Balıkmı? Dostlukmu? Sohbetmi?

[Kaya ÖLMEZ]

Herkese merhaba. Hasan beyin sorusu üzerine sık sık söylesemde kime ait olduğunu anımsamadığım sözü tekrarlayacağım. bence de "YOL HEDEFTEN DAHA ÖNEMLİDİR." Hedef bellidir. Ama yol da karşılaşacaklarımız değil, hedef statiktir, durur. ama yol devingendir o ve içinde biz hareket ederiz. Hedefte bizi bekleyenler yukarı aşağı bellidir; ama yol süprizlere gebedir.Bu nedenle ben bi yere gitmeyi bi yere varmaktan hep daha çok severim. Balık tutmaya gitmeyi de balık tutmaktan daha çok seviyorum. Yakaladığım en güzel balık balığa giderken düşündüklerim ve heyecanlarım kadar güzel değil. Ve balık tutarken yada bir başka faaliyet sırasında insanların tanımanın hazzını hiç bir balığı tutmak vermiyor.Tabii ki tanımak insanı her daim mutlu da etmiyor. Bi yere gidiyorsun seninle aynı heyecanı paylaşsa da avlağa balık avlamak için senden önce gelmiş bir kişi sirkülerde yasak olmasına karşın sekiz kamışını da suda tutmaya devam ediyor. bir kamışını çekip sana bir yer vermiyor.H atta birazda meydan okuyor .. Bu durumda bir başka yerde çok iyi balık tutsan da o gün mutlu olamıyorsun. Bu babta son sözüm o dur ki önemli olan aynı yolda aynı heyecanı paylaşmaktır. O güne değin hiç tanımasan da aynı duygu ile hareket ettiğini bildiğin insanı yani yoldaşını kucaklayarak ona ve ortak amaca değer vermektir. Balık tutmakyani hedefe varmak sonra gelir. Varsın " dünya gemiyi sürerken senin karşılaştığın fırtınalarla ilgilenmez , senin limana gemiyi yanaştırıp , yanaştıramadığınla ilgilenir" desinler. Balık avlarken , en azından balık avlarken benim dünyam onların sözünü ettiği dünya değil. Herkese Rastgele..

[Hasan BALIKÇI]

Kaya ÖLMEZ tafarından gönderildi

Herkese merhaba. Hasan beyin sorusu üzerine sık sık söylesemde kime ait olduğunu anımsamadığım sözü tekrarlayacağım. bence de "YOL HEDEFTEN DAHA ÖNEMLİDİR." Hedef bellidir. Ama yol da karşılaşacaklarımız değil, hedef statiktir, durur. ama yol devingendir o ve içinde biz hareket ederiz. Hedefte bizi bekleyenler yukarı aşağı bellidir; ama yol süprizlere gebedir.Bu nedenle ben bi yere gitmeyi bi yere varmaktan hep daha çok severim. Balık tutmaya gitmeyi de balık tutmaktan daha çok seviyorum. Yakaladığım en güzel balık balığa giderken düşündüklerim ve heyecanlarım kadar güzel değil. Ve balık tutarken yada bir başka faaliyet sırasında insanların tanımanın hazzını hiç bir balığı tutmak vermiyor.Tabii ki tanımak insanı her daim mutlu da etmiyor. Bi yere gidiyorsun seninle aynı heyecanı paylaşsa da avlağa balık avlamak için senden önce gelmiş bir kişi sirkülerde yasak olmasına karşın sekiz kamışını da suda tutmaya devam ediyor. bir kamışını çekip sana bir yer vermiyor.H atta birazda meydan okuyor .. Bu durumda bir başka yerde çok iyi balık tutsan da o gün mutlu olamıyorsun. Bu babta son sözüm o dur ki önemli olan aynı yolda aynı heyecanı paylaşmaktır. O güne değin hiç tanımasan da aynı duygu ile hareket ettiğini bildiğin insanı yani yoldaşını kucaklayarak ona ve ortak amaca değer vermektir. Balık tutmakyani hedefe varmak sonra gelir. Varsın " dünya gemiyi sürerken senin karşılaştığın fırtınalarla ilgilenmez , senin limana gemiyi yanaştırıp , yanaştıramadığınla ilgilenir" desinler. Balık avlarken , en azından balık avlarken benim dünyam onların sözünü ettiği dünya değil. Herkese Rastgele..

ben bu yazıya şapka çıkarırım

ekleyecek birşeyde bulamıyorum bu zihniyetle bu düşünce ile davranan bütün balıkçı dostlarıma teşekkür ederim.herzaman yanımdada olta atabileceği yeride veririm yardımıda ederim

[delvel]

Kaya ÖLMEZ tafarından gönderildi

Herkese merhaba. Hasan beyin sorusu üzerine sık sık söylesemde kime ait olduğunu anımsamadığım sözü tekrarlayacağım. bence de "YOL HEDEFTEN DAHA ÖNEMLİDİR." Hedef bellidir. Ama yol da karşılaşacaklarımız değil, hedef statiktir, durur. ama yol devingendir o ve içinde biz hareket ederiz. Hedefte bizi bekleyenler yukarı aşağı bellidir; ama yol süprizlere gebedir.Bu nedenle ben bi yere gitmeyi bi yere varmaktan hep daha çok severim. Balık tutmaya gitmeyi de balık tutmaktan daha çok seviyorum. Yakaladığım en güzel balık balığa giderken düşündüklerim ve heyecanlarım kadar güzel değil. Ve balık tutarken yada bir başka faaliyet sırasında insanların tanımanın hazzını hiç bir balığı tutmak vermiyor.Tabii ki tanımak insanı her daim mutlu da etmiyor. Bi yere gidiyorsun seninle aynı heyecanı paylaşsa da avlağa balık avlamak için senden önce gelmiş bir kişi sirkülerde yasak olmasına karşın sekiz kamışını da suda tutmaya devam ediyor. bir kamışını çekip sana bir yer vermiyor.H atta birazda meydan okuyor .. Bu durumda bir başka yerde çok iyi balık tutsan da o gün mutlu olamıyorsun. Bu babta son sözüm o dur ki önemli olan aynı yolda aynı heyecanı paylaşmaktır. O güne değin hiç tanımasan da aynı duygu ile hareket ettiğini bildiğin insanı yani yoldaşını kucaklayarak ona ve ortak amaca değer vermektir. Balık tutmakyani hedefe varmak sonra gelir. Varsın " dünya gemiyi sürerken senin karşılaştığın fırtınalarla ilgilenmez , senin limana gemiyi yanaştırıp , yanaştıramadığınla ilgilenir" desinler. Balık avlarken , en azından balık avlarken benim dünyam onların sözünü ettiği dünya değil. Herkese Rastgele..

düşüncelerimize tercüman olmuşsunuz..

[Yağız DEMİR]

hasan abı SLOGANIMIZ bence her seyı anlatıyor sanırım

[Mehmet BODUROĞLU]

Ben acemi olarak ne zaman balığa gitsem bende iyi bilenler benimle hep ilgilendiler.
Amaçları balık tutmak değil, birşeyler paylaşmaktı çünki.
Zamanla bende biraz birşeyler öğrendim ve şimdi benden daha az bilenlere elimden geldiğince öğretmeye çalışıyorum.
Şöyleki ; sabah suyunda ilk olta atışında arkadaşın oltası karışır veririm kendi oltamı elimden geldiğince düzeltmeye çalışırım oltasını.
Yem takamazlar öğretmeye çalışırım elimden geldiğince.
Önemli olan orada balık yakalamak değildir benim içinde.
Muhabbeti, yardımlaşması, havası ...
Balık oldumu fenamı oluyor ?
Hayır farketmiyor olsada olurrrr olmasada.
Çok ama çok kez elim boş döndüğüm için
Alıştım artık buna olmasa da moralimi bozmuyorum.
Ama sonuçta av bitiyor ve aklımızda muhabbeti ve yaşananları kalıyor.
Yani kısaca arkadaşlık dostluk ve muhabbet her zaman balıktan önce geliyor.
Kahvede oturacağıma gidip deniz kenarında oturup muhabbet etmiş oluyoruz diye düşünüyorum.
Eeee kahvede balık yakalayamayacağımıza göre

[Hasan BALIKÇI]

Mehmet BODUROĞLU tafarından gönderildi

Ben acemi olarak ne zaman balığa gitsem bende iyi bilenler benimle hep ilgilendiler.
Amaçları balık tutmak değil, birşeyler paylaşmaktı çünki.
Zamanla bende biraz birşeyler öğrendim ve şimdi benden daha az bilenlere elimden geldiğince öğretmeye çalışıyorum.
Şöyleki ; sabah suyunda ilk olta atışında arkadaşın oltası karışır veririm kendi oltamı elimden geldiğince düzeltmeye çalışırım oltasını.
Yem takamazlar öğretmeye çalışırım elimden geldiğince.
Önemli olan orada balık yakalamak değildir benim içinde.
Muhabbeti, yardımlaşması, havası ...
Balık oldumu fenamı oluyor ?
Hayır farketmiyor olsada olurrrr olmasada.
Çok ama çok kez elim boş döndüğüm için
Alıştım artık buna olmasa da moralimi bozmuyorum.
Ama sonuçta av bitiyor ve aklımızda muhabbeti ve yaşananları kalıyor.
Yani kısaca arkadaşlık dostluk ve muhabbet her zaman balıktan önce geliyor.
Kahvede oturacağıma gidip deniz kenarında oturup muhabbet etmiş oluyoruz diye düşünüyorum.
Eeee kahvede balık yakalayamayacağımıza göre

sevgili kardeşim mehmet

hani diyorsunya oltası karışmış oltamı veririm.bence sen olgunlaşmışsınhani diyorsunya yem takmayı gösteririm demekki paylaşmayı biliyorsun içinde fesatlık kalmamış

buda neyi gösteriyor biliyormusun senin ne kadar iyi balıkçılarla bu işi öğrendiğini demekki sana bu balık işini öğretenler çok iyi balıkçılarmışne diyeyim helal olsun.

ben nice ustalar gördüm balığı çekince gizli tutmayı ben ne ustalar gördüm bırak yem takıvermeyi kulandığı yemi söylemeyeni daha neler neler

ama görüyorumki sanaldada olsa bazı durumları hep beraber aşıyoruz

ben seviyorum balık olmasın kahvede oturup okey oynamaktan kağıt oynamaktan çooooook seviyorum

[Anıl ÜNALAN]

Balık her amatör balıkçı için söylediğimiz gibi bahane. Bizim amacımız denizde birlik, beraberlik, arkadaşlık, dostluk çerçevesinde hoş sohbet ve tecrübelerimizi paylaşmak.
Çoğu insan gündelik hayatında öğrendiği çoğu şeyi kolay kolay kimseyle paylaşmaz, belki ondan gelir sağlıyordur, belki onu zor koşullar karşılığında öğrenmiştir. Ama balıkçılık öyle birşey ki 15 yılda da öğrensen 1 günde öğretmeye çalışırsın çünkü onunda öğrenip seninle birlikte olmasını istersin..
O yüzden Amatör balıkçılık ortamı hiç bir hobiye ve başka muhabbet ortamına benzemez

[Hasan BALIKÇI]

DzzY tafarından gönderildi

Balık her amatör balıkçı için söylediğimiz gibi bahane. Bizim amacımız denizde birlik, beraberlik, arkadaşlık, dostluk çerçevesinde hoş sohbet ve tecrübelerimizi paylaşmak.
Çoğu insan gündelik hayatında öğrendiği çoğu şeyi kolay kolay kimseyle paylaşmaz, belki ondan gelir sağlıyordur, belki onu zor koşullar karşılığında öğrenmiştir. Ama balıkçılık öyle birşey ki 15 yılda da öğrensen 1 günde öğretmeye çalışırsın çünkü onunda öğrenip seninle birlikte olmasını istersin..
O yüzden Amatör balıkçılık ortamı hiç bir hobiye ve başka muhabbet ortamına benzemez

anıl yeğenim

biz elimizden geldiğini yaptığımız sürece ve birilerine bi katkıda bulunabiliyorsak işte biz zaten en büyük balıkları yakalamış oluyoruz.

başka bir hobiye benzemiyor çünkü zevkler renkler tartışılmaz benim hayatım boyunca bu güne kadar en iyi yaptığım hobi onun için çok seviyorum .
eğer birilerinide memnun edebiliyorsam işte benim en büyük balığım

nitekimde öyle oluyor hepiniz sağolun

[Kamil ESEN]

Ben birde şunu ilave etmek istiyorum.Kimileri der ya hani."Balığı tutmak için harcadığınız parayla ben şu kadar balık alırım."Bu söz bana çok boş geliyor.Gerçi tercihtir ama bende şöyle diyorum.Tutulan balık çocuk sevgisi gibidir.nasıl herkes çocukları sevdiği halde,kendi çocuğunu daha çok severse,bizde kendi tuttuğumuz balığı daha çok seviyor,tercih ediyoruz.Hem o balığı tutmanın zevki ayrı bir keyif BALIK BAHANE;SOHBET ŞAHANE.

[Hasan BALIKÇI]

Kamil ESEN tafarından gönderildi

Ben birde şunu ilave etmek istiyorum.Kimileri der ya hani."Balığı tutmak için harcadığınız parayla ben şu kadar balık alırım."Bu söz bana çok boş geliyor.Gerçi tercihtir ama bende şöyle diyorum.Tutulan balık çocuk sevgisi gibidir.nasıl herkes çocukları sevdiği halde,kendi çocuğunu daha çok severse,bizde kendi tuttuğumuz balığı daha çok seviyor,tercih ediyoruz.Hem o balığı tutmanın zevki ayrı bir keyif BALIK BAHANE;SOHBET ŞAHANE.

bencede kamil biladerimkendi tuttuğum balık en iyi balıktan çok daha kıymetli oluyor.
işte bu küççük sevimli canlının yapmış olduğu büyük iş, hiç birimiz birbirimizi tanımasakta yinede su kenarında büyük olasılıkla inşallah tekrar karşılaşır yine av yaparız birlikte dedirtebiliyor

çok sevaplı bir canlı deyilmi?