAR İSE SEYİR HALİNDEKİ BALIKÇI MOTORLARIDIR. FENERBAHÇE VE ADALAR MEVKİ. GIRGIR TEKNELERİ.


1.2.2011,18.00------2.2.2011, 07.00
Yarım Saat Bir Saat Aralıklı (AIS uydu konumlama) Görüntüleme.

Baba Yalçın 22-06-2012 17:09

10 Eklenti(ler)
Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 1"

Baba Yalçın 22-06-2012 17:27

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 2"

Baba Yalçın 22-06-2012 17:44

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 3"

Baba Yalçın 22-06-2012 18:11

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 4"

Baba Yalçın 22-06-2012 18:30

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 5"

Baba Yalçın 22-06-2012 18:48

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 6"

Baba Yalçın 22-06-2012 19:08

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 7"

Baba Yalçın 22-06-2012 19:51

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 8"

Baba Yalçın 22-06-2012 20:08

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 9"

Baba Yalçın 22-06-2012 21:33

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 10"

Baba Yalçın 22-06-2012 22:02

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 11"

Baba Yalçın 22-06-2012 22:57

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 12"

Baba Yalçın 22-06-2012 23:54

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 13"

Baba Yalçın 23-06-2012 00:37

10 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 14"

Baba Yalçın 23-06-2012 01:22

2 Eklenti(ler)
"Trol Takımları İmha, Gizli Çekim 15"

Huzurunuzda görevlerini en iyi şekilde yapan görevlileri, tüm deniz ve balık sevdalıları adına kutluyor ve teşekkür ediyorum. Yazımın bu bölümünde gördükleriniz deryada damla bile değil. Ya görmediklerimiz!!?**


Fotoğraflarda gördüğünüz her 1 (çift) trol kapıları denizin dibini buldozer gibi kimbilir ne hale getirdi en az 52 yıllık kürtajla.
Yetkililer, bazı istihsalci ve avcılık birimindeki akademisyenler ARTIK bir karar vermek zorundalar. 52 yıldır kendilerinide inandırdıkları, bu balık soykırımını esnafa tüm halka empoze etmekten DERHAL vazgeçmelidirler. Balıklar yaşlılıktan ölür, ee ordaki balıklar orda kalırmış, eee trol gidip kazısın. Kurnazlar ya Biyolojik Koridor benzeri, 1-2 şık öne sürüp sureti haktan yana görünüp esas kafasındakini empoze etsin sonrada kalçadan şırınga yapsın bizde hemen sazan gibi atladık tabi YERSENİZ!!****

Devam etmesem iyi olacak esnafı ahmak yerine koydukları yeter artık.

Bunun yerine 52 yıl önceki balıkçılığa nasıl dönülür, eskiden olduğu gibi 113 çeşit balığın nasıl yatak yapması sağlanır. Eskiden olduğu gibi esnafın amatörün, profesyonelin sipariş üstüne balık tuttuğumuz günlere nasıl dönülürü ACİL olarak hayata geçirmeliler. Artık bundan sonra TRAŞLA kaybedilecek 1sn. bile kalmamıştır. Göstermelik sirkülerle nabza göre şerbetle 52 yıldır gelinen durum ortadadır. Türlerde önce sinsile küçülmesi sonrasında TÜRLERİN YOK OLUŞU. Bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz. Tabi eğer "İLAHİ ADALET" denen bir kavram varsa. Er ya da geç bu "Tatlı Su Kurnazları"nı yakacaktır. Bunlara ama öyle, ama böyle sebep olanlar payanda olanlarda yanacaktır. Bu konuda yapılması gerekenleri yukarda yazdık, nokta virgül yıldırım hızıyla hayata geçirelim sonucunuda hep birlikte görelim. Tabi jeton düşerse!!???***


"Biz Değilsek Kim, Şimdi Değilse Ne Zaman !!??**

serdar425 23-06-2012 12:16

Bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz. Tabi eğer "İLAHİ ADALET" denen bir kavram varsa. Er ya da geç bu "Tatlı Su Kurnazları"nı yakacaktır..

orası Allah'ın emri..lafın icabı değil ha baba hakikaten Allah'ın emri..işte ayet..

''İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır..'' (Rum Suresi 41)

Baba Yalçın 23-06-2012 19:37

Alıntı:

serdar425 tafarından gönderildi (Mesaj 124732)
Bu vebalin altından hiç kimse kalkamaz. Tabi eğer "İLAHİ ADALET" denen bir kavram varsa. Er ya da geç bu "Tatlı Su Kurnazları"nı yakacaktır..

orası Allah'ın emri..lafın icabı değil ha baba hakikaten Allah'ın emri..işte ayet..

''İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır..'' (Rum Suresi 41)



Serdar'cım bana söz düşmezmiş aslında. Ayet apaçık yazmış zaten. İşte gerçek "Manifesto" bu. Saygılar.

snapper 24-06-2012 03:06

gerceklere cok iyi deginmisin yalcin abi, ellerine saglik,

Baba Yalçın 24-06-2012 12:50

Alıntı:

snapper tafarından gönderildi (Mesaj 124738)
gerceklere cok iyi deginmisin yalcin abi, ellerine saglik,



Bahri'cim sağol ne haber. Bu bölüm yeni versiyon daha bitmedi damadı yakalıyamadım bir türlü, ilişkenlere sarılmış trol, gırgır ağları var ama format dönüşümü lazım. O yüzden o fotoları koyamadım. Bölüm tam bitmediği için de sana da bahsetmedim. Yani bitirip öyle söyleyim dedim. 4. Bölümü 2. Harita için 1.ci Bölümden beri beklettim harita istediğim gibi olmadı ama sonra denk gelirse değiştiririz ne yapalım. Konunun hazırlamasını bırak (akıllara zarar) sadece 4.cü bölümü foruma koymak 1.ci gün 8.5 saat, 2.ci gün 9.5 saatimi aldı, yani sadece buraya 4.cü bölümü koymak 2 gün ve 18 saat sürdü fotoları onar onar koymam gerekirken 3-4'er bazende birer birer koydum. İkide bir bağlantı yavaş, ya da bağlantı kesiliyordu habire. Valla böbrek taşı dökmemi dersin, sıcakta kızamık çıkardım resmen neyse azı kaldı. Bu arada 5. Bölümüde bitirdimi, yarım kalana damardan devam edicez bundan kaçış yok. Sen neler yapıyorsun bu ara sesin soluğun pek çıkmıyor. Ben gördüğün gibi fırsat bulamıyorum. 30 gün omuz fizik bitti işte. Daha hala sol göz arpacığın az kalan kısmı gene ara ara yokluyor. Ameliyat bile kesmedi. Bilgisayarı bırakıp biraz kaçabilsem bu çalışmaya göz ne yapsın. Öptüm Bahri'cim.

Baba Yalçın 24-06-2012 23:13

5 Eklenti(ler)
AYVALIK'TA TROL AĞLARINA SU ALTI OPERASYONU

Ayvalık’ın temiz denizinde son yıllarda hızla çoğalan ancak trol ağları nedeniyle yaşam alanları tehdit altında olan kızıl mercanlar koruma altına alındı. Kızıl mercanların üzerini kaplayan trol ağları, derinlere dalan dalgıçlar tarafından temizlendi...
GÖKHAN KARAKA

Kızıldeniz’e kıyısı olan Mısır, Sudan ve Yemen gibi ülkelerde yaşam alanı bulan, temiz deniziyle ünlü Ayvalık’ta da çoğalan kızıl mercanlar, trol ağlarının tehdidinde. Mineral bakımından zengin olan, kızıl renkli dağlardan renklerini alan kızıl mercanlar, çevresinde pek çok deniz canlısına yaşam alanı sunarak çok önemli bir görevi üstleniyor.

Kızıl mercanların denize olan katkısından ötürü çevresinde pek çok canlı yuva yaparken Ayvalık’ın turizm değerini de artırıyor. Ayvalık için büyük zenginlik olan kızıl mercanların trol ağlarının tehdidinde olduğunu gören deniz gönüllüleri harekete geçerek derinlere daldı. 30-50 metre derinliklerde görülen kızıl mercanların üzerlerinin trol ağlarıyla kaplandığını belirleyen dalgıçlar hayli zor olan bir işi gerçekleştirdi. Gönüllü dalgıçlar mercanların üzerindeki ağları keserek temizledi.


"Yok olmalarına izin veremezdik’"

Bitki sanılmasına rağmen aksine nefes alan bir hayvan olan mercanlar, üzerlerindeki ağlardan kurtularak tekrar yaşama şansına kavuştu. Hayli zor olan ağları temizlemek için 10 dalgıç derinlere inerken, kendi hayatlarını tehlikeye atmamak için son derece dikkatli davrandılar. Akdeniz’de Ayvalık’ın yanı sıra sadece İtalya’nın Portofino kenti açıklarında da görülen kırmızı mercanları Ezerbey Kayalıkları’nda temizleyen dalgıçlar, trol ağlarının yok ettiği yaşam alanlarının eski haline kavuşması için çabaladı. Dibi tarayarak her türlü yaşam ve çoğalma alanının içine alan trol ağlarının bölgeye büyük zarar verdiğini söyleyen dalış eğitmeni Kubilay Kılıç, “Böylesi bir zenginliğin trol ağlarının altında yok olmasına izin veremezdik. Ağları toplayarak mercanların nefes almasını ve çoğalmalarını sağladık ama trollerin bölgeye girmesine biz engel olamayız. Mercanların yok olması pek çok canlının da yok olması anlamına geliyor” dedi.

"Mısır’da olsa balıkçılara ağır cezalar getirilirdi"

Sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan da derinlere inerek yaşanan tahribatı görüntüledi. Ceylan, trol ağlarının mercanların bulunduğu alanın üzerine bir kabus gibi çöktüğünü belirtirken, “Balık avlamak için yapılan ağlar mercanların katili olmuş. Başka bir ülkede böyle bir zenginlik olsa hemen koruma altına alınır. Çevresinde ağ atmak değil olta atmak bile engellenmeli. Bu olay Mısır’da yaşansaydı balıkçılara ağır cezalar getirilirdi. Zenginliğimizin farkında olmamamız beni çok üzüyor” dedi.

DENİZLERİMİZDEKİ ASRIN VEBASI TROL AĞLARI VE İLİŞKENDEKİ GIRGIR AĞLARI.

Baba Yalçın 24-06-2012 23:29

6 Eklenti(ler)
AKYARLAR KÖYÜ AÇIKLARINDA DALARAK İLİŞKENDEKİ GIRGIR AĞLARINI TOPLADILAR.

BODRUM’un bilinen son süngercisi evli, iki çocuk babası 60 yaşındaki Mehmet Baş, Kurban Bayramı boyunca, yanında çalışan dört balıkçıyla birlikte dalış yaparak, büyük gırgır teknelerinin bıraktığı ve doğal yaşamın yok olmasına neden olan deniz dibindeki atık balık ağlarını topladı.

18 metre uzunluğundaki "Aksona" adlı teknesiyle denize açılan Baş, bayramın ilk üç günü, beraberindekilerle birlikte Akyarlar Köyü açıklarındaki koylarda her gün dört saat dalış yaparak kirliliğe neden olan atık ağları topladı.

Baş, 30 ile 50 metre arasındaki dalışlarda deniz dibinden üç gırgır teknesini donatabilecek atık ağ topladıklarını söyledi.

Burada dalış yapan Baş ve dalgıçlar, gırgır teknelerinden su altındaki kayalıklara bırakıldığı belirtilen ağların bir bölümünü, bıçaklarla temizleyerek vinç yardımıyla tekneye çekti. Mehmet Baş, Bodrum Limanı'na dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, kayalıkların üzerinden su altı yaşamına zarar veren çok sayıda gırgır ağını temizlediklerini söyledi.

Yaklaşık 2 yıldır bu çalışmayı yaptığını ifade eden Baş, ''Üzerlerini tamamen kaplayan ağlar nedeniyle, kayalıkların dış dünyayla bağlantısı kesilmiş. Bu da bölgede su altındaki doğal yaşama büyük zarar vermiş. Bu ağları temizliyoruz ama çok zor'' diye konuştu.

Su altında biriken ağları temizlemek için saatlerce uğraştıklarını belirten Baş, şunları kaydetti: ''Kurşunlar çok ağır olduğundan ağları yukarı çekerken büyük sıkıntı yaşadık. Balıkların üremesi için çok güzel alanlar vardı. Kayalıkların çevresinde yaşayan balıklar, ağlardan olumsuz etkilenmiş. Biz denizciler buradan ekmek yiyoruz. Balıkçılar ağlar dipte kaldığı zaman haber versinler. Ben yardım etmeye hazırım. Ayrıca bize çalışmalarımızda destek veren Bodrum Belediyesi ve Bodrum Denizciler Derneğine teşekkür ediyorum. Denizlerimizi kirletmeyelim. Su altındaki yaşamı bitirmeyelim.''

Baş, toplanan ağların, temizlendikten sonra yeniden değerlendirileceği sözlerine ekledi.


"Denizlerimizi kirletmeyelim ve su altındaki bu güzel yaşamı koruyalım"

Küçük tekneye çekilen ağların arasında bir de ağlara takılmış deniz yıldızı bulundu. Mehmet Baş deniz yıldızını kurtararak yeniden denize bıraktı. Bu arada gırgır teknesinden atıldığı sanılan büyük ölçüde bir ağ yukarı çekilirken çalışmayı yürütenlere zor anlar yaşattı.

Çıkarılmakta güçlük çekilen ağ, küçük tekne tirhandilin yedeğine alınarak tirhandilin üzerindekilerin de yardımıyla denizden çıkarıldı.
Öte yandan, bazı vatandaşlar, su altından çıkarılan onlarca metrelik ağın Bodrum'a getirilişi sırasında Baş ve beraberindekileri limanda karşılayarak, destek verdi.

Baba Yalçın 24-06-2012 23:39

7 Eklenti(ler)
GÖKOVA KÖRFEZİ, AKBÜK KOYU, YEDİ ADALAR; İLİŞKENLERİN GIRGIR AĞLARINDAN TEMİZLENMESİ.

Sünger avcısı ağ avcısı oldu

EKMEK TEKNESİNE VEFA

Bodrum ilçesinde, sünger avcısı Mehmet Baş, deniz dibinde kayalıklara takılarak kalan ve su altı yaşamına zarar veren ağları temizlemeye devam etti. "Aksona" isimli 18 metrelik tirhandil ile Bodrum Limanı'ndan açılan Mehmet Baş, biri oğlu olmak üzere yardımcıları ile Gökova Körfezi Akbük koyu Yedi Adalar açıklarına gitti. Burada yaptığı ekip çalışmasında dalış gerçekleştiren Mehmet Baş, gırgır tekneleri ve diğer balıkçı teknelerinden avlanma sırasında kayalıklara takılması sonucu orada bırakılan ağları temizledi. Daha önce deniz dibinden bırakılan ağları temizleyen Mehmet Baş, dipten çıkardığı ağlarla birlikte Bodrum Limanı'na geri döndü. Ağlardan temizlediği bölgeyle ilgili konuşan Baş, "Şimdi oradaki canlılar bayram ediyor" dedi.

Bodrum'lu denizci Mehmet Baş, doğal yaşamın dengesini bozduğunu ve su altı yaşamına zarar verdiğini söylediği ağların temizlenmesiyle ilgili şunları söyledi: "Dalış yaptığımız yerler balık üremesi açısından harika yerler. Gırgır ağları taşlara, kayalara takılmış ve geri alınamadığı için orada kalmış. Daha önce dalış yaparken bunları görmüştüm. Bu nedenle vicdanım rahatsız oluyordu. Temizlenmesi çok zor. Üç dört günü ayırmanız lazım. Ayrıca ekonomik boyutu da var. Gerekli şartlar oluştuktan sonra bölgeye giderek yaptığımız dalışlarla ağları bir iple bağladık. Teknedeki vinç sistemiyle de yavaş yavaş yukarıya aldık"

40 ile 60 metre derinliğe daldıklarını anlatan Mehmet Baş, bu çalışmasında Bodrum Belediye Başkanlığı ve Bodrum Denizciler Derneği'nin kendisine destek verdiğini söyledi. Canlıların hayatla ilişkisini ağların kestiğini söyleyen ve deniz dibinden metrelerce ağ temizleyen sünger avcısı Mehmet Baş, şöyle konuştu: "Ekmek teknemizi temizliyoruz. Denizlerimizi temiz tutalım ve su altındaki bu güzel yaşamı koruyalım. Denizler hepimizin. Hepimiz sorumluyuz"

Baba Yalçın 24-06-2012 23:51

2 Eklenti(ler)
MAKİDER HAYALET AVCILIĞINA ÇIKIYOR.

Deniz altında balıklar için tehlike oluşturan başıboş ağların, ekonomiye ve ekolojik dengeye verdiği zararlara dikkat çeken MAKİDER'in UNDP GEF/SGP'e sunduğu 'Hayalet Avcılığı' projesi kabul edildi. Çukurova Üniversitesi Yrd. Doç. Dr. Caner Enver Özyurt, "Yumurtalık bölgesinde çok miktarda av aracının kaybolduğu bir alan temizlenerek buradaki ekolojik değişim ortaya konulacak" dedi.

"MAKİDER hayalet avcılığına çıkıyor"


Kaybolmuş ya da terk edilmiş ancak su içerisinde işlevini sürdüren balıkçı ağlarının, ekonomiye ve ekolojik dengeye verdiği zararlara dikkat çeken Mavi Kilikya Derneği'nin (MAKİDER) UNDP GEF/SGP'e sunduğu 'Hayalet Avcılığı' projesi kabul edildi. Adana'da kurulan MAKİDER, 'hayalet avcılık' olarak bilinen, suyun altında unutulan ve insan kontrolü olmaksızın sucul organizmaların ölümüne neden olan av araçlarına dikkat çektiği projesi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yürütülen GEF/SGP proje desteği kapsamında kabul edildi. Proje, kayıp av araçlarının, oluşturulan mevzuatla yetkililere bildirilmesini ve geri toplanabilmesini sağlıyor. MAKİDER'in kurucularından olan aynı zamanda Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nde görev yapan Yrd. Doç. Dr. Caner Enver Özyurt, kayıp av araçlarının denizlerde ekosisteme ve balıkçılığa verdiği zararlar göz önüne alındığında geri toplanmaları gereken balıkçı ağlarının, hedef olmayan balıkların ölmesi, deniz faunasının ve florasının etkilenmesi gibi birçok soruna yol açtığını ifade etti.

"TÜRKİYE'DEKİ MEVZUATTA BOŞLUK VAR"


Dünya Tarım Örgütü'nün (FAO) 1995 yılında balıkçılık endüstrisini olumsuz yönde etkilediği için kaybolan ağların tekrar bulunmasını önerdiğini belirten Özyurt, hayalet avcılığın aynı zamanda ekonomiye de büyük zararlar verdiğini vurguladı. Kayıp av araçlarının geri toplanabilmesi için öncelikle ne kadar av aracının nerede kaybolduğu bilgisine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Özyurt, "Avrupa Birliği bu veriye ulaşmak için av aracını kaybeden balıkçının 24 saat içinde ne kadar av aracını nerede kaybettiğini üye ülkenin ilgili yasal birimine bildirmesini zorunlu tutmuştur. Konuya ülkemiz açısından bakıldığında ise önemli bir boşluk olduğu görülmektedir. Balıkçılıkla ilgili mevzuatımızda kayıp av araçlarıyla ilgili olarak ne yapılması gerektiğine yönelik hiçbir düzenleme yoktur. Bundan dolayı da hayalet avcılıktan kaynaklı sorunlar giderek büyümektedir" dedi.


"HAYALET AĞLAR İÇİN VERİ TABANI OLUŞTURULACAK"


Planlanan bu projede üç ana hedef belirlendiğini kaydeden Özyurt, şunları söyledi: "Bunlardan ilki Yumurtalık bölgesinde çok miktarda av aracının kaybolduğu bir alanda pilot bir bölgenin temizlenerek buradaki değişimin görsel ve sayısal olarak ortaya konmasıdır. İkinci ana hedef; kayıp av araçlarının türünün, miktarının ve kaybolma bölgesinin kaydedilebileceği ve ilgili yasal birimin kullanabileceği örnek bir veri tabanının geliştirilmesidir. Projenin son ana hedefi ise, elde edilen sonuçların yaygın etkisinin arttırılmasıdır." Özyurt, projede; Deniz Ticaret Odası İskenderun Şubesi ile Adana İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü'nün ortak, Yumurtalık Merkez Su Ürünleri Kooperatifi'nin ise iştirakçi olarak yer aldığını kaydetti.

Baba Yalçın 25-06-2012 00:57

5 Eklenti(ler)
KARABURUN'DA SU ALTINDA ÖLÜ AĞ TEMİZLİĞİ YAPILDI.

Güzelyalı Rotaract Kulübü İlçemizde Karaburun Su Altı Ölü Ağ Temizliği yaptı.

Geçtiğimiz yıl da aynı etkinliği yapan Güzelyalı Rotaract, Karaburun Su Altı Ölü Ağ Temizliği projesi ile 2440. Bölge rotaract Kulüpleri arasında en iyi proje ödülünü almıştır. 9-10 Ekim 2010 tarihleri arasında Digiturk 18. kanalda yayın yapan İz Tv, projenin belgeselini çekmiş olup 15 Kasım da yayınlayacaktır. Aynı proje ile Akdeniz Üniversitesi'nde 6-7 Kasım 2010 tarihlerinde yapılacak SBT 2010 kongresinde proje sunumu yapılacaktır. Güzelyalı Rotaract Kulübünü tebrik eder, ilçemizde yaptıkları bu çalışmalardan dolayı Karaburun Halkı adına kendilerine teşekkür ederiz.

Baba Yalçın 25-06-2012 01:27

8 Eklenti(ler)
YAŞAMA GÖZ AÇTIRMAYAN SERSERİLER...

Dipte kalan her ağ deniz yaşamının kefeni oluyor eninde sonunda. Çürüyene, paramparça olana kadar öldürmeye devam ediyor. İçi boşalmış yengeç kabukları, çürümeye yüz tutmuş balıklar, etleri eriyip gitmiş kılçıklar... Heba olan yaşamların kimi cansız, kimi can çekişen kanıtları sarkıyor dipteki kefenlerin üzerinden. Deniz yaşamının üzerine çöken ve yavaşça boğan acımasız bir örtüye dönüşüyor dipte kalan ağlar. Balıkları yuvalarına hapseden, büyümeleri yıllar alan deniz ağaçlarını -gorgonları ve mercanları- kıran, denizdeki yaşam akışını sekteye uğratan serseri ağlar, endüstrinin yarattığı modern malzemeler sayesinde artık yok olmak bilmiyorlar. Her serseri ağ, öldürme isteğini dizginleyemeyen bir seri katil gibi durdurak bilmeden can alıyor gözden uzak derinliklerde...Doymak bilmeyen öldürme açlıklarını, çoğunluğun varlığından bile haberdar olmadıkları yerlerde giderdiklerinden, aynı çoğunluk katliamın ulaştığı boyutlardan ve yarattığı etkilerden de habersiz. Uzaktan izleyenlere göre denize bırakılan her ağ geri toplanıyor ve denizden alması gerekeni alıyor. Keşke öyle olsaydı...

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya genelinde deniz yaşamını tehdit eden serseri ağlar sorununu, “terkedilmiş, kaybedilmiş ya da başka bir nedenden dolayı denize atılmış av araçları” sorunu olarak tanımlıyor. İyi de bir balıkçı dünya kadar masraf yapıp sahip olduğu kıymetli ağları neden terketsin? Borç harç sahip olunan ekmek kapısından vazgeçmek bu kadar kolay mı?

FAO’nun 2009’da yayımladığı kapsamlı bir raporda, serseri ağlar sorununa yol açan nedenler birer birer sıralanmış. Rapora göre balık ağlarının kasıtlı olarak terkedilmesinin başlıca nedenleri, yasadışı/kayıtdışı balık avlama teşebbüsünün yanı sıra, kurallara uymayan av araçlarının kullanımında ısrar edilmesi...Bu gibi eylemlerde bulunan balıkçılar ceza almamak için hiç tereddüt etmeden ağlarını arkalarında bırakabiliyorlar. Kötü hava/deniz koşulları, dip yapısının iyi tanınmaması, yanlış kerteriz ise, ağların kaybedilmesinin başlıca nedenleri olarak öne sürülüyor.Tekneye çekilen ağın onarılamaz derecede yıpranmış olması durumunda balıkçı, alacağını aldıktan sonra ağların geri kalanını olduğu gibi denize atabiliyor. Aynı raporda serseri ağların deniz yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerine de vurgu yapılıyor. Ticari türleri avlamaya devam eden serseri ağlar, soyu tehlike altında olan deniz canlıları üzerinde öngörülemeyen bir av baskısı yaratarak tükenme sürecini hızlandırıyor.

Av yasağının başlamasıyla birlikte limanlara çekilen balıkçı filolarının aksine denizin kural tanımayan serserileri, balıkçılık ekonomisini canlı tutan değerli doğal kaynakları yok ederken yasak dinlemiyor. Deniz emekçilerinin kısmetine göz diken, yarınlarını belirsizliğe mahkûm eden birer tuzak serseri ağlar...Balıkların yanı sıra yengeçten istakoza, ahtapottan süngere, deniz şakayığına kadar çeşitlenen yüzlerce, binlerce, hatta onbinlerce farklı dip canlısına da göz açtırmıyor bu tuzaklar. Bir kere düşmeye görsünler, birileri gelip onları tuzaktan kurtarmadıkça çaresizce ölümü beklemekten başka seçenekleri yok! Gittikçe büyüyen serseri ağlar sorununa kalıcı bir çözüm bulmak için kolları sıvayanların sayısı giderek artıyor. Büyük tonajlı tarama gemilerinin yedeğinde çekilen dev tırmıklar, dipte kalan ağları yüzeye çıkarmak için derinlere dalan pençeleri andırıyor. Yerel gönüllülerin çabalarıyla hayata geçen küçük ölçekli temizleme çalışmaları da övgüye değer. Bu gayretlerin tümü az ya da çok bir bedele mal oluyor. Asıl bedeli ödeyense, kefeni yırtamayan deniz yaşamının ta kendisi...Denize bu bedeli daha fazla ödetmemek için serseriliği bırakmanın zamanı geldi de geçiyor.


1. Biyolojik Kordor ve 2. Biyolojik Koridor'da niye "OLTAYLA avcılık dışında ava kapalı alan" dediğimi birileri daha iyi anlar inşallah. Ayeti hatırlatmak istemiyorum. İnşallah duyarlar ve görürler.

Baba Yalçın 25-06-2012 01:31

"Mavi Ormanın Son Kralı" 4. Bölüm Sonu

Not: Balıkçılık konusunda resimleri internette yayınlayan yerli yabancı, kim olursa olsun halkı yeni nesili aydınlatmamıza yardımcı oldukları için herkimin emeği katkısı varsa onları bu güzel çalışmalarından ve harika fotoları için tebrik ediyor ve halk adına aydınlatmaya katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.

Site yönetimi ya da moderatör arkadaşlardan ricam, bildiğiniz üzere ben bilgisayarda acemi olduğum için bir terslik olursa, olaki bir resimi kulanmamızı istemediler. İnsanoğludur her kes aynı düşünmeyebilir. Hangisini isterlerse anında silebilirsiniz. Ben yeni nesile deniz sevgisi aşılansın görmedikleri bazı şeyleri görsünler ve öğrensinler diye idealist yaklaşımla uğraşıyorum. Türkiye'de kıyı balıkçısının durumu zaten malum sıfırı tüketmiş bitik durumda. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim. Hepinize teşekkürler. Saygılar.

Olaki ekran başında kimse olmadı diyelim, e-mailimide yazayım. Resminin burda olmasını istemeyen birileri çıkarsa derhal haberdar ederlerse anında sileriz ne yapalım zorla güzellik olmaz. Bizim tek amacımız sadece yeni nesilin aydınlanması hepsi bu.



[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Baba Yalçın 26-06-2012 22:40

"İlişkenlerin Korkulu Belası"
Bizdede dert, başka yabancı ülkede de dert.



Baba Yalçın 27-06-2012 00:15

5 Eklenti(ler)
" Batıktaki Trol, Gırgır Ağları"

İkinci Dünya Savaşı sürerken SSCB gemilerine saldırdıktan sonra Türkiye’ye sığınan ve savaşa girmemize neden olmadan kendi personeli tarafından batırılan Alman denizaltısı U 20 korunması gerekirken üzeri balık ağları ile örtüldü. 1944’ten beri Sakarya Karasu açıklarında yatan tarihsel batığın üzeri tamamen dip trolü ağları ile örtülürken onlarca ölü balık denizaltının gövdesi üzerinde çürümeye başladı. 1941’de Almanya’nın ünlü Barbarossa Harekatı için demiryoluyla Romanya üzerinden Karadeniz’e indirilen ve SSCB gemilerine saldırdıktan sonra 1944’te Türkiye kıyılarında batırılan 3 denizaltıdan biri olan U 20’nin üzerini kaplayan balık ağları şaşırtıyor. Hitler’in Kayıp Denizaltı filosu olarak tarihe geçen, Deniz Kuvvetleri tarafından 1994’te bulunduktan sonra ancak 2006’da tespit edilen U 20, Karasu’nun 1 mil açığında 22 metre derinlikte yatarken, üzeri balık ağları ile kaplandı. 270 tonluk denizaltının çevresinde dip trolü ile balık avcılığı yapıldığını kanıtlayan ağlar gövdenin tamamen üzerine serildi. Birden fazla trol ya da gırgır teknesinin derinlere bıraktıkları ağların takıldığı ve 270 tonluk denizaltıya takılarak koptukları görülüyor. 43 metre uzunluğundaki denizaltı gemisinin üzerinde serili olan ağların içinde onlarca balık ölüsünün olduğu görülürken, periskop ve torpido dairesi gibi özel bölümlerinin de kapandığı belirlendi. Batığın turizme kazandırılması için sürekli çalışmalar yapan sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan’ın son kontrol dalışları sırasında tespit ettiği balık ağları içindeki balıkların çürümeye başladığı görüldü. Sualtı görüntü yönetmeni Tahsin Ceylan, “Batık denizaltıyı korumamız için özel önlemler almamız gerekirken, dip trolü ile çevresindeki yaşamı yok etmişiz. Yılların yapamadığını balık ağları ile yapıyoruz. Ölü balıklar çürüdükçe zarar verecek denizaltıya. Denizaltının her tarafını saran ağları onlarca dalgıcın saatlerce temizlemesi gerekiyor” dedi. U 20’nin turizme kazandırılması için büyük çaba sarf eden dalış eğitmeni Volkan Demirci ise, “Denizaltı ulusal tarihimiz için çok önemli. Bizim 2. Dünya Savaşı’nda nasıl başarılı bir politika sürdürdüğümüzü gösteriyor. Almanya korunması için çok duyarlı. Biz dalıcıları U 20’ye indirdikçe tarihin içinden yolculuğa çıkartıyoruz” dedi.

"Derinlerdeki tarih ağlara takıldı"


Usta dış politika ile savaşa girmemiz engellendi. Dünya denizaltıcılık tarihinin en ilginç olaylarından biri olan batırılma işlemi U 20’nin kendi personeli tarafından yapılmıştı. Romanya’nın Köstence Limanı SSCB tarafından bombalanınca gidecek yeri olmayan denizaltılardan U 20, 1944’te Denizaltı Filosu Komutanı Amiral Karl Dönitz’in emri kaptan Klaus Petersen tarafından uygulanarak Karasu açıklarında kapakları açılarak batırıldı. Karaya çıkan personel İkinci Dünya Savaşı bitene kadar Beyşehir’de tutuldu. Aynı şekilde batırılan U23 ve U19 gibi 3 denizaltıyı da Adolf Hitler Türkiye’ye ucuza satmak istemiş, böylece doğuda Türkiye ile yeni bir cephe açmayı planlamıştı. Yavuz ve Goben zırhlılarının Birinci Dünya Savaşı’na girmemizi sağladığını bilen Başbakan İsmet İnönü ustaca bir dış politika ile Hitler’i reddederek SSCB’yi ve müttefik ordularını karşısına almadı.

Baba Yalçın 01-07-2012 21:09

5 Eklenti(ler)
"Minakop Soykırımı"

Daha önce bu balığı tutan arkadaşlar. Artık bu balıkların nerde olduğunu merak etmezler şekil 5'te görüldüğü gibi 1 kişinin kumbarasında.


Saat 17:28.

Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81