Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > Amatör Balık Avı Genel Bilgiler > Üstadlar Köşesi > Baba Yalçın




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 16-05-2012, 22:15   #1
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan Sinarit Zıpkın Lamba

Sinarit Zıpkın Lamba 27.08.11, 00:10



Eski yazılarımı hatırlayın. 12 mt. geçilmeyecek. Gündüz dahi olsa asla su altı el feneri kullanılmayacak dedik. Satışıda yok. Şimdi 12 mt. geçilmese, lamba kullanılmasa o balığı ancak rüyasında görür. Bu daha neki!!?* Esas lambayı sirkülere koyanlara ne demeli Kadir gecesi. Saygılar.

Baba Yalçın

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
27.08.11, 21:06

Malesef şekil bu , yazıklar olsun.

COŞKUN ALP ARGUN/ 1962 / İZMİR / BİLGİ GÜÇTÜR...

yeşil

Bildiğini bilenin arkasından gidiniz, Bildiğini bilmeyeni uyarınız, Bilmediğini bilene öğretiniz, Bilmediğini bilmeyenden kaçınız
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
28.08.11, 01:11

Sayın Baba Yalçın, Denizlerimizdeki balık miktarının artması, en azından azalmaması yönündeki fikir ve çabalarınızı mutlulukla gözlemliyorum. Ancak defalarca dile getirdiğiniz zıpkıncıların 12 metreden daha derin sularda avlanmaması gerekliliği tezinizi varsa hangi bilimsel verilere, yoksa hangi tecrübe ve mantığa dayandırdığınızı öğrenmek isterim. Öncelikle yaklaşık 30 senedir amatörce (avladığım hiç bir balığı satmadım) Çanakkaleden İskenderuna kadar tüm denizlerimizde avlanmış olduğumu belirtmek isterim. Yukarıda videosunu izlediğimiz zıpkıncının avlandığı derinlik zaten 10-12 metrelerdir. Bu arkadaş alınmasın ama çok da elit bir zıpkıncı olduğunu hiç sanmıyorum. Video çok büyük ihtimalle yurtdışından. Bu fikirlere nereden kapıldığımı sorarsanız; hiç bir elit zıpkıncı o renk dalış elbisesi, o renk maske ve snorkel kullanmaz. Dalarken snorkeli genellikle ağzından atar. Kullandığı ağırlık kemeri esnek kauçuktandır. Dip zamanı o derinlikler için 1:30 ila 2 dakikadır. 50-55 saniyede sinarit gibi yumuşak etli bir balığı kaya altında bırakıp çıkmaz. Demek ki ortalama bir dalgıç da mera iyiyse ve çok şanslıysa sinarit vurabilir. Elit zıpkıncılar sinariti taş altında değil agaşon denilen teknikle açıkta vururlar. Fener işine gelince; bizim sularımızda taş altında vurulan balıklar genellikle Karagöz, Sargoz, Eşkina, Orfoz, Lahoz gibi taş balıklarıdır. Yine bizim sularda taş altında Sinarit vurmak gerçekten çok istisnai bir durumdur. Fenersiz taş altı avcılığı yapılamaz. Amatör zıpkıncılık bir meslek değil, hobi ve spordur. Her sporcu gibi zıpkıncı da limitlerini arttırmak ister. Avlanabşldiği her 1 metre fazla derinlik ona daha fazla adrenalin ve haz verir. Eğer siz bilimsel olmayan fikirlerle bu sporcuyu limitlerseniz o da adrenalini başka yerlerde, başka şekillerde arar. Gece dalar. Tüple dalar. Bu bahsettiklerim gerçek amatör zıpkıncılardır. Ama biz şimdi gerçek hayata dönüp halihazırdaki duruma dönersek hayal kırıklığı yaşarız. Canım Türkiyem bir profesyonel zıpkıncılar (avladığı balığı satan) cennetidir. Gece dalan mı ararsın, tüple dalan mı ararsın, gece tüple dalan mı ararsın, nargile ile dalan mı ararsın hepsi bizde. Hal böyle oluca siyahla beyaz kadar farklı olan şeyler bir bütünmüş gibi görülüyor. Amatör zıpkıncılık takdir görmesi gereken bir spordur. Diğerleri ise katliam. Bence yapılması gereken zıpkın balığının satışını engellemek ki ben bakık hallerinde bile satıldığına şahit oldum. Yasak avcılık yapanların gerçekten can yakacak şekilde cezalandırılması, tür, miktar ve zaman limitlerinin konmasıdır. Konan bu yasaklar da kulakdan dolma bilgilerle değil bilimsel veriler ışığında konulmalıdır. Eminim hatırlayanlar olacaktır. Yıllar önce 75 cm üzeri tüfek kullanmak yasakdı. Bu yasak bize diyordu ki; git taş altındaki yuvalı balığı vur. Çünkü o boy tüfek ya taş altında yada gece kullanılır. Kefal, levrek, akya, sinarit gibi balıklar gündüz 100-110 cm veya daha uzun tüfeklerle avlanır. Kısa tüfekler ise soyları tükenmek üzere olan orfoz, lahoz, karagöz, eşkina gibi balıklar için. Komik değil mi? Uzun lafın kısası zıpkıncılığı zararlı yapan dalınan derinlik, kullanılan 3-5 watlık fener değil, katliam derecesine varan gece ve tüplü dalışlardır. Aklıma gelmişken bu yasak avcıları 3-5 kuruş para için dalışa götüren bir çok profesyonel kıyı balıkçısına da şahit oldum. İğneyi kendisine batırması gereken birileri de bu forumu okuyordur sanırım. Kafanızı şişirdim. Kusura bakmayın. Saygılarımla.

Serdar Yapıcı /1968/ Küçükyalı/İstanbul/ Balıkçı
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
28.08.11, 04:45

Serdar Kardeşim Merhaba. Forumdaki yazılarıma bir müddet ara vermiştim. Şimdilik pek devam etmeyi düşünmüyorum. Alet elime geçtikçe öylesine geziniyorum. Video koyarken yazışacağım aklıma gelmemişti. Çünkü yazılması gerekenlerin en önemlilerini defalarca yazdık. Denizlerimizin yüzölçümü ve yapılanlar değişmedikçede 500 yıl geçsede silahda çeksen yapılacaklar önem sırasına göre belli. Yazmaya niyetim yoktu yani. Bugüne kadar balıkçılıkla ilgili ne yazdıysak noktasına virgülüne arkasındayız. İlerde bizlerin bıraktığı bayrağı gerektiğinde sizler taşıyacaksınız. Yazdıklarının hepsinden haberim var. Unutmaki ben bu konulara deyiniyorsam hepsinin gerekçeleri var. Mezardan Rahmetli Babam çıksa hoşuna gitmesede doğru neyse onu söylerim. Daha önce bir kaç kere bu konulara değinmiştim. Hatta federasyon başkanı M.K özelden mesaj attı ve sonrasında yarım saat tel. kendisiyle konuşmuştuk. Ancak biz bazı konuları yemeyiz tabi onunda bunu anladığını zannediyorum. Birde endüstriyellerin bilimsel diye diye denizleri ne hale getirdiğini pas geçme sakın. Sence 50 yıla yakın dalan avlanan devamlı gözlem yapan birisi bu konulardan bihabermidir. Fırsat bulursam sana özelden yazmaya çalışırım (detaylı) çünkü konu uzun. Yada bayram geçsin yerin yakın Küçükyalı bize uzak değil. Önceden haberleşiriz. Atlar gelirsin koop. kitaplığında zıpkınla ilgili hazırladığım bir dosya vardı onada bakarsın konuşuruzda. Albümlerede bakarsın. (Burayada 1-2 foto koymuştum) Karara varırsın. Varsa sende getirirsin bir güzel kaynatırız. Bu konu balıkçılıkta yapılacakların yanında zurnanın son deliği kalır.Ancak önemi nerden kaynaklanmaktadır. Zıpkınla avlanan balıklar türleri itibariyle önemlidir. Diğer hususta bu türlerin yoğunlaştığı derinlikler. Mevsimine göre 15-18mt.lerden başlar 50-55mt'ye kadar devam eder. Türkiye'de eski sayı takribi 20.000 kişi var (200-250'si tehlikeli) böyle avlanan kendini hiç bir zaman tek kişi olarak düşünmeyeceksin yekuna vuracaksın totalde şu kadar adam, 1 yılda hangi türden kaç adet malı götürdü!!?? Zıpkınla vurduğun balıklar pelajik değil unutma. Birde etrafın Okyanus değil, bunu zaten bilirsinde pas geçme diye söylüyorum. Yani özetle kileri rahat bırakacaksın. Yoksa diğer konularda olduğu gibi Hislon marka kol Saati durumu. Bak ne güzel söylemişsin şurdan şuraya kadar 30 yıl diye işte fırsat zaten kendi söyleminde 30 sene öncesiyle bir kıyasla bakalım. Sadece kirliliğe vurmaki bazıları gibi, top kornere taca gitmesin. Fark ne oldu!!??

1) Zıpkın balığı satmamışsın ne güzel. Aferin bazılarına örnek olsun. Önce balıkların fotosunu çeker albüme koyarsın sonrada balıkları anıtkabire (mideye) gönderirsin.

2) 12 mt. işini bilimsel veri diye sormuşsun, ardından 30 yıl amatörce yaptığını söylemişsin. Bende diyorumki sadece avlanmayıp gözlemde yapsaydın düşüncelerin farklı olurdu. 50 yıllık birebir yaşananları gözlemleri, hiç bir bilimsel veri onun yerini tutamaz. Hatta aynı gözlemi onlarda yapmak zorunda yapmazlarsa da bazı doneleri yapanlardan almak zorunda. Ha şunu dersen anlarım. Biyolojik olarak, çevresel etkilerle kimyasal analizler dersen anlarım. Labratuar aşamasında hangi tür ne kadar yumurta bırakır ne kadarı yetişkin birey olabilir (havuzda farklı olur) ekolojik ortamda farklı olur. Buna bilimsel olarakda yanıt veremez kimse ancak tahmini öngörüde bulunabilir.

3) 30 yıl avlanıpta 12 mt. için hangi bilimsel veri, tecrübe, mantık diye sorarsan eğer, bu konuda rahatsızlık duyduğun ortaya çıkar. Öküz altında buzağı ararım o zaman. Eğer bu hususu 30 yıl anlamadıysan bundan sonra nasıl anlayacaksın ben anladığını biliyorumda sadece polemiğe girmeden ben bunları yemem kardeşcağızım deyip keseyim. Boru değil 50 yıldan bahsediyorum ne dersin. Sence yermiyim. Bu konuda nesen beni, nede ben seni yiyemeyiz, eğer 30 senen işin içindeyse. Bu süre yeterli bence. Bazılarının işine gelmiyor diyelim.

4) Avlandığı derinlik zaten 10-12 mt. demişsin ölçmeden tahminde bulunursunda göz yanılabilir. Eğer öyleyse no problema.

5) Taşda Sinarit vurmak evet ballı bir durumdur. Ama ben çok uygun şekilde arkalayarak ya erişte arasına, (kümes kümes) yada taşa girdiğinde çok aldım.

6) Fenersiz taş avcılığı yapılamaz. Bak sen şu işe bunu kim söylemiş balıklarmı!!?* 50 sene fenersiz balık vurduk hani yapılamazdı. Bendede lamba var gözüne sıksam kör olursun peki biz niye kullanmıyoruz kullanmasını bilmiyormuyuz. Ha şöyle söylersen olur bazı karanlık taşlarda 1 tane bile balık kalmasın ne kadar taş varsa sıkayım gözüne, alayını şişe geçireyim 1 tane kalmasın dersen no problema. Ama 30 yıldır balık yeme durumu var. Fosfor alma durumu var. Karanlıkta cin gibi görme durumu yokmu!!?* Şayet görmediysen de bırak gelecek seneyede balık kalsın o merada tulum çıkarmayıver. Yada o gün hava bulutlu zifiri karanlık başka gün güneşli havada bak. Olmadı başka gün gene bak belki kapı önünü temizlerken bulursun belki başka gün yakında otlanırken görürsün. Kovuğun etrafında alargada bekle belki kafayı çıkarır çıkarmazsada evine saygı göster. Belki hanımınla çoluk çocuğuyla dinleniyor evinde. Lamba kullanma, ver lambayı eline 10 yaşındaki çocukda vursun bu avcılıkmı şimdi. Ben enayiymişim 50 yıl kullanmadığımız için bumudur. O zaman herkes bildiği yani arzu ettiği gibi işine geldiği gibi yapsın. Mesela gırgır ağ boyu harmanı cihazları tekne boyu mevsimi her şeyi arzusuna göre yapsın. Trol heryerde carr kuzey mobilya, algarnası misina ağı, dinamitçisi, alamanacısı herkes nabza göre şerbetle olsun. Burda yazmaya ne gerek varki.

7) Hobi spor kısmı eyvallah saygı duyarım. Senin gibi düşünenlerin haklarını bazı toplantılarda konu açıldığında en çok müdafa eden ve meslektaşlarımdan tek kişiyim çünkü işin içindeyim. Ama kurnazlık sökmez.

8) Bilimsel limit haz v.s sınırlarsan yasa dışı yollara saparmış falan TEHDİTMİ!!?* Madem öyle cicili bicili gerekçeli laflardansa şu bilimseli senden duyalım bildiğin bir şeymi var.

9) Bak Serdar kardeşcağızım. Benim balıkçılık konusunda örnek aldığım bir ülke var etrafı Okyanus olan Avustralya. Ordan buraya yazan Bahri Kardeşimiz var ayrıca yeğenimde lisan için ordaydı 6 aydır geldi, gene bir o kadar gidecek. İstediğin yerde karadan olta dahi atamıyorsun ne diyor SAT KOMANDOSU gibi ekipler var oltayla tuttuğun balığa bile evine gidip buzdolabını kontrol etme yetkisi var der. Sen öyle bir ülkede olsan söylediklerini orda söyleyemezsin adama ömür boyu belediyede çim biçtirirler diyorlar. Ama burda atışlar kalçadan serbest.

10) Amatör zıpkıncılık takdir görmesi gereken spordur. Evet altına imza attık tamam en çok da biz müdafaa ettik ediyoruz. Ancak kitabını yazdırmazlar nabza göre şerbet olmaz. Sirküleri endüstriyeller nabza göre şerbetle yazılınca sonuç ne oluyor burda okuyorsun.

11) Profesyonel balıkçıda gördüm (dalışa götüren) demişsin vardır ben ona yazmayım ağır kaçar.

12) Elit balıkadam o derinlikte değil hiç bir zaman fener kullanmaz.

13) Kafam asla şişmez Serdar'cım ayrıca memnun olurum. Sen okuduğum kadarıyla sporu ahlaklı yapan kişisin. Ancak bazı konularda her konuda olduğu gibi bazı kıstaslar var. Saat oldu 04.26 Sahuru kaçırmayım. Bana güven diyorum. Gözümü kapatsam yarın yokum o zaman zoru ne diye bir düşün. Suya girince 10-12 saat çıkmayan biriyim. Sence dile kolay 50 yılda neler yaşanmıştır. Keseyim iyikide yazmadık, ya yazsaydık. Sahuru kaçırıcam. Yazdıklarımı unutma. Saygılar.

Not: Meraların dibine darı eken, Küçükyalı'da Arif vardı tanırmısın kayboldu o nerelerde!!!??


Baba Yalçın
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
28.08.11, 20:49

Yalçın Bey, Benim bu tür polemiklere girecek ne vaktim var ne de karşımdakinin bilgi ve tecrübelerini azımsayacak usluba sahibim. Konuyu fazla uzatmayacağım. Siz zaten her şeyin en iyisini biliyorsunuz. Benim asıl üzerine basmak istediğim konu şudur: Bizlerin öncelikle görevi hali hazırdaki sirkülere uyulmasını sağlayacak önlemlerin alınmasını istemek ve takipçisi olmaktır. Şu anda yürürlükte olan sirkülere uymazken yenileri peşinde koşmak bana çok anlamlı gelmiyor. Bu tüm kesimler için geçerli. Gırgırcısı, trolcüsü, kıyı balıkçısı, amatörü, trafikte araba kullanan şöförü uzatmayayım neredeyse tüm Türk halkı olarak kanunlara kitaplara çok da saygılı değiliz. Biz önce var olana uyma nezaketini gösterelim. İnsanımızı bu bilince ulaştırabilirsek sonrası kolay. Bilenler kafa kafaya verir. Her kesimden bilgi sahipleri tartışır. Dünya üzerindeki var olan iyi örnekler sentezlenir ve bize en uygun sirküler oluşturulur. Ama her şeyin en iyisini bilen bir kişi yazar diğerleri ise buna güler geçerse şu andaki durumumuzu arar hale geliriz. Konu zıpkıncılar olduğundan, biz önce gece dalanı, tüple dalanı, sirkülerde yasak olanı avlayanı yerelim. Videoda av yapan arkadaş bana göre iyi örnektir. Sirkülere aykırı hiç bir şey yapmıyor. Ha ileride sizin engin bilgi ve tecrübelerinizden faydalanarak daha güzel sirküler yayınlanır da 12 metre altında av yasak olur, gündüz fener kullanmak yasak olursa emin olun ben sizden önce afişe eder ve yererim. Uzun lafın kısası kanunlara nizamlara uygun iş yapanları kendi ön yargılarımızla eleştirmeye harcadığımız enerji ve zamanı, yasaklara uymayanlar üzerinde yoğunlaştırıp, kanunlara saygılı bir toplum yaratma yolunda harcarsak daha hayırlı ve diğerlerine saygılı bir iş yapmış oluruz. Saygılarımla

Serdar Yapıcı /1968/ Küçükyalı/ İstanbul / Balıkçı
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

28.08.11, 23:02

anlamak mümkün değilki bu sirküleri...kime göre ,,neye göre... bilirizki yaz ayları balığın irisi iner kara kıyıya, belki üremeye, belki yemlenmeye.. kim bilir ? bilen bilir ..... eskiler ,reisler nereye yanlar iyi bilir.. benim burada işaret etmek istediğim ....ne sirkü ne metre... bu dalgıç denen SIRTLANLAR yer bilmez... AMA bizim 2 duble yuttuktan sonra çoooook konuşan kardeşlerimiz varya.... sırtlanların ağzının suyunu akıtan onlar... yer işaret verenler onlar... saygı duymuyorum ÇOOOK KONUŞANA.... paylaş sadece esnafınla.... balıkçılara saygılar.

Kartal Cem 1903
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

29.08.11, 00:43

Serdar'cım tekrar Merhaba. İlk satırın için teşekkür ederim. Siz zaten her şeyin en iyisini biliyorsunuza gelince bu herkes için yanıltıcı olur. Bu işi yapanlar aşağı yukarı neyin doğru neyin yanlış olduğunu görerek birebir yaşayarak öğrenir ve alasını bilir. Bunları senin de bildiğine eminim. Sorun nerde, kimisi kabul eder kimisi kabul etmez. Ego durumu. Yani işine gelmez. Bunları söylerken seni yada başkasını incitmek asla aklımın ucundan bile geçmez. Ama maalesef durum işin özü bu. Senin ilk yazdığın yazıdaki herşey benim işime gelmezmi sanıyorsun kaymaklı ekmek kadayıfı, millete dar gelen bana bol gelir. Alırım lambayı kovukların dibine darı ekerim. Resimleride foruma koyarım. Nasılsa tamamen yasal deyip sıyrılayımmı. Dalmak ayrı bir iştir, balık vurmak ayrı bir iştir. Ama tabiki iki vasıf da tek bedende birleşecek. Sen söyle şimdi burda yazdığım savunduğum herşeye ters düşmezmi. Bizden sonraki nesillere ne bırakıcaz, onlar bizleri nasıl anacak. Bunlarıda bir düşün. Senin çoluk çocuğuna ilerde ne kalacak yada torunlarına yada onların çocuklarına yada gelecek nesillere diyelimmi!!!??

Türk Halkı olarak kanunlara kitaplara saygılı değiliz demişsin. Tam isabet aynen bu görüşüne katılıyorum. Ancak ben de onu şöyle belirtiyorum. Balıkçılığın durumu, Apt'nın durumu, ülkenin durumu aynı deyip noktalamak zorunda kalıyorum.

Bizlere düşen, yenileri yerine halihazırdaki sirkülere uyulmasını sağlayacak kanunlara uyulmasını sağlamak demişsin. Serdar Kardeşim senin denizlerin son 50 senede neden bu hale geldi. O yasal kılıfına uydurulup dikte ettirilerek yazılan sirküler yüzünden değilmi. İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Mecbur değilsin tabi ama bazı yazılara göz gezdirmemişsin. Bende senin gibi uzatmaya meraklı değilim. Ama senin tümünü saysanda esas konuya giriş amacındaki sirkülere konan 6 volta kadar su altı el feneri ile zıpkınla avlanma konusuna bakalım. Ne gerekçeyle yasal olmuş. Yani hangi bilimsel gerekçeyle sirkülere girip yasal olmuş. Sirkülere yasalara uyulsunda konma gerekçesinede göz atalım. Sualtı Avcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M.K.'nın kendi ağzından telefonda dinlediğim bana anlattığı. Konu şöyle efendim, bazı dalış malzemesi satan dükkan sahipleri zodyakla Mavria'yı kazımaya gidiyor yaz havası olmadığı için kuzeyden hava patlayınca zodyakı kaçırıyorlar el lambalarıda zodyakla gidince bir kaç geceyi adada geçiriyorlar. Sonra böyle bir durum bir daha yaşanmasın diye 6 volta kadar su altı el fenerini böyük böyük müthiş bilimsel rapor sonucu sirkülere koydurmayı başarıyorlar. Bilimsellik akıllara zarar boyutunda insanı aptal yerine koymanın dik alası değilmidir bu gerekçe. Ben o kurumun başında olucam birileride gelecek bana lafontenden masal anlatacak onu dış kapıdan içeri sokarmıyım. Neresini ele alacaksın. Bahsettiğin diğer konularda ( diğer avcılık sirküler konularıda) bunun şablon çıkarılmış hali, uzatmayım."Burda yazılanlar neye girerse girsin, mutlaka acil yapılmalıdır"ordada bu konudan bahsetmiştim. Zahmet olmazsa göz atarsın. Vaktin olursa.

Biz önce var olana uyma nezaketini saygısını gösterelim. Hayhay içinde bulunduğumuz sonuca, ne şekilde gelindi, hangi nedenlerden, neye dayanarak gelindi. Bakalım denize, stoklara, çevreye, esnafa hangi birine nezakat saygı varki. Bu durumda damardan acil yapılması gerekenleri yapılmadığı sürece. Hepsi her telden ucundan azıcık pilavlık, filmin sonumu geçti palamutun alayı durumu You Tube'den videolar indirir iç çekeriz. Bizler göreceğimizi gördük, yaşayacaklarımızı yaşadık. Niye feryat ediyoruz, denize şükran borcumuz saygımız var, birde gelecek nesile ne bırakıcaz. Denizleri bu hale getirilmesine sebep olanlar "Kıldan ince sırat köprüsünden geçmeyi nasıl düşünüyorlar" 50 puanlık uzmanlık sorusu. 50 yıldır her türlü siyasi entrikayla balığın tohumunu kurutanlar, sırat köprüsünde kime posta koymayı düşünürler. Bu akşam kanal D'de konuşurlarken gördüm,tam başını görmedim ama tipler belli fikirler belli 50 sene önce neyse hala aynı kafalar gel tezkere gel. Bir ikisinin cm.'e karşı sığındığı tezlere bakarsan karpuz değil taşlar kayalar ortadan ikiye ayrılır. Balık yiyen zeki olur derler birde bunlar herhalde ağır metalli balıkları yemişler, tezlerine bakılırsa. Yahu 50 yıldır toplu iğnenin ucu kadar en ufak bir akıllanma yok. Tık yok tık.

Dünya üzerindeki iyi örnekler sentezlenir. Bilenler kafa kafaya verir. Hayhay en iyi örneklerden kim var. En iyi bilenler kim olur, kimin denizi balık doluysa en başarılı en iyi bilenler onlardır. Etrafı Okyanus olan Avustralya'daki gibi yıldırım hızıyla reform yapılmasına ne dersiniz. Ancak Dünya üzerindeki iyi örneklere ilave edeceğimiz EN ÖNEMLİ KONU denizlerimizin tümünün iç deniz statüsünde olduğu gerçeği, ve Okyanus filolarıyla hallaç pamuğu gibi atıldığı göz ardı edilmeden. Şöyle yapılmasına ne dersiniz. Hani Tarkan'ın şarkısı varya "Gül döktüm yollarına" AB'ye gül dökeceğinize çağırın Avustralyadan bu işin uzmanlarını ben tek başına tercüman vasıtasıyla dünü, bugünü adamakıllı bir konuşayım. Bilim adamları, yetkililerde kendi aralarında konuşsunlar bakalım. Şirdenden ne sonuç çıkar ben ne çıkarsa sonuca razıyım. Birileride razı olucakmı ömür boyu belediyede çim biçmeye!!!???

Bir kişi yazarda diğerleri güler geçerse şu anki durumumuzu arar hale geliriz. Güldüğünü bilmiyordum. Valla beğenen beğendiğini alır beğenmediğiniz bana kalır. Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz. Son gülen iyi güler. Ama ben bu konuda gülmeyi asla istemem. Ben bildiklerimi paylaşayımda vicdanım rahat olur en azından. Biliyorsun "En rahat yastık vicdandır"

Gece dalanı, tüple dalan demişsin bunlar tartışma konusu bile değil bazı yazıları okumaya fırsatın olsaydı eğer bunları zaten yazmazdın. Hemde bana. El fenerinin nasıl bilimsel yasal sirkülere girdiğini ilk ağızdan anlattım. Seni tatmin ettimi!!??
Bu konuda engin bilgi ve tecrübelerin ne diyor.!!?? Bu konuda..,,


"Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz"

Andre Maurois


Baba Yalçın
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
29.08.11, 01:04

Sevgili Yalçın. Nasılsın. görüşemiyoruz. Sana eski bir deyimi hatırlatayım. mutlaka bildiğini biliyorum. Eşeğin kuyruğunu orta yerde kesmiyecen. Kimisi uzun kestin, kimisi kısa kestin der. Sende üzülürsün. Seni seviyorum. Selamlar

H.Hüseyin Külek
1946-İstanbul-Ataköy-(A rh-)

Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler

Söz veriyorum/ Çinekop tutmayacağım,satın almayacağım,Tutanlara engel olacağım.
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
zıpkın erdem ZIPKINLA SUALTI AVI 2 10-09-2010 13:53
bir kaç zıpkın avı videosu.. ilhanmania Videolar 16 13-03-2007 17:14
zıpkın... aganta borina borinata ZIPKINLA SUALTI AVI 23 27-01-2007 15:03
Zıpkın alsam mı??? ykmk ZIPKINLA SUALTI AVI 30 11-10-2006 10:44


Saat 01:15.