Yukarıda da belirttiğim gibi, bahsi geçen bidonlar su ürünleri sektörünün genel uygulaması değil, ilgili çiftlik sahibi/çalışanlarının kişisel işgüzarlıklarıdır. Bu vatandaşların bidonlarını karaya atması sadece o kişilerin kuralsızlığını ve çevreye vermediği önemi gösterir, su ürünleri sektörüne genellenemez. Sudaki kirlilik de yemlemenin yanlış yapıldığı veya çiftlik yerinin yanlış seçildiği ile ilgili bir sorundur. Zaten balık çiftliklerinin açığa taşınması zorunluluğunun (1.1 mil kuralı) sebeplerinden biri su sirküasyonunun sağlanması ve kirliliğin ekolojik denge içinde eritilmesinden ileri gelir.
Balık çiftlikleri çevreyi kirletmiyorlar değiller. Elbetteki kirletiyorlar. Ancak;
Yukarıdaki istatistiğe bakarsanız
Zirai atıklar 607.800 ton ile %39,5
Ormansal atıklar 87.600 ton ile %5,7
Kentsel 214.600 ton ile %13,9
Endüstriyel 32.900 ton ile %2,1
Su Ürünleri ise 14.200 ton ile %0,9
paya sahip. Yani denizleri kirleten ana faktörlere bakarsanız bu faktörlerin yalnız %1 kadarı su ürünleri sektörüne ait kirliliktir. Bu rakam çok çok düşük bir rakamdır.
__________________
Lütfen avcılık, balıkçılık ve su ürünleri ile ilgili genel sorularınızı özel mesaj ile sormayınız. Herkesin yararlanabilmesi için konular içinde soru yöneltiniz...
|