![]() |
Mesele gayet basit...
Sevgili Coşkun,imza bölümüne adın-soyadın-yaşadığın şehir ve yaşın ile ilgili bilgileri yazarsan daha iyi olur kanatindeyim.Levrek avlamanın bir çok yolu var.Onları acizane sizlerle paylaşmaya çalışıyorum.Bee kardeşim sende çok biliyorsun sakın deme;yemin ediyorum 43 yaşındayım ama denizle ilgili ve balıkçılıkla ilgili bir mevzuu olduğunda 10 yaşında bir çocukla karşılaşsam bile hala ondan bir şey öğrenmeye çalışırım.Bu iş 100 ciltlik ansiklobedi gibi geliyor bana oku oku ,öğreneceğin asla bitmez.Gelelim levrek konusuna hala şiftah yapmadım diyorsun.Biladerim bu sene ekim-kasım aylarında denizin kıyıya doğru estiği bir gece içerisinde mamun-boru kurdu ile levrek tutacağına emin ol.Yeter ki üstteki yazımda da bahsettiğim gibi bir zemin yakala ve üçlü takımını yemle büyük kurşunla salla.Levrek geldiğinde gece sen uyukluyor olsan bile o yaptığı hamle ile seni uyandırır.Yemi tırtıklamaz ve bir hamlede alır.
Yani çok usta filan olmana gerek yok.Ama çupra biraz el melekesi ister... |
ishak kardeşim ilk önce bana cevap yazdığın için sana teşekkür ederim. ilk önce şunu belirteyim. ben bilgisayar kullanmasını pek bilmem. yanlışlık yaparsamda kusura bakmayın. ben kendimi bildim bileli balık avına meraklıyım. rahmetli babam ben on üç ondört yaşlarındaiken genelde çeşmeye balık avlamaya götürürdü. o zamanlar nerde avlansak daha olta dibe düşmeden balık gelirdi.ne yem derdi vardı nede yer envai çeşit balığı yem ayırmadan yakalrdık.şimdi öylemi? şimdi yer çok önemli.yem çok önemli,ustalık çok önemli,şans çok çok önemli.Bu şartlar altında balık tutmak gerçekten çok zor sen diyorsun ya uykundaiken o oltaya takılır,buna inanmak zor.ama tabiki yeni yeni teknikler çıktı,çeşit çeşit yemler var,bunları yerinde ve zamanında uygularsak sen haklı olabilirsin.Ben genelde her çeşit balığı tuttum sayılır.(hemen hemen) ama şu levrek bende saplantı oldu herhalde iri bir levrek yakalamassam gözüm açık gider. sana iyi avlar
|
arkadaşlar levrek avı konusunda kendim için uzmanım diyemem ama bi çok amatör balıkçıdan daha çok şey bildiğimi de söylemeliyim ( "yiğidi öldür ama hakkını ver" hesabı )...
levreğin yaşam tarzıyla konuya başlamam sanırım daha doğru olacaktır... izlenimlerime dayanarak fark ettiklerim şunlardır; 150-200 gr.a kadar kalabalık geziyorlar ve ağırlıkları arttıkça sürü sayıları azalıyor hatta 2-3 kg. ve yukarısı genelde yalnız dolaşıyorlar...yaşadıkları yeri çevrelerindeki küçük balıkların bolluğuna göre seçiyorlar...yumurtlama ve çiftleşme dönemlerinde çok nadir avlanıyorlar bazen bu dönem içerisinde hiç avlanmıyorlar...hafif bulanık, anaforlu, hafif dalgalı suları, kumlu, çakıllı, kum ve kayalık ya da çakıl ve kayalık olan sahilleri, dalyanları, limanları vb....kısacası yavru balıkların bol olduğu bununla birlikte levreğin kendini kamufle edebileceği ortam ve saatler levreğin avlandığı ortamlardır... av yeri ve zamanı bunlara göre seçilmelidir... zamanında karidesle, midyeyle, kaya midyesiyle ( bazı yerlerde kapak olarak biliniyor), tavuk göğsü ya da bağırsağıyla ( valla eğer yem bulamazsam etimden bi parça keser gene atarım, denediğim ve balık yakaladığım yemleri duysanız gülmekten ölebilirsiniz ki bunlardan pek bahsetmek istemiyorum ), ekmekle, gofretle vb. levrek için neredeyse hiç kullanılmayan yemlerle bu balığı yakaladığım oldu... tabiki bu yemlerle levrek avlamıyordum; çupra avlarken, kefal avlarken vb. tabi çok nadir olarak... şunu söylemeye çalışıyorum ki levrek avı için eğer; levrek çok ama avlanabileceği yem az ise bi çok yem ki ishak beyin de dediği gibi bu zaman genelde suların soğumaya başladığı ve soğuk olduğu aylara denk geliyor... levrek az ya da çok, eğer yem çok ise levreğin ilgisini en fazla çekecek yemi kullanmalısınız bunu da genelde canlı yemler oluşturuyor...( ama şunu eklemeliyim hani levrek avının daha bol olduğu ve suyun soğuduğu aylar demiştim ya; denizin genelde soğuk ama av yerindeki suyun ılık olduğu yer ve saatler tercih edilmeli eğer su gereğinden fazla soğuksa levrek avlanmaktan vazgeçecektir) misina kalınlığı ve olta meselesine gelince... ben genelde kıyıda ya da tekneden sığ sularda avlanırken tek iğneli ve gezer kurşunlu el oltasını tercih ediyorum ve bunu neredeyse her balık için kullanıyorum... ancak tarif ettiğim olta bence elle atılan ve levrek için kullanılabilecek en doğru oltadır...sadece levrekte gezer kurşunu biraz ağır kullanıyorum ve stoper kullanmıyorum... sebebi levreğin yemi ağzında bi süre götürdükten sonra yutmaya çalışmasıdır...ağır kurşun hafife nazaran misinaya karşı daha dirençli olduğu için misinanın içinden daha rahat akmasına izin verir ve levrek bunu eğer misinada yeterince boşluk bırakılmışsa genelde hissedemez... misinanın rengi suyun rengine göre seçilmelidir...kalınlığı ise keliteli markaların 0,20 ya da 0,22 lik olanları terçih edilmelidir... ishak beyin kullandığı oltayı ben sadece tekneden derin sularda dip için kullanıyorum ve yıllardır sazan dahil hiç bi balık için kullanmıyorum...bunun sebeplerini daha önce yazdığım bi yazıda anlatmıştım...( 2 ya da daha fazka iğnenin oluşturduğu riskler ve ekonomisi)... yem olarak; at çek yaparken tüy ya da slikon zargana yavrusu...canlı olarak levreğin yediği bütün yemler ( ki bunlar ilgili forumların içerisinde çokça sıralanmış)... dip ve şamandıralı bırakmalarda ; sardalya, karides, kalamar kullanıyorum at çek yaparken ağır şamandıra kullanıyorum; şamandıranın suda çıkardığı ses ve hareket levreğin oldukça ilgisini çeker...sahte yemlerin önüne ya da arkasına kurşun bağlamıyorum...hatta eğer sahte yemim ve yoksa at çek yapmam gerekiyorsa sigara paketinin içindeki parlak kağıdı kullanıyorum... balık oltayı götürmeye başladığında acele etmeyin 1,5-2 metre kadar yemi sürüklemesine izin verin; yüksek ihtimalle iğne ağzına takılmamıştır... daha sonra hafif bi çalma hareketiyle iğneyi ağzına takın çekerken dikkatli olun acele etmeyin ve yanınızda bi arkadaşınız varsa ona ateşi yakmasını söyleyin ve yakaladığınız ilk levreği orada afiyetle yiyin...rakı da varsa dadından yenmez... benim izlenlerim bunlardır...belkide yanılıyorumdur... bu arada son zamanlarda uzun yazar oldum sabrınız için teşekkür ederim... rastgelsin... |
doğan bey siz levrekler için ciddi tehlike oluşturmaya başlamışınız :) kaçacak bir yerleri kalmamış elinizden... rastgelsin:)
|
Arkadaslar bende bir yöntemden bahsetmek istiyorum...
Gercek baliktan rapala yapimi... Sardalya,kefal gibi bir baligi iyice kaya tuzuna yatirin..Taa ki balik suyunu tamamen atip kuruyuncaya kadar.... Daha sonra cuvaldiz ya da yorgan ignesiyle misinanizi dikkatli bir sekilde agizdan sokarak kuyruktan cikarin ve sonuna bir 3 lü baglayin ve baligin batmasini garantilemek icin baligin agiz kismina gelcek sekilde en fazla 10 yuvarlak gezer kursun takin Sonra atin cekin... Rastgelsin Olay budur... |
cumhur enteresan bir fikir denemek lazım,teşekkürler
|
Güzel bir yöntem. En gerçek rapala bu olur sanırım. Teknede sorun çıkmaz ama kıyıdan atarken balık dağılmaz mı? Yoksa kuruduğu için mukavemetli mi olur? Bunun değişik bir şekli daha vardı. 3 iğneli bir takımda ilk iğne balığın ağzına takılır. Nispeten daha sağlam olan ağız kısmı sırtıda yada at çek sırasında iğnenin balığı dağıtmasını engeller, diğer iğnelerde balığın sırtına saplanır. 3 İğne yerine 1 iğne ağıza bir üçlü iğne kuyruğada kullanılabilir. Bu da kolay bir yöntem sanırım.
|
Alıntı:
|
Cumhur kardeş senin sözüne ettiğin sisitemin benzerinin sitemizde daha önce bahsi geçmişti. Senin dediğin sistemin bir benzerini zarganada uyguluyoruz. Laf aramızda Yusuf abi ( Gerence ) bu yıl bol bol bu sistemle avlanacak. Sana fikir vermesi açısından linki veriyorum. RASTGELSİN
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] |
Ersin seninde belirttigin gibi balik kuru oldugu icin mukavemeti cok fazla... Kolay kolayda dagilmiyor...Bu yöntemle yaptigin bir rapalayi onlarca defa atip cekebilirsin...
Ama baligin tamamen kuru olmasi lazim...Yani eline alinca tahta gibi olacak balik... |
Saat 12:51. |
Powered by vBulletin Version 3.7.4
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
TR Çeviri : organik81