Yalnız Mesajı Göster
Eski 20-11-2005, 06:20   #7
uzman
Kaptan
 
uzman kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 18.11.05
Yaş: 56
Mesaj Sayısı: 715
Varsayılan

Yayın avı ile ilgili Aserkansatı arkadaşımın yazdığı çok ilginç. Amasya'dan Kayseri'ye yayın yolculuğu. Gerçekten bunu ancak bizim gibi amatör ruhlu insanlar yapar. Aslında şaşırmadım. Biz de burada onlarca kilometreyi özel aracımızla gidip, bazen boş dönsek de içimizdeki balık tutma hevesi bir türlü yok olmuyor. Bu bir tutku. Anlaşılmaz bir tutku.
Gelelim yayın avına. Yayın balığı miskin bir balık. Sessiz ortamları ve derin sularla, ağaç kökleriyle kaplı kıyıları seviyor. Tabirimi hoş görün "leş yiyicisi" bir balık bana göre... etçil bir hayvan. Balıklarla beslenmekten ziyade az hareketli canlıları yemeyi seviyor. Biz burada kurbağa ve canlı balığı sırtından takarak avlamaya çalışırız genelde. Başarı yüzdesi fena değildir. Benim tuttuğum en büyük yayın 5-6 kg kadar şu ana dek. O bile bayağı uğraştırmıştı. Fakat bazı duyumlarımıza göre, kuzu kellesini toprağa gömüp birkaç gün kokuttuktan sonra kullanarak çok büyük yayınlar yakalandığını söyleyenler var. İğrenç bir yem ama adamlar böyle söylüyor. Tavuk kafasını, ciğer, dalak gibi hayvan iç organlarını kullanarak avlananlar da varmış. Deneyemedim ama bana mantıklı geliyor. Forumda bu konuda yazılanları da okudum. Hepsi doğru şeyler. Oltanın (takımın) tipinden çok misinanın kalınlığına dikkat etmek lazım. Her an iri bir yayının ziyaret etmiş olacağını düşünerek, maceraya girmeden 0.50 den büyük çaplı misinalar kullanmak lazım. Balığı çıkarırken yormak da önemli. Yayın, suyun üstüne doğru çekildikçe direnci ve kafa atması artan bir balık. Dikkatli olmak ve çekip bırakarak yormak lazım. Hatta, yayın kıyıya yaklaştırıldığında büyük olanlar için yanınızda bir kanca veya benzeri bir şeyle solungaçlarından tutup çekmek de misinanın kopma ihtimalini ortadan kaldırabilir.
Yayın avcılığında sessizlik önemli olduğundan oltaları gece atıp, sabah erken saatlerde kontrol etmek daha doğru geliyor bana. Yayın, diğer balıklar gibi sık sık vuran bir balık değil. Saatlerce beklemek sıkabilir. En iyisi bu. Hem de sabah erken saatte oltaları kontrol ederken insandaki merak duygusu da her şeye değer doğrusu.
Oltalarınızı boş çekmemeniz dileklerimle herkese saygılar...
uzman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla