Yorumsuz

[aliemmi]

abi emeğine sağlık. Midye kendi pisliğini içine boşalttığı için pis bi hayvan insana zarar veriyor bundan dolayı haram olabilir diye biliyorum ama Allahın işine akıl sır ermez başka şeylerde olabilir.
bu arada ırmak abla kazancın helali haramı olduğu gibi diğer şeylerinde helali haramı vardır mesela leş yiyen hayvanlar yenmez haramdır.
SAYGILARIMLA...

[er35han]

ilginç bir yazı olmuş muvaffak abi,bu canlıların yenmesinin caiz olmadığını bende bir zamanlar duymuştum. ama bu benim midye ve diğer deniz kabuklularını yememi engellemedi. çok zorda kalsam domuz etide yerim,bu bir seçimdir,yaşamamı sağlayacaksa hiç gözünün yaşına bakmam. yaklaşık bir senedir almanyadan gelen bir ilaç kullanıyorum, ve bu ilaç sayesinde iyiyim.danıştığım bir profösör ilacın içinde domuz pankreasından alınan sıvı olduğunu söyledi. başta biraz tereddüt ettim ama ilacın faydasını bildiğim için aksatmadan hergün kullandım. senin de dediğin gibi insanlar değişiyor,dünya değişiyor,değişmeyen bazı şeylerinde; insanı ön plana alarak değişmesinde fayda var.

[Amatör İstanbullu]

Arkadaşlar merhaba
Konu ile ilgili başka kaynaklarda da farklı yorumlar var.
Mesela [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] göreceğiniz üzere şöyle deniyor
6- Enam suresi 145
MİDYE, KARİDESİN HARAM KILINMASI
Ayetlerde gördüğümüz gibi Kuran; 1- Leş, 2- Kan, 3- Domuz eti, 4- Allah’tan başkası adına kesilenler olarak haramlarını bu 4 maddede toplamıştır ve sadece bunların haram olduğunu da vur-gulamıştır. Çok zor durumda kalıp da bu 4 maddeden biri dışında hiçbir yiyecek bulamayan kişinin aşırıya gitmemek şartıyla bunlardan yiyebileceği gibi bir detay da belirtilmiştir. Etrafımızdaki insanlara sorarak bir araştırma yapsak böyle bir zaruret durumuyla yüzyüze gelen yüz kişide bir kişi bile zor buluruz. (O da belki ha-yatında bir kez bu durumda kalmıştır.) Yani Kuran konuyu en detaylı şekilde açıklamıştır. Fakat buna rağmen mezheplerin, Ku-ran’da olmayan haramları, bu konuda da dinimize ilave ettiklerini görmekteyiz. Örneğin Türkiye’de en yaygın mezhep olan Hane-fi’ye göre midye ve karides yemek haramdır. Ne yazık ki birçok kişi bu izahı dinin bir hükmü sanmakta ve Allah’ın bu nimetlerini kendilerine haram kılmaktadırlar. Mezhepler haram olan yiyecekler konusunda Kuran ile çelişmekle kalmamış, kendi aralarında da çelişmişlerdir. Mesela Maliki mezhebi Hanefi’nin haram kıldığı midye ve karidesi helal kabul eder. Maliki mezhebinin haram de-diği at etiyse Şafi, Hanbeli gibi mezheplere göre helaldir. Büyük alimlerin (!) ilave haramları bunlarla bitmez. Azı dişleriyle kapıp avlayan, parçalayan kurt, ayı, köpek, sincap, tilkinin dahil olduğu hayvanlar da bu haram edilenler listesindedir. Tırnaklarıyla kapıp avlayan kuşların eti de mezheplerce haram edilmiştir. Yılan, kur-bağa, kaplumbağa, yengeç tipi hayvanlar da listeye dahildir. Ku-ran’ın izahlarını yeterli görmeyenler kendi örf, adetlerinde çirkin gördüklerini, uydurma hadislerle destekleyerek haram kılmışlar-dır. Oysa farklı farklı kültürlerde insanların yemek listesi de fark-lıdır. Örneğin kurbağa eti, at eti kimi kültürlerde hiç yenmezken, bazı ülkelerin kültürlerinde bunlar çok prestijli yemek sınıfında-dırlar. Birçok kültürde ayı, aslan, kurt gibi vahşi hayvanları yeme alışkanlığı da olabilir. Kendi kültürlerine göre din oluşturanların bu saçma ve gereksiz ilaveleri, birçok farklı kültürde yaşayanlara gereksiz zorlukları beraberinde getirmiştir. Mesela ülkemiz gibi üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede istiridye, midye, karidesin haram kılınması beraberinde din adına zorlukları taşımıştır. Ayetlerde %1’den bile daha az ihtimalle karşılaşılacak durumları açıklayan Allah’ın, %90’dan daha fazla insanın karşılaşacağı midye, karides gibi yiyecekler haram olsaydı bunları açıklamaması hiç düşünülebilir mi? Madem ki açıklanmamıştır, demek ki Allah bunları haram etmek istememiştir. Allah’ın haram etmediği her şey helal olduğu-na göre demek ki bunlar afiyetle yenilebilir. Allah’ın kendilerine verdiği rızıkları haramlaştıranlar hüsrana uğramışlardır, sapıtmışlardır, doğru yolu bulamamışlardır.
Bilgilerinize

[Amatör İstanbullu]

Arkadaşlar midye hakkında şu bilgilere bir göz atarsanız
Besin deposu midye
Türkiye’de pek çok kimsenin severek tükettiği midye, özellikle selenyum, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor ve A, B1, B2, B6, B12 ve C vitaminleri yönünden oldukça zengin bir deniz ürünü.
ÇANAKKALE - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fatma Arık Çolakoğlu, midyenin ülkede tüketimi tercih edilen su ürünlerinin başında geldiğini söyledi. Midyenin özellikle selenyum, kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor ve A, B1, B2, B6, B12 ve C vitaminleri yönünden çok zengin bir ürün olduğuna işaret eden Doç.Dr. Çolakoğlu, “Ayrıca midyede diğer su ürünlerinde olduğu gibi yüksek oranda omega 3 yağ asitleri bulunmaktadır” dedi.

MİDYE TÜKETİRKEN DİKKAT
Doç. Dr. Çolakoğlu, midye etlerinin sağlıklı olması ve sonrasında ise sağlıklı koşullarda hazırlanıp, gıda haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Midyelerin denizlerdeki yaşamında, beslenmek için süzdükleri su içinde bulunan her türlü zararlıyı bünyelerine alabildiğine, bu nedenle çok kolay bozulabildiğine işaret eden Doç.Dr. Çolakoğlu, “Dolayısıyla midyeler, özellikle ağır metal, biyotoksin ve mikroorganizma içeriğiyle insan sağlığı açısından risk oluşturabilmektedirler. Bu sebeple tüketilecek midyelerin temiz sulardan elde edilmesi ve hijyenik koşullarda hazırlanıp satışa sunulması gerekmektedir” diye konuştu.

Doç.Dr. Çolakoğlu, özellikle denize kıyısı bulunan kentlerde yaz aylarında rağbetin daha da arttığı midye dolmaların genellikle seyyar satıcılar tarafından tüketime sunulduğunu, denizden çıkarıldıktan sonra haşlanan midye etlerinin nasıl bir mutfak ortamında dolma haline getirildiğinin tam olarak bilinemediğini bildirdi.

Temiz sulardan çıkarılmış ve sağlıklı koşullarda hazırlanmış midyelerin soğuk ve hijyenik ortamlarda satışa sunulduğunda, sadece bir gün değil aksine artı 4 santigrat sıcaklıkta 15 gün, artı 7 santigrat sıcaklıkta ise 10 günlük süre zarfında mikrobiyolojik açıdan hiçbir riski olmadan sağlıklı bir şekilde tüketilebileceğini kaydetti.

Doç. Dr. Çolakoğlu, 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de oldukça bol bulunan ve yüksek besin değerine sahip olan bu gıda maddesine halkın güvenle yönlendirilmesi ve şüphelerin ortadan kaldırılması için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

[aliemmi]

Amatör İstanbullu tafarından gönderildi

Arkadaşlar merhaba
Konu ile ilgili başka kaynaklarda da farklı yorumlar var.
Mesela [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] göreceğiniz üzere şöyle deniyor
6- Enam suresi 145
MİDYE, KARİDESİN HARAM KILINMASI
Ayetlerde gördüğümüz gibi Kuran; 1- Leş, 2- Kan, 3- Domuz eti, 4- Allah’tan başkası adına kesilenler olarak haramlarını bu 4 maddede toplamıştır ve sadece bunların haram olduğunu da vur-gulamıştır. Çok zor durumda kalıp da bu 4 maddeden biri dışında hiçbir yiyecek bulamayan kişinin aşırıya gitmemek şartıyla bunlardan yiyebileceği gibi bir detay da belirtilmiştir. Etrafımızdaki insanlara sorarak bir araştırma yapsak böyle bir zaruret durumuyla yüzyüze gelen yüz kişide bir kişi bile zor buluruz. (O da belki ha-yatında bir kez bu durumda kalmıştır.) Yani Kuran konuyu en detaylı şekilde açıklamıştır. Fakat buna rağmen mezheplerin, Ku-ran’da olmayan haramları, bu konuda da dinimize ilave ettiklerini görmekteyiz. Örneğin Türkiye’de en yaygın mezhep olan Hane-fi’ye göre midye ve karides yemek haramdır. Ne yazık ki birçok kişi bu izahı dinin bir hükmü sanmakta ve Allah’ın bu nimetlerini kendilerine haram kılmaktadırlar. Mezhepler haram olan yiyecekler konusunda Kuran ile çelişmekle kalmamış, kendi aralarında da çelişmişlerdir. Mesela Maliki mezhebi Hanefi’nin haram kıldığı midye ve karidesi helal kabul eder. Maliki mezhebinin haram de-diği at etiyse Şafi, Hanbeli gibi mezheplere göre helaldir. Büyük alimlerin (!) ilave haramları bunlarla bitmez. Azı dişleriyle kapıp avlayan, parçalayan kurt, ayı, köpek, sincap, tilkinin dahil olduğu hayvanlar da bu haram edilenler listesindedir. Tırnaklarıyla kapıp avlayan kuşların eti de mezheplerce haram edilmiştir. Yılan, kur-bağa, kaplumbağa, yengeç tipi hayvanlar da listeye dahildir. Ku-ran’ın izahlarını yeterli görmeyenler kendi örf, adetlerinde çirkin gördüklerini, uydurma hadislerle destekleyerek haram kılmışlar-dır. Oysa farklı farklı kültürlerde insanların yemek listesi de fark-lıdır. Örneğin kurbağa eti, at eti kimi kültürlerde hiç yenmezken, bazı ülkelerin kültürlerinde bunlar çok prestijli yemek sınıfında-dırlar. Birçok kültürde ayı, aslan, kurt gibi vahşi hayvanları yeme alışkanlığı da olabilir. Kendi kültürlerine göre din oluşturanların bu saçma ve gereksiz ilaveleri, birçok farklı kültürde yaşayanlara gereksiz zorlukları beraberinde getirmiştir. Mesela ülkemiz gibi üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede istiridye, midye, karidesin haram kılınması beraberinde din adına zorlukları taşımıştır. Ayetlerde %1’den bile daha az ihtimalle karşılaşılacak durumları açıklayan Allah’ın, %90’dan daha fazla insanın karşılaşacağı midye, karides gibi yiyecekler haram olsaydı bunları açıklamaması hiç düşünülebilir mi? Madem ki açıklanmamıştır, demek ki Allah bunları haram etmek istememiştir. Allah’ın haram etmediği her şey helal olduğu-na göre demek ki bunlar afiyetle yenilebilir. Allah’ın kendilerine verdiği rızıkları haramlaştıranlar hüsrana uğramışlardır, sapıtmışlardır, doğru yolu bulamamışlardır.
Bilgilerinize

adnan abi okuduğum kadarıyla bu yazı taraflı bir şekilde yazılmış. yazıda dediği gibi bi kaç şeyde ihtilaf olmuş olabilir ama bu çok istisnai bi durum olarak karşımıza çıkar yoksa hiç bir mezhebin alimi birinin helal dediğine diğeri haram dememiştir sadece uygulamalarda bazı farklılıklar vardır. mezhepler islamın zenginliğidir. durduk yere hiç bir mezhebin alimi farklı uygulamar çıkarmamıştır peygamber efendimizin (s.a.v.) yaptıklarına şahit olmuşlardırki bu şekilde olmuştur. ayrıca kuran dinimizin tek kaynağı değildir. sünnet,icma kıyas bunlarda dinimizin kaynaklarıdır.kuran başlıca kaynaktır daha sonra sünnet gelir daha sonra diğerleri sıralanır.
elimden geldiğince anlatmaya çalıştım saygılarımı sunarım.

Arkadaşlar bir konu açtım. ricam şudur fazla dinsel /mezhepsel yollara girmesin.. zira sonu olmaz.. konu sapıtır / gider ..burada sitemizin özelliği geregi deniz ürünü olarak konuya bakmak ve bilimsel açıdan konuşmak olsun(faydalı/zararlı vs. gibi)derim..
yeryüzünde yüzlerce farklı alem var ve her kes birşeyler yiyerek yaşamını devam ettiriyor .. afrikalısından / uzak dogulusuna oradan kutuplara bir baktıgımızda çiğ etten böcege kadar,sürüngenlere kadar.. vs.vs.
sonuçta insanlar ne yerlerse yesinler yaşadıkları sürece ayakta durabildikleri sürece..yiyecekler..

[aliemmi]

tamamdır muvaffak abi..paylaşımlar için teşekkür ederim.

Bana göre bu konu şöyledir kuranda bana helal edileni yerim haram edileni yemem .diğerleri benim icin onların şahsi görüşleridir .
cumhurun değindiği gibi yahudilerde domuz yemezler onlarada yasak kılınmıştır birde kansız hayvan yemezler kansız hayvan olarakta deniz kabukluları,yengec ve ıstakoz gibi hayvanlardır ama bizim kitabımızda böyle bir şey yoktur.

[kturkol]

ünalmusa tafarından gönderildi

abı emegıne saglık denızden babamda cıksa yerım dıyenler ne dıyecekler acaba

vallaha babam çıksa yerim derim.