Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > BALIK AVI > Dökümanlar ve Makaleler

Dökümanlar ve Makaleler Makale veya döküman yayınlayabiliceğimiz bölüm.




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 01-07-2010, 15:39   #11
brkknc
Tayfa
 
brkknc kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 22.04.10
Mesaj Sayısı: 238
Varsayılan

çok sağol merak ettiğim bir konuydu, sık karşılaşıyorum, her avda 2-3 tane mutlaka çıkıyor, en azından sayende bilgim oldu ilgine çok teşekkürler iyi günler dilerim..
__________________
DÜNYAYI SEL ALMIŞ ÖRDEĞE VIZ GELMİŞ

Burak EKİNCİ
İzmir/Karşıyaka
15.11.1973
B RH-
brkknc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 01-07-2010, 19:00   #12
yenal45
Kaptan
 
yenal45 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 21.01.10
Mesaj Sayısı: 423
Varsayılan

emeğine sağlık vallahi bu calışma için vakit harcamışsın binimeyenleri anlatıyorsun bizim için arştırıyorsun sağolasın ellerin der görmesin resimler den biraz rağatsız oldum ama yapılması gerekenleri yapılmadığında neler olduğunu anlatığı için nabalım hadi sana rastgelsin
__________________
YENAL TAŞKIRAN
MANİSA
A RH +
[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
yenal45 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-07-2010, 15:19   #13
gonencsenkal
Kaptan
 
gonencsenkal kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 04.06.10
Mesaj Sayısı: 379
Varsayılan

Paylaşmış olduğunuz bu değerli bilgilerden dolayı çok teşekkür ederim.
Bilmediğimiz bir konuda daha aydınlanmış olduk bundan sonra söylediğiniz şekilde bende balıkları temizleyip pişireceğim.Bu tür bilgilerin paylaşımı çok önemli çünkü sağlıktan daha önemli birşey yok.
Birde sütün balıkla etkileşimi ile ilgili bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim.Büyüklerden duyduğumuz süt ve süt ürünleriyle birlikte balık yemek zehirler diye halk arasında bir söylem var bu ne kadar doğru bilemiyorum gerçi ben yiyorum bişey olamadı şimdiye kadar ama nede olsa kendi aldığım balıkların tazeliğine güveniyorum ama özellikle çocuklar konusunda endişemiz olmuyor değil..
__________________
GÖNENÇ ŞENKAL
1974,K.YAKA/İZMİR
gonencsenkal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-07-2010, 20:50   #14
xnode
FCR/SGR
 
xnode kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 14.06.08
Şehir: İzmir
Mesaj Sayısı: 989
Varsayılan

Süt ve süt ürünlerinin esas olarak balıkla aynı sofrada bulundurulmama sebebi ikisinde de bulunan Histamin (C5H9N3) isimli maddeden kaynaklanıyor.

Süt ürünleri bayatlamaya başladığında histamin oluşumu artar. Balık postrigor aşamasından sonra bayatlamaya başladığında da histamin miktarı giderek artış gösterir. İki üründen birinin veya her ikisinin bayat olması durumunda histamin zehirlenmesi oluşur. Bu problem uzun süre muhafaza edilmiş konserve ürünlerinde de oluşabilir. Buna benzer bir zehirlenme şekli de botulizm zehirlenmesi adı verilen zehirlenmedir ki, bizim balık işleme tekniklerinde ısıl işlem adı verdiğimiz işleme tekniğinin uygulanmadan konserver yapılması ve bu konservelerin raf ömrünü tamamladıktan sonra tüketilmesinden oluşan bir zehirlenme türüdür.

Buradaki esas nokta; balığın ve süt ürününün birlikte tüketilecekse muhakkak taze olarak tüketilmesidir. Bu tür zehirlenme olayları dikkat ederseniz eskiden çok rastlanırdı ancak artık pek rastlanmıyor. Bunun sebebi; ülkemizde akuakültür sistemlerinin fazlasıyla gelişmesi, marketçiliğin yükselen sektör olarak kontrol mekanizmasını iyi kurmuş olmasıdır. Son kullanma tarihlerine dikkat edilen ve hızlı olarak piyasaya sürülüp/hızlı olarak piyasadan çekilen ürünler sayesinde artık bu tür problemler çok az görülmektedir.

Zaten dikkat ederseniz, özellikle rum mutfağında (Balık ustalığı bu topraklara Rumlar'dan geçtiği için bu örneği veriyorum) balık yemekleri yoğurtlu mezeler ile birlikte yenir. Yoğurtlu semizotu, haydari, yoğurtlu ezmeler, taratorlar vs. gibi mezeler balıkla birlikte servis edilir. Önemli olan iki ürünün de taze olmasıdır..

Saygılarımla.
__________________

Lütfen avcılık, balıkçılık ve su ürünleri ile ilgili genel sorularınızı özel mesaj ile sormayınız. Herkesin yararlanabilmesi için konular içinde soru yöneltiniz...


Cem | 0 RH+ | İzmir | 20 Nisan

Forum kurallarına ulaşmak için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
İmza ayarlarınızı düzenlemek için [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]

xnode Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 05-07-2010, 09:25   #15
ukg79
Kaptan
 
ukg79 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 19.02.10
Yaş: 44
Mesaj Sayısı: 368
Varsayılan

Bilgiler için teşekkürler oldukça faydalı bir paylaşım
__________________
Ulaş Kayhan GÜREN
1979 / Manisa ( A rh + )
ukg79 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 06-07-2010, 13:38   #16
gonencsenkal
Kaptan
 
gonencsenkal kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 04.06.10
Mesaj Sayısı: 379
Varsayılan

Alıntı:
xnode tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
Süt ve süt ürünlerinin esas olarak balıkla aynı sofrada bulundurulmama sebebi ikisinde de bulunan Histamin (C5H9N3) isimli maddeden kaynaklanıyor.

Süt ürünleri bayatlamaya başladığında histamin oluşumu artar. Balık postrigor aşamasından sonra bayatlamaya başladığında da histamin miktarı giderek artış gösterir. İki üründen birinin veya her ikisinin bayat olması durumunda histamin zehirlenmesi oluşur. Bu problem uzun süre muhafaza edilmiş konserve ürünlerinde de oluşabilir. Buna benzer bir zehirlenme şekli de botulizm zehirlenmesi adı verilen zehirlenmedir ki, bizim balık işleme tekniklerinde ısıl işlem adı verdiğimiz işleme tekniğinin uygulanmadan konserver yapılması ve bu konservelerin raf ömrünü tamamladıktan sonra tüketilmesinden oluşan bir zehirlenme türüdür.

Buradaki esas nokta; balığın ve süt ürününün birlikte tüketilecekse muhakkak taze olarak tüketilmesidir. Bu tür zehirlenme olayları dikkat ederseniz eskiden çok rastlanırdı ancak artık pek rastlanmıyor. Bunun sebebi; ülkemizde akuakültür sistemlerinin fazlasıyla gelişmesi, marketçiliğin yükselen sektör olarak kontrol mekanizmasını iyi kurmuş olmasıdır. Son kullanma tarihlerine dikkat edilen ve hızlı olarak piyasaya sürülüp/hızlı olarak piyasadan çekilen ürünler sayesinde artık bu tür problemler çok az görülmektedir.

Zaten dikkat ederseniz, özellikle rum mutfağında (Balık ustalığı bu topraklara Rumlar'dan geçtiği için bu örneği veriyorum) balık yemekleri yoğurtlu mezeler ile birlikte yenir. Yoğurtlu semizotu, haydari, yoğurtlu ezmeler, taratorlar vs. gibi mezeler balıkla birlikte servis edilir. Önemli olan iki ürünün de taze olmasıdır..

Saygılarımla.
verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkürler..
__________________
GÖNENÇ ŞENKAL
1974,K.YAKA/İZMİR
gonencsenkal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 04-10-2010, 16:00   #17
Master#
Oltacı
 
Üyelik Tarihi: 04.10.10
Mesaj Sayısı: 8
Thumbs up

Alıntı:
xnode tafarından gönderildi Mesajı Görüntüle
SU ÜRÜNLERİ ile İNSANLARA BULAŞAN BAKTERİYEL ETKENLER

Merak edenler için, su ürünleri yoluyla insana bulaşan bakterilerin en önemlileri belirtileri ve teknik açılımı ile aşağıda istifadenize sunuyorum.

Aşağıda bilgileri verilen bu bakterilerin yok edilmesi için alınabilecek en önemli önlemleri akılda kalması açısından en başta vermekte fayda görüyorum:

1. Su ürününün mümkün olduğunca taze olduğuna emin olunması
2. Su ürününün iç organları tamamıyla temizlendikten sonra dondurulması
3. Donmuş olan su ürününün buzu çözüldükten sonra kesinlikle ikinci kez dondurulmaması
4. Su ürününün çok iyi bir biçimde pişirilmesi/kızartılması


Giriş

İnsan nüfusunun günden güne büyük bir hızla artmaya devam ettiği günümüzde balık dahil diğer bütün protein kaynaklarından yararlanma zorunluluğu vardır. Balık protein değeri yanında, gerek spor ve gerekse dinlenme aracı olarak da insanın ilgi odağı olan bir hayvandır. Yoğun üretim yapılan kültür balıkçılığında en önemli sorun işletmenin hijyenik olmaması, balık hastalıklarından korunamama ve yeterli tedavi metotlarının uygulanamamasıdır.

Yeterince işlem görmemiş yada çiğ olarak tüketilen balıkların tüketimini takiben ortaya çıkan hastalıklar İngiltere’de yoğun olarak bildirilmektedir. Balık hastalıklarının tedavisi ve kültür havuzlarının hijyeninde bu etkenlerin insan sağlığını tehdit eder nitelikte olmaları göz önüne alınarak; hayvanlardan insanlara geçen her türlü zoonoz hastalığın kontrolünde görevli olan veteriner hekimlerin balık ve diğer su ürünlerinin hastalıkları konusunda daha duyarlı olmaları gerekmektedir. Kültür balıkçılığında en önemli sorun işletme hijyeni, balık hastalıklarından korunma ve tedavi yöntemlerinin uygulanmasıdır. İnsan sağlığı açısından balık ve işletme havuzları ise bazı hastalıklar için birer ortam ve vektör olarak etkin rol oynayabilmektedir.

Su ürünleri ile insanlara bulaşan başlıca bakteriyel etkenler şunlardır:


Shigellosis spp. (Shigella)

Shigella spp.
Bu canlılarda genellikle ishal ve dizanteri oluştururlar. Hafif ishal, ateş, karın krampları ve ciddi derecede sıvı kaybına neden olurlar. Etken insanlara hazırlık aşamasında kişisel hijyeni bulunmayan şahıslardan kontamine olmuş çiğ yada az pişmiş deniz ürünlerinin tüketilmesiyle bulaşır. Shigella’nın ortaya çıkışının kirli karides çiğ istiridye veya orkinos balıklarından yapılan salatalarla da alakalı olduğu görülmüştür.

Teknik bilgi:
Shigella etkenleri insanlar ve bazı maymunlar için patojendirler. 0,6 ile 2,0 – 4,0 mikrometre boyutlarında çomak tarzında fakültatif anaerobik özellikte bakterilerdir. Shigella’lar insanların ve primatların bağırsak yolunda bulunmaktadırlar.


Staphylococcus aureus

Staphylococcus aureus
S. aureus besin zehirlenmelerinin en yaygın tipine sebep olur.

Teknik bilgi:
Stafilokoklar gram pozitif, 0,5-1,5 mikrometre çapında yuvarlak, fakültatif anaerob bakterilerdir. Üç yönde çoğalma yetenekleri olduğundan mikroskop altında çok sayıda koktan oluşmuş kümeler (üzüm salkımı) halinde görülürler. Canlılar stafilokok’ları derilerinde burunlarında yaralarında taşırlar. Bakteri ısıyla kolayca öldürülür ancak ürettiği toksin ısıya dayanıklıdır. Bir deniz ürününde tespit edilen S. aureus varlığı her zaman enterotoxin varlığına işaret etmez. S .aureus ısıya karşı duyarlıdır. Enterotoksini ise dirençlidir.


Streptococcus spp.

Streptococcus spp.
Balıklardan izole edilen streptokokların 37 'C de üreyebilir olmaları halk sağlığı açısından risk oluşturmaktadır. Kabuklu deniz ürünleri ve balıklarda bu organizmaların varlığı işlenme sırasında hijyenin sağlanamadığını ve kirlenme varlığını göstermektedir.

Teknik bilgi:
Streptokoklar gram pozitif, yuvarlak biçimli zincir şeklinde diziler yapan, insan ve hayvanlarda lokal ve genel birçok hastalığın nedeni olan ve onların mukoz membranlarında normal olarak yaşayabilen bakterilerdir. Bazı türler özellikle Streptococcus/Enterococcus faecalis’in tespiti perakende satış sırasında bu ürünlerin kontamine olduklarını göstermektedir.


Salmonella spp.

Salmonella spp.
İnsanlarda, bakterilerle kirlenmiş su ve gıdaların ağız yoluyla alınmasından sonra; tifo, paratifo, Enterokolit, sepsis ve lokal organ hastalıkları oluştururlar. İçinde bol miktarda bakteri bulunan su ve yiyeceklerin çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmesi sonucunda enfeksiyon ortaya çıkar. Belirtiler iştahsızlık, baş ağrısı, kusma ile başlar, kusmadan hemen sonra diyare görülür. .Kas kramplarını da görmek mümkündür Ağız yoluyla alınan bakteriler hızla kana karışırsa, sepsise, çeşitli organlara yayılarak yerleşirlerse organ hastalıklarına neden olmaktadırlar. S. nontyphi genellikle memelilerin, kuşların amphibiaların ve sürüngenlerin bağırsaklarından izole edilmiştir. Ancak henüz balıklarda tespit edilememiştir. Salmonella’lar sahillerin kirletilmesi veya hasat sonrası pisliklerin sulara bulaşması yoluyla deniz ürünlerine transfer edilir. Mide bulantısı, karın krampları ve kusmaya neden olur.

Teknik bilgi:
Salmonella spp ile kontamine şehir kanalizasyonları, döküldüğü yerlerde yaşayan midye ve istiridyeleri kontamine eder. Bu bakterilerle kontamine midye ve istiridyeler iyi pişirilmeden yenirse salmonella etkenleri insanlara bulaşır.Salmonella’lar en iyi ph 7.4 te, 20-42 C de ürerler. 2-5 mikron boyunda, 0,7-1,5 mikron eninde sporsuz, ve kapsülsüz basillerdir. Salmonella’lar hemen her tür hayvandan izole edilmişlerdir.


Edwardsiella spp.

Edwardsiella spp.
E. tarda insanlarda bakteriyemiye, karaciğer absesine, menenjite, yumuşak doku enfeksiyonlarına ve yara enfeksiyonlarına yol açabilen fırsatçı bir patojendir.

Teknik bilgi:
Gram negatif, çomak tarzında, hareketli, fakültatif anaerob oksidaz negatif etkenlerdir. E. tarda balıklarda çeşitli lezyonlar oluşturmakta, özellikle kaslarda abseler meydana getirmektedir. İnsanlarda gastro-intestinal sistemde bulunan E. tarda septisemi, ürogenital sistem enfeksiyonları ve bronkopneumoni’lerden izole edilmiştir. Edwardsiella ictaluri balıkların dışında yunus, fok, yılan, domuz ve insanlarda da görülmektedir. E. ictaluri balıklarda septisemi yapar.


Vibrio spp.

Vibrio spp.
V. parahaemolyticus Deniz ürünleriyle ilişkili gastroenteritislerin başlıca sorumlusudur. Kolerayı taklit edebilen ve kendi kendine sonlanan gastroenteritislere yol açar. Diyare ani, patlayıcı ve suludur. Bazen dizanteri tablosu da tarif edilmesine karşın dışkıda az miktarda kan ve mukus vardır. Baş ağrısı karın ağrıları, bulantı, kusma ve ateş gibi bulgular eşlik edebilir ve 10 gün kadar sürebilir. Kolera çok ağır diyare, kusma, ileri derecede sıvı kayıpları ve ölümle sonuçlanabilen klinik tablolar oluşturmaktadır. İnsanı en hızlı öldürebilen bir hastalık olup, sağlıklı bir kişi hastalık belirtileri başladığında tedavi edilmezse 2-3 saat içinde hipotansiyon geliştiğinden ölebilir. Ortalama ilk sıvı dışkılamadan 4-12 saat sonra şok, 18 saat ile birkaç gün içinde de ölüm gelişebilir. V. cholerae durgun sularda 3-4 hafta kadar yaşayabilmektedir. V. vulnificus bir liman vibriosudur. İnsanlarda birkaç değişik şekilde enfeksiyon oluşturmaktadır. İnsanların deniz suyu ve çiğ balıklarla temas etmelerinden sonra yara enfeksiyonları gelişmektedir. Halsizlik, ateş ve titremeler, kusma, ve kendi kendine sonlanan bir diyare görülebilir.

Teknik bilgi:
V. parahaemolyticus bir insan patojenidir. Yapılan araştırmalarda balık midye ve istakoz gibi canlılarda görülen vibrio enfeksiyonlarının insanlara geçebildiği tespit edilmiştir. Japonya’da Vibrio parahaemolyticus’un insanlarda acut enteritise sebep olduğu bildirilmiştir. En iyi alkali ortamlarda ph 7.6-9.0 arasında ürer. Diğer vibriolardan farklı olarak halofiliktir ve ürediği ortamda en az %2 NaCl ister. Serogruplandırmada O ve K antijenlerinden yararlanılır. V. parahaemolyticus’da V. cholerae’nınki gibi bir enterotoksin yoktur. Buna karşın bazı suşlarda barsaklara tutunmayı sağlayan pililer ve hemaglutininler vardır. V. parahaemolyticus açık denizlerde değil, kıyılarda, limanlarda bulunan bir bakteridir. İlkbaharda suların ısınmaya başlamasıyla sudaki bakteri sayısı artar. Çiğ ve az pişmiş deniz ürünlerinin tüketilmesiyle insanlara bulaşmaktadır. Ayrıca liman çevresinde kesici ve delici yaralanmalar sonucunda yara enfeksiyonuna da neden olmaktadır. V.cholerae 0,5 mikron eninde 1,5-3 mikron boyundadırlar ph 7.4 ile 9.6 arasında iyi ürer. Aside çok duyarlıdır. Çok hareketli oluşu barsak mukozasına ulaşmasına yardım eder. V. cholerae suşlarının bazıları kolera toksini (enterotoxin) salgılarlar ve bu enterotoxin kolera hastalığında sıvı ve iyon kaybına neden olmaktadır. Yine bazı suşlar çinko ve kalsiyuma bağlı bir proteaz olan musinaz salgılar. Bu proteaz, fibronektin, laktoferrin ve kolera toksininin kendisi de dahil olmak üzere çeşitli proteinleri bozmaktadır.


Aeromonas spp.

Aeromonas spp.
Bu bakteriler potansiyel insan patojenidirler Patojen suşlar insan hastalıklarında rol oynayan çeşitli toksinler ve hemolizinler oluştururlar Aeromonas’lar insanlarda genellikle alt ekstremitelerde sellülit ve yara enfeksiyonlarına, kısa süreli akut ishallere, septisemiye ve üriner enfeksiyona, hepatobiliyer enfeksiyona, menenjite, göz ve kulak enfeksiyonlarına, endokardite, osteomyelite, artrite yol açmaktadırlar.

Teknik bilgi:
Aeromonas caviae’nin insanlarda patojen olduğu, tropikal balıklardan izole edilen Mycobacterium’ ların ise insanlarda deri lezyonlarına yol açtığı bildirilmiştir. Aeromonas’lar karekteristik tatlısu bakterileridirler. Hareketli olmaları nedeniyle ekosistemde sık sık rastlanılırlar. Sularda ve suların mikroflorası ile ilgili çeşitli su canlılarında ve insanlarda patojendirler. Hareketli Aeromonaslar, 0,3-1 mikron eninde 1-3,5 mikron boyunda gram negatif düz basillerdir. Aeromonas enfeksiyonları mayıs ve kasım ayları arasında artmaktadır. Deniz göller gibi sulu ortamlarla temasın artması enfeksiyonları da artırmaktadır.


Clostridium botulinum

Clostridium botulinum
Başlangıçta bulantı ve kusma görülür. Halsizlik ve nabız sayısı artar, görme bozuklukları, ağız kuruluğu, yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı ve postural hipotansiyon gelişir. Hastalar genellikle 10 gün içinde solunum felciyle kaybedilir. Dumanlanmış (tütsülenmiş), tuzlanmış, mayalanmış balıklardan oluşan yarı korunmuş deniz ürünleri botulizm sebebi olarak tanımlanmışlardır.

Teknik bilgi:
İnsanlarada çok sık görülen ve tehlikeli bir hastalık olan Botulismus, Clostridium botulinum bakterilerini taşıyan gıdaların alınmasıyla ortaya çıkmaktadır. Botulism etkeni olan bakterilerin daha çok toprakta bulunması, toprak tabanlı balık havuzlarındaki balıkların midelerinde bakteri sporlarının yerleşmesine neden olmaktadır. Hijyenik olmayan koşullarda balıkların kesimi ve iç organların temizlenmesi sırasında bu sporlar ete geçebilmekte ve hastalığın oluşumuna sebep olmaktadırlar. C. botulinum, içinde bulunduğu besin maddelerine ekzotoksinlerini salarak nörolojik semptomların ön planda olduğu bir besin zehirlenmesine neden olur. Bilinen en kuvvetli toxin C. botulinum toxinidir Antijenik yapısına göre toksinin A, B, C, D, E, F ve G olmak üzere yedi tipi vardır. İnsan botulismus olgularında en çok görülen tipler A,B,E ve F dir. Tip E ye sıklıkla balık ve deniz ürünleri ile meydana gelen zehirlenmelerde rastlanılır. Zorunlu anaerop bir bakteridir. Sporlar ısıya dayanıklıdır. Sporlar nemli ısıda 100 'C de 6 saat, 120 'C de 10 dakika süreyle canlılıklarını korurlar. Hastalık C. botulinum toxinlerinin sindirim yoluyla alınmasıyla ortaya çıkar. Zehirlenme, alınan toxin miktarına bağlı olarak 6 saat ile 8 gün içinde ortaya çıkabilmektedir. C. botulinumun bir nörotoxin salgılar. Bu bakterinin sporları yüksek ısıya dayanıklıdır. C. botulinum okyanus tortularından, balıkların bağırsak yolundan, yengeç ve diğer kabuklu deniz canlılarının solungaç ve iç organlarından izole edilmiştir.


Clostridium perfiringens

Clostridium perfiringens
C. perfiringens İnsanlarda ishal ile şiddetli karın ve anüs ağrılarına sebep olur.

Teknik bilgi:
Klostridium’lar gram pozitif, endospor oluşturan, anaerob veya mikroaerofilik, 0,2-0,4 ile 20,0 mikrometre boyutlarında genellikle flagellalı çomaklardır. İnsan, hayvan ve su ürünlerinin bağırsak yolunda bulunur. Oksijensiz ortamda spor oluşturur. Sporlar belirli bir sıcaklığa kadar canlılıklarını koruyabilirler. Sıcaklıkta düşüş olduğunda özellikle uzun süreli yavaş soğutmalarda sporlar büyüyebilirler.


Listeria spp.

Listeria spp.
Enfeksiyon insanlarda birçok klinik şekilde ortaya çıkar. Boyun ve çene altı lenf yumruları şişer. Plasental yolla geçişle abortus yada ölü doğumlara neden olur. Nefes darlığı, morarma kusma ve konvülsiyonlar görülebilir. L. monocytogenes’in merkezi sinir sistemine tutulmasında lenfositoz ve kanda nötrofili vardır. Hamile kadınlar, kanserli hastalar, diabetliler, sirozlular ve yaşlılar listerioz risk grubundandırlar. Amerika’da L. monocytogenes balık ve kabuklu deniz ürünlerinden izole edilmiş fakat deniz ürünü tüketimine bağlı listerioz bildirilmemiştir.

Teknik bilgi:
L. monocytogenes’in S kolonileri 0,5-3 mikron uzunluğunda 0,2-0,5 mikron eninde uçları yuvarlak veya düz, sporsuz çomakçıklar halindedir. R formunda ise 6-20 mikron uzunluğunda izlenirler. Listeria etkenleri insanlardan başka 55 cins memeli, kuş, balık, kene, kabuklu deniz hayvanlarından lağımdan ve hayvan yemlerinden izole edilmiştir. Balık ve kabuklular da listeria kaynağıdırlar. Dünyada 9 farklı ülkeden gönderilen çiğ karides, pişmiş ve soyulmuş karides, pişmiş yengeç eti, çiğ istakoz, midye, kalamar ve benzeri deniz canlılarının çiğ veya pişirilerek dondurulmuş örneklerinden L. mononcytogenes ve diğer listeria türlerinin varlığı saptanmış, bu örneklerde L. innocua ve L. monocytogenes’in ilk sıraları aldığı gözlemlenmiştir. L. monocytogenes fakültatif anaerob bir mikroorganizmadır. Bir sitotoksin olan Listeriolizin-O salgılar. Nötral veya hafif alkali ph yı tercih ederler. Düşük oksijen ve yüksek karbonhidratlı ortamda iyi ürerler. L. monocytogenes +4 C de üreyebilen ender mikroorganizmalardandır. Isıya çok dirençlidir. Pastörizasyondan sonra bile canlı kaldığı bildirilmiştir. Virulan suşlarda bol miktarda monositoz oluşturan faktör bulunur. Kardiyotoksik etkili, oksijene duyarlı hemolizini de vardır. Endotoksini yoktur.


Erysipelothrix rhusiopathie

Erysipelothrix rhusiopathie
Mezbaha çalışanları, veterinerler, balıkçılar ve balık satıcıları ile ev hanımları risk grubu içerisindedir. İnsanlarda çoğunlukla eritemli ve ödemli bir deri lezyonu oluşturmaktadır. El ve parmaklarda cerahatsiz, menekşe renginde kaşıntılı lezyonlar oluşturur. Hastalık lokal olarak kalır. Ağrı ve sistemik semptomlar yoktur.

Teknik bilgi:
0,2-0,4 mikron eninde ve 0,5-2,5 mikron boyutlarında silindir şeklinde çomakçıklar halinde görülürler. İnsanlar enfeksiyonu daha çok hayvan ve hayvansal ürünler, balık ve kabuklu deniz ürünleri ile temas sonucu alırlar. Mikroaerofilik bir bakteridir. 35-37 C de ph 7.2-7.8 arasında üretilirler. Bakterinin akvaryum suyunda 12-14 gün yaşadığı tespit edilmiştir. Isıya dayanıklı ve duyarlı komplex bir antijenik yapıya sahiptir.


Escherichia coli

Escherichia coli
Temmuzunda Japonya’da görüldü. 10.000’in üzerinde insan hastalandı ve 10’un üzerinde ölüm gerçekleşmiştir, ancak bu vakadaki organizmanın kaynağı tespit edilememiştir.

Teknik bilgi:
Yaklaşık 2-6 mikron boyunda, 1-1,5 mikron eninde gram negatiftirler Üriner yol enfeksiyonları. barsak enfeksiyonu, ve barsak dışı enfeksiyonlar(bakteriyemi, menenjit, pneumoni, karaciğer absesi, endokardit, sinusit, osteomyelit, septik artrit) oluştururlar. E. coli insan ve hayvanların barsak yolunda yaygın olarak bulunur. E. coli 0157:H7 insanda hastalığa neden olan en şiddetli alt sınıftır. E. coli 0157:H7 kanama gösteren kolitlerde şiddetli hemoliz ve ürik sendromuna neden olan, yiyeceklerle bağlantılı bir hastalık oluşturmaktadır. Genellikle sığır etiyle ilgilidir, ancak elma şırası ve sulardan da E. coli 0157:H7 suşunun izole edildiği bildirilmiştir. Yiyeceklerle alakalı E. coli 0157:H7 oluşumu 1996


Bacillus cereus

Bacillus cereus
İnsanlarda karın ağrısı ve diyare gibi belirtiler gıdanın alınmasından 8-16 saat sonra, bulantı ve kusma gibi semptomlar ise gıda alımından 1-5 saat sonra ortaya çıkar. Besin zehirlenmesi dışında insanlarda enfeksiyon oluşturmaz ancak direnci kırılmış kişilerde fırsatçı patojen olarak abse, sellüloid, göz içi enfeksiyonu, menenjit, endokardit, akciğer ve böbrek enfeksiyonu ile osteomyelit yapabilir.

Teknik bilgi:
Bacillus türüne ait bakteriler aerob ve spor oluştururlar. Özellikle taze kültürleri gram pozitif boyanır. Vejetatif formları 0,5-1,2 mikron eninde 2,5-10 mikron boyundadırlar. Bu bakteri toprakta ve suda yaygın olarak bulunur. İnsanlarda besin zehirlenmesi yapmaktadır. B. cereus’un enteretoxin kompleksi, sürgün yaptıran ve kusturan olmak üzere iki kompenentten oluşmuştur. B. cereus sporları normal pişirme işlemi sırasında canlı kalabilmektedir.


Mycobacterium marinum

Mycobacterium marinum
İnsanlarda oluşturduğu enfeksiyon hemen hemen daima bir travmayı takiben başlar. Etken vücuda, balık temizlerken kılçık batmasıyla veya balık tutarken olta iğnesinin batmasıyla yada yüzme havuzu ve doğal su kaynaklarında yüzerken derideki önemsiz bir çizikten girer. Enfeksiyon 2-8 haftalık kuluçka süresini takiben ortaya çıkar. Basil girdiği yerde abse oluşturur ve lenfatikler boyunca yayılıp tendon ve eklemlere kadar ulaşır veya hastalık el parmakları, kol, dirsek, dizkapağı ve bacakta küçük bir papül ile başlar. Papüller gittikçe genişler kırmızı veya mor menekşe renkli derialtı nodülü halini alır. 2 hafta içerisinde bu bölgelerde ülser gelişir. Bu ülserler birkaç ay içinde kendiliğinden iyileşebileceği gibi 2 yıl veya daha uzun süre devam edebilir.

Teknik bilgi:
Deniz, yüzme havuzu, akvaryum ve doğal su kaynakları ile çeşitli balık türlerinde bu bakteri bulunmaktadır. Aronson tarafından 1926 yılında tuzlusu balıklarının derisindeki lezyonlardan izole edilen bu bakterilerin, insanların travmatik deri bölgelerinde enfeksiyon oluşturdukları Norden ve Linell tarafından 1951 yılında saptanmıştır. Bu tarihten günümüze kadar olan zaman diliminde özellikle derisinde lezyon bulunan kişilerde tropikal balık akvaryumları ve yetersiz klorlanmış yüzme havuzlarından kaynaklanan salgınlar bildirilmiştir.


Plesiomonas shigelloides

Plesiomonas shigelloides
P. shigelloides çocuklarda ve erişkinlerde kansız, mukussuz, hafif sulu ishale yol açar. Barsaklar dışında septisemi, yenidoğan menenjiti, sellülit ve septik artrit gibi hastalıklara neden olur. Enfeksiyon insanlarda az pişirilmiş deniz ürünlerinin tüketilmesiyle ortaya çıkar. P. shigelloides gastroenteritleri tropikal ve subtropikal bölgelerde ve sıcak yaz aylarında daha sık görülmektedir.

Teknik bilgi:
Plesiomonas cinsi içinde sadece P. shigelloides türü bulunur. P. shigelloides 0,8-1,0 ile 3,0 mikrometre boyutlarında çomak şeklinde gram negatif, fakültatif anaerobik bir bakteridir. Su kökenli bir mikroorganizmadır. Balık barsaklarında ve diğer su hayvanlarında yüksek oranda bulunur. P. shigelloides sularda ve toprakta bol miktarda bulunur.


Camphylobacter spp.

Camphylobacter spp.
Akut enterite, bakteriyemiye, barsak dışı derin odak enfeksiyonlarına yol açarlar.Sudaki ve kabuklu deniz hayvanlarındaki C. jejuni insanda hastalıklara neden olur.

Teknik bilgi:
C. jejuni ve C. coli 1970 yılından beri gastrointestinal enfeksiyon etkeni olarak tanımlanmışlardır. Kampilobakteriler barsaklar dışında da sık sık sistemik bakteriyel enfeksiyonlara neden olurlar. 1,5-5 mikron boyunda 0,2-0,5 mikron genişliğinde kıvrık S veya spiral şeklinde, eski kültürlerde küçük koka benzer veya uzun flamentlidirler. C. jejuni suşlarının sitotoksini ve enterotoksini vardır. Su, dışkı ve idrarda haftalarca, toprak saman ve gübrede ısıya bağlı olarak, 10-20 gün canlı kalabilirler. Kampilobakteriler kuşların bağırsak bölgesinde, kümes hayvanlarında çiftlik ve sıcakkanlı evcil hayvanlarda bulunur. C. jejuni soğukkanlı hayvanlarda nadiren izole edilmiş olmasına rağmen, tatlı sudan, deniz suyundan ve kabuklu deniz canlılarından izole edilmiştir.


Bu bakterilerin neden olduğu infeksiyonlar hakkında görsel birkaç örnek :

Salmonella infeksiyonu


Myobacterium infeksiyonu


Vibriosis infeksiyonu


Staphylococcus aureus infeksiyonu


Listeria infeksiyonu



Herkese sağlıklı günler dilerim..
Saygılar.
Cem.




Çok güzel bir sunum.A dan Z ye herkesin dikkat etmesi ve uygulaması gereken bir konu.Tebrik Ederim.
__________________
Ömer yiğit Daştan
Kızılırmak Su Ürünleri Üretim Müd. (Production manager)
Su Ürünleri Mühendisi

omer.dastan@hotmail.com

[Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]
Master# Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 11-04-2011, 08:49   #18
Refoo_24
Oltacı
 
Üyelik Tarihi: 11.04.11
Mesaj Sayısı: 2
Varsayılan

benim oklda seminer ödevim daha ayrıntılısı var mı acaba
Refoo_24 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım


Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Shimano Ürünleri SHIMANOCU Tanışma 44 07-03-2012 08:59
Su ürünleri Sözlükcesi cumhur Su Ürünleri 0 03-12-2007 07:50
su ürünleri sözlüğü jellyfish Dökümanlar ve Makaleler 5 23-10-2007 19:02
Buyrun dalış sonucu oluşabilecek hastalıklar ve yapılabilecek ilk yardım... Anıl ÜNALAN ZIPKINLA SUALTI AVI 14 04-02-2006 16:33


Saat 10:21.