10-07-2008, 20:51
|
#4
|
Kaptan
Üyelik Tarihi: 01.02.08 |
Yaş: 63 |
Mesaj Sayısı: 369
|
|
|
Alıntı:
xnode tafarından gönderildi
Sabıka belgesinin sosyal kullanım alanları ve muallaklığı konusunda benzer fikirlere sahibiz.
Ancak milletvekili konusu şu şekildedir. Milletvekilliği; askerlik gibi çok özel bir statüdedir. Nasıl, askerlik vazifesi için alınma işlemlerinde sabıka durumunun oluşu veya olmayışı o vazifeyi yapmaya bir engel değil ise, milletvekilliğini de benzer statüde düşünebilirsiniz.
Bir halk; sabıkalı olsun veya olmasın istediği kişiyi hür iradesi ile seçebilir. Normal devletler, halk için var olduklarından (Modası geçmiş ideoloji devletleri ve kutsal devlet anlayışları konumuz dışındadır) halkın istekleri ve tercihlerine ram olmak durumundadırlar. Dolayısı ile halk talep ettiği takdirde çok adice suç işlemiş bir kişiyi dahi avf ederek milletvekili seçebilir ve yönetime getirebilir.
Sonuç itibarı ile, suç ve ceza kavramı; devlet tarafından HALK ADINA kesilir. Yani devlet, kendi varlığını HALK adına korur.
Size her ne kadar ters gelse de; bu sebepten, bahsettiğiniz sabıkalı olma durumu veya olmama durumu özgür iradenin seçimi için geçerliliğini yitirir. Aksi yöndeki durum ve uygulamalar; oligarşi ile yönetilen, totaliter rejimlerde ve gelişimini tamamlayamamış 3., 4. sınıf ülkeler için geçerli değildir. Bu gibi linç kültürünün egemen olduğu ülkelerde, kişilerin suç işlemiş olmaları bir yana, kendilerine hakim güç tarafından suç isnat edilmesi dahi haklarını kısıtlama adına yeterlidir.
Umarım konu hakkındaki bilgimi ifade edebilmişimdir.
Saygı ve selamlar.
|
cemcim çok haklısın suç 5 seneyi aşmıssa zaman aşımına uğrar mahkeme kararıyla sicil siline bilir (bazıları hariç)
__________________
hakan okur /istanbul 1962
|
|
|