Tüm bu yorumları okuduğumda aklıma bir fıkra geldi. Azcık edepsiz o yüzden yakışıkalırmı bilemiyorum. Yazmadan da edemeyeceğim. Eğer uygun görülmez ise silinebilir. Gönül koymam kimseye.
Genç delikanlı, az da acemi, balık tutmaya gitmiş. Ne kadar uğraşsa nafile. Tık yok. Yanındaki yaşı ilerlemiş amca ise her atışta alıyor balığı. Dayanamamış:
-Amca ben hiç balık tutamazken sen maaşallah doldurdun kovayı. Sırrı nedir bunun?
"Evlat" demiş adam, bugün ekmek içine vuracak balık. Sen ekmek getirmemişsin, o yüzden bugün balık alamazsın.
Ertesi gün ekmek alıp salmış oltayı delikanlı. Ama yine tık yok. Amca ise bildiğiniz gibi balıkları çekmeye devam ediyor. "Amca, ekmek içi dedin getirdik yine tutamadım. Sen ise yine doldurmuşsun kovayı. Hayırdır?"
Amca sakin bir şekilde. Bugün kalkınca anladım ki balık solucana vuracak. Solucanla geldim. İşin sırrı bu.
"Peki" demiş delikanlı, "nasıl anlıyorsun o gün neye vuracağını balığın?
"Bak delikanlı" demiş amca. "Sabah kalktığımda benim ufaklık sağa yatmışsa balık ekmeğe, sola yatmışsa solucana vuracak demektir"
"E peki o zaman, ya sağa ya da sola yatmamış, ortada duruyorsa?"
"A be evladım"demiş amca, "ortada dursa ne işim var balıkta!!!"
__________________
Seçkin Akküçük
07-06-1976
Antakya
|