Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > Amatör Balık Avı Genel Bilgiler > Üstadlar Köşesi > Baba Yalçın




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 25-06-2012, 20:30   #1
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan "Mavi Ormanın Son Kralı" 5. Bölüm

11.07. 2010

"MAVİ ORMANIN SON KRALI" 5.BÖLÜM

1. BİYOLOJİK KORİDOR
9 Ada ve İstanbul Boğazı birlikte bir bütündür. Balığın inişi ve çıkışınıda düşünürseniz, Çanakkale Boğazı’nıda Biyolojik Koridor’dan ayıramazsınız.

"2. Biyolojik Koridor"u
Ayırmaya kalkarsanız, Marmara Denizi ve Karadeniz’in gırtlağını sıkmış olursunuz. Bu bölgeler dip (Demarsal) göçmen (Pelajik) balıklara ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca göçmen balıkların bir kısmının yatak yaptığı, dip balıkları ile birlikte, Havyar döktüğü, larva halinden buluğ çağına ve yetişkin birey olana kadar nesil yetiştirdiği alanlardır. Türlere ve mevsime göre, 0-30m.--60m. Arası değişkenlik gösterir. İstanbul Boğazı, adaları ve bu bölge de, yumurtlama alanı, hemde stoka katılım öncesi bireylerin beslenme alanıdır. Göçmen balıkların bir kısmı boğaz ve adalarda yatak yapar, kışı geçirir. Ama buralarda trol, gırgır hücumu, algarna, manyat, marya ağları, misina ağlar. Bunların hepsi kendini bir kişi görüyor. 1.00 kişi, 1.000’er kulaç ağ attımı her yer gece gündüz Çin Seddi. İstem dışı ıskarta avda sınır yok. Yetmedi dalyan, yetmedi balık çiftliği!

Siz balık olsanız nereye gidersiniz? Taş üstünde taş kalmıyor. Bütün bunlara rağmen, (2009-2010) Kumkapı’da Sinarit, Burgaz’da Çipura, Kupez, Haydarpaşa mendireğinde 12m.de 1kg.lık Mercan’lar yakalandığını biliyormuydunuz? Bu yazdıklarımız 30 yıl önce yapılsaydı, burda 113 tür yaşamına devam ederdi.

2010-Ocak-Şubat ayına gelelim. Dip ağları (kurşun yaka gözü gözüne, algarna, manyat öyle, gırgırın çevirdiği alan içinde kalan, binlerce İstavrit kadar Kırlangıç yavruları. İstavrit, Çinakop işe yarayanları seç, öldükten sonra gerisini kar küreğiyle denize dök. Trollerin verdiği zararı düşünmek bile istemiyorum! Bu sene Kalkan ağlarına vuran, ufak Kalkan’lar 1-1.5kg. internete düştü. Gırgır ve trolün her türlü balığı katletmesinden dolayı. Bazı kıyı ve geleneksel balıkçılık yapan esnaf, kimisi algarna, manyat, kimisi Pisi, Kalkan ağı atmak zorunda kalıyor. Hem Pelajik, hemde Demarsal balıkların tümü katlediliyor. Toplu halde gırgır ve troller tarafından bu işin bir yönü. Dolaylı yönü, esnafın diğer yöntemlere başvurmak zorunda kalıyor olması. Alan küçük, bütün ilişkenler, her türlü ağ ile kaplı. Denizde balıktan çok balıkçı var. Bu deniz bu kadar gırgır ve trolü kaldırmaz. Ayrıca bizim denizlerimiz iç deniz statüsünde göl sayılır Okyanus değilki bunu ne zaman idrak edecekler. Adamlarda "İdrak Yolları Enfeksiyonu" var diyorsun, bunu bile "İdrar Yolları Enfeksiyonu" anlıyorlar. Ne yapıcaz biz bunlarla bilmem. Söylemekten dilimizde tüy bitti.


“Şüphesiz, ilim sahibi için göklerdeki ve yerdeki herşey, hatta sudaki balıklar bile, dua ve istiğfar ederler”.


“GELECEĞİN AVLANMA YÖNTEMİ, OLTA İLE AVCILIKTIR” (Özellikli, Duyarlı, Deniz Alanlarında, Marpol-73/78) "Hassas Alanlar"

İstem dışı balık tutulmaz. Stoklara asla zarar vermez. Iskarta av yoktur. Balıkları ürkütüp kaçırmaz. Yemli balık tutarken dökülen yemlerle diğer balıklar da kümeler teşkil ederek yemlenir. Koku alma mesafesindeki bütün balıkları teknenin altına toplar. Yatak yapmasına yardımcı olur. Gidecek olan varsada oyalar. Sadece karnı acıktığında canı isterse yer. Zorla bir şey yaptırmıyorsunuz. Gün doğarken ve batarken daha iyi yemlenir. Beğenmediğiniz balık geldiğinde denize geri bırakırsınız. Daha ne olsun.


26.5.2009 Pazartesi - 7 Yavru Kalkan (Fotoğraf: Baba Yalçın)
Eklenmiş Resimler
Dosya Türü: jpg DSC09436.JPG (248,0 KB, 6 Görüntülenme)
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 25-06-2012, 20:37   #2
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

"KALKAN HAVYARI 4 Kg." 18.4.2005
Eklenmiş Resimler
Dosya Türü: jpg Kalkan Havyar.jpg (1,09 MB, 3 Görüntülenme)
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 20:53   #3
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

"YUMURTA ZAMANI OLTACILIK"

Balıklar, yumurta zamanı bir tür karın ağrısı çekerler (Strese girerler) Normalden az beslenirler ya da en aza indirgerler. Balık yumurta attıktan sonraki zayıflığı da bunun ispatıdır. Hani Uskumru’daki çiroz gibi zayıflığı yumurta attığı için değil, havyarlı zamanın bir bölümünde karın ağrısından az beslendiği içindir. O yüzden %85 oranında oltaya gelmez, sadece %15 av verirler. (Kaynak: Dış kaynaklı belgesel).

Zararlı olmayan yöntem, kendiliğinden ekosistemin sigortası olmuş oluyor. Birde sular ısınmaya başlayınca zaten takım seçer, iyi görür, oltaya da gelmez, nazlanır. Örnek: Orkinos’un kışın sular soğukken, çelik telden oltaya gelip (gözüne perde inmiş deriz) sular ısınınca misinaya bile gelmeyişi gibi, gelse de çok nazlıdır. Çünkü sular ısınınca yumurta sperm oluşturmuş ve havyarlıdır ve daha iyi görür. Görme sebebi de suların ısınmasındandır. Ayrıca balıkların yukarı çıkışı hızlıdır. İnişi gibi aheste değildir, oyalanmaz. Olta ile avcılık, İstanbul Boğazı ve adaları, tüm sahillerine yerleşmiş, karakteristik özelliğini, nostaljisini yaşatan unsur olmuştur. Adeta İstanbul’la özdeşleşmiştir. Söylediğimiz önlemlerin tümü alınsa. İşte o zaman ”2010 Kültür Başkenti İstanbul” dersin göğsünü gere gere. Ya şimdi! Canlı olta balığı isteyen halk limanlarda balıktan dönecek teknelerin yolunu gözlerdi, kedilerle birlikte. Bu avcılıkta, balık yataklarına zarar verilmediği gibi balığın çıkış ve inişine engel teşkil etmez.


11.06.2009 - 5 Kırlangıç, 2 Kalkan Yavrusu, 2 Deniz İğnesi, 2 Zargana Yavrusu. (Fotoğraf: Baba Yalçın)
Eklenmiş Resimler
Dosya Türü: jpg S6300952.JPG (1,46 MB, 3 Görüntülenme)
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 21:11   #4
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

Bununla birlikte Uskumru, Kolyoz eski yuvasına döner, Lüfer de yatak yapmaya başlar. Ben hepsini geri istiyorum! Bu trol ve gırgırlar buraları "Özellikli Duyarlı Deniz Alanları"nı "Hassas Alanlar"ı mahvetmese sahillerde işsizlik biter. Sahillerdeki tüm tekneler eğer balık tutarsa işi vardır. Eğer trol, gırgırların balığı bitirişi yüzünden limandan çıkıp mazotunu bile karşılayamıyorsa işsiz ve aç demektir. İşin özü, bu bölgede (yazdığımız alanlar) 1.000 kasa balığı, 1 gırgır teknesi tutmasın. 800 tekne birer kasa tutsun. Misal, 200 kasa denizde kalsın. Bir gırgır bir seferde 10.000 kasa tutmasın. 8.000 tekne birer kasa tutsun. 2.000 kasa denizde kalsın. Çinakop ise Lüfer, Lüfer ise Kofana olsun. Gelecek senenin garantisi olsun “En güzel haslet paylaşımdır”. Olta ile avcılıkta bu sahalarda stoklar korunmuş olur. Halk taze canlı balık yer. Seneye balık daha çok olur. 10.000’lerce kişi ekmek yer. Olta malzemesi satan dükkan ve bu dükkanlara iş yapan sayısında patlama olur. Civatasından somuna, boyacısından nalburuna, marangozundan motorcusuna, konfeksiyondan markete, lokantaya binlerce kalem malda alış-veriş sirkülasyon başlar. Bu ülke işsizlikten kırılmıyor mu?

Bu iş denizin altındaki eko sistem zinciri gibi, zincirin ucu karada da devam eder. Bizim işimiz hiçbir zaman şahıslarla değildir. Bir “Zihniyet” İki “Yöntemdir” Aklı başında reisleri ayırıyoruz. Bazı tatlı su kurnazları teknede 30 tayfa var! Ne yiyecek? v.s.

Denizde bir tek onların tayfası var! Bizler, hem reis, hem tayfayız. Denizlerde onbinlerce esnaf var. Başkaları taş yesin! Bankada istif için niye diyemiyorlar? Acaba! Şimdi deliler çıksın, ben halk ucuz balık yesin diye para bağladım desin. Akıllılarda buna inansın, öylemi! Yemezler. Hani deniz kirliydi? Niye para bağladın? Tekneleri büyütüp 50-60mt. yaptın. Bir molada 150 bin--200 bin Lüfer alırken kirlilik aklına gelmiyor! Nedense. Tayfayı 50 yıldır bahane eden, düşünen reislere devlet deseki sen onları düşünme reis, ben hepsine 6-7m. Tekne vericem, o bölgede sadece olta ile avcılık yapıp borçlarınıda öderler. Kendi kendilerinin patronu olurlar. Reis sanada öyle yapalım dese, ne yapacaklar acaba! 50 senedir, sektör, sektör, diye medyayı, siyasileri, bürokratları, sayısal olarak bizleri, herkesi kullanıp kemençe eşliğinde televizyonda 50 sene şov yaptılar. 50 senedir sular kirli diye diye, tüm stokları çökerttiler.

Oteller, lokantacılar, aşçılar, garsonlar uyandı, kadınlar uyandı, siyasiler uyanmadı. Bilimadamı geçinen bazıları dünyadan haberi olmayanlar, buna atlayan tatlı su kurnazları stok tespiti diye resmen alay ettiler. Kulağınız duymuyor, gözlerinizdemi görmüyor, mübarekler! Kılıç, Mersin, Kalkan, Orkinos, Kofana, Torik, Uskumru, Kolyoz, Palamut, İzmarit, Bakalyaros Mezgit, Kırlangıç ve sıra geldi Lüfer’e, alayının tohumunu kuruttular.

Alın size mükafat ÖTV’siz mazot daha iyi kürtaj yapın dedi. Kim ? Devlet Baba! Peki ne tedbir aldınız? Hiiiçç!

Doğruyu gören bilimadamlarına, bürokratlarına resmen terör estirip azarladılar. Bağıra bağıra hepsi mahallenin kabadayıları. Son Ankara’da ki av yasağı toplantısında (29 -3-2010 Pazartesi) bürokratlar “polis çağıracam” demek zorunda kaldılar. Birinci aşamayı bir deneyelim bakalım. Ne olacak? En az 50 yıl!

Çünkü, 1960 yılını milat alırsak 50 yıl denizleri gece gündüz kazıdılar 50 yıl tüm siyasileri uyuttular, halkı medyayı uyuttular, üstede para aldılar. Yoksa, birileri korkuyor mu?

Burda yazılan tedbirler eksiksiz yapılırsa tüm balıklarımız eski mekanına döner, buralarda yatak yapar, onbinler ekmek yer, sahillerde alış-veriş canlanır. Bu sahalar 30-40 yıl öncesi gibi dağ-taş balık dolar diye bazı tatlı su kurnazları korkuyorlar mı!

Kural koyucuların derdi bini aşmış. Acaba, kural koyucular 50 yıldır balıkçılıktaki gerçekleri, denizlerimizin, balık stoklarımızın başına gelenleri tam hakkıyla etraflıca öğrense, hop dedik arkadaşlar, bi dakka, bi dakka (ONE MINUTE) der miydi? Demezmiydi!

Adım gibi eminim ki onlara külahını papucunu ters giydirirlerdi. O esnada acayip işsizliği de önlerlerdi.

Ekmek ekmek dediler, hadi günde 3 ekmek ye, hadi bir fırın ekmek ye, tarlada buğday bile bırakmadılar. Bu ne iştah! Boşanın da semerinizi yiyin.


Uzun lafın kısası bizler ne diyoruz?

Why niçin, herşey vatan için.

Başka ne diyoruz? Herkes için!

Onlar ne diyor? (Trol, gırgırlar). Bankada istif için!

Peki gelecek nesil! Onu kafandan sil. Bu mudur?

Onların tümüne diyoruz ki!


“Gerçeğe yanlışı giydirmeyin, bile bile doğruyu gizlemeyin”.

“Bakara Suresi 42. Ayet
__________________
Baba Yalçın

Bu mesaj en son " 17-06-2013 " tarihinde saat 02:30 itibariyle Baba Yalçın tarafından düzenlenmiştir....
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 21:16   #5
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

1996 MAYIS

1970 yılından beri aynı sakızı çiğneyen tatlı su kurnazları.
Eklenmiş Resimler
Dosya Türü: jpg 4.jpg (863,2 KB, 5 Görüntülenme)
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 21:20   #6
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

İkiside Rahmetli. Darısı !!??**
Eklenmiş Resimler
Dosya Türü: jpg 5.jpg (772,2 KB, 4 Görüntülenme)
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 21:24   #7
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

Sene 1980 Baba Yalçın

Resmin hikayesi: Darbeden önce terör zamanı yoldan geçen tanımadığım birisi bu fotoğrafı çekmiş. Daha sonra aynı yere gelip arkadaşlara bu resimdekileri tanıyormusunuz diye sormuş. Arkadaşlarda terör zamanı diye tanımıyoruz demişler. Adamda alın ya demiş. Hoşuma gitti çektim, sahibine siz verin demiş. Kim çektiyse tanımıyorum. Burdan kendisine teşekkür ediyorum. Tekir ağı ayıklarken.
Eklenmiş Resimler
Dosya Türü: jpg 3.jpg (135,6 KB, 8 Görüntülenme)
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 21:28   #8
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

12.7.2010

Olta ile avcılıkda yasaklansın diyenlere Ankara'dakiler gelin buraya hadi reisliğinizi gösterin alın size olta 12 AY oltayla avlanın dese ne yapacaklar merak ediyorum. Merak ettiğim bir hususta bunların doktorları bunların bu durumuna acaba ne diyor! Ben işin başında olsam, onları bakanlığın bahçe kapısından bile içeri sokmam. 50 sene tüyü bitmemiş yetimin gelecek neslin hayallerini bile çaldı bunlar. Ahirette inşallah Cenabı Allah bunları esnafın eline terketmez. Baba Yalçın
__________________
Baba Yalçın

Bu mesaj en son " 25-06-2012 " tarihinde saat 21:54 itibariyle Baba Yalçın tarafından düzenlenmiştir....
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 21:32   #9
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

19.01.11

Önce tikveşli yoğurt kabı çok dikkatimi çekti onu konuşucam canım da yoğurt çekmedi değil. Kalkanın tadını zaten unuttuk!! denizde sıkça rastladığımız (Allah atandan razı olsun ki sayısını unuttum kaç yüz belki binlerli yıllarla ifade ediliyor, ÇÖP olarak karşılaşıyoruz!!!) Yoğurt kabı içindeki 7 kalkan..fıkra gibi 7 fill bir taksiye nasıl sığar hikayesi gibi.. ordaki 7 kalkan küçücük kaba sığıyor..akıllı bir insan sorar düşünür algılar ve bir yorum yapar...ilk kelimesi inançtan olsa gerek "günah ya " yada "sevimliliğe bak" der..zannımca..bunlar büyüyüp sini büyüklüğüne erişme hali benim, ortalama doğup, sağlıklı olursam 70-80 ortalamayla yaşamam gibi birşey.. eğer genç ölürsem "Allahın takdiri ama GENÇ ÖLDÜ " diye kulaklarımın dolması demek...peki aynı zihniyet insanlarımız...farketmez balık veya insan sonuçta CAN..bu balığı dibini kazıyıp bociliğinde tavaladıklarında yahut tarlayı sürer gibi torbalarında rastlayan KARDEŞLERİMİZ ne düşünür!!! Bu benim hep merakım..acaba ben mi enayiyim..! vicdan sorgusu yapacak birşey yok...bunu ne anlamda düşündüğümü ben biliyorum içim rahat vesselam..o kalkanın o yaşa gelmesine izin vermeyenler çok acı ki av süresinin 1 mayısa uzatılmasını canı gönülden isteyenlerin avlanma teknikleriyle aynı geliyor.. 1 mayıs şakası bu da.. şakanın içinde yer almak ta varmış...ben hiç bir toplantıya gitmedim..çünkü benim diyeceklerime hazır değildiler, uygun zamanı elbet vardır gelecektir dedim ve geldi..tutamam kendimi bilirim..bundan üzgünüm.. tek bir tıkandığım nokta var ki hamsi...eskiden sahilden annem anlatırdı tenekelerle sahilden toplarlarmış. Kofana sarganın peşinde sargan hamsinin bi bakmışız biz de hamsinin derdi annem..Türkiyede ki hamsi harcaması 3 aşağı 5 yukarı belli..ve bu tüketimin oltayla karşılanamayacağı belli ve gene gırgırla avlanma sisteminin olduğu yerde gene katliamlar söz konusu olacak..bu tohum hamsiyi avlamak avlamamak değil...gene arda kalan tikveşli kabındaki gibi kalkan yavrularının barbun yavrularının gene ağda kalması ve yumurta alanlarıının getirilicek olan sınırlama ile birlikte de olsa yine tahrip edilecek olması...TÜrkiye'nin hamsi ihtiyacı var..mutlaka..bunun karşılanmasında napacaz...küçük gırgır filoları oluşturarak ne kadar işi kurtarırız yada azalan türlerin yumurtalarını ne kadar koruma alanında bırakabiliriz.. babam çarkçı başıydı iyi bir denizciydi..anlatırdı kırımda pervanenin kıyma yaptıgı hamsileri..hayat... benim büyükbaşların banka hesaplarında gözüm yok..birileri ekmek mi yiyecek eğer savundukları şey biz 1 tekneyle gemicisi işçisi aşçısı kabzımalı nakliyecisiyle 100 kişiye ekmek kapısıyız düşünceleriyse ve vatana hizmet ettikleri ile onur modunda savunuyorlarsa, hayatı dümenlerini ne tarafa çevirirsem o taraf benimdir mantığıyla giden karakterlerin, aşağılayıcı, insan onurunu zedeleyici köle-patron ilişkisini savunan yaklaşımlarıyla, devletten siyasilerden destek buna göre alıyorlarsa bu yalnış... eğer kendilerini hakikaten vatansever insan sever ve istihdama yönelik elçi olarak görüyorlarsa o zaman hakikaten bu devrimde baş rolü çekmelidirler.. bundan aykırı bir hareket beklenemez.. avcılıkta avrupa normları bile demiyorum avrupalılardan daha duyarlı ve teknolojik olabileceğimiz kanısındayım.. ve daha fazla isdihdama yer açabiliriz..tabi ekolojik ve doğanın kanunları çerçevesinde...doğanın kanunları üzerine bir güç yoktur.. ne yaparsanız yapın.. bu bilinç oturmadan yada bunu 1 sn. bile aklımızdan çıkartıp bencilce birşey yaparsak, gene bi 50 sene sonra bizim hakkımızda diyecekleri, ilk 50'ler yüzünden bütün bunlar olacaktır.. bazı konularda fazla bilgi ve birikimim yok.. sadece gördüklerim ve üzerine HAYVANCA düşünmem bu fikirlerin sahibidir. .eğer ki planladığın hayat (sosyal ve gayri sarfi ihtiyacı ) dışında kat kat kazanmak ve bunu çevreye, gelecek nesile zarar vererek düşüncesizce yapıyorsan bunun karşısında durmayanda o yolda giden de asıl "ONE MİNUTE " lük tepki çekmesi gerekendir... ha kimse birikim yapmasın demiyorum.. elbet gelecek adına bir birikim yapacak insanlarımız ve ona göre de kazanacak ve yaşayacak ama 1 çocuğun bile yokken petrol şirketi kurmanın da bana kalırsa mantığı yoktur.. vicdan derim.. sistem kar etmiyor İstanbul Türkiye'nin kalbi ya ordan çıkacak sesler düzeltecek bozuk senfoniyi..hayırlısı...denize çıktık bi halt yok havayı da aldık çoluğu çocuğuyla bağladık gene babalara.. sevgiler saygılar...

_Balıkçı Reisi_ byeebyee
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 25-06-2012, 21:45   #10
Baba Yalçın
Profesyonel Balıkçı
 
Baba Yalçın kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 16.03.12
Mesaj Sayısı: 1.022
Varsayılan

19.01.11

Teşekkürler: Bakalım 50 yıldır fıstık gibi, 5 yıldızlı neler yapılmış,,

Tekneler 20mt'yi geçmeseydi, 1970 yılında su ürünleri teşvik yasasıyla, dinazorlara, kredi verip filoları bu hale getirmeselerdi,,,

Baktın durum sarpa sarıyor, hatalarını anlayıp, filoda geri çekme, filoda kapasite küçültmeğe gitselerdi.

Önceden çağrı yapsalardı ilk 5 yılda 50 tekne büyüklerden filodan geri çekilecek, gönüllü olanlar gelsin, yoksa,,,,

Kendi parasıyla büyütenlere, bilirkişi tarafından değer tespiti yapılacak, tüm donanımıyla değeri hesaplanacak, bu değer kadarda plakasına ödenecektir, diyerek bunu yapsalardı,,

Kredi borcu olanlar, tarihi fırsat koşun gelin, tüm tekne teçhizatınızla, birlikte bilirkişi değer tespiti borcunuz içinden düşülecek, kalan miktar kadarda plakanıza ödenecektir.

Taramalı sonarları, getirmeselerdi, Mütavazi 1.000 Watt (Tartışılabilir) sonarları geçmeselerdi, eski dönerli silindir kağıtlıları bilirsin, sonarların gücünü 3 kat artırmasalardı (ne olduda 60 khz, yerine 20 khz'ye nasıl, niye çıkarıldı) 60'tan 20'ye inince düşmüyor gücü 3 kat artıyor, sirkülere khz, değilde çıkış güçleri niye watt olarak yazılmadı (Khz, Watt' a çevrilsin asla demiyoruz bir cihazın watt olarak gücü neyse o yazılacak. Bazıları gibi demagoji yapıp elma armuta çevrilmezmiş, hamile kadın ultrasona girerse birşey olmazmış, sanki yüzgeçli doğuracak, su altında yaşıyor, kış gelince suyun altında şömine yakacak, ipe sapa gelmez, herzamanki tatlı su kurnazlığı,,

Orkinos soykırımı yapmasalardı, Karadeniz, Marmara, Saroz, Ege'de, Akdeniz'de 4.cü Orkinos üreme bölgesinde havyar zamanı Orkinos soykırımı yapmasalardı,,

Greenpeace'e ağ kurşunu atmasalardı,,, Ordudan ayrılan yada emekli olan biri keşke japonya'ya gidip orkinos çiftliklerini görüp, orkinos katliamına vesile olmasaydı,, bu işe hiç bulaşmasaydı,,,

Kılıçları havyar zamanı şişe geçirmeselerdi,,

Lambayla uskumrunun gözünü kör etmeselerdi, (sene 2011, Bozcaada, Gökçeada'da neler yapıldığını ordakiler anlatsın, ben girmiyeyim)

Havyar zamanı nostaljik diyerek torik, kofanaya dalyanlarda bulmaca oynatmasalardı. Mahalle aralarında 15 milyona torik balığına, el arabalarında ebe gibi doğum yaptırmasalardı,,

Biz tutmazsak hepsi Yunanistan'a gider, çinakopların hepsini tutalım demeselerdi, Madem hepsi Yunanistan'a giderdi, o zaman niye yasağı 1 Nisan Değilde, 1 Mayıs'a uzatmak için Ankara'da binbir fırıldak çevirdiniz (çevirenlere) 7 yaşındaki çocuk (esnafın) bile biliyorki balığın gittiği gibi birde dönüşü var. Fırıldak çevirmeselerdi,,

Uluslararası sularda av adı altında, Ankara'da fink atanlara geçit vermeselerdi, Çeşme Seferihisar, Teke Burnu, Sakız Adası güney ucundan çekilen hattın yukarısına 15 Mart'tan itibaren yasağı başlatsalardı,, Kıta sahanlığını elleyerek yukarı çıkacak 6-9 kg. arası bir dünya yumurta atacak kofanayı, palamutu, toriği, daha boğaza girmeden aşağıda boğazlamasalardı,,

Sözde yasak başlattığınızdada, yasak yasadışı ava tek ceza tekne teçhizatına el koyma cezası verselerdi,,

Seninki kaç cm.de Endüstriyeli 10 yıl önce söylediğimizi yapsalardı,,

Sözde yasak başlayıncada, Alamanada 25 kulaç ağ derinliğine müsamaha göstermeselerdi,,

1 Nisan'dan itibarende geleneksel balıkçılık yapanlara deselerdiki, arkadaşlar bu tarihten itibaren 30 mt. den sığ sularda ağla avcılık yapılmayacak, Ancak kendi geleceğiniz için balığın havyar atmasına anlayış ve rıza gösterdiğiniz için sizleri ödüllendiriyorum, balığın dönüşündede 15 Eylül'den itibaren av yasağı kalktığında (Palamut biraz daha büyüsün) 30 mt.'den sığ suda hiç bir şekilde gırgır ağ dökemez deselerdi,,

Bu bağlamda da harbi reisim,, ağ derinlik, ve harmanıda ne olur onuda sen söyle,,

Marmara'da trolü halletselerdi (anlattık durduk) Trolün kdv'si, Algarna, cik cik (aquavides) pulluk, nadas muhabbetini bitirselerdi,,

Trolün ötv'si, manyat ve hertürlü sürütme ile avcılıkta, denizlerimizin "Özellikli Duyarlı Deniz Alanları" olduğunu kaale alıp hiç akıldan çıkarmasalardı,,

Uskumru'nun gıdası akyem, deniz anası dışında, karides, kanburu yok etmeselerdi, Marya türü balıkları, gıdasından yoksun bırakmasalardı,,Türleri sıralamayım,,

"İki Biyolojik Koridoru" hayata geçirmeleri için en az 20 yıl dil dökmek ne kelime! Kaale alsalardı, her türlü balığın yatak yapması birilerini rahatsız etmeseydi!!!

Tüm Türkiye Karasularında, balık çiftlikleriyle, yasal, trol, orta su trolü yapanlar eliminize edilerek (eşleştirme) öncelikle trolcüleri ihracatçı yapsalardı,,

Sistem Avustralya'daki gibi olacak, karada olacak, arıtması yanıbaşında yapsalardı, Ege'de bir tane kalmasaydı, Karadeniz'de Kerpe Burnundan Hopa'ya, Akdeniz'de Meis'ten, İskenderun'a olmak üzere karada en mezbelelik yerleri tek bir koy, tek bir ağaç kesilmeyecek şekilde, 50 yıllığına cüzi fiyatla, yada ücretsiz verselerdi, tek şartla süper arıtma kaydıyla (detaya girmiyorum) hem Ege'yi çiftlikten, trollerdende (Denizlerimizin, "Özellikli Duyarlı Deniz Alanları" "Hassas Alanlar" olduğunu unutmadan) balıkçılığımızın % 50'ye yakını kurtarılmış olur, bir taşla 2 kuş vursalardı,,

Bütün burdakileri hayata geçirmeden,, kuralların tümüne uymayan balıkçılara Ötv'siz mazot vermeselerdi,,

Hangi tedbiri almışlar, sen söyle harbi reisim,, hepiniz sağlıcakla kalın.
Baba Yalçın
__________________
Baba Yalçın
Baba Yalçın Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
"Mavi Ormanın Son Kralı" 2. Bölüm Baba Yalçın Baba Yalçın 11 02-07-2012 20:01
"MAVİ ORMANIN SON KRALI" 4. Bölüm Baba Yalçın Baba Yalçın 71 01-07-2012 22:09
"Nassau Orfoz Belgesel Bölüm 1" Baba Yalçın Baba Yalçın 0 12-06-2012 20:39
"Mavi Ormanın Son Kralı" 3. Bölüm Baba Yalçın Baba Yalçın 16 22-04-2012 09:16
"Mavi Ormanın Son Kralı" 1. Bölüm Baba Yalçın Baba Yalçın 29 15-04-2012 15:00


Saat 02:07.