Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > BALIK AVI > Dökümanlar ve Makaleler

Dökümanlar ve Makaleler Makale veya döküman yayınlayabiliceğimiz bölüm.




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 30-04-2010, 02:09   #1
xnode
FCR/SGR
 
xnode kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 14.06.08
Şehir: İzmir
Mesaj Sayısı: 989
Lightbulb Herkes için SU KALİTESİ (KİMYASI)

SU KALİTESİ (KİMYASI)

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Bundan sonra; özellikle bilimsel konularda makale, yazı neşrederken "Herkes İçin" ibaresini koyacağım yazılar, genel olarak sadeleştirilmiş ve popüler bilim yaklaşımı ile hazırlanmış olan yazılar olacaktır.

Çünkü şunu çokca müşahade etmekteyiz ki; bilimin kasvetli ve anlaşılmaz dili, konuya gayet ilgili ve meraklı kişileri bile illallah ettirebilmekte, heveslerini kırabilmektedir Herhalde bahsetmeye çalıştığım olgunun en güzel örneklerini doktor reçetelerinde bolca yaşıyoruzdur
Bu sebepten; bilimsel tanımları, formülasyon ve rasyonları olabildiğince ve dilim döndüğünce sadeleştirerek/açıklayarak yazmakta fayda görmekteyim.
Konuya dönersek;

Su kalitesi veya diğer bir tabiri ile su kimyası; sucul canlılar için en önemli ve kritik bilimsel verileri içeren faktörlerin başında gelmektedir. Söz konusu; su da varlığını sürdüren canlılar olduğundan, su parametrelerindeki en küçük değişiklikler dahi, hedef kitlenin varlığını ve yokluğunu belirleyen faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.



Su kalitesinin önemi
Dünya nüfusunun hızla arttığı göz önünde tutulursa insanoğlunun yiyecek kaynaklarını bilinçli bir şekilde kullanması ve yeni besin kaynakları yaratma sorunları ile karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle bilimsel araştırmalar yüzey sularında ve özellikle denizlerde, iç sularda yoğunlaşmıştır. Su ürünleri açısından özellikle yetiştiricilikte su kalitesinin iyi bilinmesi gerekir. Gerek deniz, gerekse göl ve akarsu balıkçılığında suyun amacımıza uygun olup olmadığı, kirlilik durumunun iyi bir şekilde analiz edilmesiyle mümkündür. Günlük hayatta da, bu parametrelerin makro düzeyde teşihisini bilinçlşi veya bilinçsiz bir şekilde yapmaktayız. Makro düzey demekle, sıradan bir gözle dahi tespit edilebilecek su parametrelerinden bahsetmekteyim. Örneğin hemen herkes, çeşmeden doldurduğu bir bardağı içmeden önce kontrol eder, pas görüntüsü veya küf-klor kokusu gibi veriler birer makro düzey analizdir. Asgari bir dikkate sahip kişiler tarafından bilinçli olarak gerçekleştirilebilecek kaba bir analizdir aslında.

Doğada kimya bakımında saf bir suya rastlamak olanaksızdır. Yeryüzünün üst tabakası sürekli hava ile temas ettiğinden havayı içerir. Yeryüzünde ve ona yakın tabakalarda çeşitli ayrışma olayları olur. Buralarda hayvan ve bitki kalıntıları, mikroorganizmaların yardımıyla daha basit parçalara ayrışır. Bol oksijen yanında çürüme olayı hemen hemen kokusuz gerçekleşir. Burada CO2 (Karbondioksit), kükürtten H2SO4 (Sülfirik asit), azottan HNO2 ve HNO3 (Nitrik asit) oluşur. Bu olaya da mineralizasyon denir.

Gelelim bizim için en önemli konuya..
Öncelikle hayatın kaynağı olan su 2 Hidrojen ve 1 Oksijen atomunun birleşimi ile oluşan bileşik bir maddedir. Diğer sıvılarda bulunmayan büzüşme özelliği sayesinde hayatın kaynağı haline gelir. Kimyasal olarak H2O şeklinde formülüze edilir ve bazı teknik özellikleri mevcuttur. Bunlara biz Suyun Fiziko-Kimyasal Özellikleri adını veriyoruz.



SUYUN FİZİKO-KİMYASAL ÖZELLİKLERİ

a) Fiziksel Özellikleri:
1. Sıcaklık
2. Renk
3. Viskozite (Akmazlık)
4. Koku ve Tat
5. Berraklık ve Bulanıklık

b) Kimyasal Özellikleri:
1. pH
2. Çözünmüş Gazlar,
3. Salinite (Tuzluluk),
4. Kondüktivite ( letkenlik),
5. Biyolojik Oksijen htiyacı (BOI, BOD)
6. Sertlik

Şimdi; bunları açıklayalım.

Suyun Fiziksel Özellikleri

1) Sıcaklık : Denizlerin sıcaklığı bir yandan suların soğumasına, diğer yandan ısınmasına tesir eden faktörlerin etkisi altındadır. Örneğin içsular için konuşacak olursak; sıcaklık gölün yüzeyinde derinliklere doğru derece derece azalır. Bu azalma vertikal (dikey) bir hareketle 4 C’ye kadar iner. Yani soğuyan su ağırlaşır ve aşağıya çöker, sıcak su ise özgül ağırlığı daha hafif olduğundan yukarı doğru bir hareket gerçekleştirir. Böylece aşağıdan yukarı doğru vertikal bir su hareketi meydana gelir. Bu hareket aynı zamanda ancak termal cihazlarla tespit edilebilecek bir tabakalaşmaya neden olur. Bu yüzden, özellikle sıcaklık farklarından dolayı da, balıklar suyun belli yüksekliklerini tercih edebilirler. Sıcaklık tabakalaşması sonucu en üstte ılımlı bir kat (epilimnion), onun altında dar bir geçit katı (metalimnion, termoklin) ve daha altta dip kat, soğuk kat (hipolimnion) oluşur. İşin mucizevi yanı ise, su 4 derecede sabitlenir ve en alttaki hipolimnion tabakası sonunda 0 dereceye inerek buz haline dönüşür. Tüm maddeler katı hale geldiğinde ağırlıkları daha da artmasına rağmen buz tabakası genleşerek suyun üst kısmına çıkar ve üstte bir buz tabakası oluşturur. (Göllerdeki üst tabaka) üst kısma çıkan buz, yüzeyden gelen soğuk havayı keser ve böylece göl tamamen donmamış olur bu da hayatın devamını sağlar.



2. Renk : Suyun rengi denilince suyun içindeki [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]sonucu oluşan renk anlaşılır. Suyun içinde süspansiyon (asılı halde bulunan maddeler) halinde bulunan canlı ve cansız maddeler ile gökyüzü veya suyun tabanından dolayı oluşan renk görüntüleri buna dâhil değildir. Gökyüzünün açık olduğu zamanlarda kumlu kıyıların sarı, yosunlu yerlerin parlak yeşil, fazla miktarda fitoplankton kapsayan suların yeşil, yaz günlerinde gökyüzünden dolayı mavi renk sularda görülen renkler olup, suyun gerçek rengi değildirler. Ancak son yapılan araştırmalara göre, suyun gerçek renginin çok çok hafif bir mavi olduğu tespit edilmiş. Bu da güncel bir bilgi olsun

3. Viskozite (Akmazlık) : Bir sıvı içindeki moleküllerin çekim ve sürtünme kuvvetleri nedeniyle akma eğilimine karşı gösterdiği iç dirence viskozite denir. Akmazlığın meydana gelebilmesi için bir kafes düzeninde olan sıvı moleküllerini bağlayan bağlama kuvvetinin yok edilmesi gerekir. Böylece gevşeyen moleküller hareket edebilirler. Su diğer sıvılarla karşılaştırıldığında, örneğin benzin, akıcılığa son derece dirençlidir. Bunun nedeni su moleküllerini bağlayan hidrojen bağlarının çok miktarda enerji kapsamasıdır. Suyun viskozitesinin yüksek olması akmayı sınırlar. Viskozite suyun sıcaklığı ile ters bir ilişkiye sahiptir. Sıcaklık arttıkça viskozite azalır. Deniz suyunun viskozitesi, tatlı suyunkinden biraz daha fazladır. Suyun yoğunlaşması ile doğrudan ilgili epey teknik bir konudur.



4. Koku ve tat : Özellikle organik maddelerin varlığı yüzünden ortaya çıkan ve kullanıcılar tarafından hissedilen bir parametredir. Koku ve tat olarak sularda genellikle beraberce bulunur. Tat ve koku giderilirken koku ölçümü olan [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]esas alınır.
Koku ve tadın sebepleri: Evsel atıksuların su kaynağına karışması, su kaynağındaki canlı organizmaların ölümü sonrası oluşan organik maddelerin çürümesi, klor ve fenollü klor bileşikleri, hidrojen sülfür ve metan gibi çözünmüş gazlar, tarım ilaçlarının su kaynağına karışmasıdır. Genellikle su kaynaklarında koku ve tat, alglerden, ikinci olarak da bitkilerin çürüyüp ayrışmasından kaynaklanır. Anaerobik (Oksijenli) ayrışma neticesinde oluşan H2S (Hidrojen sülfür) ve CH4’e (Metan)çözünmüş oksijenin mevcut olduğu nehir sularında rastlanmaz. Bu gazlar genellikle göl ve hazne dibinde oluşan anaerobik ortamda bitkilerin ayrışması ile oluşur.
Koku ve tat kontrolü ikiye ayrılabilir: Su kaynaklarının korunması yoluyla ve özel işlemlerle arıtma tesisinde koku ve tat giderilmesi.
Arıtma tesisinde koku ve tat giderilmesi için uygulanılan yöntemler: Havalandırma, Kimyasal Oksidasyon, Dezenfeksiyon, Adsorbsiyon yöntemleridir (Her biri uzun anlatım konuları olduğundan merak edenler anahtar kelimelerle arayabilirler)



5. Berraklık (Transparans) ve Bulanıklık (Türbidite) : Saf su oldukça berraktır. Berrak suda ışık çok az bir kayıpla su altında oldukça derinlere inebilir. Doğal su hiçbir zaman saf su kadar berrak değildir; çünkü içinde çözünmüş maddeler, mikroskobik canlılar, askıntı maddeler vb. birçok parçacık bulunur. Berraklığı çeşitli nedenlerle azalan sulara bulanık su adı verilir. Az bulanık sular canlılar için gerekli maddeleri daha fazla taşıdığından, yaşama ortamı olarak daha elverişlidir. Akarsuların aşağı havzalarında (ilkbaharda üst havzada) bulanıklık en yüksek düzeydedir. Turbiditenin yoğun olmadığı akarsularda plankton (Hayvansal veya bitkisel mikro canlılar) gelişerek suyun yeşil görünmesine neden olabilirler. Akarsuların çoğu, akış sırasında oldukça fazla alüvyon ve diğer ince parçacıkları taşıdığından bulanık görünür. Bulanık suda ışık çok çabuk soğurulduğundan fitoplankton (Bitkisel organizmalar) azalır. (Planktonlar esas olarak 2 kısımda inceleniyor Bitkisel (Phytoplankton) Hayvansal (Zooplankton) yan bilgi.)

Suyun Kimyasal Özellikleri

Bu bölümün malesef teknik sadeleştirmesi çok zordur. Affınıza sığınarak konu hakkında bilgi veriyorum.

1. pH : pH, bir çözeltideki H+ iyonu konsantrasyonunun (–) logaritmasıdır. pH = - log [H+], pH=7 ise nötr, pH 7'den büyükse asidik, pH 7'den küçükse bazik sulardır. Suyun pH değeri birçok faktöre göre değişebilir, hava şartları dahi pH üzerinde etkilidir. Özellikle akvaryumla ilgili olanlar pH konusunun ne kadar önemli olduğu konusunda ciddi tecrübeye sahip olmalılar..

2. Çözünmüş gazlar : Deniz suyu içerisinde çözünmüş oksijen (O2) miktarı litre başına 0-10 ml arasında değişir. Sıfır değeri, tamamen kirlenmiş sularda, 10 ml ise aşırı doygunluğa ulaşmış bölgelerde, örneğin yüzeyde ve büyük fotosentez (Bitki solunumu) aktivitesinin oluştuğu yerlerde söz konusudur. Atmosferdeki bütün gazlar, sularda çözünmüş halde bulunur. Düşük oranlarda amonyak, argon, helyum, neon ve hidrojen gazları bulunurken; büyük miktarda azot, oksijen ve karbondioksit bulunur. Karbondioksit ise çözünürlüğü çok olup karbonat ve bikarbonat halinde bulunur. Azotun işlevi (serbest haldeki şekli) biyolojik olaylarda pek önemi yoktur. Ancak bakteriler gibi mikroorganizmalar veya fitoplanktonlar için önemlidir. Reaksiyona (Tepkimeye) girmeyen tür gazdır (inert gaz). Sulardaki çözünürlüğü atmosfer basınca ile artarken düşün sıcaklık ve tuzlulukta yine artmaktadır. Bütün canlılar bildiğiniz üzere yaşamları için oksijene ihtiyaç duyuyorlar. Sedimentte (Çözülmüş kayaçların oluşturduğu toprak tabakası) bulunan organik maddelerin, ölmüş bitki ve hayvanların parçalanması ve ayrışmasında bakterilerin etkisi önemlidir. Bakterilerde önemli miktarda oksijen tüketirler. Sularda yaşayan bitkiler ve
hayvanlarda önemli miktarda oksijen tüketimine neden olurlar. Çözünmüş oksijen miktarı basınç ile artar, sıcaklık ile azalır. En önemli bilgilerden biri budur. Bir suyun sıcaklığı artarsa orada oksijen azalır. Sıcaklık düşerse oksijen artar.



3. Salinite (Tuzluluk) : 1 kg deniz suyunda tüm karbonatlar okside, bromür ve iyodür klorüre dönüştükten, organik maddeler yükseltgendikten sonra ve kalan 4800C’de sabit tartıma getirildikten sonra elde edilen kütlenin gram olarak ağırlığına tuzluluk denir. (Aşırı teknik bir tabir ancak sadeleşmeden ancak böyle yazılabiliyor) Sularda tuzluluk dört katyon grubu (Ca++, Mg++, Na+, K+) ve dört anyon grubu (HCO3-, CO3=, SO4=, Cl-)’den oluşur. Sulardaki düşük tuzluluk derecesi canlıların dağılımını etkiler. Bazı bakteri ve algler homiosmotik (ancak
hafif tuzluluk farklarına dayanabilir) ise ilkel bitki ve hayvanların birçoğu euryhaline (büyük tuzluluk farklarına dayanabilir) özellikteki canlılardır. Tuzluluk farkı, balıkların yaşam ortamını, suda bulundukları lokasyonu ve vertikal yeri belirleyen faktörlerden biridir. Ozmozis (Deri süzü geçirgenliği) [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....] ile balığın yaşamsal fonksiyonlarından birini düzenleyen önemli bir olgudur.

4. Kondüktivite (İletkenlik) : Suda çözünen tuzlarının toplam konsantrasyonunun ölçüsüdür. Tuzlar suda çözündüğünde elektriği ileten yüklü iyonlar verir. Sudaki iyon sayısı ne kadar fazlaysa, elektriksel kondüktivitesi o kadar yüksektir, örnek kirli sular. Elektrik konduktivitesi (iletkenlik) denen bu parametre, çözeltideki atık madde miktarını ve tuzlulukla ilişkisini yaklaşık olarak gösterir. Genellikle doğal sularda iletkenlik yaklaşık olarak çözünmüş katı maddelerin toplamıdır. Dışarıya akıntısı olan göllerde total çözünmüş madde miktarı 100-200 ppm arasındadır. Akıntısı olmayan kapalı göllerde buharlaşma çözünmüş katı madde miktarını artırır. Doğal sular organik fosfor ve azot bileşikleri yanında şekerler, asitler ve vitamin gibi organik bileşikleri de kapsıyor.



5. Biyolojik Oksijen ihtiyacı (BOD, BOI) : Aerobik şartlar altında bakteriler tarafından organik maddelerin parçalanmasında kullanılmak üzere gerekli olan oksijen miktarı BOD (BOI) olarak tanımlanır, mg/l olarak ifade edilir. BOD ölçümü genellikle kanalizasyon veya endüstri atıklarının sudaki kirlenme derecesini oksijen miktarı cinsinden ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Su kalitesi açısından BOD ölçümü çözünmüş oksijen (DO) değerinin değişmesinin
etkilenip etkilenmediği açısından önemlidir. Diğer bir ifade ile, suyun kimyasal ekolojisinde organik kirlenmenin bir ölçüsü olarak bilgi verir.

6. Suların sertliği : Genel olarak, herhangi bir suyun sertliği denildiğinde o suyun sabunu çöktürme özelliği anlaşılır. Sabun başlıca Ca++ (Kalsiyum) ve Mg++ (Mağnezyum) iyonları tarafından çökeltilir. Ancak iyonlara oranlara su kaynakları içerisinde daha az miktarda bulunan diğer metal iyonları da sabunun çöktürülmesinde etkilidirler. Fakat bu iyonlara oranla Ca++ ve Mg++ iyonları sularda daha fazla bulunduklarından, suların sertliği, su içerisinde çözünmüş olarak bulunan toplam Ca++ ve Mg++ miktarının CaCO3 (Kalsiyum karbonat) eşdeğeri olarak tanımlanır. Sularda sertliğe yol açan iyonların genellikle mg/l olarak CaCO3 eşdeğeri olarak gösterilmesinin nedeni, CaCO3’ın standard olarak kolaylıkla bulunabilmesi ve hesaplamalardaki kolaylık yönünden mol ağırlığının 100 olmasıdır. Bir suyun sertliği, o suyun temas etmiş olduğu topraklardaki minerallerin suda çözünmesiyle yakından ilgilidir. Yer altı suları daha fazla oranda mineral madde ile temas ettiklerinden yüzey sularından daha serttir. Suların sertliği, balıkların hayat kalitesi, doğurganlığı, gonad (Üreme organları) gelişimi, yumurta kalitesi, renk gibi özelliklerini direkt olarak etkilemektedir ve önemlidir. Birçok faktöre göre su sertliği değişim gösterir..

Umarım herkesin istifade edebileceği bir yazı olur.
Saygılar
Cem.
__________________

Lütfen avcılık, balıkçılık ve su ürünleri ile ilgili genel sorularınızı özel mesaj ile sormayınız. Herkesin yararlanabilmesi için konular içinde soru yöneltiniz...


Cem | 0 RH+ | İzmir | 20 Nisan

Forum kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İmza ayarlarınızı düzenlemek için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]


Bu mesaj en son " 30-04-2010 " tarihinde saat 10:18 itibariyle xnode tarafından düzenlenmiştir....
xnode Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 30-04-2010, 07:51   #2
Necati ARAT
Kaptan
 
Üyelik Tarihi: 14.09.09
Mesaj Sayısı: 3.142
Varsayılan

Cem paylaşım için teşekkürler..
emeğenesağlık kardeşim..
SU HAYATTIR..
Necati ARAT Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-04-2010, 10:25   #3
Murat ADAK
Kaptan
 
Murat ADAK kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 09.10.09
Mesaj Sayısı: 976
Varsayılan

Cem ellerine sağlık.
paylaşım için teşekkürler.
__________________

MURAT ADAK
1977 0 Rh (+)
KARABAĞLAR -İZMİR
Murat ADAK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 01-05-2010, 14:02   #4
ocaklar
Çımacı
 
ocaklar kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 13.04.07
Yaş: 48
Mesaj Sayısı: 85
Varsayılan

paylaşım.için.teşekkürler..
__________________
Mehmet Ocaklar
Manisa / Saruhanlı
1976
ocaklar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-05-2010, 00:55   #5
delvel
Kaptan
 
delvel kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 11.07.08
Şehir: antalya/merkez
Yaş: 41
Mesaj Sayısı: 1.057
Varsayılan

cem abi paylaşım için teşekkürler
__________________
"

VeLi GÜRAL
1983 oRh+
ANTALYA
since 1903

Forum kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Forum kullanma kılavuzu için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İmza ayarlarınızı değiştirmek için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Avatarınızı ayarlamak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Lütfen TÜRKÇEMİZE sahip çıkalım.Yazım kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir_____ M.K. ATATÜRK....
delvel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 05-05-2010, 11:43   #6
musty
Kaptan
 
musty kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 05.08.08
Şehir: İZMİR-Sahilevleri
Yaş: 43
Mesaj Sayısı: 255
Varsayılan

Cem abi paylaşım için teşekkürler emeğinize sağlık ozaman suyun bulanıklığı bulunduğu ortama göre değişiyor mu ve suyun en sıcak ve soğuk olan bölümü nasıl yani üstü sıcak dibimi soğuk ? ben adrasanda bu tip birşey yaşadım misal veriyorum 1 mt sıcak 1 mt soğuk yüzdükçe bir değişkenlik söz konusu oluyor bu yüzden mi tekrar teşekkür ederim Cem abicim
__________________
Mustafa evren BİLEN -1981
musty Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 05-05-2010, 12:42   #7
xnode
FCR/SGR
 
xnode kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 14.06.08
Şehir: İzmir
Mesaj Sayısı: 989
Varsayılan

Evet tabii ki;
Suyun bulanıklığı (türbidite) birtakım faktörlerin oluşması ile meydana geliyor. Bunlardan en önemlisi sudaki asılı madde yüküdür. Gözle görülebilen veya görülemeyen partiküllerin oluşturduğu bulanıklıktır. Bu da suyun yoğunluğunun ve viskozitesinin (akışkanlığının) farklılaşmasına neden olur. Dolayısı ile yoğunluk farkından dolayı bir vertikal (dikey) hareket olur. Yoğun olan bölüm aşağıya, özkütlesi daha az olan (daha az yoğun olan) ise yukarıya hareket eder.

Aynı şekilde suyun büzüşme özelliğinden dolayı, sıcaklık farkı da, suyun vertikal hareketine neden olur. Su sıcaklığı arttıkça çözünmüş O2 (Oksijen) oranı azalır. Oksijen azaldıkça suda vertikal hareket başlar. Soğuk olan su ağırlaşarak dibe çöker, sıcak olan ise yukarıya hareket eder.

Eğer dikkat edilirse, özellikle dip akıntısı olan yerler soğuktur. Sıcak akıntılar ise (Örnek Labrador ve Gulfstream akıntıları) yüzeyden olan akıntılardır. Çünkü su sıcaklığı ortama göre fazladır ve vertikal hareket ile sıcak su yukarıdan hareket eder.

Suların ısınması ve soğumasına etki eden faktörler, bunlar dışında derinlikle de ilgildir. Karasal faktörler ve rüzgar bu etkinin nedenlerinin başında gelir.

Saygı ve selamlar.
__________________

Lütfen avcılık, balıkçılık ve su ürünleri ile ilgili genel sorularınızı özel mesaj ile sormayınız. Herkesin yararlanabilmesi için konular içinde soru yöneltiniz...


Cem | 0 RH+ | İzmir | 20 Nisan

Forum kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İmza ayarlarınızı düzenlemek için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

xnode Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 05-05-2010, 14:01   #8
musty
Kaptan
 
musty kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 05.08.08
Şehir: İZMİR-Sahilevleri
Yaş: 43
Mesaj Sayısı: 255
Varsayılan

Alıntı:
xnode tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
Evet tabii ki;
Suyun bulanıklığı (türbidite) birtakım faktörlerin oluşması ile meydana geliyor. Bunlardan en önemlisi sudaki asılı madde yüküdür. Gözle görülebilen veya görülemeyen partiküllerin oluşturduğu bulanıklıktır. Bu da suyun yoğunluğunun ve viskozitesinin (akışkanlığının) farklılaşmasına neden olur. Dolayısı ile yoğunluk farkından dolayı bir vertikal (dikey) hareket olur. Yoğun olan bölüm aşağıya, özkütlesi daha az olan (daha az yoğun olan) ise yukarıya hareket eder.

Aynı şekilde suyun büzüşme özelliğinden dolayı, sıcaklık farkı da, suyun vertikal hareketine neden olur. Su sıcaklığı arttıkça çözünmüş O2 (Oksijen) oranı azalır. Oksijen azaldıkça suda vertikal hareket başlar. Soğuk olan su ağırlaşarak dibe çöker, sıcak olan ise yukarıya hareket eder.

Eğer dikkat edilirse, özellikle dip akıntısı olan yerler soğuktur. Sıcak akıntılar ise (Örnek Labrador ve Gulfstream akıntıları) yüzeyden olan akıntılardır. Çünkü su sıcaklığı ortama göre fazladır ve vertikal hareket ile sıcak su yukarıdan hareket eder.

Suların ısınması ve soğumasına etki eden faktörler, bunlar dışında derinlikle de ilgildir. Karasal faktörler ve rüzgar bu etkinin nedenlerinin başında gelir.

Saygı ve selamlar.


peki ozaman bu araştırma yere göre fark ediyor ve mesela 40-50mt lik bir derinlikte bir şablon gibi yani dipten 10 metre bulanık yüzeyden 10 metre görüntü var gibi bir şablon yok değilmi şimdiden teşekkurler
__________________
Mustafa evren BİLEN -1981
musty Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 05-05-2010, 17:36   #9
xnode
FCR/SGR
 
xnode kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 14.06.08
Şehir: İzmir
Mesaj Sayısı: 989
Lightbulb

Alıntı:
musty tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
peki ozaman bu araştırma yere göre fark ediyor ve mesela 40-50mt lik bir derinlikte bir şablon gibi yani dipten 10 metre bulanık yüzeyden 10 metre görüntü var gibi bir şablon yok değilmi şimdiden teşekkurler
Evet yere göre, akıntı durumuna göre, su sıcaklığına göre, bentik yapıya göre (dip yapısı), canlı popülasyonuna göre değişebilir. Dip bulanık, yüzey daha az bulanık gibi bir durum da sözkonusu olabilir. Suyun yoğunluğu ve kimyası ile ilgili bir durumdur o.
Örneğin bentik yapı, algler, su yosunları ile kaplıdır. Demersal türde birçok canlı popülasyonu vardır türbidite (bulanıklık) fazladır. Olabilir. Birçok faktöre göre kombinasyonları olabilir bu durumun.

Örneğin Işık geçirgenliğinin de bulanıklık ile ilgisi vardır. Bu geçirgenlik, sudaki asılı maddeler, planktonlar ve yoğunluk ile de ilgilidir..
__________________

Lütfen avcılık, balıkçılık ve su ürünleri ile ilgili genel sorularınızı özel mesaj ile sormayınız. Herkesin yararlanabilmesi için konular içinde soru yöneltiniz...


Cem | 0 RH+ | İzmir | 20 Nisan

Forum kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İmza ayarlarınızı düzenlemek için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

xnode Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 05-05-2010, 18:07   #10
er35han
Kaptan
 
er35han kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 22.02.07
Yaş: 49
Mesaj Sayısı: 331
Varsayılan

cem su hakkındaki eşsiz paylaşımın için teşekkürler,eline sağlık. insanoğlu için yaşamsal derecede önemli bir kaynak olmasına rağmen su ve su kullanımı konusundaki ilgisizliğimiz ve bilgisizliğimiz umarım kendi sonumuzu getirmez
__________________

en güzel günlerimiz;henüz yaşamadıklarımız
erhan karasu/1975/gaziemir-İZMİR
er35han Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Herkes Mutlaka İzlesin (Senkop Belgesel) zpt SAĞLIK 0 26-09-2009 17:18
Herkes yardım etsin lütfen mufi Amatör Balık Avı nedir nasıl yapılır? 15 26-03-2008 19:58
herkes tuttuğunu ben tutamadığımı anlatayım balıkcı omer ANILAR 10 17-03-2008 16:05
başlangıç için alpperr Makara - Makinelerle İlgili Herşey 2 31-01-2008 11:04


Saat 02:04.