Yeni yılın ilk avı, ilk levrekler...
 

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

YENİ YILIN İLK AVI…İLK LEVREKLER…
VE İLK TROFE LEVREĞİM

Merhaba arkadaşlar.

Cumartesi günü arkadaşlarla birbirimizin yeni yılını kutlarken, aynı zamanda acaba pazar günü bir av yapar mıyız diye konuşmuş, ancak malum yılbaşı gecesi ertesi olması sebebi ile kesin bir şey konuşmamıştık.

Kendi adıma yılbaşı gecesi geç vakitlere kadar oturmayıp hatta erken denebilecek bir saatte yattığım için Pazar sabahı erkenden kalktım. Poseidon rüzgar raporuna baktım, 4-6 kuzeyli rüzgar veriyordu. İçimden tam havası levreğin dedim. Evde otur otur vakit geçmek bilmedi. Ancak, insanları rahatsız etmemek adına öğle saatlerine kadar kimseyi aramadım. Öğlen önce arkadaşım Anıl beyi aradım. Durumuma bakayım ben sana bir saate kadar haber veririm dedi. Hemen akabinde İshak beyi (İshak Ballıca) aradım, o dünden razı vaziyette, hazırım gidelim dedi. Bir süre sonra Anıl bey ben de geliyorum deyince, organize olmuş olduk.

Yoldan, mamun temin ettik. Avlak bölgesine vardığımızda kuvvetli rüzgar ve köpük köpük bir deniz bizi karşıladı. Av için oldukça erken denilebilecek bir saatte oltaları denize kavuşturduk. Anıl beyle bende kamış vardı, İshak bey genelde el oltası ile avlanmayı tercih etti. El oltasına pek alışkın olmadığımdan, kıyıdan yemli levrek avı için aldığım yeni kamışımı ilk defa deneyecektim. 2,70 boyunda, oldukça sert uçlu, 190 gram atarı olan, oldukça hafif, karbon bir kamıştı. Bu kamışı yine oldukça hafif olması sebebi ile at-çek avlarında tercih edilen Ryobi Ecusima 4000 makine ile kombine ettim. Böylece aşırı rüzgarlı havada boyu kısa olan kamışa hakim olabilecek, dalgada sürüklenmeyen ağır kurşunu atabilecek ve en önemlisi kolum yorulmadan uzun süre elde beklemeli av yapabilecektim.

Bir süre sonra ilk levrek İshak beye denk geldi ve açılışı yapmış oldu. Yaklaşık 600-700 gram bir levrekti.

İshak bey ve ilk levreği.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Bir müddet sonra ortak arkadaşımız Kaya bey arabası ile çıkageldi. O da oltalarını suya kavuşturdu.

Kısa süre sonra, benim kamışta bir asılma hissettim, olması gerektiği tasmaladıktan sonra mücadele başlamıştı. Makinenin kalomasını gerektiği kadar açıp, hiç acele etmeden balığı kıyıya almayı başardım. O da yaklaşık kilo civarı bir levrekti.

İshak beyin ardından ben de balığı almayı başardım.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Avdan görüntüler, sabırla beklerken.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Anıl bey
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Bekleyişimiz devam ederken, at-çek yapan bir arkadaş da bizim biraz ötemizde balığını aramaya başladı. Ona son dikkat ettiğimde elindeki çuvala balığını yerleştirmişti bile. Hava kararmaya yakın meradan ayrıldı.

Biz sürekli yemleri tazeleyip sabırla beklemeye devam ediyorduk. Bu bekleyiş bir süre sonra İshak beyde meyvesini verdi ve bir öncekinden daha iri tahminen bir kilo civarındaki levreği başarı ile kıyıya aldı.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Bu süre zarfında Kaya beye de bir mırmır denk geldi.

Hava karardıktan sonra bir yandan sert esen rüzgara karşı dayanmaya çalışıp diğer taraftan elde kamış beklerken oldukça kuvvetli bir asılma ile karşılaştım. Hiç boşluk vermeden kamışı kaldırdım, balıkla karşılıklı bir mücadeleye girdik, ip çekme oyununda olduğu gibi birbirimize fazla yüklenmeden tartıyorduk, balığı dengeye getirdikten sonra sarma koluna ilişmeden kaloma ayarına davrandım, uygun kalomayı bulduğumu düşündüğümde , sakin hareketlerle kolu çevirmeye başladım. Ben bir yandan kolu çeviriyorum o da diğer yandan gelmeyeceğim diye direniyor, her direnişinde küçük dev dediğim Ryobi'nin kaloma mekanizması cız cız ötüyordu. Bir müddet mücadeleden sonra balığı dalgaların arasında yansımasından seçebildim, adeta nutkum tutulmuştu, esaslı bir pehlivan ile karşı karşıyaydım. Dalganın yalayıp küçük tümsek yarattığı kıyı şeridine kadar balığı çektim, ancak hayvan kuma sürtünmeye başlayınca makinenin açık olan kaloması boşa dönmeye başladı, yanımda kepçe olmadığı için kamış misinası elle tutup, çok az bir mesafe daha hayvanı çok yavaşça sürükledim, ani bir hareketle kamışı bırakıp, balığın yanına atladım, kucaklayıp emniyetli kısma attım ve İshak beye fotoğraf makinesi diye seslenmeye başladım. O an benim için müthiş bir mutluluktu. Bugüne kadar yakaladığım en iri levrekti. Av dönüşü ölçüm ve tartım işlemini yaptığımda, bu canavarın, 64 cm boyunda 3.18 kg. ağırlığında olduğunu görmek beni daha da mutlu etmişti.

64 cm. boy, 3.18 Kg'luk kuzu. :oha:
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Yaklaşık saat 20.00 sularında, o ana kadar şansı dönmemiş olan Anıl bey pes edip izin istedi ve avlaktan ayrıldı. Aslında biz avdan tatmin olmuştuk, ancak oldukça bol olan yemlerimizin hatırına bir müddet daha kalalım dedik. Ben o saatten sonra işi zevke dönüştürdüm. Olta atmaktan çok İshak beyin yanında muhabbete başladım. İshak beyin bırakma yaptığı kamışı, tam sohbetin en koyu anında yerinden uçtu, onda o an el oltası olduğu için müdahale edemedi kaldı ki olta tuttuğu elinin parmağı da önceki levreğin sırt dikeninin batması yüzünden kanıyordu ve peçete sarılıydı, ben fırlamak zorunda kaldım ancak makinenin sarma kolu bana göre ters tarafta olduğu için yeterince seri davranamadım ve balığı kaçırdık, hiç üzülmedik, nasip değilmiş dedik zira keyiflerimiz yerinde idi.

İshak bey bir süre sonra üçüncü levreği de aldı. Bu pehlivan da güzel bir balıktı, kilo üstüydü.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Saat 22.00 suları avı sonlandırmaya karar verdik, zira Anıl bey arabası ile ayrıldığı için toplu taşıma vasıtaları ile geri dönecektik. İn, bin, aktarma derken dönüş vakit alacaktı ve ertesi gün mesai olduğundan vakitlice evde olmak durumundaydık. Hedeflediğimiz avı da gerçekleştirmiştik, bu yüzden de daha fazla kalmanın anlamı yoktu.

İshak beyin levrekleri kıyıda ve evde toplu halde.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Benim levrekler, evde toplu halde.
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Daha iyi avlar sizlerin olsun.

Aşağıda İshak beyin avımızla ilgili bir video çalışması var. İyi seyirler.

Sevgili dostlar, aşağıda da bu av anımız ile alakalı olarak kısa bir video çalışması yer almaktadır.;)

Ortam karanlık olduğu için görüntü kalitesi pek iyi olmasa dahi, bizlerin yaşamış olduğu güzel anları siz dostlarımıza da bir nebze olsa yaşatması dileği ile rastgele..

derya kuzusu diye bir tabir vardır sanırım bu tabiri hak ediyorsunuz.

Anlatım ve av tek kelimeyle mükemmel olmuş :helal:, İshak ustayada selamlar..
bugüzel paylaşım için teşekkürler..

Hey maşalllahhh :) 2012 biraz güzel geldi sanırım sizler için :)
Çok güzel balıklar, çok güzel sohbet, çok güzel dostluk hepinizi tek tek tebrik ediyorum güzel abilerim :)
Daha irilerinin daha güzellerinin yine aynı sohbet ortamında sizlerle olmasını dilerim :)
Elinize balıklar çok yakışıyor ;)

Ishak abi elinize sağlık bu yıl bol levrekli geçecek heralde

Çağatay bey anlatım bir harika.
Avınız da daha bir harika.
Levrek yeni yılda balıkçıların yüzünü güldürecek galiba.
Diğer balıklardan hayır yok zaten.
...
Anlatım , video ve bize yaşattığınız görsel şölen için teşekkürler.

Abi yapmışsın yine yapacağını.
Bu işten şu sonucu çıkarıyorum.
Senle av bir harika ve kısmetlisin.
Anlatım ve video için ayrıca teşekkür ederim.
Selamlar...

İnanılmaz güzel anlatım ve süper bir av:helal:

Sevgili Murat ım, aslına bakarsan ben işi, artık görsele ve paylaşıma döktüm diyebilirim.Zira artık bu tür şeylerden haz alıyorum.;)

Ben tutmuşum, veya arkadaşım tutmuş artık benim için fark etmiyor.Haa, bu demek değil tabiki ben balık tutmayı unutuyorum..:PEh biraz ilgi ve alaka ve biraz emek ile tabiki bana da bir şeyler denk geldiği oluyor.:)

Ama ben emek verdiğime inandığım bu dostlarım ile birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.Ve tabiki de av esnasında yaşanan duygu ve mutluluk selini de siz dostlarıma da aktarmaya çalışıyorum.

Hep derim ya...Azıcık dahi bunu yapabilmiş isem, ne mutlu bana...;)Her şeyin gönlünce olması dileği ile sevgilerimle...;)

Bu levrek balığı benim ve sanırım tüm amatör balıkçıların gönlünde yatan bir ukte. Siz sayın abilerimizi bu balığı tutarken izlemek bana ayrı bir zevk verdi, bu kuzuları ekranlarımıza taşıyarak bizlere moral aşıladığınız için ayrıca teşekkür ederim.

Tebrikler Çağatay bey.Çok güzel bir levrek.Devamının gelmesini dilerim.Afiyet olsun.

Tebrikler gerçekten çok güzel balıklar yakalamışsınız afiyet olsun.

Hepinize teşekkür ederim arkadaşlar. Daha güzeli sizlere denk gelsin.

elinize sağlık balıklar harika.bu arada arkadaşlar yumurtalı balıklara rastlamaya başlamışlar dikkatli olmak lazım.saygılar..

Bu mevsimde avlanacak her levrek, İzmir civarı coğrafyasında dişi ise yumurtalı, erkek ise sütlü tabir edilen spermlidir.

Niye mi öyledir ? Levreğin, içgüdüsel olarak üreme zamanı deniz suyu sıcaklıklarının 12-13 derecelere indiği zamandır. Ege bölgesinde olağandışı meteorolojik koşullar olmazsa bu da Aralık ve Ocak aylarına denk gelir, zira denizler geç soğur geç ısınır. Zaten levreğin bu şekilde avı, bölgemizde Şubat ayında azalır, en geç Mart ayında tatsızlaşır ve biter. Yumurtlama zamanında hayvan kara kıyıya kadar yaslanır, taşlara karnını sürte sürte yumurtasını döker, erkek bireyler de dölleme işlemini gerçekleştirir. Bu işi yumurtanın çalkantıda akıntıda dağalmayacağı sakin havada yapar, ancak o havada da üreme faaliyeti gerçekleştirdiği için yeme pek bakmaz yani av vermez. Neslin devamı beslenmekten baskın çıkar.

Çalkantılı havada ise döllenme faaliyetine ara verir, zaten kıyıda gezinen hayvan gücünü toplamak için deli gibi yeme saldırır. Bu mevsimde, levreği hedefleyenler fırtınalı havayı tercih ederler. Doğanın döngüsü bu.

Böyle sert havalarda balığa çıkmak her amatörün harcı değildir. Misal biz çıktığımızda kilometrelerce sahil bandında avlananların sayısı bir elin parmağını geçmiyordu. Amatör balıkçıya boy ve kg limiti getirilmiştir. Boy limiti, bir balığın en az bir kere döl vereceği limittir. Kilo limiti sürdürülebilir balıkçılık için getirilmiş limittir. Limitlere saygılı kalındığı sürece, yumurtlama dönemi olsa da amatör balıkçının levrek dahil herhangi bir tür için ava çıkmasının etik dışı bir yanı yoktur. Bu faaliyet ne neslin devamını tehlikeye atar ne de sürdürülebilir balıkçılığı engeller.

Örnek vereyim, geçen pazar ava gittik, İzmir koşullarında tahminlere göre önümüzdeki cumartesi gününe kadar levreğin av havası yoktur. Yakalayan çok büyük bir şansa sahiptir. Havasını suyunu yakalasa dahi nizami takımlarla avlanan amatörün avdan boş dönme yüzdesi, tutma şansından daha fazladır. Bu nedenle bu yumurta konusu daha önce de büyük tartışmalara yol açmış olsa da istatistiki veri bakımından, neslin devamı açısından, vicdan yapılacak ya da kınanacak bir durum mevcut değildir.

İsteyen arkadaş buna dikkat eder avlanmaz, dileyen de ava çıkar. Ne yasal ne de vicdani sirküler bakımından aykırı bir durum yoktur. Kişisel tercihtir.

Yumurtlama döneminde av yapmam düşüncesinde olan arkadaşları da saygıyla karşılıyorum.

Ustam tebrikler 60cm i geçen bir levreği denizden çekmek harika bir duygu ve anı olmalı... Daha nicelerine....

Maaşallah Allah nazardan saklasın.Afiyet olsun.

Tüm ekibi tebrik ediyorum ama Sevgili İshak abimin affına sığınarak bir yorum yapmak istiyorum "tam bizim gibi kafadan hafif çatlakların havasıymış :)"
Tebrik ederim emeklere, soğuğa değecek bir av olmuş.

aksiyonu yüksek bir amerikan filmini izlemiş gibi oldum. muhteşem balık fotoları ile süslenmiş olması ayrı bir haz yaşattı gözümüzün pası silindi rapor için teşekkürler. afiyet şeker olsun.

Sevgili Taygun um, ''hamlık had safhaya geldiği zaman'' aklın sınırları bir kenara atılıyor sanırım..:P

Tebriğe Şa'yan
 

Su iner yokuşlardan , Hep basamak basamak,
Benimse alın yazım, Yokuşlarda susamak.
Necip Fazıl Kısakürek
Çile,mi,. Evet. Yükün altına girmek.Katlanabilmek,Özellikleri kaldırabilmek.Uğraşa girmek,,.Balık avında ki çile ise, hatları yumuşatarak söylendiğinde '' Tatlı Çile ''. Bile bile güzel hobilerimiz uğruna ne güzellikler yaşanıyor. Binlerce çiçeklerdeki polen ve nektarın süreç sonucunda harika bir tada bala dönüşümü gibi,. Sayın Kardeşlerim Çağatay Bey, ve İshak Bey, Kutlarım sizleri. İlyas Çaylı

Tebrikler çok kaliteli bir av olmuş süper anlatım ve görüntüller devamını dilerim.

yumurtalı levreği almak sirkülere uymasına rağmen ne kadar doğrudur.evet sirkülerle ilgili bir problem yok,1 kişinin alması kötü sonuçlara yol açmaz.profosyenel balıkçılar zaten bitiriyor bunların farkındayım ama küçük kardeşlerimizde davranış değişikliği olması adına yumurtalı balığın alınmasını doğru bulmuyorum.1 balığı bu mevsimde yakalamak ,3-5 yıl sonraki belki 10 belki 1000 balığı yakalamakla eşdeğerdir diye düşünüyorum.

Levrekler çok güzel maşallah. Ben bunları yakalayamalı çok oldu inş. bu sene oltama denk gelirler.

Sevgili İlyas Reis, şiir tadında yorumun ve güzel sözlerin için teşekkürler kardeşim..;)

Sevgili İlyas abi, yorumun için teşekkür ediyorum.

Bugüne kadar kıyı avcılığı denilince hep çupra gelirdi aklıma. Göçmen kuşlar gibi baharla kıyılara düşer, sonbaharla ayrılırdım. Mis gibi ılık ya da sıcak havalarda keyifli avcılıktı bu yaptığım. İshak abinin yıllardır ısrarları sonucu ilk kez bu yıl denedim levrek avcılığını. Evet zormuş, soğuğa ve sert esen rüzgara dayanmak gerekiyormuş, senin de dediğin gibi çile imiş. Ama mükafatı da güzel oluyormuş.

Zehir bir kere girdi artık damara, bundan sonra işim zor. :)

Çağatay kardeşim anlatımınız harika hava soğukta olsa ortam süper.Zaten biz amatörler kurtlarımız büyüdümü ne soğuk dinleriz ne yağmur.Kendimizi bir anda deniz kenarında veya ortasında buluveririz.
Bu güzel paylaşım için teşekkürler..

Üstadlar bir araya gelirse başka ne olabilirki tabiki denizde levrek kalmaz tüm ekibi cani gönülden kutlarım.Süper bir paylaşım teşekkürler.

Karabulut kaptanım yorumun için teşekkürler.Dediğin gibi kurtlar büyüdü mü çaresi yok dökmek gerekir. Hamlık had safhaya geldi mi insanın aklına soğuk, yağmur falan hiç gelmiyor.

Yorumun için teşekkürler Turgay abi. İshak abi için bir şey diyemem ama ben henüz üstad payesini hak etmedim zira daha çok ekmek yemem lazım bu fırından. Elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyorum diyelim.

Paylaşım ve bilgilendirmeler için teşekkürler.

çok bereketli av olmuş abilerim inş daha iri levrekler yakalamak nasip olur sizlere ... birde kaç no iğne kullandınız markası neydi soyleye bılırmısnz

Sevgili Genç arkadaşım, aşağıdaki konu paylaşımızda yer alan videoyu seyredersen mutlaka sana katkı sağılayacaktır.

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]