Kıyıya yakın balık çiflikleri denizi gerçekten kirletiyor mu?
Tarih: 21.08.2005 Saat: 12:31
Konu: Görüş
Kılıç Deniz Ürünleri Şirketler Grubu Genel Müdürü İhsan Bozan
Önemli olan mesafe değil, derinliktir. Biz Kılıç Grubu olarak Türkiye'nin değil Avrupa'nın en büyük üretici firmasıyız.
Salih Adası'ndaki üretimin yüzde 60'ını, Türkiye üretiminin ise yüzde 25'ini gerçekleştiriyoruz. Bütün işletmelerimiz de Salih Adası'nın etrafında. Bu tartışmalar olduğu zaman da biz adada ISO 14001 Çevre Yönetimi Sistemi'ni tamamladık, bayrağımızı almaya hak kazandık. Zaten balık çiftlikleri açık denizde, kapalı koylarda olan çiftlikler tek-tük, üç beş tane. Muğla Valimiz de "O bölgeye yatırım yapmayın" dedi. Ben aynı zamanda Muğla Kültür Bakçıları Derneği ikinci başkanıyım. Biz de dernek olarak valimizi destekliyoruz. Ve o kıyıdaki küçük, aile tipi işletmelerin de bu sene kira sözleşmeleri bitecek ve onlar kaldırılacak. Salih Adası bölgesi zaten 2000 yılında potansiyel su ürünleri üretim alanı ilan edildi. Ve işletmeler 14 bakanlık tarafından belirlenen bu alanlara taşındı. Şimdi ne değişti? Deniz çifliklerinin yüzde yüzü yasaldır. Hiçbirisinin izni olmayan çiftlik yoktur. Denize yem atılıyor ve bu yemler denizi kirletiyor diyorlar.
Biz ticaret yapıyoruz, vakıf işletmiyoruz. Denize yem atıyoruz da, denizi mi yemliyoruz, yok böyle birşey. Balık yeminin sıfıra yakın miktarının denize gitmesini sağlayan Avrupa'dan daha üstün bir teknoloji bizim kullandığımız. Ayrıca 1 mil gibi bir alanın olması da gerekmiyor. Önemli olan mesafe değil derinliktir. Bizden kaynaklanan bir sorun varsa bakanlığın yaptırım uygulama yetkisi var, yaptırım uygular.
Deniz Temiz TURMEPA Derneği Çevre Projeleri Koordinatörü Seda Hantal
Balık çiftlikleri çevreye zarar verebiliyor.
TURMEPA'nın görüşü, balık çiftliklerinin kaldırılması değil, çevreye duyarlı ve saygılı bir şekilde işletilmesi yönünde. Çünkü sonuçta ekonomimize de çok büyük katkıları var, bu da kanıksanamaz. Ama kötü işletildiğinde, fazla yem kullanıldığında ve kıyıya çok yakın olduğunda ister istemez oradaki ekolojik dengeye zarar veriyor. Yemlerin bir kısmı balıklar tarafından yeniyor, bir kısmı da yenmiyor.
Uygun şartlarda üretildiğinde bir problem yok ama devletin öncelikle kıyı yönetim planlarını en iyi şekilde oluşturması lazım ve bu planların kısa süreli değil de uzun süreli olması gerekiyor. Ve tabi ki de çok iyi denetlemesi gerekiyor. Torbalı'nın kıyısında ve Güvercinlik Koyu'nda çok büyük bir kirlilik var mesela. O kirliliğin olması ortada sorun olduğunu gösterir. Yenmeyen balık yemlerinin içindeki birtakım kimyasallar da denize zarar verir. Ama akıntı varsa bu zarar daha aza indirgenmiş olur. Çünkü akıntı onu başka açığa sürükler ve o yemler başka balıklar tarafından yenilir. Kapalı bir yerde ise bu zarar daha çoktur. Balık çiftliklerinin kıyıdan 1 mil değil daha da fazla açıkta olması gerekiyor. 30-40 metre ideal olan derinlik ama daha uzaklaştıkça 60 metreye kadar çıkıyor.
O zaman işletme maliyeti işin içine girdiği için işletmeler pek buna yanaşmıyorlar. Bir de yem taşıma kolay olsun diye de karaya yakın bir yerde bunu yapıyorlar. Ama bunun açıktaki adaların yakınında yapılması gerekiyor.
REFERANS
Pınar Arat
ALINTIDIR....
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Düşünceye bakarmısınız
Biz ticaret yapıyoruz, vakıf işletmiyoruz.