Yalnız Mesajı Göster
Eski 26-12-2005, 03:50   #1
rüzgar2
Kaptan
 
rüzgar2 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.12.05
Mesaj Sayısı: 976
Varsayılan Bizans`ın Palamutları...

Attention Please:QUOTATION
İngilizcede, Golden Horn;
Almancada, Goldenes Horn;
Fransızcada ise Corne d'Or olarak geçen
Altın Boynuz, Haliç'e eskiçağda verilmiş bir addır.
Osmanlı döneminde Halic-i Konstantiniyye ya da Halic-i Dersaadet olarak anılmaktaydı...
Palamutların en fazla bulunduğu ve yakalandığı yer Altın Boynuz (Khrysokeras
/ Chrysoceras) olarak adlandırılan Haliç’ti. Haliç'e boynuz (keras) dendiğini pek çok antik yazardan biliyoruz.
Efsaneye göre, tanrıların tanrısı Zeus, io adlı bir kıza aşık olur ve onu karısı Hera'nın hışmından korumak için inek biçimine sokar. Kendisine mussallat edilen sinekten kaçarken İstanbul Boğazı'ndan da geçerek (ki bundan böyle "İnek Geçidi" anlamına gelen Bosporos olarak anılmaya başlanır) Haliç'in bulunduğu körfeze gelir. Oradaki bir tepede dünyaya getirdiği kız çocuğuna Keroessa adım verir. Bu ad zamanla boynuz anlamına gelen Keras'a dönüşmüştür. Plinius ise Haliç'i "Altın Boynuz" (Aurei Cornus) olarak tanımlar. Fakat tanımlamakla kalmaz, niçin o şekilde adlandırıldığını da açıklayarak bizi meraktan kurtarır:
"Marmara Denizi'ni, Karadeniz'e bağlayan Trakya Boğazı'nda (İstanbul Boğazı) (yani), Avrupa ve Asya'yı ayıran boğazın en dar yerinde, Asya yakasındaki Kalkhedon yakınında, dipten yüzeye doğru suyun arasından parıldayan şahane beyazlıkta bir kaya vardır. Palamutlar bu kayayı birden bire karşılarında görünce, her zaman ürkerler. Sürü halinde dosdoğru karşı taraftaki Byzantion burnuna yönelirler. Buranın "Altın Boynuz" olarak anılmasının nedeni de budur. Sonunda tümü Byzantion'da yakalanır."Plinius, Haliç'e (Keras), Altın Boynuz denmesinin, bu körfezde kaynayan balıklardan dolayı olduğunu söylemektedir. Keza, Strabon da akıntının palamutları sürü halinde Haliç'e girmeye zorladığını ve dar bir bölgede elle bile yakalandığını söylemektedir. Anlaşılan Haliç, altın yumurtlayan tavuk gibi, palamut kaynayan bir körfez idi. Antikçağın, içi meyve dolu bereket boynuzu (cornucopiae), Byzantion'da içi palamut dolu bereket boynuzu oluvermiştir Byzantion'un, altını olmasa da, onun kadar değerli palamudu vardı !
Palamut balığı bizans için en önemli gelir kaynağı.
Eskiçağ kentlerinden bazıları bastıkları sikkelere, kendileri için en önemli doğal zenginliklerini koymuşlardır. Byzantion için de palamut/ton balığı, kentin en önemli doğal zenginliğini ve gelir kaynağını oluşturuyordu sikkelerine bu balıkları koymuşlardır. Byzantion'un İ.S. 1-3. yüzyıllarda basmış olduğu bronz sikkelerinde arka yüzlerde palamut ya da ton balıkları resmedilmiştir. Bazı sikkelerde ise bu balıkların arasında yunus balıkları görülür...

Bu mesaj en son " 27-12-2005 " tarihinde saat 21:05 itibariyle rüzgar2 tarafından düzenlenmiştir....
rüzgar2 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links