Nerede Kaldı Bu Yasak
 

Edremit Körfezi’nin en büyük semt pazarı olan Çarşamba Pazarı'ndaki Balıkçılar Çarşısı'na giden zabıta ekipleri ellerindeki metre ile çinakopun boyunu ölçtü.


Balıkesir Edremit’te belediye zabıta ekipleri, Çarşamba Pazarı'nda ilginç bir uygulamaya imza attı. Edremit Körfezi’nin en büyük semt pazarı olan Çarşamba Pazarı'ndaki Balıkçılar Çarşısı'na giden zabıta ekipleri ellerindeki metre ile çinakopun boyunu ölçtü. Yapılan ölçümlerde avlanma standardı olan 20 Cm altında balığa rastlanmadı. Balıkçılar bu ölçümlerin tezgahta değil, tutulduğu yerde yapılması gerektiğini söyledi.

GıdaTarımveHayvancılıkBakanlığı'nca belirlenen balık avlama standartlarının altında balık avlanmasının ve satışının önlenmesi için yayımlanan genelge doğrultusunda Edremit Belediyesi zabıta ekipleri ellerine metreyi alarak Çarşamba Pazarı'na çıktı. Balıkçılar Çarşısı'na giden zabıta ekipleri, burada tezgahta satılan çinakop balıklarını tek tek ölçtü.

Yapılan ölçümlerde en küçük boydaki çinakop balığının avlanma alt sınırı olan 20 Cm boyunda olduğu belgelendi. Bir vatandaşın standartlardan küçük balık satıldığı ihbarını yapması üzerine yapılan denetimlerde standart dışı avlanma olmadığı gözlendi.

Metre ile balık ölçümlerini tamamlayan Edremit Belediyesi zabıta ekipleri, “Balık avlanma yasağına giden boydaki balık avlamamaları, satmamaları konusunda uyardık. Yaptığımız ölçümlerde uygun olmayan bir durum yok. Balıkları tek tek ölçtük. Standart balık boyu 20 Cm ve üzeri olacak.” dedi.

Altıntaş Balıkçılık'ın sahibi Hüseyin Altıntaş, balığın ölçüsü olmayacağını savunarak, “Balığın ölçüsü falan olmaz aslında. Bu kontrol balığın tutulduğu yerde olur, pazar yerinde esnafta olmaz. Madem bu takip edilecek balığın tutulduğu yerde tespit edilmeli. Ben küçük balık satacak olsam burada satmam. Alırım bunu giderim köy köy dolaşırım. Nerede kaldı bu yasak?” diye konuştu.

AA

Altıntaş Balıkçılık'ın sahibi Hüseyin Altıntaş ın dediği bence doğru.Ticari balıkcıların ağ gözleri ava çıkmadan önce denetlenmeli.yakalanan yüzlerce kasa balık 20 cm den ufak olduğu için imha edilmeden önce 20cm den küçük balık yakalayan ağların imha edilmesi önemli olan.tüm balıkcıların (avcıların) denetlenmesi,bilinçlendirilmesi,bilgilendirilmesi gerekmektedir.3 kuruş kazanacak diye denizlerimizin tüketilmesi doğru birşey değildir.
Avlarınız bereketli olsun.Rastgele.

İzmir'de dahi her pazarda, her tezgahta çinekop mevcut yasak uygulanmıyor belli ki.

Amatör balıkçılık ile uğraşan bir abimiz geçen günlerde yaptığımız bir sohbette, bu balığın milli bir servet olduğunu, Ege açıklarına (yunan sularına) geçmeden önce tutulması (mümkün mertebe sirkülere uygun) bu servetin Türk insanının cebinde kalması dır demişti. Aksi durumda yunan, italyan vb. balıkçılar bu balığı tutuyorlar demişti. Acaba bizim karasuyumuz dışında çevre ülkelerdede durum aynımıdır.

Bence o adam halt etmiş.
İtalyan TV kanalında adamlar 4kg, 5kg lüfer yakalıyorlar hemde istedikleri kadar yakala-bırak yöntemi ile.
Bluefish
Mutlaka izleywn birileri vardır.
Biz ne yapıyoruz...???
Daha çinekop olmamış yavruları KATLEDİYORUZ.
Diyebilecek tek şey var.
YAZIKLAR OLSUN BU ZİHNİYETE.

Murat haklısın ama bu aksini ıspat etmez. İtalyan kendi balıkçısının avladığı ufak balığı tv ye çekmez herhalde. Ben yabancıların dürüstlüğüne herzaman inanmıyorum. Çoğu zaman menfaatlerinin gereği peşindeler. Bu uğurda diğil çinekop bebek katili bile oluyorlar. Ben şuraya takıldım. Bu balık oraya gidene kadar hep çinekop olarak mı kalıyor? 2-3 ayda sarıkanat olduğunu duymuştum. O bölgeye varabilen zaten lüfer olmuş mu oluyor acaba?

Ahmet abi İtalya, Yunanistan ve diğer Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerde daha doğrusu AB üyesi ülkelerde balıkçılık çok sıkı kurallara bağlı ve bu kurallarda gayet düzgün şekilde denetleniyor. Bunun yanı sıra aşırı avcılığın önüne geçilmiş durumda, küçük çapta kıyı balıkçılığı yapanların yaşatılması ve bu tip avcılığın geliştirilmesi için çalışmalar yapılıyor. Hatta Sığacık ve İtalya'nın bir balıkçı kasabası bu kapsamda ortak çalışma yürütüyordu.

Bu balığı Yunan balıkçılar tutuyor demek hem milli duyguları hem denizleri sömürmek oluyor kısacası.

Farklı ticari kaygılar yüzünden yasadışı avların engellenmediğini düşünüyorum. Bunu düşünmeyi istemezdim ama piyasa hareketliliğini sağlamak için buna gözyumduklarını düşünüyorum. Gerçekten böyle bir cezanın peşine düşseler satış yapan tezgahlara ceza kesimine kadar bu dava sürebilir ama böyle birşey yapılmıyor. Tıpkı körfezi bitirme çalışmalarının içinde bulunan kanayan yaramız olan trol avcılığına tanınan müsamalar gibi ;) hiç birşey düzgün gitmediği bir ülkede yaşadığımızı düşünmeye başladım.
İllegal, yasadışı ve gayrimeşru'ya kaydırılmaya çalışılan bir çok beyin olduğunu görmekle birlikte yavaş yavaş o doğrultuda ilerlediğimizi söyleyecek seviyeye geldiğimizi düşünüyorum.
Yasadışı avdan kazanılan paranın miktarını düşünen genç beyinler kendilerini başka yerlerde ilerletmek yerine bakıyorum ki kendileri o işe kaptırıyor..
Kanayan yaramıza dur diyemiyoruz buna çok ama çok üzülüyorum..
Saygılarımla..