Alıntı:
|
Uzm.Dr.Rastgele tafarından gönderildi
Serdar bey maşallah güzel bir av olmuş.İcraar bayağı güzel.Hamlığı bayağı atlatmışssınız.  Kardeşim azıcık bir senaryo yazıp yaptıklarını anlatsana.Yem ne kuulandın-saat kaçta aldın-rüzgar durumu nasıl-zemin nasıl.Bu iş yalnız foto ile olmuyor. Vereceğin bilgiler senin yörende avlanan arkadaşlara yardımcı olur. |
arkadaşlar herkeze merhabalar. aslında süleyman arkadaşım nasıl avlandığımızı anlatmış. bende bir şeyler eklemek istedim.
güneş batmadan 1 saat kadar önce avlanacağımız yere gidip izmarit yakalıyoruz. ama izmarit şart değil. gününe göre değişebiliyor. melanur yada mırmır da olabilir. kullandığımız takıma gelince 30-50 lik arası misinalar kullanıyoruz. 3 numara kısa sap mustad iğne ve ince çelik tel. bu çelik telli takımı kurşunsuz atıyoruz. aynı takımı oynar kurşunluda kullanıyoruz. bir ara 20 lik misina ve çelik telle , yem olarak karedesle bile lüfer yakaladık. tabi çekmesi çok zor. burda lüfer takımı olarak hep mantarlı olta tavsiye edilmiş. ama hiçbir zaman için böyle bir takım kullanmadık. bence mantar yem olarak kullandığımız izmaritin daha çabuk ölmesini sağlıyor. buda olumlu değil. mantarsız atınca yem çok daha uzun zaman canlı kalabiliyor. yemin nasıl takıldığıda çok önemli tabi. yem izmaritin kuyruğunun biraz gerisinden sırt yüzgecine yakın bir yerden takılmalı ki ortadaki kılçık zarar görmesin. izmarit daha uzun süre canlı kalsın. asıl iş balık vurduktan sonra başlıyor. yani her vuran lüferi yakaladık ve kesinlikle kıyıya çıkartacağız gözüyle bakmakmak lazım. ilk vuruşta henüz yemi yutmamış oluyor. bir müddet misina verip yemi tam olarak yutmasını beklemek gerekiyor. genellikle ilk vuruştan sonra lüfer bir müddet bekliyor. ve daha yavaş misina alıyor. ne zamanki iğne ağzında bir yere takılınca acıdan veya yakalandığını anladığından dolayı çok seri bir şekilde misina alıyor. o andan itibaren kuvvetli bir şekilde çırptırmak gerekiyor ki iğne daha iyi saplansın. geriye sadece sabırla balığı çekmek kalıyor.