30 Ağustos Deneyimi

[erhan]

Arkadaşlar herkese selam,
29 Ağustos akşamı Doğanbey tarafındaydım karakoç deresinin yakınlarından akşam 18:00 gibi başladım olta atmaya. Saat 23:00 a kadar tık yoktu toparlandım eve döndüm (o civarda Ozanköy tatil sitesi var orda bir ev kiralamıştık.İzmire dönmedim yani). 30 Ağustos sabahı 05:30 da yine salladım oltayı denize fakat hüsran devam etti 09:30 a kadar sadece küçük bir dil balığı yakaladım o garibana da teşekkür edip saldım denize . Yemlerin hepsini denize attım çünkü balık vurmadı bile . Daha sonra aynı akşamüstü Sn Muvaffak abimizin ve Taygun kardeşin bahsettiği ördekli dereye intikal ettim. Üç balıkçı vardı derede sordum hiç bişey yok dediler bir saat kadar yanlarında kaldım o süre içinde adamcağızlar kıbrıslara takılan birkaç gamit haricinde bir şey alamadılar bende olta atmaktan vazgeçip Karakoç deresine yöneldim. Derenin denizle birleştiği yerde 10-15 kişi vardı şöyle bi dolaştım aralarında sadece bir tanesi 20 ye yakın kefal yakalamıştı ama livara baktığımda balıkların hemen hemen hepsinin 15-20 cm olduğunu gördüm diğerlerinde tektük küçük kefaller vardı. Keyfim kaçtı eve döndüm. Ne yapalım nasip kısmet meselesi.Balıklar da bayram tatili yaptılar herhalde fakat esas sorun şu Ramazanda da oruç tutacaklarsa işte o zaman yandık.

[Taygun KOCABIYIK]

Hiç olmazsa olta atıp kafa dinleme keyfini yaşamışsın Erhan abi
Her zaman balık yakalıycaz diye bişey yok malesef
Bazen kazanan taraf onlar oluyor

senin elinde olta onlar suda olduğu sürece kaçabilecekleri tek yer mangalın üstü olacaktır erhan abi...rastgelsin..

Abisi senin yazıyı okuyunca aklıma bir anım geldi.Bir gün aziz peder diye lakab taktığımız arkadaşımla beraber akşam üstü Çeşme/Ildırı tarafına gittik.Yalan gelmesin yemin her çeşidini aldık.Niyetimiz bütün gece kalmak.Bir yer beğendik ve arabadan eşyaları indiriyoruz.Ben daha önce hazırlığımı bitirip oltayı salladım.Yandan manyak bir rüzgar esiyor.Haliyle makaradan bolca misina boşaldı.Ben yavaş yavaş makarayı sarıp,boşluğu alıyorum.Arkadaşım arabanın başında hala ve ona aziz kapıları güzel kilitle filan diye laf yetiştiriyordum ki: Dakka bir gol bir misali kamış elimden gidecek sandım.Bu arada oltanın boşluğunu aldığım için başladım sarmaya.Arkadaşa tekrar seslendim.Aziz çabuk ol balık işaret verdi,gelirken benim tel livarıda getir diye.Zorlana zorlana kopartmadan balığı kıyıya getirdim.Bayağı iri olduğu belli.Bulunduğum yer kaldırım.Kopma ihtimalı olduğu için bulunduğum yerden müsait bir yere doğru balığı sudan çıkartmadan ilerleyerek Çuprayı aldık.Boyu ve kalıbıyla tam bir deniz çuprası.Oldukça iri.Hemen hemen şimdiye kadar bu kadar irisini tutmadım desem yalan olmaz.Büyük bir zevkle yemleri tazeleyip attık.Küçükleri besleyip,tekrar tekrar attık.Yok allah yok.Sanki koca deniz kurumuş.Derken hava karardı.Yine yok ,yine yok.Saat:23.00 oldu.Bu defa allahın cezası mıngri başladı.Çıkar mıngriyi tabi takım gidiyor.Kurşunu kurtar.Hadi yeni takım bağla at ve yine mıngri.Gece 12.00 dan sonra hava yattı.Çift kargı atıyoruz.Ama mıngriden başka suda bir canlı yok adeta.Hadi oradan toplandık.Başka bir yere gittik.Orası hele kerbela.Tık Yok.Fıttıracağız arkadaşla.Derken sabah oldu ve saat:08.30 gibi toplanıp İzmir'e döndük.Yani bu iş nasip işi.Olmayınca olmuyor.
Ha, İzmir'e dönünce eve girmeden ekmek vs.almak için mahalle bakkımıza uğradım.Ve tek çuprayı tarttırdım.870 gr geldi.

[HALDUN YALIMLI]

Erhan bey size orasıyla ilgili nacizane bir iki tavsiye vermek isterim. Derenin solundan olta atın, yem olarak mümkün olduğunca sübye, mamun ve madya kullan, takımlar hırsızlı olsun, köstekli takımlardaki yemleri mandagözler dağıtıyor, gamit ve isparoz ile canlı bırakma yapabilirsin, derenin denize akıntısından biriken kumlar 25-30 mt denizin içine uzanıyor 35-40 cm suda yürüme şansı veriyor ve bırakmayı o bitimin ilerisine yapabilirsin, gündoğumunda en altta kalamar için sahte yemli takımla kıyıdan at-çek yapma şansında var. Sonuç olarak av veren balıklar mırmır, sarpa, lidaki, çupra, levrek ve bu dönemde orada bol olur kalamar yakalarsın. Elbette kıbrıs ile bol bol kefal. RASTGELSİN.

[erhan]

İshak abi,
Vallahi moral vermişsin . Hiç av yapamadım dediğin bir günde 870 gr çipura. Allah bereket versin. Ben avuç içi kadar dil balığından bahsederken bu hiç gitmedi valla . Ama haksızlık yapmayayım uzmanlıkta bunu gerektirir herhalde. İnşallah daha büyükleri rastgelir.
Saygılar.

[erhan]

Haldun kardeşim,
Tavsiyelerin için çok teşekkür ederim. Forumdaki bu paylaşım anlayışı gerçekten çok güzel .Biliyor musun 10-15 sene önce oralarda oltayı nereden atarsan at, ne yem kullanırsan kullan balık alma şansımız olurdu. Ama artık işler iyice değişmiş. Bende uzun süreden beri balık avından uzaktım bu yüzden pas tutmuşum valla . Hatta şimdiye kadar hiç kamış kullanmamıştım bile.En son düğümlerle ilgili konuda yazışırken Güven Özyeldan kardeşim "Abi bi kamış al teknolojiye ayak uydur. Hem de rahatlığını görürsün" deyince gidip bi tane ucuzundan aldım. Şimdilik atmayı çekmeyi öğreniyorum. Şu en altta kalamar için sahte yemli takımla kıyıdan at-çek yapabilirsin dediğin takımı biraz daha açabilir misin? Sitede başlığı var ama yazan olmamış. Çok temel ve basit olabilir ama ben bilmiyorum. Yani sahte yem ne kullanılır (boyu, şekli,rengi vs.) kurşun ağırlığı ve yeri nasıl olmalı, kalamar yemini nereye takmalı gibi bilgileri verebilirsen çok sevinirim. Artık mazur görün daha önce dediğim gibi eskimişim valla.
Teşekkürler.

Abisi bu işi yaklaşık temiz 30 senedir yapıyorum.Eskiden gittiğimiz en uzak yer
Güzelbahçe veya bilemedin en uzak urla civarı idi.Yalan gelmesin son beş senedir.Ne karaburun,ne zeytineli ne çeşmenin bilmem neresi vallahi gezmedik yer bırakmıyoruz.Abi resmen balık nesli gün geçtikçe adeta buharlaşıp yok oluyor.Düşün koca bir gece uyumadan ayakta ha bre at olmadı bir daha at,olmadı yer değiştir.Yok derin su limana git zoka çalış...vs.vs.Eee, netice sadece 1 bilemedin 2 balık ile eve dönüyoruz.İnsan eski günlerin bereketini arıyor.Ben lavabonun önünde balık temizlerken belim kopartı ağrıdan.Şimdi ise eskiye göre 20 de birini bulsak havaya hoplar hale geliyoruz.Kaç gram gelirse gelsin tek bir balık sadece tek balık.Koca gece uyuma tek balık.Ne yapacaksın bizimki tatlı bir hastalık eski günlerin hatırına hala bu merakı devam ettiriyoruz.
Eylül-ekim-kasım ayları güzelbahçe siteler son duraktaki dandik plaj varya.Gece oradan sabaha kadar bu mevsimde mırmır alıdık.Hemde en küçüğü el gibi.Hadi şimdi gidelim bakalım.Acaba bir tane denk gelecekmi?Her yer kilometrelerce ağ serili.Balığın yaşamasına-üremesine asla fırsat verilmiyor.Ağlar adeta üstüste atılıyor.Neyse......

[Taygun KOCABIYIK]

erhan tafarından gönderildi

Haldun kardeşim,
Tavsiyelerin için çok teşekkür ederim. Forumdaki bu paylaşım anlayışı gerçekten çok güzel .Biliyor musun 10-15 sene önce oralarda oltayı nereden atarsan at, ne yem kullanırsan kullan balık alma şansımız olurdu. Ama artık işler iyice değişmiş. Bende uzun süreden beri balık avından uzaktım bu yüzden pas tutmuşum valla . Hatta şimdiye kadar hiç kamış kullanmamıştım bile.En son düğümlerle ilgili konuda yazışırken Güven Özyeldan kardeşim "Abi bi kamış al teknolojiye ayak uydur. Hem de rahatlığını görürsün" deyince gidip bi tane ucuzundan aldım. Şimdilik atmayı çekmeyi öğreniyorum. Şu en altta kalamar için sahte yemli takımla kıyıdan at-çek yapabilirsin dediğin takımı biraz daha açabilir misin? Sitede başlığı var ama yazan olmamış. Çok temel ve basit olabilir ama ben bilmiyorum. Yani sahte yem ne kullanılır (boyu, şekli,rengi vs.) kurşun ağırlığı ve yeri nasıl olmalı, kalamar yemini nereye takmalı gibi bilgileri verebilirsen çok sevinirim. Artık mazur görün daha önce dediğim gibi eskimişim valla.
Teşekkürler.

Sitede sübye ile ilgili bir yazım vardı Erhan abi ama ben kısa bir özet geçeyim.
Tam ölçülerini bilmiyordum şu ana kadar ama şimdi takım çantasından bulup ölçtüm 6-7 cm 2 çeşit kullanıyormuşum 6 cm olan daha verimli oluyor. Aslında boy değil önemli olan renk. Benim en verim aldığım kavun içi, kırmızı,pembe ve yeşil-pembe çift renk olanlar. Kemeraltında 1 yada 1.5 ytl satılıyor. Balıkhaneden kızlarağası hanına doğru giderken sağda ufak bir sokak girişinden içeri girdiğinizde Çeşmeli Ali abi var ondan alıyorum. Ordan bulabilirsin bu söylediğim fiyattakileri. Birde 2.5 ytl yada 3 ytl satılan koyu pembe kafa tarafında kurşun olan model var sırtı kambur markasını unuttum onun kafa kısmındaki kurşununu kesersen (yankeski ile) daha güzel yüzüyor takılma olayıda pek olmuyor. Diğerlerine göre iğneleride çok daha kaliteli. At çekte tek sahte yem kullanmanı tavsiye ederim takılmalara karşı fakat zemin kumluksa 2-3 adet bile takabilirsin. Normal köstekli takıma iğne yerine bu sahte yemlerden takıp en alta ileri atmak için yeterli ağırlıkta kurşun tak ben tek yapay yem için 30 gram takıyorum değim yerindeyse fizana gidiyor takım dibe indiğinde makinayı 2-3 tur döndürüp dur kamışın ucunda vuruş hissetmeye çalışma abi çünkü direk alıp gittiğini görüceksin eğer sübye ise yemi kollarının arasına alıp üzerine çöreklenir olduğu yerde kalır 10-15 sn sonra takımı tekrar makinayla 2-3 tur çek o sırada ağırlık varsa hafifçe tasmalayıp iğnelerin balığa iyice girmesini sağla. Daha sonra boşluk vermeden çekmelisin önemli kısmıda bence bu. Eğer yarı yolda kaçarsa takımı hemen çekmeyi bırak olduğu yerde kalsın görüceksin balık tekrar kendi yakalanıcak
Bu dediklerimden sonra sana
Oltayı atabildiğin en uzak mesafeyi atmak kalıyor
geriside şans
Rastgelsin

[erhan]

Tayguncum bilgiler için teşekkürler.
Sübye ile ilgili yazını bulup okudum gayet açıklayıcı oldu. Aslında sübye yada kalamar için zamanında aldığım sahte yemlerim var tekneden epey kalamar almıştım onlarla. Şimdi at-çek için bi sahte yem alıcam. Bir hafta önce 4 metrelik bir kamış ve makine takımı aldım kıyıdan at-çek için yeterlidir herhalde. Bir de atmayı öğrendim mi sorun kalmıyacak .
Sevgiler