Mitchell makinelerin tarihcesi

[balıkcı]

Mitchell,Saat Fabrikasından Makinelere

Mitchell makinelerin geçmişi,Fransanın avretals bölgesinde başlıyor,tam olarak Cluses şehrinde genf ile chamonix arasında olan şehir.
Şehir ününü balıkavı makinelerinden almıyor tabikide,18. yüzyılda makine üretilmiyordu daha bu şehirde daha çok 1720 den sonra saatleri ile meşhur olmuş bir şehirdi.
1848 de meşhur saat okulu ,,I'Ecole d'Horlogerie,,kuruluyor.
Louis carpano,okuldan ilk ayrılan,saat yapımında çok tutulan kişi 1868 de Francois Jacotett ile birlikte bir saat fabrikası kuruyor,carpano 4 sene sonra fabrikanın tamamını ele geçiriyor.
1902 senesinde fabrikayı yiğeni Constant carpanoya devrediyor.
Birinci dünya savaşında saat yapımını durdurup mermi üretmeye başlanıyor,savaştan sonra saat yapımı devam ediyor,1927 de C.carpanonun ölümünden sonra,mirascıları ve damadı Charles pons ortak bir fabrika kuruyor,,Carpano&Pons,, ve saat yapımının yanında ev eşyaları,balıkavı makineleri,kamışlar ve sahte yemler üretmeye başlıyor.
Maurice Jaguemin,fabrikada çalışan bir mühendis,bu gün bizim tanıdığımız mitchell makinalarının keşvedicisidir.
Gayesi bir makina yapıp,bu makine ile yemi atmak ve misinayı geri toplamak,iki sene sonra 1948 de o meşhur ,,Mitchell 300,,bitiriyor.
Charles Pons makineye,kardeşinin anısına Mitchell ismini veriyor,işte bu makine ile dünyaya ün salıyor fabrika.
1965 de charles ponsun ölümünden sonra,Mitchell markası ve diğer bölümler ortaklar tarafından ayrılıyor,bundan sonra mitchellin çıkışı hızlanıyor,1979 senesine kadar günde 12 bin makine satılıyor,ne yazıkki o senelerde petrol kırizi ve kuvetli rakipler 1981 senesinde fabrikayı zor durumlarda bırakıyor.
1982 senesinde fabrikayı Phillipe Blime satın alıyor ve firmaya eski halini kazandırıyor.
2000 senesinde artık Mitchell makineleri Fransanın dışında üretilmeye başlıyor,genede fransız mühendislerce dzayn edilmekte ve kontrol olmakta,günümüzde berkley, abu,fenwick gibi,,PureFishing,,bir çok markayı olduğu gibi mitchellide kontrol altına almış bulunmakta.

Not:Bu konu almanyada düzenli olarak çıkan ve bir balıkcı dergisi olan,,Angel Woche,,dergisinden okunup sizlere benim çevirimle aktarılmıştır...