levreğin canlı ya da cansız yemi daha iyi yutabilmesi içi yemin zeminden en az 1 metre yukarıda olması şansınızı iki katına çıkaracaktır..eğer gezer kurşunlu bir olta kullanıyorsanız miket kurşun kullanırsanız ve ağırlığı 50 gr. altına düşürmezseniz oltanız daha avcı olabilir. misinayı da 30 luğu üzerinde kullanmıyorum. yeme gelince aylara göre değişik canlı yemler kullanılabilir...iskele kenarları,dere ve ırmak ağızları, kum ve kayanın karışık olduğu alanlar, akıntılı burunlar, batıkların cevresi levrek için ideal bölgelerdir...hepinize rastgelsin...

Levrek avcılığı...
 

İzmir'de yaşayan ve ben levrek tutmadım diyen arkadaşlara benim acizane tevsiyelerim var:
Ben şimdiye kadar kıyıdan el oltası ile (kamış değil) izmir/güzelbahçeden çok levrek almışımdır.Ve de sabah kantoda (mezat) çok da satmışlığım vardır.Ama eski bereketin çok azaldığını da belirteyim.Levrek kıyıda yemlenmeye Eylül ortalarından başlar ve taa şubat sonuna kadar devam eder.Havalar soğudukça daha iyi av verir.1,5-2 kiloluk levrekler çok aldım.Espirisi şu:Kendi yörem için konuşuyorum.İllaki denizin ayağa kalkması ve kıyıya doğru köpüre köpüre gelmesi gerekir.Ve babaç levrekler yeminle bu köpüklerin içinde gece sabaha kadar gezer.Rüzgardan karışmaması için ana bedeni 0,40 ve üstü kullanırım.Takımda dipde 0,100 gr kurşun olan üçlü köstekli takımdır.Neden eşşek kadar kurşun derseniz: dalgalar takımı karaya sürmesin diyedir.Bu takımın iş yapması için avlanacağınız yer ince kumluk ve yer yer fındık-ceviz büyüklüğünde taşlık olamalı.(Kayalık yer değil.)Takımı ileri fırlatın boşluğunu alırken sürüye sürüye çekin.Kıyıya yaklaşık 3-4 metre kaldığında tıkır tıkır diye kurşun sekmeye başlarsa orada bekleyin.İspendek geldiğinde yemi 2 hamlede alır.Yarım kilo üstü geldiğinde ise tek hamlede yemi kapar.Sizin yapacağınız sadece balığı kıyıya çekmekdir.Eğer kilo üstü ise .çekerken mutlaka kendini suyun üstüne vurur.Halbuki bildiğiniz gibi çupra son ana kadar hep dibe daha dibe kaçmaya çalışır.Hava ne kadar soğuksa ve saatler gece 02.00'yi geçmişse büyük balık şansınız daha da artar.Çünkü kışın hava soğumuş,isparoz dahi göç etmiş kıyıda sadece kaya balığı ve levreğin yiyeceği küçük yengeçler kalmıştır.Bizim levrek de karnı taşa değecek kadar kıyıya yanaşıp bu yemleri arar.Avlandığım mekanlar ise Narlıdere istihkam viyadüğünün yanında yer alan eski halk plajının olduğu yerden tutunda taa,Güzelbahçe siteler'e kadar olan güzergahdır.Bu mekanı 30 seneden beri bilir ve kışın geceleğin soğuğa dayanıp balığımı da alırım.(Not:Yalnız gece avcılığında ne olur ne olmaz asla tek olmayın.En az iki kişi olun.)

Aramıza hoşgeldiniz.Verdiğiniz bilgiler oldukça ayrıntılı ve yararlı.Teşekkür ederiz...

İshak abi gerçekten detaylı ve değişik bir tecrübeni bize aktarmışsın çok teşekkürler.

İshak abi hem sparus aurata hemde dicentrarchus labrax uzmanısınız anlaşılan. Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.

sparus aurata ve dicentrarchus labrax hakında arama yaptım...nasıl istiyorsanız öyle olun...çupra ve levrekmiş ya...en azından latincesini öğrendim...sağolun....

bu arada sizde hoşgeldiniz...

rastgelsin...

teşekkürler kardeşim..
 

Denize gönül vermiş Haldun kardeş,övgü dolu sözlerin için sağol.Yaşım 43 ve en az 30 yıldır oltacılık yaparım.Acizane şunu söyliyeyim ki eskiden çok levrek ve çupra tuttum.ve, bildiklerimi başkaları ile paylaşırsam daha mutlu oluyorum.Çünkü ben tutmasam bile yanımdaki arkadaş tutsa bile seyrederken aynı zevki alıyorum.Ama şunu da bir gerçek ki eski sularun bereketi yok.Eskiden İzmir/güzelbahçe herkeze yeter iken şimdi eski günlerin hatırına diyar diyar geziyoruz ve o eski günlerdeki balıkların onda birini bile tutamıyoruz.Gırgır-trol,çevre kirliliği.vs balığı bitirdi diyebilirim.Urla kalabatan tekne ile çıkıyoruz.Vallahi kırıntı balık ile dönüyoruz çoğu zaman.Hani antenli mercanlar-kırlangıçlar, baba çupralar...Mevsiminde doğru dürüst kolyoz ve uskumru bile az çıkıyor.Çiçek adası-pınarlı-alman adası ve pita feneri gibi yerler adeta bom boş.Akşam üstü akıntı da kalamar dan başka bir şey alamıyormuş giden arkadaşlar.Emin ol kıyıdan olta atsan bile durum aynı.Neyse herkeze rastgelsin diyorum....

İshak abi dediklerine yerden göğe katılıyorum. Eskiden kıyıdan olta atan büyüklerimiz Levreğin büyüğü gelmesin diye dua ederlermiş. Şimdi ispendeğin büğü gelsin diye bizler dua ediyoruz, kiloluk levrekleri rüyamızda görüyoruz zaten o ayrı. Tekneyle saydığın adaların etrafında çok güzel söylemişsin balık kırıntılarıyla dönüyoruz artık. Ne yapalım insanoğluyuz, KENDİMİZ ETTİK KENDİMİZ BULUYORUZ.

üstadlardan sanatı öğrenmek harika öğrendiklerimizi uyguluyoruz ama balık olmayınca bir anlamıda kalmıyor hüsran oluyor sonunda...

levrek avı
 

iyi akşamlar arkadaşlar bu hayvan gerçekten çok uyanık bir hayvan daha henüz bir siftahım yok am birkeresinde çok yaklaştım ama sonuç sıfır iyi bir yöntem bilen varsa,bildiklerini bizimle paylaşırsa çok memnun olurum.