Sevgili Selim dostum,olumsuz yönde cevap verenler adına yazıyorum, fikrine katılmıyor değiliz aksine çok da güzel olurdu.Bu işin sadece gerek millet gerekse devlet tarafından uygulanabilirliğinden şüpheliyiz.İshak arkadaşımızın hamsi örneği ya da av yasağı döneminde avlananlar,kıyılara her zaman ağ atanları görmek bizler için güncel bir olay haline geldi.Daha önce de yazıldığı gibi bu durumları görünce gerekli mercileri aradığımızda gösterilen hassasiyet ortada.Ayrıca denizle ilgili yasalarımız neredeyse ekmeğin karne ile dağıtıldığı dönemlerden kalma.Amatör kaptanlık belgesi alan bir kişi binlerce gros tonluk gemiyi kullanma yetkisine sahip.Burada ve diğer birçok konuda olduğu gibi bir ayrım yapılmamış,konumuza benzerliğinden dolayı bir motorsiklet örneği vermek istiyorum.Motorsiklet ehliyeti alan bir kişi, mobiletten 1200 cc.ye kadar parasının yettiği motoru kullanabilir,ehliyette bir sınıflandırma yapılmamış yani tecrübe ,bilgi,vs olmadan birden bire en üst basamağa çıkabiliyoruz,sonrasında da istenmeyen durumlar ortaya çıkıyor.Oysa bu örneğin doğru şekli Almanya da olduğu gibidir,yani basamak basamak ehliyetle cc artışı şeklindedir.
Yunanistan, kaçak ya da üsülsüz avlanan tekneleri yakaladığı yerde batırıyor,bize de bu tip yasalar gerekli,aksi hali malesef bizi kesmez diye düşünüyorum,sevgilerimle
__________________
Erol ERDOĞAN 1966
Hepimiz birer gölgeyiz aslında…
Nerede yaşarız, neye benzeriz bir fikrimiz yok, neyiz ne değiliz bir bilgimiz yok. Birbirimiz hakkında bildiğimiz tek şey Nick lerimiz…
Sanal alemin sisleri arasında beliriyor sonra kayboluyoruz. Gerçek olan tek şey; paylaşımlarımız, burada bizi var eden de bir tek bu…(alıntıdır)
|