Çipura Nasıl Yakalanır ?

[erolgelgi]

bence her attığınız yerde çipra olmayabilir ben madya'yı hırsız iğneye takıyorum %90 başarılı oluyursunuz eğer bölgenizde mercan varsa tavuk ciğeri de işe yarıyor ama iğnenizde mutlaka sardalya olsun iyi koku yapıyor eğer madya bulamazsanız mamun da birebir işe görür

[levrek]

Sevgili Seko,kalamarın daha iyi koku yaymasına rağmen Katiti nin dediği gibi çipura, madyaya daha çok sarıyor,beslenme alışkanlığından olsa gerek,sevgilerimle

[katiti]

valla kim ne derse desin benim kalamarları yem yapmaya içim el vermez sonra RRK (Rakı-Roka-Kalamar) eksik kalır

madyanın güzelliği çipuradan başka balık yakalamaması. tabi bu duruma göre kötü de olabilir (ya ortalıkta çipura yoksa :dikkat: )

tayguncuğum bence çipura için yazı bekleme, zamanı geçti geçiyor...

sevgili arkadaşlarım, kardeşlerim...
bu dönemde çupra ve diğer balıklar için yumuşak ve canlı yemler gerekir (mamun, boru kurdu, kırmızı kurt hatta yerine göre sardalye flatosu). bu yemleri bozacak küçük balıklar derinlerdedir. aradığımız, yakalanmasını istediğimiz balıklar ya havyarda yada yeni atmışlardır ki sert yemlerin yerine yumuşak ve canlı yemleri tercih ederler.
madya, kalamar türü sert yemler yaz aylarında, kıyı sularının ısındığı; ısparoz, sarpa türü küçük balıkların kıyıladığı dönemde kullanılması daha avantajlıdır diyebilirim sizlere.
karar sizlerin tabii..

[HALDUN YALIMLI]

Sbasaran haklısın bu dönem balık yumurtada döktü döküyor dediğin gibi yem seçimi çok önemli. Birde imza kısmını doldurmanı rica ediyorum, FORUM KURALIDIR.SAYGILARIMLA

bir yem çeşidide benden...
(ismini bilmediğim için tarifle anlatacağım). deniz kenarındaki kayalara yapışık olarak, şemsiyeyi andıran, sert kabuklu bir canlı vardır ya... et kısmı gayet sert olur. küçük balıklar kolayca alamazlar. bir alternatif te bu.
(ismini bilen varsa yazsın lütfen)
rastgele

arkadaşlar peşinen söyleyeyim...ben genelde F klavye kullandığım için q klavyeye pek alışık değilim ne var ki tesadüf bu sizlere yazarken hep Q kullanmak zorunda kalıyorum yazılardaki hatalardan dolayı hepinizden özür dilerim...

imbat'a gösterdiği olta için teşekkür ediyorum...aslında ben kıyıdan avlanacağım zaman hemen hemen her balık için gezer kurşunlu ve tek iğneli oltaları kullanıyorum ( kefal, sokarca, çırpan vb. balıklar hariç). tek iğneli oltanın ben ce bi çok avantajları var; 1. kayalık bölgelerde daha az takılıyor...2.balık yakalandıktan sonra oltayı gezdirirken oraya buraya takıp dolaştırmıyor...3. balığı daha kontrollü çekmenizi sğlıyor...4.yem tasarrufu...5.pratik bağlanması...6...iğneden tasarruf... ve dahası....önemsiz gibi görünsede balık bolluğunda ve kayalık yerlerde avlanırken ne demek istediğimi ve bunların başınıza ne kadar sık gelebildiğini zaten biliyorsunuz, heleki balığa alel acele ve dım dızlak çıkmak zoruda kalmışsanız...

ben adana da oturduğum için hem tatlı su, deniz ve hemde akarsuda avlanma şansını bulabiliyorum ama gel gelelim balık neredeyse çok zor bulunan bi av haline geldi... ki çupra elimden daha büyüğü pek denk gelmiyor çoprada hemen hemen her türlü yemi kullanıyorum ama canlı karidesi hiçbirşeye değişmem...canlı karidesi seyyhan ırmağının yosunlu durgun bölgelerinden kepçeyle çıkarıyorum ve denizde kayaların arasında kalmış su birikintilerinden ( biraz ekmek atıp beklerseniz hepsi başına toplanıyor )... ve canlı karides çupra avlamaya çıkmış olsanız dahi size av çeşitliliği sağlıyor...

iğneye gelince genelde beyaz ve çapraz olanını tercih ediyorum ( kısa saplı )...
ama yinede özellikle bir tür balık için gitmişsem ona göre kullanıyorum...

balık ne zamanlar vuduğunu soranlara ( ki genel saatleri dışında) şu cevabı veriyorum...1. sigara yakarken...2.çişinizi yaparken...3.misinayı elinizden bıraktığınız anda... ve benzeri boşluklar...

av alanı ise ( balık yatakları dışında ) öyle yerleri tercih ediyorum ki arkadaşlar bırakın insanı it gitmez...

bi de olta bağlamayı bilmeyenler le balığa çıkmaktan usandığım için ( ha bire olta kopuyor ya da dolaşıyor, ki onlar da öğranme zahmetine girmiyorlar) genelde işi bilen arkadaşları tercih ediyorum... ki acemi şansıda cabası... size anlatayım efendim; bi gün 6 arkadaş balığa çıktık içimizden biri bırakın olota bağlamayı, kuşu - köpeği - balığı yan yana koyun ayırt edemez... oltasını ben bağlıyorum, yemi ben takıyorum yaw suya bile ben atıyorum... ben iki tane yakalıyorum o beş altı tane - ben dört çekiyorum o on tane...arkadaşlar bununla da kalmadı diğer bölgelerde adına ne denir bilmiyorum burada bizim horoz kayası dediğimiz bi çeşit kaya balığı, antalya taraflarında sırtlan diyorlarmış her neyse arkadaşlar bu balık kayalık bölgede yaşar ki adından da belli horoz kayası ( latince adını bilmiyorum) ve neredeyse yuvasını hiç terk etmez...adam kumluk sahada 9 no. iğneyle 25'lik misinayla yaklaşık 2,5 kg. gelen bu balığı yakaladı ve 1,5 mt. yükseklikteki iskeleye kepçe bile kullanmadan çekti...bu olayda arkadaşın o günkü şansının üzerine mum dikti...gelinde sinir olmayın...

sanırım lafı fazla uzattım... diyeceğim o ki oltalarınızı ve yemlerinizi av alanına göre, balığın türüne göre ve mevsime göre seçmek en doğrusu ama eğer avlanacağınız bölgeyi biraz araştırabilirsek balığın doğal yoldan besin kaynaklarını bularak onları kullanabiliriz ya da taklit edebiliriz... örneğin "kapak";
av alanında bulunsada sürekli kayalara yapışık olduğu için domuz balığı dışıda neredeyse hiç bi balık onu yerinden sökemez o yüzden terih edilmemeli...ama yinede yoklukta kullanılabilir ki tavuk bile işe yarar bi yemdir...ama ben doğal yoldan hangi yemle beslenebiliyorsa o yemi elimden geldiğince tercih etmeye çalışıyorum...

umarım sizleri sıkmadım....

hepinize rastgelsin...

[cilimpuli]

benimde son derece acemice bi sorum olacak

şimdi ben yeni yeni başladım bu işlere..genelde klasik olarak kamış ucuna bi fırdöndü sonra ana beden uçta armut kurşun canılı yem atacaksak 2 tane köstek..sistem bu..şimdi bu gezer kurşun ve iskandil kurşun kullanmaya başladım..dün tekneyle istanbul kınalıdan açıldık..biraz deneme yaptım..kendimizi böyle geliştiricez işte acemilik zor iş..

bu gezer kurşunlu takımlarda gezer kurşundan sonra fırdöndü takıp, bi beden ekleyip ucuna iğne taklıyoruz gördüğüm ve bildiğim kadarı ile ama bu tür takımlar atmaya uygun değilmidir..sadece salmak içinmidir? çünkü atış sırasında gezer kurşundan sonraki iğneli bölüm havada iken ağırlık farkından dolayı gezer kurşunun üst kısmına takılıyor..hiç takımı yaptığım gibi çekemiyorum..gerçi ben gezer kurşunu stoperle tutturmadım ama stoperdenmidir nedendir..ağırlık farkı varda nasıl önüne geçilir..bu yöntemle maket balıkta atılabilir muhtemelen..çünkü 7 veya 5 cm maket balığı ağırlıksız atınca 20 metre zor gidiyo..çeker çekmez teknenin dibine geliyo zaten..1 tane 100 gr gezer yerine 2 tane 50 li gezeri iki fırdöndü arasında dengeli olarak stoperle tuttursak ve alttaki kurşunu 2. fırdöndüye 0 şekilde stoperle tuttursak önüne geçebilirmiyiz? ne yapmak lazım..bi yardım lütfen

Arkadaşlar ben bu siteye henüz yeni üye oldum.Siteyi incelerken bu başlığı görünce bende acizane tecrübelerimi sizlerle paylaşayım dedim:
1-Fırdöndü+beden ve 3'lü köstekden(kol) oluşan bir takım kullanıyorum.Tabi bu takımda 50-60 gr.lık kurşun dipde yer alıyor.Bu tür takımı gece/gündüz-tekneden yada kıyıdan rahatça kullanabiliriz.(Ama bu takımda elimiz hassas olmalı)
2-Fırdöndüden sonra yaklaşık 2 karış aşağıda tek iğne kullanılan ayrıca bir takım da kullanılabilir.Burada kurşun fırdöndüden önce gelir ve zeytin kurşun yada ortadan delikli kurşun diye adlandırılan kurşun kullanılır.Yalnız fırdöndüyü bağlamadan önce araya stoper görevi görmesi için 0,5 cm uzunluğunda bir kablo parçacığı kullanırım.Yoksa ,kurşun gide gele takıma ziyan verir.
3-Durgun havada kıyıdan derin suda yani liman içleri gibi yerlerde zoka da iyi netice verir.Ayrıca yine aynı mekanlarda leblebi kurşun+araya stoper ve fırdöndüden yaklaşık iki karış sonra bağlanmış tek iğne de güzel iş yapar.

Ayrıca, şunu belirtmekte yarar var ki; zoka veya tek iğne kullanacaksak mutlaka karbon sayısı yüksek kaliteli Siglon/dıscovery gibi kaliteli ama 0,22-0,25 misina kullanmakta yarar var derim.

Benim tercihim hangi yem olursa olsun kullanacağım iğne seçimim 496-1/0 yanadır.Bu iğne hem canlı yemi öldürmüyor hemde kaliteli bir iğnedir.(Bana göre büyük balığın yemide iğnesi de büyük olmalı !)

Ve tabi ki, bırakma yapacaksak en baba yem yengeç ve madyadır.Eğer oltayı elimizde tutacaksak mamundan vazgeçmeyin derim.Boru kurdu da güzel ama çok küçük balık topluyor.hele kıyıdan sülünezi asla tavsiye etmem.Sülünez tekne için ideal olabilir ama kıyı için biraz acemi yemi gelmişdir hep bana.Nedeni de takımın başına isparoz toplamasıdır.

4-Son olarak da,balık çiftlikleri kenarında yaklaşık bir adam boyu derinlikte iskele üstünden veya bot ile avlamak için de izlediğim yol şudur.Çiftlik yemini kahve makinasında un haline getirdikden sonra içine 1-2 yumurta akı katılır.Eğer mama biraz cıvık kalırsa içine un katılarak biraz mama biraz macun kıvamına getirilir.Geceleyin bu karışım çiftlik kenarında güzel iş yapar.3 numara uzun saplı bir iğneye bu mamayı ''Pelet'' şekli verip bulunduğunuz yerden kuşunsuz tek iğne ile ileri fırlattığınızda yem süzüle süzüle inerken balık bastığında misinanın uçurtma ipi gibi ileriye doğru gerildiğini görmek emin olun korkunç bir zevkdir.Balık ile aranızda ne kurşun-ne fırdöndü hiç bir şey olmadığı için adeta balık ile tokalaşır gibi karşı karşıya gelmek müthiş bir şey.Hele gelen 600-700 grlık bir çupra yada baba bir mırmır ise deymeyin keyfinize.

BANA GÖRE EN GÜZEL TAKIM BU...Balığın yemi daha ağzına aldığında onu hissetmek.Henüz ne vuruş var-nede balığın yemi alıp yürümesi.Gece liman içinde canlı teke kullanmakta aynı hissi verir.Yeterki yem süzüle süzüle inerken balık onu görsün.
Neyse, arkadaşlar herkeze rastgelsin diyorum.....

[levrek]

İshak arkadaşım,
değerli bilgilerini bizimle paylaştığın için teşekkür ederim,umarım diğer arkadaşlarımızın da özellikle de genelde üye haricinde sitemizi ziyaret eden örneğin şu an 29 adet ziyaretçimizinde bize katılmasını canı gönülden isteriz,sevgilerimle