Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > Amatör Balık Avı Genel Bilgiler > Üstadlar Köşesi > Baba Yalçın




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 28-05-2012, 23:27   #1
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan "Tonnaro Mattanza 18"

"Tonnaro Mattanza 18"
Orkinoslara Ölüm, Orkinos Katliamı


__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 29-05-2012, 07:38   #2
MAVİ FENER
Kaptan
 
MAVİ FENER kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 13.06.09
Yaş: 74
Mesaj Sayısı: 2.415
Exclamation

Baba Yalçın Teşekkürler....
__________________
İyi günler, bol güneşler dilerim.
Üstad Kaptan
Nuri DENİZ
İstanbul - 1949
İTÜ /Kimya ve İşletme Müh.


MAVİ FENER Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 29-05-2012, 11:02   #3
Ahmet TARİH
Moderator
 
Ahmet TARİH kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 29.04.10
Şehir: İstanbul - 1.Levent
Yaş: 50
Mesaj Sayısı: 641
Varsayılan

Yalçın abi şimdi sana bir sorum olacak.
Bazı yazılarında, etrafı okyanuslar ile çevrili olan milletlerin çok kaliteli kanunlar yaptığı ve deniz yaşamını korumak için çok hassas bilinçli av yaptığını söylüyorsun.
Ben bu görüşe çok uzun zamandır inanmayanlardanım. Tabii istisnalar kaideyi bozmaz ilkesi her zaman aklımda olacak şekilde.
- Bu yayınladığın video için katliam başlığı kullanmışsın. Bu tür katliam görüntüleri içeren birçok yabancı video da var. Şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezlermi?
- Madem bu adamlar bu kadar bilinçliler ne diye dünyadaki popilasyonun %70 i yok oldu türünde açıklamalar havada uçuyor.
- Bunu sadece bilinçsizce ve acımasızca avlanan Türk balıkçılarımı başardılar. Yoksa yıllarca kızılderili ve zenci olduğu için kafa derilerini yüzüp yıllar sonra da pardon edası ile ortaya çıkıp onları onure eden batı zihniyetimi.

Bu adamlar dünya denizlerini yıllarca bu şekilde sömürdüler. Tıpkı tüm yeraltı ve üstü enerji kaynaklarını ve insan ırkını sömürdükleri gibi. İşte belgelerini yayınlıyorsun ve ibretle izliyorum. Şimdi herşeyin sonuna gelinmişken yani son perdede birden rol kesip iyiyi oynayan adam oluveriyorlar başımıza. En duygusal ve teknik adam olarak baktığımız japonların bile yunus balıklarını nasıl katlettiklerini izliyoruz her yıl.
Bu bizim hatamızı örtmez ama onlarında mükemmel olduğu anlamına gelmez. Bence bunların şu anki gösterdikleri hassasiyet ölüm anındaki tövbe gibi.
Bir kere insan canını petrolden aşağı gören bu kafa, deniz canlısını nasıl düşünür anlamıyorum. Bence bu kapitalistler balılara da dolar olarak bakıyor. Belgesel kanallarında iki balık tutup salıverip şirin gözükükmeye çalışıyorlar. Arkasından böyle katliamlar yapıyor. Yani sen bana bakma ben bilinçli yapıyorum gibi.
Yanılıyormuyum Yalçın abi.
__________________
Ahmet TARİH
İSTANBUL/1973
A Rh+

Bu mesaj en son " 29-05-2012 " tarihinde saat 11:10 itibariyle Ahmet TARİH tarafından düzenlenmiştir....
Ahmet TARİH Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 29-05-2012, 20:06   #4
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

Alıntı:
MAVİ FENER tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
Baba Yalçın Teşekkürler....
Nuri'cim ben teşekkür ederim. Saygılar.
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 29-05-2012, 23:41   #5
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

Alıntı:
Ahmet TARİH tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
Yalçın abi şimdi sana bir sorum olacak. OKEY

Bazı yazılarında, etrafı okyanuslar ile çevrili olan milletlerin çok kaliteli kanunlar yaptığı ve deniz yaşamını korumak için çok hassas bilinçli av yaptığını söylüyorsun.

Sorun çok lezzetli zevkten dörtköşe oldum. Evet Ahmet'çim yalnız burda çok keskin bir ayrıntı var. Benim söylediğim sadece 2 ülke balıkçılıkta (Korumacılıkta) ABD dünyada 1 numara, Avustralya 2 numara. Bunu kesin olarak belirttikten sonra. Kesinlikle ve kesinlikle bunun içinde AB ülkeleri asla ve asla yok birde Japonya asla yok. Çünkü bunların hepsi Allah'ına kadar gördüğün gibi sabıkalı. Zaten şu 2 bölüm kalan 4.5. Bölüm Mosk'tan sonra sıra ona gelecek orda da çok açık göreceksin. Sırf o yüzden 600 video indirip 150 tanesini en az beşer kere seyredip tercümeler yaptım. Buraya şimdiye kadar koyduğum videolar buna dahil değil. Şu sıra mosk 4.cü bölümü yardım alamadığım için birde aradığım şekil tek bir haritaya takıldım yazıyı bekletiyorum yoksa o çok lezzetli konuya geçecektim. Burda katliam kelimesi İtalyanca (Mattanza=katliam ) kelimesi you tube'ta yazılı zaten. Beni ilgilendiren görüntüdekiler umarım sende aynı Kanaattesindir. Gözden kaçmaması gereken konu, esas konu şu önce siyah beyazdakilerde başlık altına notlar koymuştum bazı balıkların iriliğine dikkat edin diye. Yıllar geçtikçe balıklarda küçülme sinsile küçülmesi sonra yok oluş tür kaybına geçecek. Bu aynen bizdede (Orkinoslarda)da böyle. Örnek sırtıkaralar dan kofanaya, sonra kaba lüfere lüferde arazi sarıkanat çinekop derken tür kaybına ya da bir göçünü değiştirse iş tamam olacak buna okyanuslar havlu atmış çok geniş konular elimdekileri bitirip bir an önce o konuya girmek istiyorum zaten ana konuda bu zaten.

Ben bu görüşe çok uzun zamandır inanmayanlardanım. Tabii istisnalar kaideyi bozmaz ilkesi her zaman aklımda olacak şekilde.

Okey, işte bu iyi no problema. AB'nin bir videolarını buldum tam sabıkalı burda gördüklerinde zaten AB ülkesi İtalya, İspanya, bizimkilerle arasındaki fark pek yok gibi.
-
Bu yayınladığın video için katliam başlığı kullanmışsın.

Ahmet'çim; Başlık zaten kendileri yani videoyu youtube'a koyanlar koymuş (İtalyan) google translate yaptınmı "Mattanza=Katliam" çıkıyor demekki işin farkındalarki o başlığı koymuşlar. Artı bu (AB) adamların 3.cü dünya ülkeleri vede gelişmekte olan ülkelerdede ne katliamlar yapmışlar bunları hep belgesellerde izliyorum. Artı Afrika ülkesi Namibia'da kısaca yazmıştım belgeselden. Orda ne yaptıklarınıda. Birde japon (uzun oltacılar diyordu) Meksika Körfezi (Cortez Denizi) Kortez denizinde 750 mil uzunluğunda yok yok olan körfezde Meksika hükümeti Japonlara para pay mukabilinde izin veriyor. Adamlar dev geminin ambar kapakları kapanmayacak şekilde Orkinos, kılıç, akya, sarıkuyruk, dorado ağzına kadar anlaşmanın çok üstünde tutuyor. Meksika'da karasularından çıkacakken arama yaptığında suç üstü yapıp mallara el koyup yüklüde ceza kesiyor. Ayrıca toplantılara gittiğimde hep AB muktesebatı diye bahsederler hijyen paketleme konusu aralarda benim kafama takılan "Paydaş" kelimesi ne demek neyi paylaşıyoruz ya da neyi kimlerle paylaşıcaz buralara sulantı olma durumu var gibi geliyor bana hiç kimseden bu sorumun karşılığını cevabını alamadım. AB ve Japonya kesinlikle balıkçılıkta sabıkalı. Tekrar edeyim benim örnek verdiğim 2 ülke 1.cisi ABD, 2.cisi Avustralya. 5-6 ay kanunlarını cezalarını indirdikten sonra o fikre sahip oldum sırf bu yüzden 15 Aralıktan beri sabah ezanı yatıyorum ona sebepte hayatımda ilk defa gözümde arpacık çıktı ve ameliyat oldum. Konulara damardan girince göreceksin. Önce açıklamasını yapıp sonrada Allah ne verdiyse millet yeterki okusun ve seyretsin.
Ayrıldığım eski forumdan gelenler konuya şahitler.


Bu tür katliam görüntüleri içeren birçok yabancı video da var.

Bu türün tamamını dizi halinde hepsini koydum (köy dalyanı) esası İtalya'da daha arkası sonsuz gibi (endüstriyel olarak sadece AB ve Japonya) günlerce aradım Avustralya'dan gırgır av videosu elde edemedim. ABD 2 eyaletinin karasularının sınırları içinde 1990 senesinden itibaren gırgırı yasaklamış, NOAA izin verirse senede sadece 1 ay, orkinosa izin veriyor. Avustralya'dan gelen bilgilerde kendi karasuları içinde 20mt.'den daha büyük av teknesi yok.

Şimdi bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezlermi?

Hemde Allah'ına kadar derler. Şayet AB ve Japonya olsaydı onlar için herşeyi söyleyebilirsin. Sonuna kadar damardan haklısın ama 2 ülke hariç. Bende zaten aynen diyorum. Eğerki ABD ve Avustralya ile ilgili olsaydı kamyonla lahana yedirebilirdin ama onlar dediğim gibi balıkçılıktan sabıkalı AB ülkesi. Ama ABD için ordaki 35 yıl önce yerleşmiş boğaz çocuğu arkadaşım dünya kadar balıkçılık yasalarını indirdi. Ege'den doktora tezi balıkçılık olan bir arkadaş. Avustralya'dan Bahri arkadaşım (başka bir arkadaş daha var, yeğenimde 1 yıldır ordaydı) ceptel.'den belkide mesaj dünya rekoru kırmıştır (4-5 defa 800-900'luk mesaj sildim mailden lüzumluları dosyaladıktan sonra aylarca sırf bunlara vakit ayır dosyala, bazılarını cevapla birde zaten kısa değil hep uzun yazarım, zaten bilgisayarda acemiyim) video link balıkçılık yasaları fotolar bilgiler çizelgeler açısından en büyük zorluk bahsettiğim 2 ülkede eyaletler arasındaki farklılıklar işi çok zorlaştırıyor. Bunlar zaten ortak işbirliği içinde çalışmalarıda var üniversiteler arasında. Yeri geldikçe giricem zaten çıkmamak üzere. Ama dediğim gibi önce şu 2 bölümü koyayım öyle belki senden yardım istiycem basit aslındada ben bilgisayara gireli dün bir bugün iki oldu. Anca bu kadar.


- Madem bu adamlar bu kadar bilinçliler ne diye dünyadaki popilasyonun %70 i yok oldu türünde açıklamalar havada uçuyor.

Doğru söylüyorsun ama havada uçmuyor, gerçeğin ta kendisi, ayrıca doğru tespit, belgesel yaptılarya "Deniz Bitti" diye aslında o küçümsemek olur, aslında okyanuslarda havlu attı deseler daha doğru olurdu. "Okyanus Bitti" demeleri lazımdı. O söylediğin doğru, ama uluslararası sularda. Bu konuda yılanın başı gene AB ülkeleri ve Japonya başı çekiyor. Ama ABD ve Avustralya kendi karasularını korumaya almış vaziyette. ABD stokları 100milyon ton sadece %10'nunun tutulmasına izin veriyor. İlk defa bu yıl 528 balık türüne boy yasağı getirmek için NOAA tarafından inceleme başlatıldı. Yaptıkları baraj inşaatını somonlar yüzünden hatalarını anlayıp havaya uçurdular (patlama işinden önce tüm somonları nehirden tek tek topladılar) biraz masraftan sonra doğayı eski haline eski akışına bırakacaklar. Japonlara göz atalım "İllegal Balıkçılık" Japon Yakuza mafyasıda işe karışıyor, Güney Pasifikte 2 futbol sahası büyüklükte orta su trolü ile 5 yılda 10 milyar $'lık Orkinosu yok etmişler Bundan Avustralya balıkçılık ekonomisi bile büyük zarar görmüş. Üstelik bütün dünya orkinosta Japonlara çalışırken. Yetmedi adamlar balina, yunus, orkinos bütün yedikleride iri balıklar ikiside memeli. Sonra dev canavar deniz anası Nomuralar (herbiri 250kg. 1 milyar yumurta atıyor) karasularında balıkçılık bitti. Aç gözlülüğe Cenabı Allah dur dedi. Birde Nomurayı yemeyi öğrenirlerse Japonlar için açlık biter çünkü en kalabalık ülke Çin onları yeme kıvamına sokmuş. Ama videolarda var fuarda ürünleri yapmışlar ama Japon suratını ekşitiyor. Dikenli taç deniz yıldızı istilası mercanlarının yok edilişi, toksik atık (civa) minimata hastalığı, taa Japonların Pearl Harbor, sonrasında Hiroşima, Nagazaki Atom bombaları konusundan tüm avcılığı deprem tusunami, Fukişima nükleer santral işi yani Bir kavmin başına neler gelmiş. Ve sonrası buraya nerden girdik hepsi tek bir konuda en az 150 videolu elimdekilerden sonra sırf ona giricem.


- Bunu sadece bilinçsizce ve acımasızca avlanan Türk balıkçılarımı başardılar.

İşte can alıcı noktaya değindin, bizim örnek vermemizin gayesi ne eğer muazzam su kütlesinde adamlar (2 ülke) Karasularını okyanusken nasıl koruyor, devletin imza attığı Marpol 73/78 sözleşmesinde denizlerimiz iç deniz statünde göl "Özellikli Duyarlı Deniz Alanı" "Hassas Alanlar"
statüsünde. Okyanus filolarınıda denizlerinin kaldırmadığıda ortada değilmi. Yani okyanusta (kendi karasularında) aldıkları tedbirlerin bin katını almamız gerekmezmi. Mazallah konuya girmiyorum 365 gün yetmez.


Yoksa yıllarca kızılderili ve zenci olduğu için kafa derilerini yüzüp yıllar sonra da pardon edası ile ortaya çıkıp onları onure eden batı zihniyetimi.

Konu milliyetçiliğemi girecek girersek o hiç bitmez yolun düşerse 365 gün hiç durmadan konuşuruz. Balıkçılıkta yapılması gereken bazı gerçekler ağır kaçtı kendi içimizdeki kerameti kendinden menkuller adımızı hitlere çıkardı diğerine geçmeden burda keseyim. Yanyana gelmemiz farz oldu artık şu fizik tedavisi ne olacak bilmiyorum. Şu anki konumuz balıkçılık.

Bu adamlar dünya denizlerini yıllarca bu şekilde sömürdüler. Tıpkı tüm yeraltı ve üstü enerji kaynaklarını ve insan ırkını sömürdükleri gibi. İşte belgelerini yayınlıyorsun ve ibretle izliyorum.

Tek izleyen sen değilsinki. Bilmukabele.


Şimdi herşeyin sonuna gelinmişken yani son perdede birden rol kesip iyiyi oynayan adam oluveriyorlar başımıza.

Bu söylediklerini artık zamane çocukları internet çağında hepsi biliyordur herhalde. Ama bunu yapan sadece AB ülkeleri. Sütçünün kaşığı.

En duygusal ve teknik adam olarak baktığımız japonların bile yunus balıklarını nasıl katlettiklerini izliyoruz her yıl.

Of of ay ay tamda bu sana hazine koyucam önüne bakalım (ne ararsan hepsi aklına gelmeyenler hepsi) tek konuda, okumaya seyretmeye ne kadar dayanacaksın ama olmazsa takside bağlayacaksın yalnız bir şartım var o yazacağım konuya girenler bir tek satırı yada videoyu atlamadan gidecek taksite bağlamak serbest ama asla atlamak yok anlaştıkmı, bu konuya girdiğinede çok sevindim ayrıca. Muazzam akıllara zarar emeğin tamamını ama eksiksiz 1 kişi bile okur ve seyrederse benim için kafidir.

Bu bizim hatamızı örtmez ama onlarında mükemmel olduğu anlamına gelmez. Bence bunların şu anki gösterdikleri hassasiyet ölüm anındaki tövbe gibi.

Ahmet'çim kimsenin tövbe ettiği falan yok. Ama benim konu balıkçılık ve sadece 2 ülke için örnek veriyorum ama kendi karasuları için. Başkasına şirin görünmek için değil 100 yıl sonrasına kendi gelecek çocuklarına doğayı yada kendi karasularındaki canlıları bırakmak için neler yapmaları gerektiği hakkında çok katı kuralları var. Kendi karasularında sadece kendi halkı için.. Gene belgeselde seyretmiştim Florida Key'lerinde 1955 yılında dipte tonoz yapmışlar teknelere çıpa dahi attırmıyorlar. Balık yakalamakda yasak su cam aşağıda sen ben hariç ne ararsan var. Avustralya'da gene belgeselden aklımda kalan 150 bin dönüm eriştelik alan (mt. karesi 15 lt. saf oksijen sağlayan) çıpa atmak yasak sadece oltayla ava izin var. Niye dipteki suyun akciğerini sökmesin diye. Bizim trt'de miydi galiba belkide trt2'de seyretmiştim Trol eriştenin anasını ağlatmış nerdeyse 1 kamyon erişte sökmüş mercan orfoz sinarit ahtapot barbun denizin anasını ağlatmış ciğerini sökmüş birde yasal diye tv'de gösteriyor yahu bazı hocaların atladığı senin karasuların sınırın belli bu filoları senin deniz bu avcılığı kaldırmaz okyanusların havlu attığını göl kaldırırmı.

Örnek ABD'de 15 milyon amatör balıkçı var yıllık 15 $ topluyor bu işin finansmanında teknoloji ve araştırmada kullanıyor. Örnek ABD'de dediğim gibi kuralları NOAA belirliyor yani senin bizim ülkede olduğu gibi tatlı su kurnazlarının (endüstriyel) konuşma sirküler yazma olayı diye olay yok. Amatörün konuşma hakkı neyse gırgırınkide o kadar. Olayı bilim adamları Allah'ına kadar bilimsel çalışmalarla belirliyorlar. Yani nabza göre şerbet yok. Bir olta malzeme satıcısı yada bir amatör orta su trolünü mahkemeye vermiş (bycatch=ıskarta istem dışı av) mesela ringa arsına karışan başka balık örneğin morina, gemideki gözlemci görevini yapmıyor yada istem dışı ıskarta avı ayıramayacaksa yasaklanmasını isteyebiliyor. Ya bizde üstelik gölde farkı anlayabiliyormusun. Kendi ülkende aynı haklara sahipken kimlere neler kanıksatılmış iyi düşünmek lazım sen yada ben şimdi niye torik kofana uskumru tutamıyoruz onu bırak hayal bile edemiyoruz bir düşün sebebi sence ne. Bu denizde yapılan katliam hayal gücünü bile aşar bana güven.


Bir kere insan canını petrolden aşağı gören bu kafa, deniz canlısını nasıl düşünür anlamıyorum.

İlahi Ahmet'çim deniz canlısını düşündüğünü kim söyledi kendi halkını gelecek neslini ve sadece kendilerini düşünüyorlar o kadar. Bizim engin bilgiye sahip politikacı ve bilim adamlarımızda aynı şeyi düşünselerdi gece bile balıkta olurduk. Bizdeki bazı aklı evveller en çokda buna hayret ettim balıklar yaşlılıktan ölür demiş beni adeta çıldırttı tüm balıkçı esnafını halkı resmen geri zekalı aptal yerine koymuş. Tabi sonra arkasından söyleyeceğine dayanak için ordaki balıklar trol gırgır tarafından tutulmazsa yaşlılıktan ölür ya ne olmalı soykırım yapsınlar. Türkiye bu işin okullarındaki hocaları (avcılık ve istihsal kısmını) kapatıp yeni dal koymalı denizlerimizde eskiden bulunan balık türlerinin nasıl eskisi gibi yatak yapmasını sağlarız diye branş koyması, diğerlerinin de emekli edilmesi lazım. Yoksa balıklar yok olarak tüyü bitmemiş yetim hakkıyla birlikte herkes emekli olacak. Balıkları fotoda görecek.


Bence bu kapitalistler balılara da dolar olarak bakıyor.

Endüstriyeller her yerde aynı, yani paranın tadını alanlar, bizde küçüğüde farketmiyor. Paranın tadını alanlar karşısında tıp çaresiz ülke millet farketmiyor.

Belgesel kanallarında iki balık tutup salıverip şirin gözükükmeye çalışıyorlar.

Onlar endüstriyel değil amatörler bazıları korumada yasağa girende var girmeyende. Yani şirinlikte var dediğin gibi zevkide bunun dışında bilinç düzeyide önemli faktör ama dediğim gibi kendi karasularında. Hatırla AB ülkelerinden bazılarıydı Karadeniz'e zehirli varilleri atmadılarmı. Asbestli gemileri sökmek için ülkemize getirmedilermi. Bunlara girmeyim. Bir gemicimiz anlatmıştı. ABD karasularına 250 mil mesafeden sigara izmariti attınmı (uydudan yakaladımı) 2500$ ceza demişti, şimdi onu 400mil mesafeye çıkarırken. Geldiğim gemi Tuzla'da çöpünü deniz atar, sintine basıyor şikayet ettim kimse ilgilenmedi diye bir gazete köşesine yazmış okumuştum, 12 sene kadar önce.

Arkasından böyle katliamlar yapıyor. Yani sen bana bakma ben bilinçli yapıyorum gibi. Yanılıyormuyum Yalçın abi.

Hayır asla yanılmıyorsun kardeşim AB kesinlikle öyle sen hele o konuya girdiğimde videoları seyret gene onlar okyanusta ya bizim iç denizde bunlar olursa birde halkının kural tanımazlığını bazı hocalar 50 sene nasıl gözden kaçırırlar. Bu muazzam bir strateji hatası sonuç ortada, martılar çatılarda, tezgahta Norveç Uskumrular hani sen sus gözlerin konuşsun babında. Konular o kadar genişki. İçimiz o kadar doluki.

Unutmadan birleşmiş milletler dünyanın önde gelen bilim adamları ve bazı siyasetçilerle toplantılar yapıyor. Belli periyotlarla (bunu sonraya saklayacaktım ama farketmez bir daha yazarım) Uluslararası sularda (Okyanuslarda ve denizler farketmiyor) önce dip trolü sonrada orta su trolünü yasaklamayı düşünüyorlar. Bizdekilere duyurulur. Ahmet'çim seni yormayım. Ne zaman istersen tüm damarlar açık bodoslamadan konulara girebilirsin ben ancak memnun olurum. Dürüst olana canım feda sözüm bu forumdan dışarı. Saygılar.

Not: Ahmet'çim senin için sakıncası yoksa, e-mailime cep. tel. yazıp uygun saatini yazarsan sana soracaklarım olacak.
Teşekkür ettim.


baba-yalcin@hotmail.com
__________________
Baba Yalçın

Bu mesaj en son " 31-08-2012 " tarihinde saat 22:59 itibariyle Baba Yalçın tarafından düzenlenmiştir....
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-05-2012, 07:52   #6
Ahmet TARİH
Moderator
 
Ahmet TARİH kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 29.04.10
Şehir: İstanbul - 1.Levent
Yaş: 50
Mesaj Sayısı: 641
Varsayılan

Yalçın abi açıklamaların için çok teşekkür ederim.
Geçtiğimiz av döneminde boğazda kendi sandalı ile amatör olarak av yapan bir abimizin çinekop yakalayan ticariler için şöyle bir açıklaması olmuştu.
"Bu balık milli servettir. Bu sularda kısıtlı zamanda bulunup ayrılmakta yani göç etmektedir. Bulunduğu süre içerisinde bunu biz avlayıp kendi ekonomimize kazandıramaz isek egeden çıktıktan sonra yunanı italyanı vb. si bunu acımadan yakalayacak ve kendi ekonomisine dahil edecek"
Bu açıklamayı bende buradan paylaştığımda birçok kişi bu ülkelerin kesinlikle böyle bir uygulamada bulunmayacağını, bizimkilerin kendilerine alt yapı hazırlamak için bunları söylediğini, AB ülkelerinin avcılık konusunda çok disiplinli olduğunu vb. yazmışlar ve savunmuşlardı.
Benim kastım konunun bu yönü hakkında tartışmaktı. Yoksa balığın yaprakken avlanmasının yasal olmasını savunmak falan değil. Gerçektende bizim balıkçımız bu çinekopu yakalamaz da göç etmesine izin verir ise bunu diğer ülkeler acımasızca katlediyormu idi.
Cevabı sanıyorum senden aldık. Kocaman bir EVET.
O zaman bu mavi yasalar seninde dediğin gibi evrensel olarak hazırlanmalı. Yukarı daireden bizim eve sürekli pis su akıyor ise biz evi ne kadar temizlesek çare değil. Belki günü kurtarmış oluruz. Köklü çözüm gerekiyor yani.
__________________
Ahmet TARİH
İSTANBUL/1973
A Rh+
Ahmet TARİH Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-05-2012, 11:54   #7
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

Yalçın abi açıklamaların için çok teşekkür ederim.

Rica ederim kardeşim ne demek her zaman.

Geçtiğimiz av döneminde boğazda kendi sandalı ile amatör olarak av yapan bir abimizin çinekop yakalayan ticariler için şöyle bir açıklaması olmuştu.

"Bu balık milli servettir" Tam isabet. Ama 75 milyona ait milli servettir 50-100 ya da 500 kişiye ait değildir. Üstelik gelecek nesillere de ait orda tüyü bitmemiş yetiminde hakkı var. O arkadaşına şunuda sorsaydın denizinde yatak yapan leğene sığmayan sırtıkaralara, uskumru kalkana, kolyoza, orkinoslara, toriğe palamuta ne oldu. Evet doğru milli servettir ama gelecek nesillerede aktarılması aynı zenginliğin devamının sağlanması gerekir. Yani kıtaların inkişafından beri karasularımızda bulunan bir kısmı göç yapan ama hatırı sayılır kısmıda yatak yapan balıkların devamlılığının sağlanması gerekir. 50 yılda (tür kayıplarına varacak şekilde) yok edilmesi gerekmezdi. Denizlerimizdeki balıklar 50-100 kişinin tapulu malı değil tüm ulusundur. 50-60 mt. kayık yaptım diyen kişinin de 1 oy hakkı var Ahmet yada Baba Yalçın'ın da Anıl'ında 1 oy hakkı var. Ancak denizleri yok edenlerin sirküler yazma hakkı yoktur. Balık "Islak Altındır" bu ülkede 50 yıldır ıslak altın hortumu yapılmıştır. Çeşitli tezlere sığınılarak. Gerekçelerini uzun olduğu için başka bir zamanda onuda yazarız. Denizi banka kabul edelim. Balıklarıda para kabul edelim. Şimdi sözüm meclisten dışarı. Birileri geldi, sadece paranın faizini almadı ana parasını çekti, yetmedi herkesin parasını aldı, bankayı soydu paraları aldı sadece onu yapmadı, çalışanıda vurdu, dozerlede binayı yerle bir etti. Şimdi bunu yapanlara bankayı nasıl koruyabiliriz diye sorabilirmisin kuralları onlara yazdırırmısın. Peki balık tutmayacakmı elbette tutacak ama sınırsız açık büfe diye bir şey yok tüm bunlar çok uzun konu 4.cü bölümde giricem zaten. Ordada sorularının cevabı olacak zaten.

Bu sularda kısıtlı zamanda bulunup ayrılmakta yani göç etmektedir.

Kısa zamanı hatırlayalım bakalım. Lüfer bizim merada 15 Eylülde kaşık uzun olta başlar. 26 Ekime kadar devam ederdi. Bizim mekanda sonrada çinakop başlardı kaşıkla. Boğazda çapari adalarda çapari mavruka gece zoka. Taa Nisan sonuna kadar, sonrada boğazda (eski kofanalı yıllarıda katalım) gene uzun olta, çapari, sonra seğirtme 15 Hazirana kadar tutardık 5-6 yılda birde 20 Hazirana kadar hadi biz onu 15 Haziran baz alalım. Gene boğazda Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs. Totalde 9 ay balık tutardık. Lambayla uskumru kolyoz katliamını, boğazda yatak yapan torik kofana seğirtme dip çaparisi çarpmalarıda ayrı, trolün katliamlarını pas geçsek ne olur denizinde türlerinde kendisi ne yazıkki pas geçmiyor. Mayısın 8-10'nu gibide bizim merada tekrar kuvvetli kaşıkla sarıkanat lüfer çinakop alınırdı. O tarz düşünenler gölge etmesinler başka ihsan istemez bak bakalım balıkçılık nasıl olur seyret zaten burda herkes mutabık çünkü aklın yolu bir. Tek düşünce hazretler kabul ederlermiymiş. Vay anasına sayın seyirciler onların tapulu malıydı ve insaflarına kalmış yani öylemi. Şimdi altlarındaki kayığı devlet para verdi aldı diyelim oldu kayıkları 7-8mt. konuş şimdi. Eee ne olacak şimdi tıss yani ye kürküm yemi. Tenekeden saçtan anıtmı nedir bunu adı. Bunun adı yok bunun adı balıkçılığın beyin ölümü gerçekleşmiş ya da komada 50 yıldır bitkisel hayattan çıkmaya uğraşıyor ne zamana kadar taaki birileri uyanıp gözünü açıp tıngırt diye jeton düşene kadar. Denizimizi para gerektiren arıtmalar dışında eski balıkçılığa döndürmek en kolay iş. Kapat bakalım Marmara'yı endüstriyel balıkçılığa, gelenekseldede ufak tefek tedbirler al bakalım. Ne olacak seyredelim örnek milyonlarca yıldır oluşan ekosistemi 50 yılda ırzına geçip yok ettiler dimi. Marmarayı 50 yıl endüstriyele yasakla kuş uçmayacak şekilde para değil direk el koyacak 10 yıl hapisle beraber bakalım sonuç ne olacak balığın ne kadarı yatak yapacak ne kadarı gidecek.


Bulunduğu süre içerisinde bunu biz avlayıp kendi ekonomimize kazandıramaz isek egeden çıktıktan sonra yunanı italyanı vb. si bunu acımadan yakalayacak ve kendi ekonomisine dahil edecek"

Yerseniz, işte o arkadaşın uzaktan akrabada olsa yakınlarında tatlı su kurnazı varmı incelemek lazım o biraz Mr. Kokoşvari tarz olur. Onu çok izlemiş galiba. Hani meşhur 2 tür çinakop var biri 17cm.'e kadar büyür sonrada fazlada büyümez diyen, 10cm. defne yaprağı için devletten aldığı ötv.'siz mazotla devlete kafa tutan, boğazı kapatıp utanıp sıkılmadan devlet bize para versin yoksa onunda kökünü kazırız diyen tatlı su kurnazlarının sözcüsü tv.'lerde yatan Mr. Kakafoni tarzı olur onu hiç kimse yemez diycem ama yediler galiba. Unutmazsam onla ilgili yazımda vardı onuda eklerim bir ara.


Bu açıklamayı bende buradan paylaştığımda birçok kişi bu ülkelerin kesinlikle böyle bir uygulamada bulunmayacağını, bizimkilerin kendilerine alt yapı hazırlamak için bunları söylediğini,

Onu kim söylediyse (Alt yapı) tam onikiden vurmuş tam isabet onu söyleyeni tebrik ederim. Ha sadece o kadarmı keşke öyle olsa yeni bir kitap olur akıllara zarar söylemler var ama balıkçı esnafı bu dolmayı hiç bir zaman ve şartta yemez çünkü içinde birebir yaşayan kişiler.


AB ülkelerinin avcılık konusunda çok disiplinli olduğunu vb. yazmışlar ve savunmuşlardı.

Şimdi başkalarının ne yaptığı ayrı bizim tatlı su kurnazlarının sığındıkları tezler tamamen ayrı ikisini birbirinden kesinlikle ayırıcaz. Öyle söyleye söyleye bu günlere geldik zaten bunu en iyi gene kendileride bilir zaten çinakopta ayağını kestimi ne olacak söyleyim alayı jilet.


Kendi karasularında evet, mesela balıkhanede geçmiş zamanki bir toplantıda AB'den gelen 1-2 kişi vardı İngiltere'de hangi sene unuttum şimdi, bir yıl gırgır ve dip trolleri çok güzel lüfer tutmuşlar onlar (Bluefish) diyorlar. Bende tercüman vasıtasıyla sordum sizin orda Endüstriyeller çinakop defne yaprağına soykırım yapıyorlarmı dediğimde bizim endüstriyellerden 1-2 tanesi homurdanmıştı tehditvari, trolcünün gözünden vurduğu arkadaşta bana arka çıkmıştı adam toplantıya gelmiş fikrini belirtmeyecekmi demişti sırf sizmi konuşacaksınız demişti. Yandakilerden defne yaprağı çinakopun ne olduğunu öğrendikten sonra onların çinakop tutmasının kesinlikle yasak olduğunu söylemişti. Bir diğeri de benden daha eskilerden duyduğum (Yunanistan'da bulunmuşlardan) Yunanistan ispariyi bile ithal edecek hale gelince tedbirler almak zorunda kaldığıydı. Hatta trol teknelerinden içindekini alıp batırdığı şeklindeydi şimdi durum nedir bilmiyorum. Bu konularda AB ve Japonya kesinlikle sabıkalı. Mesela Avustralya etrafı 3 Okyanusken düşün şimdi amatör olta balıkçısına bile torba limit hakkı 20/30 diyor yani 30cm. altında olmamak üzere 20 adet tutma hakkın var diyor. Amatör tek tek tutan oltacıya dahi. Okyanustan bahsediyorken dünya haritasının az büyüğünden Marmara veya tüm denizlerimizi karşılaştır şimdi gölde 50-60 mt. tekneyle 10 cm. çinakopuda katledicem diyenle 3 okyanusta amatöre bile 30 cm. altını korumaya alanı bir kıyasla. Biz kaç yıl gerideyiz ya da ne zaman ulaşırız. Şimdi değilse ne zaman biz değilsek kim yazacak. Kötü örnek örnek değildir mesela çocuklarımıza sende babasındır kötü şeyi nasıl örnek vermezsek bundada iyi olanları örnek almamız lazım. Konumuz anzaklar yada oteline Gelibolu yerine Gallipoli yazanlar değil. Hani adam kendine müslüman deriz ya onun gibi. Başkasına şirin görünmek için değil sadece kendileri ve gelecek nesilleri adına. Bahri okusada yazsa biraz ordan ben daha sonra damardan giricemde tek başına hangisini yapayım sıra gelir 1 gün elbet.


Benim kastım konunun bu yönü hakkında tartışmaktı. Yoksa balığın yaprakken avlanmasının yasal olmasını savunmak falan değil. Gerçektende bizim balıkçımız bu çinekopu yakalamaz da göç etmesine izin verir ise bunu diğer ülkeler acımasızca katlediyormu idi. Cevabı sanıyorum senden aldık. Kocaman bir EVET.

Çinakopla ilgili burda evet yok yalnız kesinlikle onu belirteyim. Şimdi sende kendine şu soruyu sor bakalım dediklerini doğru kabul ettik diyelim o zaman sor o arkadaşına balıklar çıktı gitti hepsinide rumlar tuttu hiç kalmadı. Adama sormazlarmı 1 Nisanda yasak yerine yukarı yumurtaya çıkacak balığı niye Mayısa yada 15 Mayısa uzatmak ister tatlı su kurnazları çünkü herkesin bildiği konu balık aşağı indiği gibi yukarıda yumurta atmaya çıkıyor bu kadar basit. O tarz söylemlere esnaf tabiri yemezler anam diye geçer lugat bu. Yazıyı bulursam koyarım "Wall Street Journal İstanbul'un Kaybolan Balığı" olacaktı.

Ahmet'çim kocaman bir evet ama benim yazımda AB ve Japonya'nın katliam yaptıkları doğru tartışma konusu bile değil, yalnız biz tutmazsak Yunanistan tutarda doğru değil neden onların tezi doğru olsa. Yukarı çıkacak tek bir anaç balık kalmaz çinakopu bile rüyamızda görürdük dalyanlarda yumurtaya çıkacak balığa dalyan kurmazdı. Unutma lüferde dünyada en çok tutan 2.ci ülkeyiz. Sadece tatlı su kurnazlarının oyununa düşmeyelim. Onların Lüfer ufakları ya da çinakop katliamına dair tek bir video ya da yazı yok. Ben rastlamadımda duymadımda öyle olsa 1 tane denk gelirdi. İnanılmaz bir şekilde araştırdım. Ama bizimkilerde bol. Onlarda sadece bluefish=Mavi balık olarak biliyorlar. Ama lüfer ve üstünü eğerki internet kurtlarında yabancıların çinakop katliamına dair video bulurlarsa hep birlikte seyrederiz. Eğer onların endüstriyelleri çinakopken katlederlerse işin sonunda hislon marka kol saatini alacağını bilirler.

O zaman bu mavi yasalar seninde dediğin gibi evrensel olarak hazırlanmalı. Yukarı daireden bizim eve sürekli pis su akıyor ise biz evi ne kadar temizlesek çare değil. Belki günü kurtarmış oluruz. Köklü çözüm gerekiyor yani.

Elbette ama önce kendi kapının önünü süpüreceksinki diğerlerine konuşma hakkın olsun unutma en önemli konu hep unutulan bizim denizlerimiz okyanus değil 1 kaşık su. Birde çok basit örnek vereyim mesela askeri bölge yasak saha var. Orası ne oluyor balık yatak yapıyor değilmi yığınla. Zanzibar- Yeni Zelanda konusunda belgeselden az değinmiştim. Ama senin dediğinde tabiki doğru, ama bizimkilerin kesinlikle hiç bir konuda en ufak yatacak yeri yok bunu sana garanti ederim. Tekrar hatırlatayım bizim denizimiz var iç deniz statüsünde okyanusumuz yok. Bizim bazı hocaların 50 yldır yaptığı muazzam stratejik hata da bu işte (avcılık ve istihsal dalında olanlardan) Merak etme bizim tatlı su kurnazlarının çoğu afedersin domuzun art .ıçını bilirlerde işlerine gelmez. Bu kafada giderlerse işin sonu jilet. Travertenler sarkıtlar dikitler 1 günde oluşmaz milyonlarca yılda oluşur tabi bizim vaktimiz o kadar yok ama 1 yazıdada bu iş bitmez yazdıkça herkes yada okuyanlar dağarcıkta birikecek. Fiziğe geç kalıcam kaçtım. Saygılar.
__________________
Ahmet TARİH
İSTANBUL/1973
A Rh+

Gündüz aceleden unutmuştum. Bizimkiler her dakika AB deyip duruyorlarya ben demiyorum. Köprünü, tüp geçidini Japonlara yaptırıyorsunya uydunu Fransızlara yaptırıyorsun, heronları İsrail yada ABD'den alıyoruzya. Birde bizimkiler deprem için Fransız araştırma gemisini getirip araştırma yaptırmadılarmı Marmara'nın tüm fay hatlarını incelediler ya. Şimdi bende diyorumki, ABD'den NOAA, Avustralya'danda AIMS'ten bilim adamları gelsinler. Herkes konuşsun endüstriyeller 50 yıldır sirküler yazıyorya zaten. Birde onlarla balıkçılığın geçmişini ne yapıldıda bu günlere nasıl gelindi. Dosyaları önlerine koyalım sorular sorsunlar istedikleri kadar odaya kilitlesinler kapıyı üstümüzden tamam diyene kadar sonrada araştırma yapsınlar. Birde diyelimki bir an için burada siz yaşasaydınız okyanuslar için aldığınız tedbirlere göre bu iç denizlerde ne tedbirler alırdınız. Madde madde önlerine koyucam soruları hepsinin altına karşılığını araştırdıkça doldursunlar bakalım. Ne çıkarsa ben razıyım sayıyla bile balık tuttursa okey.
__________________
Baba Yalçın

Bu mesaj en son " 29-08-2012 " tarihinde saat 19:42 itibariyle Baba Yalçın tarafından düzenlenmiştir....
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 31-05-2012, 12:28   #8
serdar425
Oltacı
 
Üyelik Tarihi: 03.05.12
Mesaj Sayısı: 12
Varsayılan

''balığı biz tutmazsak yunanlı tutar'' yalanının ispatı şu istatistiktir..

2002 yılı

dünyada avlanan lüfer miktarı 43000 ton
türkiye'de avlanan 25000 ton
yunanistan'da avlanan 100 ton

2009 yılı

dünyada avlanan lüfer miktarı 16000 ton
türkiye'de avlanan 6000 ton
yunanistan'da avlanan 100 ton
serdar425 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 31-05-2012, 13:17   #9
Ahmet TARİH
Moderator
 
Ahmet TARİH kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 29.04.10
Şehir: İstanbul - 1.Levent
Yaş: 50
Mesaj Sayısı: 641
Varsayılan

Serdar bey kaynak olarak bir bildirim yapmamışsınız ama rica etsem birkaç yorum daha ekleyebilirmisiniz.
- Türkiye nufusu ile Yunanistan nufusunu ve Türkiyede tüketilen yıllık adam başına balık miktarı ile Yunanistanda tüketilen balık miktarını kıyaslayarak bu oranların ne çıkarttığını.
- İki ülkede tutulan balık miktarının ne kadarının ithal edildiğini. (Biz tuttuk ama kim tükketti)
- Kalan kısmı tutan 2. ve 3. ülkeler kimdir.
- 2002 ile 2009 arasında oran olarak ciddi bir düşüş var. Bu düşüşün nedenleri nedir.
Teşekkürler.
__________________
Ahmet TARİH
İSTANBUL/1973
A Rh+
Ahmet TARİH Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 31-05-2012, 15:32   #10
serdar425
Oltacı
 
Üyelik Tarihi: 03.05.12
Mesaj Sayısı: 12
Varsayılan

veriler tüik ten..ama sorduğunuz sorular konuyla alakasız..başka başlıklarda karşımıza mutlaka çıkacaklardır yine tartışırız inşaallah..bence o istatistiklerde dikkatinizi başka bir şey çekmeliydi..

yunanistanın balıkçısına her sene aynı miktarda lüfer tutma şansı vermesi..

yani bir ülke 25000 ton tutarken diğer bir ülke 100 ton tutuyorsa,tutulan balık miktarını nüfusa bölerek falan ne hesabı yapabiliriz ki..yunanistan bizden nüfus olarak 250 kat küçük değil tabii kide..artı olarak şöylede bir hesap var ki,tonaj olarak yunanistandan 250 kat fazla lüfer tutmamız hakiki değerleri bulmamız açısından sadece bir basamak..çünkü yunanistanda tutulan 100 tonluk balığın tane olarak miktarı,bizde tutulan balığın 250 değil belkide 2500 kat düşük..çünkü yunanlı bu balığı bizim gibi on küsür santimde değil en az 25 santimde tutuyor..yani bu konuda asıl serzenişte bulunması gereken yunanistan olması lazımken,biz birde üstüne ''biz tutmazsak yunanlı tutar'' deyince garip bir durum oluyor..aslında konunun ''burada tutulmayan balık yunanistana gider mi'' gibi çok önemli bir ayağıda var çünkü bu bilimsel olarak ispatlı olmadığı gibi üstüne birde bilimadamlarının aksi yöndeki tezleri var..onlarıda inşaallah yalçın baba konuları açtıkça konuşuruz..

muhabbetler dilerim..
serdar425 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
"Tonnaro Mattanza 13" Baba Yalçın Baba Yalçın 0 28-05-2012 23:00
"Tonnaro Mattanza 12" Baba Yalçın Baba Yalçın 0 28-05-2012 22:57
"Tonnaro Mattanza 11" Baba Yalçın Baba Yalçın 0 28-05-2012 22:54
"Tonnaro Mattanza 4" Baba Yalçın Baba Yalçın 0 28-05-2012 22:25
"Tonnaro Mattanza 2" Baba Yalçın Baba Yalçın 0 28-05-2012 22:17


Saat 12:51.