Geri Git   RASTGELSİN AMATÖR BALIKÇILIK FORUMLARI > SOHBET ve EĞLENCE > ANILAR

ANILAR Yaşanmış veya yaşanmamış anılar.




Yanıtla
 
Konu Araçları Görünüm Modları
Eski 26-01-2006, 07:02   #1
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan Bugüne kadar en çok zevk aldığınız balık avı

Herkese merhaba;

Havaların bozuk olduğu ve balığa gidemediğimiz şu günlerde biraz eskileri yad ederek nefsimizi köreltebiliriz belki diye düşündüm. Herkes bugüne kadar en çok zevk aldığı balık avını anlatırsa hepimiz o keyfi biraz paylaşabiliriz belki…

Önce ben başlıyorum .

1994 yazı, Temmuzun 8’i. Henüz 16 yaşında, lise öğrencisiyim. O zamanlar yaz mevsiminin çoğu bölümünde olduğu gibi (nerde şimdi o kadar bol zaman ) Çeşme-Ilıca’dayım. Her gün balığa çıktığım saatlerde (ki öğleden sonra 3-4 arasıdır) evden çıktım. O aralar nedense normalde hiç sevmememe rağmen dip kıbrıs ile avlanıyordum. Yem olarak da tazesinden bir somun ekmek torbamda. Ilıca’nın yerlilerinin taş iskele olarak bildiği yere gittim (eskiden taş bir iskele vardı orada ama fi tarihinde). Hava oldukça sert bir poyraz ve mekan da poyrazı tam karşıdan alıyor. Buna rağmen olta atan 4-5 kişi var. Onlar da dip kıbrısı atıyor. Hepsi de yaş olarak benden epeyce büyük, tahminimce emekliliğin tadını balık tutarak çıkarmaya çalışan kişiler. Ben de rasgele deyip aralarında bir yer buldum kendime. Bir yandan oltamı sararken bir yandan da onların sabahtan beri orada olduğunu ve balık yakalamayı bırakın, bir tane balığın vurmadığını öğrendim. Tabi bu biraz hevesimi kırmıştı ama yine de rasgele deyip salladım oltayı suya. Olta attığım yer kumluk ve 1,5-2 metre derinliğinde, kefal ve arada sarpa yapan bir yerdi. Oltanın ucuna bir taş bağladım ve dönüp ikinci oltayı hazırlamaya başladım. Daha oltanın iğnelerini açmaya başlamıştım ki bağladığım taş denize düştü. Hemen oltayı yakaladım (Allahtan kasnağın üzerinde taş vardı ). Oltaya asılmamla birlikte ucunda muazzam bir ağırlık hissettim. “Tamam” dedim kendi kendime, “kefallerin en babasından bir tane geliyor”. Hemen olduğum yere çöküp misinayı ağır ağır çekmeye başladım. Çevremdeki diğer balıkçı ağabeylerden birine de rica ettim, benim topladığım misinadaki fazlalığı kasnağa sarsın. Çünkü rüzgar çok kötü esiyor kesin karışacak. ben balığı kaloma vere vere çekiyorum ama balık da epey dirençli, bir kafa atıyor çektiğim mesafeyi geri alıyor. Misinam da 0.30, o zaman ne bulursak onu kullanıyoruz, yani çok kaliteli bir misina da değil. Neyse ben bir 15 dakika sonra hayvanı görülebilir bir mesafeye getirdim. Ben yere yakın olduğumdan göremiyorum tam ama misinayı saran abi “bu kefale benzemiyor” dedi, “çipura galiba”. Tabii ben bunu duyunca elim ayağım dolaştı . Kefal konusunda çok tecrübeliyim de o güne kadar bırakın o boyutta çipurayı, lidaki bile yaklamışlığım yok! Neyse toparladım ve yine çekmeye başladım. Ama bu sefer de aldı beni bir düşünce: oltayı çektiğim yer yaklaşım 1,5 metre yüksekliğinde beton. Balığı sudan kaldırdığımda bir kafa atsa koparıp oltayı gidecek. Kepçe falan da yok. Avlandığım yer küçük bir topuk gibi denize girinti yapan ve sağ tarafında da çok küçük bir plajı olan bir yerdi. Karar verdim balığı dolaştırıp plajdan kumun üstüne çıkaracağım. Plajda da denize giren bir yığın insan var :dikkat: Neyse ben çek-bırak derken balığı insanların arasından dolaştıra dolaştıra toplam 25-30 dakika kadar bir zamanda plaja çektim. Gerçekten de kocaman bir çipuraydı . Balığı elime aldığımda çevremdeki herkes bana bakıyordu. Ben de o heyecanla hemen eşyalarımı topladım. Hala balık tutamamış olan diğer balıkçıların biraz da “Çocuğa bak, geldi 5 dakikada balığı aldı gidiyor! ” anlamları içeren bakışları arasında koşar adım eve yollandım. Balık torbaya sığmadığından elimde . Hiç unutmam otellerden birinin önünde oturanlar çağırmıştı balığı görmek için. O zamanın parası 5 bin lira (gerçi tam bin miydi milyon muydu hatırlayamıyorum ama…) vermişlerdi balığa, satmamıştım (iyi paraydı aslında ). Evin kapısından içeri seslendiğimde bir şey oldu da geri döndüm zannetmişlerdi (genelde güneş battıktan sonra dönerim balıktan çünkü). Ama balığı görünce tabi . O balık tam 1028 gram geldi elektronik tartıda. Boyu da 38 cm’di. Haftasonu dayımlar geldiğinde (ki kendisi benim ustam olur balıkçılık konusunda) o da şaşırmıştı . Hemen balık dolaptan alınıp resimler falan çekildi. Ertesi gün gidip kendime bir kepçe almıştım, sanki hemen bir tane daha benzerinden gelecekmiş gibi .
Biraz uzun oldu farkındayım ama bu av benim bugüne kadar en çok zevk aldığım avlarımın başında gelir. Sizin de benzeri avlarınız varsa anlatırsanız sevinirim…

Not: Bu balık fotoğraflarımda resmi olan çipuradır.
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Sponsored Links
Eski 26-01-2006, 07:34   #2
Taygun KOCABIYIK
ADMİN
 
Taygun KOCABIYIK kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 28.08.05
Şehir: İzmir
Yaş: 35
Mesaj Sayısı: 5.838
Varsayılan

Güzel Başlık Olmuş Bende Nacizane Bir Anımı Anlatayım.
Her av benim için çok keyifli geçmiştir ama o gün bam başka bir gündü.
Bir gün önce doğum günümdü (doğum günü partisi falan yapmadım beni sarmaz öyle şeyler).
Sabah muhterem adminimiz anıl saat 8 gibi gelip ablamın 3. kattaki evinde mışıl mışıl uyuyan beni böğürmek (ona bağırmak denmez, e benimde uykum biraz ağır) suretiyle uyandırdı. Hemen aşağı indim. Yola düştük hedefimiz konak balıkhanedeki yemciydi ordan yem alıp sahile geçicektik. Yemciye gidip 2 milyonluk sülünez aldık. Sahile geçtik meramıza gittik. Balıklar bu sabah sanki isteksizdi istekli olanlarda küçüktü. 2 saat geçmişti fakat elimizde sadece 2 ısparoz 1 ufak lidaki vardı. Eskiden iri ısparoz tutmuş olduğum bir mera aklıma geldi anıl kalk gidiyoruz dedim çantayı sırtlandık yeni meramıza gittik. Burda avlandığım zamanlarda takımda sadece zoka kullanırdım ve iri ısparoz alırdım. Birden aklıma bu geldi. Daha diğer oltayı atmadan zokayı çıkrıp daha 1-2 kez kullandığım 0.35 lik krokodik misinanın ucuna taktım. İlk atışta bir ısparoz, ikincide bir tane daha, 3. de kaya balığı almıştım. O gün yanımıza kıbrısta almıştık belki kefal atlar diye gidip kıbrısı attım. Tam hatırlamıyorum heycandan eminim anıl kardeşim hatırlar ve doğrusunu söyler ama bildiğim gibi anlatayım burdan sonrasını. Kıbrısa bir kefal atladı onu çekmeye başladım yaklaşık 250 gramlık bir sarı kulak çıktı. Onu çantaya atıp yeni kıbrısı sarana kadar aniden hava patladı. İmbat esmeye başlamıştı. Kıbrısı tekrar attım bu arada kefale çok seviniyorum çünki elimizdeki balık sayısı 10 bile değil kefal işi kurtarıyor. Neyse oltamın yanına gittim çantadan bir sülünez çıkardım inanılmaz iğrenç bir koku saçtı anladım ki bayattı hemde en az 3 günlük. Hemen kabuğunu soyup komple zokaya taktım. Çıplak zoka rüzgardan sağa doğru 10 metre önüme düştü zaten misinanın karada kalan kısmı düğüm olmuştu. Misinayı tam çekicekken biri beni dürttü taygun çekme dedi. Nasibimiz belki ordadır diye çekmedim. Zoka dibe indi (avlandığımız yer baya derindi zoka 20-30 saniyede ancak iniyordu) boşluğunu almadan ufak bir tıkırtı hissettim misinanın boşluğu kayboldu bende 1 metre kadar kuvvetlice asıldım ve balık üstündeydi. Çok ağır geliyordu o an aklımda hiçbir şekilde çupra yoktu. Çok eşşek bir ısparoz anıl dedim anıl oltasını toparlayıp yanıma geldi, balığı ağır ağır çekiyordum anıl felaket birşey inanmazsan al çek diyorum o anın heycanı ile o tamam inanıyom çek sen yavaş yavaş deyip beni sakinleştirmeye çalışıyor o an aklıma 1 hafta önce orda kaya levreği tutan bir adam geliyor ve acaba diyorum? hala aklıma çupradan eser yok. parlaklık beliriyor oo güzel falan diyor anıl heycandan balığı 2-3 hamlede ancak çıkarıyorum ve denizden olabildiğince uzaklaşıyorum bir kaza olmaması için , ellerimde yakaladığım çupranın heycanı ile bağırıp çağırdığımı hatırlıyorum, çupranın ağzındaki zokayı ve akan elimi üstümü başımı berbat eden kanları hatırlıyorum o an dünya batsa umrumda olmazdı nasıl sevindiğimi kelimelerle anlatamam belki beni gören anıl anlatabilir. Çuprayı çektikten sonra oturdum olta atmayı bıraktım anılda 3-5 atıştan sonra havanın azizliğine uğrayıp pes etti evin yolunu tuttuk. Sokağın içine girdiğimizde kapının önünde oturan bizimkiler soruyu yapıştırdı ne var biz anılla aynı ağızdan çupra dedik bizimkiler inanmadı çantadan çuprayı çıkardık ve bizimkiler şok hemen torbaya koyup bakkala gittim dijital tartıda tarttırdım tam tamına 318 gram geldi.

Benimde en güzel anım bu.
Bu anları bana tekrar yaşattığı için mert abime çok teşekkür ediyorum.
__________________
Taygun KOCABIYIK
13/07/1988
İZMİR

Her türlü sorun, soru ve iletişim için
-www.facebook.com/taygun.kocabiyik
Taygun KOCABIYIK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 26-01-2006, 18:58   #3
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

birşey değil tagocuğum, inşallah daha çok böyle anıların olacak. sana da onun kiloluğu kısmet olur inşallah da onu da anlatırsın bize
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-01-2006, 01:38   #4
aserkansatı
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Zevkle okudum Mert sağol.Bu balığın rekorunu kırabildin mi?Daha büyük bir çipura aldın mı oltayla?Çok babayiğit bir balık çünkü,her zaman denk gelmez...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-01-2006, 01:43   #5
aserkansatı
Guest
 
Mesaj Sayısı: n/a
Varsayılan

Taygun senin anında çok güzel gerçekten ama en güzel cümlesi şuydu;Çok eşşek bir ısparoz ...Harika ya...
Lidaki,kaba lida,çipura...
İsparoz,eşek isparozu,Çok eşşek bir ısparoz ...Valla muhteşem ...
  Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-01-2006, 02:11   #6
Taygun KOCABIYIK
ADMİN
 
Taygun KOCABIYIK kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 28.08.05
Şehir: İzmir
Yaş: 35
Mesaj Sayısı: 5.838
Varsayılan

Serkan abi anlatırken sanki o anı yaşıyorum ve o yüzden heycandan böyle şeyler söylüyorum.
__________________
Taygun KOCABIYIK
13/07/1988
İZMİR

Her türlü sorun, soru ve iletişim için
-www.facebook.com/taygun.kocabiyik
Taygun KOCABIYIK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 30-01-2006, 19:49   #7
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Alıntı:
aserkansatı tafarından gönderildi
Zevkle okudum Mert sağol.Bu balığın rekorunu kırabildin mi?Daha büyük bir çipura aldın mı oltayla?Çok babayiğit bir balık çünkü,her zaman denk gelmez...
serkan abi bunun rekorunu kırmak kısmet olmadı henüz ama umudumu kaybetmedim

bunun dışında 300-600 g arası olanlar da var ama onlar bunun kadar mücadele zevki vermemişti doğal olarak
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 31-01-2006, 03:44   #8
rüzgar2
Kaptan
 
rüzgar2 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.12.05
Mesaj Sayısı: 976
Varsayılan

Çok zevk alarak okudum...Benimde bir anım var ama şu anda canım yazmak istemedi(Yol yorgunluğu) ama en kısa sürede yazacam...
rüzgar2 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-02-2006, 02:24   #9
rüzgar2
Kaptan
 
rüzgar2 kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 17.12.05
Mesaj Sayısı: 976
Varsayılan

Ben daha önce öğretmenliğin yanında export malların satıldığı konfeksiyon mağazası çalıştırıyordum..Okuldan döndüğüm işin kesat olduğu bir gün mağazada zaman geçiriyordum..Tam bu sıkıntılı zamanda çocukluk arkadaşım Murat(sarı) çıkageldi ve dediki "hadi şöyle bir olta atalım"..Tamam dedim annemi işyerine çağırdım ve hemen balık malzemeleri satan dükkana gittik...İkişer tane kaşık aldık ve doğru Yeşilırmağa yollandık..Ben ilk kez ırmakta kaşık deniyecektim...Neyse bir müddet sonra oltaları atacağımız yere vardık ve hemen malzemeleri hazırlamaya koyulduk(Tabiki birayıda yudumlamaya başladım).İşin verdiği sıkıntıyı atmaya başlamış at çek yapıyordum...Tam dördüncü atışımda abartısız tak diye bir ses hissettim kamışımda..Ve hızla çekmeye başladım.Çok ağır bir şey beni hiç üzmeden geliyordu...Odun parçası geldiğini zannettim..Ama kuzu kıyıya gelince anladımki kocaman bir yayın(bana göre)...hemen kamışı kenara bıraktım soktum yayının ağzına elimi ve kenara aldım....Bayağı büyüktü..Sonra onu kenarda güvene aldıktan sonra üç beş atış yapıp Amasyaya döndük..Tarttığımda tam 3.5 kilo geldi..O gün Muratların bahçesinde Mithat amca ben annem Muratın annesi yayını öldürdük...Yeşılırmaktan aldığım en büyük yayındı....Ve ogünü hiç bir zaman unutmam..
rüzgar2 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Eski 02-02-2006, 03:55   #10
katiti
Kaptan
 
katiti kullanıcısının avatarı
 
Üyelik Tarihi: 10.11.05
Şehir: İzmir
Yaş: 46
Mesaj Sayısı: 2.176
Varsayılan

Sami Abi inşallah 13,5 kiloluğunu da yakalarsın
__________________
Mert Topoyan
İzmir - 1978

Navigare necesse est...

2 metre de derindir, 20 metre de derindir...
katiti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla
Yanıtla

Sosyal Paylaşım

Konu Araçları
Görünüm Modları

Gönderme Kuralları
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
SimgelerAçık
[IMG] kodu Açık
HTML kodu Kapalı

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıtlar Son Mesaj
Yakalarken En keyif aldığınız Balık???? Taygun KOCABIYIK TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 41 25-04-2008 13:16
öğlene kadar genzul FOTOĞRAFLARIMIZ 10 18-03-2008 01:25
benden bu kadar BLACK SHARK Makara - Makinelerle İlgili Herşey 6 29-09-2007 08:42
yok zamanda bu kadar balık??!! cevat2 TATLI SU AVI 14 23-08-2007 18:43
işte bu kadar mufi TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER 0 07-07-2007 19:02


Saat 10:48.