katsumoto
06-10-2008, 17:25
Merhaba değerli forum üyeleri,
Geçtiğimiz Pazar(05.10.2008) Arkadaşım Mustafa ile birlikte, Ayaş'a bağlı Çanıllı Beldesi sulama barajına turna avlamak üzere gittik...
Baraja yaklaştığımızda yaklaşık 20 adet bot hemen dikkatimizi çekti. Çünkü söz konusu avlağın bu kadar bilinen bir yer olmadığını, en fazla 3 aracın avlanmaya geldiğini arkadaşım Mustafa botları görür görmez ifade etti... Önce birer bardak kahvemizi içtik ve biraz ayıldık... Ardından oltalarımıza birer büyük boy sasi takıp indik baraj kıyısına... Ancak at-çek yapmak ne mümkün... Her işte olduğu gibi bir spor olan balıkçılıktan bi haber bir çok insan kişi başına yaklaşık 25-30 şamandırayla sazan takımı saldığından bırakın at-çek yapmayı, adım atacak yer yoktu... Baraj kıyısındaki ölü gümüşleri ise malesef sadece bahsederek geçmek istiyorum... At-çek yapıyorsunuz şamandıraya takılıyor, takımı kurtaramıyorsunuz, bir de 30 tane takımı suya salmış insanla münakaşa ediyor... Bu cahillere laf anlatmaya çalışıyorsunuz...
İnanın belki kıyıda 500 e yakın şamandıra vardı, ama bir tane bile zil sesi duymadık... Bunun yanısıra bu takımları kuranlar geri toplama zahmetine de katlanmıyor... Yani göletin içi misina çöplüğüne dönmüş durumda... Hatta bir adamın yaklaşık 100 metre 3 er metre arayla yaklaşık 50 tane şamandıra kurduğunu görünce artık bu işin cılkının çıktığını anladık... Biz artık at-çek i bırakıp, baraj göletinin etrafını tavaf etmeye yani treking e başladık... Yaklaşık 10 km yürüyüşün ardından, aracımızın yanına geldik ve karnımızı doyurduktan sonra yaklaşık 3 saat aracımızı park ettiğimiz kayalık kısımdan koya at çek yaptık... Bu arada hala bir zil sesi yoktu... Botları bilmiyorum ama sabahtan akşama kadar yalnızca 4 adet kıyıdan turna çekildi... Boylarının da 30 cm civarında olduğunu düşünüyorum... Bir kaç at-çekten sonra arabamıza bindik ve bu kadar açgözlülük ve cehalet arasında elimiz bomboş bir şekilde Ankaraya doğru yol aldık...
Maalesef ülkemizde yasal mevzuat uygun olmasına rağmen, denetimle görevli kişiler bu görevlerini yerine getirmediğinden daha çok kızarız bu tablolara... Bu arada tırıvırıcıları söylemeye gerek yok sanırım...
Rastgele...
Geçtiğimiz Pazar(05.10.2008) Arkadaşım Mustafa ile birlikte, Ayaş'a bağlı Çanıllı Beldesi sulama barajına turna avlamak üzere gittik...
Baraja yaklaştığımızda yaklaşık 20 adet bot hemen dikkatimizi çekti. Çünkü söz konusu avlağın bu kadar bilinen bir yer olmadığını, en fazla 3 aracın avlanmaya geldiğini arkadaşım Mustafa botları görür görmez ifade etti... Önce birer bardak kahvemizi içtik ve biraz ayıldık... Ardından oltalarımıza birer büyük boy sasi takıp indik baraj kıyısına... Ancak at-çek yapmak ne mümkün... Her işte olduğu gibi bir spor olan balıkçılıktan bi haber bir çok insan kişi başına yaklaşık 25-30 şamandırayla sazan takımı saldığından bırakın at-çek yapmayı, adım atacak yer yoktu... Baraj kıyısındaki ölü gümüşleri ise malesef sadece bahsederek geçmek istiyorum... At-çek yapıyorsunuz şamandıraya takılıyor, takımı kurtaramıyorsunuz, bir de 30 tane takımı suya salmış insanla münakaşa ediyor... Bu cahillere laf anlatmaya çalışıyorsunuz...
İnanın belki kıyıda 500 e yakın şamandıra vardı, ama bir tane bile zil sesi duymadık... Bunun yanısıra bu takımları kuranlar geri toplama zahmetine de katlanmıyor... Yani göletin içi misina çöplüğüne dönmüş durumda... Hatta bir adamın yaklaşık 100 metre 3 er metre arayla yaklaşık 50 tane şamandıra kurduğunu görünce artık bu işin cılkının çıktığını anladık... Biz artık at-çek i bırakıp, baraj göletinin etrafını tavaf etmeye yani treking e başladık... Yaklaşık 10 km yürüyüşün ardından, aracımızın yanına geldik ve karnımızı doyurduktan sonra yaklaşık 3 saat aracımızı park ettiğimiz kayalık kısımdan koya at çek yaptık... Bu arada hala bir zil sesi yoktu... Botları bilmiyorum ama sabahtan akşama kadar yalnızca 4 adet kıyıdan turna çekildi... Boylarının da 30 cm civarında olduğunu düşünüyorum... Bir kaç at-çekten sonra arabamıza bindik ve bu kadar açgözlülük ve cehalet arasında elimiz bomboş bir şekilde Ankaraya doğru yol aldık...
Maalesef ülkemizde yasal mevzuat uygun olmasına rağmen, denetimle görevli kişiler bu görevlerini yerine getirmediğinden daha çok kızarız bu tablolara... Bu arada tırıvırıcıları söylemeye gerek yok sanırım...
Rastgele...