Su bardakta, balık tabakta..!!!
 

Bu pazar sabahında;
Sevgili dostum Erol Yaraş'ın; ortak dertlerimizi konu alan, Milliyet Ege'de yayınlanan güzel bir eleştirisini sizlerle paylaşmak istedim...:)
Yusuf Düvenci

Klasik sözlerimizdendir: “Üç tarafımız denizlerle çevrili ama biz denizlerimizden yeterince faydalanamıyoruz.”
Nasıl faydalanalım? Denizle haşır neşir olmak isteyen amatörlere veya geçimini denizden sağlayanlarla ilgili öyle engelleyici yasalar var ki.
İnsanı denizle ilgilendiğine bin pişman ediyorlar.
Yasa koyucu, bir tek yüzenleri cezalandırmayı unutmuş.
Yoksa üç tarafı denizlerle çevrili bir toplumun fertleri olarak denize girmekten bile korkar olurduk.
Kayık, yat ve yelkenlerden alınan vergiler ve denizcilikle ilgili cezalardan bahsediyorum...
Maliye Bakanı, “kümesteki kazlar”ı nasıl vergilendireceğini düşünürken aynı zamanda
Rahmi Koç gibi Türkiye’nin bir numaralı zengininin neden yabancı bayraklı bir yatla denizlerimizde gezdiğine de biraz kafa yormalıdır.
Koç bile yüksek vergiden dolayı yabancı bayrakla bu ülke karasularında yelken açıyorsa başkasına laf söylemeye kimsenin hakkı yoktur.
Verginin yanı sıra cezalar da “ocak söndüren” cinsinden.
Bir ülkenin yasaları insanlarını bu kadar denizden soğutabilir.
9 metrelik bir balıkçı teknesine uygulanan ceza ile 10 bin tonluk yük veya 3 bin yolcu taşıyan lüks yolcu gemisine uygulanan ceza aynı.
Aynı paket içinde alt limit 5 bin YTL.
Üst limit 25 bin YTL...
Mahkemeye çıkmak da işin KDV’si.
Bu yüksek cezaları yazan sahil güvenlik personelinin de pek mutlu olduğu söylenemez.
Sonunda onlar da yasaları uyguluyorlar.
Ha, şunu da baştan söyleyeyim; kimse benim yasak balık avlayan veya denizin dibini kurutan insafsızlara verilen cezaları eleştirdiğimi zannetmesin! Ben “can simidinin üzerindeki lambası yanmıyor” diye cezalandırılan ya da amatör olarak “5 kilonun üzerinde balık avladı” diye, neredeyse bir servete eşit para cezalarına maruz bırakılan amatör denizcilerden veya küçük balıkçılardan bahsediyorum.
Özetle denizlerde hem vergide, hem de cezada bir insaf yok.
Öyle ki, bir tekneye yıllık ödenen motorlu taşıtlar vergisi oranı, teknenin vergiler dahil maliyetinin yüzde 24’ünü oluşturuyor. Bu vergi oranıyla da, 4 yılın sonunda motorlu taşıtlar vergi toplamı tekne maliyetine eşit geliyor.
Dünyanın neresinde böyle bir vergi sistemi vardır?
Böyle yüksek ödenen vergilerden dolayı ülkemizde 40 bin olan yat sayısının büyük çoğunluğu, yabancı bayrak altında karasularımızda gezmektedir.
Şayet makul bir vergilendirme sistemi olsa Türkiye’nin yıllık kazancı milyonlarca lira olacaktır.
Yıllardır denizcilikle uğraşanlar, bu sorunları bir türlü bizi yönetenlere anlatamazlar.
Merak ediyorum. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Maliye Bakanı Unakıtan, en son ne zaman denize girdiler veya amatör olarak balık avladılar?!?
Suyu bardakta, balığı tabakta gören yöneticilerimiz olduğu sürece, Rahmi Koç, yabancı bayraklı yatla dünyayı dolaşmaya devam eder.

Erol Yaraş
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
25 Mayıs 2008

Yusuf abi ne diyebiliriz abi sen söyle.herşeyde deyilmi bu vergi vurgunluğu sen kümesteki kazı diyorsun katılıyorum bende biraz daha ileri gidip horoz tavuğun üstüne çıktı diye vergi almaya çalışılır.
bizlerdemi yabancı statüsünde aşığı olduğumuz balık avını yapalım?:'(ayda birkere balığa gidiyoruz onuda burnumuzdan getiriyorlar.

TC vatandaşı olduğum için gururluyum ama değerimiz yok.bunu siz büyüklerimiz bizlerden daha iyi bilmektesiniz.

önerin yada tavsiyen nedir abi.balık aşkımızı unutalımmı?
saygılar sevgiler

Yakında dernekleşiyoruz..!
 

Sevgili Hasan ;
Olaylar aynen bizim Erol'un dediği gibi Türkiyede. Ama bu demek değilki pes edeceğiz. Mücadelesini vereceğiz hep beraber elimizden geldiğince....
Bunun için örgütlenme çalışmalarımız son aşamasında. Yakında siz dostlarımıza açıklayacağız bu çalışmayı...
Şimdilik bu kadar dostum. Ne avımız ne de mücadelemiz bitmeyecek, hep devam edecek...!!!

Yusuf abi her zaman arkandayız maddi pek oLmasada manevi hertürLü destekLiyorum sizi :)

Birlikten güç doğacaktır..!!!
 

Sağolasın Anıl :)
Herkesin senin gibi düşündüğünden hareketle; hepinizin tanıyacağı ya da aşina olduğu bir grup arkadaşla bir süre önce yola çıktık... Çalışmalar tamamlandı ve çok yakında sitemizin bir derneği oluyor:) ve çok seveceğiniz bir de başkanı...:helal:

Umarım Türkiyenin her yerinden üye katılımı olur. İşte o zaman güç nasıl olurmuş görülecektir..!;)
Kişi tek başına sadece sızlanır; ama birlikte olan kişiler SES getirir..;)

Erol abi çok güzel ve dogru yazmışsın. İnşlah yazılanlar bir an önce gerekli merçilere ulaşır, ve gerekenler yapılır.

yusuf abi sen nezaman münasip görürsen ben kendi adıma her zaman senin yanındayım pek tabikide tüm rastgelsin aileside senin yanında olacaktır hemde severek :)herhangi bir yardıma ihtiyacın olursa unutma ben burdayım hatta bir telefon kadar yakınım :)

sevgiler saygılar

Yusuf abi heran yanındayız.Sen ve arkadaşlarımızı can, gönülden destekliyorum.

yusuf abi beni unutma

Hep birlikte bir güç oluşturacağız...
 

Sevgili hakan; elbette seni de ve diğer arkadaşları da unutmayacağız. Ne demek unutmak; özellikle yakanıza yapışıp derneğimize üye olup güç vermenizi isteyeceğiz..:)
Bu konuda ; gerek kuruluşu ve gerekse üye kabulünü yakında hepinizin çok iyi tanıdığı ve sevdiği; kuruluş aşamasındaki başkanımız geniş olarak açıklayacak... Çalışmalar halen sürmektedir... Kurucu üyeler gerekli çalışmaları tamamlamaktalar. Dernek bürosu tutuldu, evraklar tamamlandı, tüzük hazır, açıklama yakın arkadaşlar...
Tüzüğümüz tüm üyelerimizin okuması için sitemizde yayınlanacaktır. Akabinde üye kabulü yapılacaktır. Herkesin üye olabileceği, amatör balıkçılıkta karşılaştıkları sorunlarını takip eden bir dernek olacak...
Biraz daha sabır :)