Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > BALIK TÜRLERİ > Tatlı Su Balıkları

Tatlı Su Balıkları Türkiyede yaşayan tatlı su balıkları hakkında bilgilerin toplandığı bölüm.




 
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 14-07-2009, 12:14   #1
MAVİ FENER
Kaptan
 
MAVİ FENER kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 13.06.09
Yaş: 74
Mesaj Sayısı: 2.415
Exclamation kerevitlerin çiftleşme/yumurtlama davranışı ve stok yoğunluk etkisi

KEREVİTLERİN ÇİFTLEŞME - YUMURTLAMA DAVRANIŞI VE STOK YOĞUN.ETKİSİ


Kerevitlerin Actacus leptodactylus'un çiftleşme ve yumurtlama davranışı ve Stoklama yoğunluğunun çiftleşme ve yumurtlamaya etkisi:


GİRİŞ: Kerevitler, Istakoz ve Yengeçler gibi diğer birçok krustaseye benzer şekilde çoğalırlar. Fakat serbest yaşayan larvalar devreye sahip olmayışlarıyle onlardan ayrılırlar. Dişi ile erkek çiftleşir ve erkeğin spermatoforları dişinin ventral yüzeyinde depolanır. Kısa bir süre sonra yumurtalar dişi tarafından yumurtlanır ve döllenme dışarıda olur.
Bu döllenme çoğu zaman Glair denilen mukus içerisinde gerçekleşir. Astacid kerevitleride doğal şartlarda yumurta kütlesi, dişinin abdomenin altında 7 - 8 aya kadar varan bir süre taşınır. Bir Astacid kerevit türü olan Astacus diğer avrupa kerevit türleri gibi soğuk suda yaşayan bir türdür. Çoğalma sezonunun uzunluğu bulunduğu ortamın iklim koşullarına bağlıdır. Sezon sonbaharda su ısısının düşmesiyle başlar.Çiftleşme,Ekim -Kasım aylarında su ısısı 7-12 derecede iken olur.

Yumurtaların kuluçka süresi kış ve ilkbahar boyunca devam eder. Yumurtalı dişiler yumurtalarını sıcak iklimlerde 5 - 6 ay, soğuk iklimlere 6 - 7 - 8 ay taşırlar.. Embriyonik gelişme doğal ortamlarda 150-210 gün hatta daha fazla sürebilir. Düşük sıcaklıkta, embriyonik gelişmeyi geciktirir ve 1.devre yavru oluşumunu erteler.Yumurtaların açılmasından sonra 1.devre yavrular yaklaşık 20/25 gün anne ile birlikte kalırlar ve bu süre içerisinde anneye yapışık bulunan bu yavrular bir defa kabuk değiştirir ve serbest hale geçerler.
Yurdumuzun doğal kerevit türü olan Astacus 1980'li yılların ortalarında kadar ülkemiz tatlı sularında avlanıp yurt dışına ihraç edilmekteydi, fakat aşırı avlanma, bulundukları ortamların yoğun bir şekilde kirletilmesi ve bir mantar hastalığı nedeniyle bazı (AP.astaci) populasyonları yok olmuş, bazılarıda yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardır.. Bu nedenle bulunduğu ortamdaki ekolojik önlemlerin yanı sıra ekonomik önemde taşıyan bu türün kontrol altında çoğaltılıp doğal sularımızın desteklenmesi büyük önem kazanmaktadır.




Materyal ve yöntem:

Çalışmada kullanılan kerevitler, Keban baraj gölü Ağın yöresinde kerevit avcılığı yapan kişiler tarafından ağ pinterleri ile yakalanan sağlıklı cinsi olgunluğa erişmiş kerevitler arasından rastgele seçildiler. Fırat üniversitesi cip balık üretim tesisi kerevit yetiştirme ünitesine 14. Ekim. 1998 tarihinde getirilen kerevitler 7x2x1 metrelik 6 adet havuza eşit sayıda yerleştirildiler. Her bir havuza 4 lit/dak. su sağlandı ve yeterli sayıda plastik barınak( 15cm uzunluğunda ve 7 cm çapında) havuzların tabanına yerleştirildi. Kerevitler , pelet alabalık yemi, haşlanmış patates, havuç, bitkisel organizma Nitella ve hayvansal organizma gammarus ile beslendiler.


Astacus Kerevit'in çiftleşmesi ve yumurtlama davranışları:

Yapılan gözlemlerde kerevit'in Ocak ayı başlarında çiftleştikleri saptanmıştır. Bu nedenle ilk çiftleşme tarihini belirlemek için Aralık ayının 2.haftasından sonra haftada 3 gün düzenli olarak stok havuzunda bulunan dişilerin 15-20 tanesinin çiftleşip, çiftleşmediği konrol edildi ve ilk çiftleşmenin gözlenmesinden sonra, stok havuzundan halen çiftleşmemiş 6 dişi ve 6 erkek kerevit alınarak lab.ortamında bulunan 110x24x30 mm'lik cam akvaryumlara yerleştirilip çiftleşme ve davranışları kontrol edildi. Herbir akvaryuma aynı boydan 1 dişi+ 1 erkek kerevit bırakıldı ve erkek bireyler çiftleşmeden sonra akvaryumlardan çıkartılarak akvaryumlara havalandırma konuldu ve kerevitlerin çabuk çiftleşmesini sağlamak üzere zemine gizlenme yeri bırakıldı ve gözlemler günde 6 saat süreyle yapıldı. (09.00/15.00)


Stoklama yoğunluğunun çiftleşme ve yumurtlamaya etkisi:

Kerevitler aşağıdaki yoğunluklarda iki tekerrürlü olmak üzere havuzlara stoklandılar.
-2
1-Stok yoğunluğu: 10.71m (2D:1E, Ndişi = 100Nerkek = 50 )..Havuz: 14mt.kare ( 7x2x1)m
-2
2-Stok yoğunluğu: 21.42m (2D: 1E, Ndişi = 200Nerkek = 100)..Havuz :14metrekare
-2
3-stok yoğunluğu: 53.57m (1D:2E, Ndişi = 250Nerkek = 500)..Havuz:14metrekare
-2
4-Stok yoğunluğu: 20.00m (2D:1E, Ndişi = 44Nerkek = 22)..Havuz:14metrekare...


Bulğular: (çiftleşme ve yumurtlama davranışları)

Çiftleşme öncesi, erkeğin dişiye önden yaklaştığı kendi kıskaç ayakları ile dişinin kıskaç ayaklarını , yürüme bacaklarını bazende antenlerini tuttuğu görülmüştür. Dişilerin ise vücutlarını geriye doğru hareket ettirdikleri gözlemlendi. Sonra erkek dişiyi tutmaya devam ederken dişinin sağ ve sol tarafına doğru hızlı bir şekilde yöneldiği ve onu sırt üstü yatırabilmek amacıyla dişinin kıskaç ayaklarını karapaks'ına doğru ittirdiği bazende erkeğin dişiyi sırt üstü yatırmaya çalışırken kıskaç ayaklarının yanı sıra diğer yürüme bacakları ilede dişiye sarıldığı görüldü.

Erkek dişiyi sırt üstü yatırdıktan sonra , çiftleşme sırasında 1. ve 2. pleopadlarını(gonopodlarını) birleştirdiği ve bu sırada 5.yürüme bacağı ile peopadlarının dik kalmasına yardımcı olduğu görüldü. Daha sonra beyaz kremsi renkteki spermini dişinin genital (sternum) açıklığına ve çevresine bıraktığı görüldü. Dişi yumurtlamadan önce bir yumurtlama çemberi oluşturacak şekilde abdomenini karapaks altına getirmekte ve ayrıca Üropodunu bu çember(mukus) ile doldurduktan sonra dişi, karapaksı üzerine yatmakta ve yumurtalarını genital açıklığından dışarıya bırakmaktadır.Yumurtaların glaire ulaşmasını sağlamak için dişinin kıskaç ayakları ile vucudunu geriye, öne doğru salladığı görülmüş ve yumurtalar ile spermlerin glairin içerisinde birbirleriyle temas etmesiyle döllendikleri tesbit edilmiştir.
Dişinin normal duruşunu aldıktan sonra yürüme bacakları ile sık, sık yumurtalarını düzelttiği görüldü.


Sonuç olarak:


Stoklama yoğunluğunun artısıyle çiftleşmiş ve yumurtlamış dişilerin sayısında
-2
azalmanın olduğunu gösterdi. Örnek olarak: 14 metrekarelik bir havuzda 10.71m

stoklama yoğunluğunda çiftleşmiş ve yumurtlamış dişiler toplam dişilerin %80.5'ini
-2
oluştururken, 21.42m stoklama yoğunluğunda çiftleşmiş ve yumurtlamış dişiler

toplam dişilerin % 61.25'ini oluşturdu.
-2
Diğer taraftan, bu stoklama yoğunluğunda ( 53.57m ) dişilerin %50.2 si çiftleştiği halde yumurtlamadı. Ayrıca sonuçlar havuz boyutlarınında kerevitlerin çiftleşip yumurtlamasında etkili olduğunuda göstermiştir.Tüm havuzlarda kerevitler Ocak ayının 2.haftasında çiftleşmeye başladılar ve çiftleşme Şubat ayının 2. haftasının sonuna kadar sürdü. Havuzlarda yapılan kontrollerde erkek erkeğe çiftleşmede görüldü....Çiftleşme döneminde erkeklerin bulunduğu ortamda dişiler çiftleşme döneminde erkek bireylerden ayrı tutulan dişiler,10 Ocak-26 Ocak tarihleri arasında yumurtladılar. Fakat bu dişilerin %20 sinin 3 - 4 hafta sonra, %53.3'ünün 5-6 hafta sonra, %27 sinin 7- 8 hafta sonunda yumurtalarını tamamen döktükleri tesbit edildi..Ayrıca bazı %20 dişilerin yumurtladıktan sonra yumurtalarının yumurta sarısıyla tamamen dolu olmadıkları saptandı.



SONUÇ:

Kerevitlerde erkek erkeğe, çiftleşmenin olduğu ve kerevitlerin çiftleşirken bir eşey ayrımı yapmadıkları saptanmıştır. Bununla birlikte erkeklerin dişilere doğru hareket ettiği, çiftleşme öncesi dişi ve erkeğin kıskaç ayaklarıyla birbirine temas ettiği daha sonra erkeğin kıskaç ayaklarıyle dişiyi tutup kavradığı saptandı. Ve Astacus kerevitlerinde dişilerin erkeklere karşı saldırganlıkları gözlendi.
Yapılan çalışmalar; Kerevit türlerinin farklı stoklama yoğunlıklarında yumurtlama verimlerinin farklı olabileceğini göstermiştir..Bu çalışmada en yüksek yumurta verimi

14metrekarelik havuzlarda 10.71m stoklama yoğunluğunda elde edilmiş, ayrıca 3,3
- ²
mtkarelik havuzda 20 m lik stoklama yoğunluğunda da %100 yumurta elde edilmiştir.
Dişilerin yumurta taşıdığı dönemlerde, doğal ortamlardan yakalanan dişilerin ancak düşük bir yüzdesinin yumurta taşıdığı bilinmektedir. Örnek olarak; Astacusların 1984 yılında ancak %11'inin, 1985 yılında %33 , 1986 yılında %20 sinin yumurtlamış olduğu rapor edilmiştir.
Bu durumda gösteriyorki; Kerevitlerin populasyondaki yoğunluğunun arttırılması düşünüldüğünde, onların kontrol altında, belirli stoklama yoğunluklarında çiftleştirilip çoğaltılmalarının önemini göstermektedir. kaynak


Not: Fırat Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı
Sayın Prof.Dr.Muzaffer Mustafa HARLIOĞLU'na teşekkürlerimle
__________________
İyi günler, bol güneşler dilerim.
Üstad Kaptan
Nuri DENİZ
İstanbul - 1949
İTÜ /Kimya ve İşletme Müh.



Bu mesaj en son " 14-07-2009 " tarihinde saat 12:17 itibariyle MAVİ FENER tarafından düzenlenmiştir....
MAVİ FENER Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
 

Sosyal Paylaşım


Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Küresel Isınmanın Türkiye Denizlerine Etkisi erhan Dökümanlar ve Makaleler 5 17-10-2006 19:59


Saat 19:45.