|
Tatlı Su Balıkları Türkiyede yaşayan tatlı su balıkları hakkında bilgilerin toplandığı bölüm. |
![]() |
|
Konu Araçları | Görünüm Modları |
|
![]() |
#1 | ||
Guest
|
![]() ewet erhan abi aslında farkında olmadan ewde besleyeceğiz diye aldığımız sonradan vazgeçtiğimiz canlıları onlara uygun olmayan ortamlara bırakıyoruz yaşama savaşı veren bu canlılar ister istemez ortama adapte olmaya tabiki ortamdaki canlılarda onlara adapte olmaya çalışıyor ve kırılmalar başlıyor ırklar arasında buda nesli etkiliyor tabiki... en son yaşanan ve tvlerdede sıkça gündeme gelen bir olayı hatırlatmak isterim sapanca gölündeki prina olayı düşüne biliyormusunuz o balığın oraya adapte olduğunu bu gerçi zor bir olasılıktı yaşam kosulları çok farklı bu balığın, olabileceğini var sayalım ve etçil bir türdü ordaki nesil bir kısabir süre içinde yok olabilir ve denge inanılmaz biçimde bozulabilir di bu en yakın örnek çoğu gölde raslanan israil sazanları sonradan ülkemize gelen bir tür..sulak alanlara bilinçsizce bırakılan levrekler-turnalar vs..kaş yapalım derken göz çıkarıyoruz kısacası...
|
||
![]() |
Sponsored Links |
![]() |
#2 | ||
Guest
|
![]() Erhan kardeşim,yazını yeni farkettim ve bugün okuma fırsatı buldum.Ellerine sağlık diyorum.Olayın bu boyutu olabileceğini benim gibi birçok kişide düşünemiyebilir.Ülkemize kontrollu veya kontrolsuz bir şekilde o kadar çok süs hayvanı diyebileceğimiz canlı getiriliyor ki.Bunları satın alanlar bir süre sonra bakamadıkları yada bıktıkları zaman '' akıllarınca en uygun'' buldukları bir yol zannettikleri için doğaya salıveriyorlar.Halbuki her hayvanın rahatça yaşayıp soyunu idame edebileceği kendine göre bir ortamı olacağını düşünemiyorlar.
Bizim tatlı sularımızda kiloluk yerli balıkların yok olduğunu ve yerlerini kırmızı yada pembe renklerde el kadar süs balıklarının aldığını düşünmek gerçekten çok korkunç bir şey olsa gerek. Akvaryumcudan sırf merak ettikleri yada başkalarına özendikleri için Bukalemun veya iguana satın alıp;sonra da bıktıkdan sonra hayvanı piknik yerlerinden birine götürüp bırakan garip zekalı insanların olduğu memlekette daha neler olmaz ki? Bir ara evlerde Muhabbet kuşu besleme modasının olduğu yıllarda,bunu fırsat bilen bazı açıkgözler taa uzak doğudan ''Doğal ortamlarından'' yakalanıp yurda getirilen ithal muhabbet kuşlarını yurda soktular.Bu muhabbet kuşları kafeslerde üretilip yaşatılan muhabbet kuşlarından daha cüce ve küçük formdaydılar.Fakat pet Shop diye adlandırılan dükkanlarda fiyatı çok ucuz olduğundan pek rağmet görmüşdü.Tabiki satın alacak bilinçsiz müşteriler için de fiyat olayı cazip gelmişdi.Bir süre sonra görüldü ki,dışarıdan gelen bu kuşlarla birlikte yerli üreticinin hiç tanımadığı hastalıklarda ülkeye sokulmuş oldu.Ben de zamanında yetiştirici camiası ile yakın temasım olduğu için biliyorum ki,kitle halinde yetiştiricilerin elindeki yüzlerce kuş öldü. Ülkemiz sularına Piranha balığı salmak,yok doğaya bukalemun salmak...Bana göre zeka seviyesi az olan insanların yapabileceği davranış kalıpları olsa gerek.. |
||
![]() |
![]() |
#3 | ||
Guest
|
![]() sadece onlarda değil...bazı kurumlarında eko mücadele ya da deneme amaçlı bıraktığı hayvanlarda var...tialpia türleri, sivrisinekle mücadele için bıraktıkları...ya kuş bile var...adanada bunda 5 yıl önce rastlanmayan bi kuş çıktı...kumruya benzeyen ama rengi daha koyu aslında eğer bilirseniz üveyik denen bi kuş var neredeyse aynısı şimdi binlercesi var bu kuşların hatta kumru kalmadı valla...seyhan nehrinde arasıra japon balığı yakalıyorum hemde iri iri..
o sivri sinek için bıraktıkları balık (adını bilmiyorum valla nettende bakmadım)tamam sivrisinek larvalarını yiyor ama balık yumurtaları da yiyor!!!...uzmanlar diyorki 1 metre çapındaki su birikintisi 8 km. çapında ki bi alan için yeteri kadar sivrisinek üretir...eeee siz sulara balık bırakmakla kurtulamazsınız ki bundan.... !!!! ........... |
||
![]() |
![]() |
#4 | |||
Çımacı ![]()
|
![]() Bu bilgiler için Erhan kardeşime teşekkür ediyorum. Aynı kaynağın devamı...
YAYILMALARI NASIL ÖNLENEBİLİR ? 1- Bu balıkların yayılmasında bilinçsiz amatör balıkçılar en önemli paya sahiptir. Gerek ilgili devlet kurumları, gerekse sivil toplum kuruluşları çeşitli yayınlarıyla, insanların bilinçlendirilmesinde etkili olabilirler. Nitekim Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın iki yılda bir yayımladığı, DSİ, KORGEM, AMOBED Rastgele- Der gibi devlet kuruluşları ve derneklerin katılımlarıyla hazırlanan “Denizlerde ve İç Sularda Amatör (Sportif) Avcılığı Düzenleyen Sirküler” kitapçığı (12 Ağustos 2004 tarih ve 25551 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 36/2 numaralı sirküler) kapsamında bu balıkların zararları açıklanmıştır. 2-En önemli ikinci önlem ticarî akvaryum balıkçılarının bilinçlendirilmesi ve denetlenmesidir. Bu balıkları satın alan herkese bunların zararları kısaca açıklanmalı ve kesinlikle akvaryum dışında doğaya bırakılmamasının önemi hatırlatılmalıdır. Uygar toplumlarda amatör balıkçılık malzemesi satan marketler hem bilgi hem de avcılık sertifikası vermektedirler. Ülkemizde de bunların yapılması gerekmektedir. 3-Ticarî balıkçılık yapan kooperatif ve diğer kiracılar, kiralama aşamasında bu balıklar hakkında bilinçlendirilmelidir. 4-Koruma ve kontrol görevi yapan memur ve kuruluşlar (Jandarma, emniyet güçleri, korucu, bekçi, muhtar) bu balıklar konusunda da eğitilmelidir. 5-Bu balıkların yayılmasına mâni olmak amacıyla caydırıcı para ve hapis cezaları için acil kanunî düzenlemeler yapılmalıdır. (Amatör balıkçılık konusunda söz sahibi olan ve FAO tarafından “en iyi balık avı yönetimi”gerçekleştirdiği ülkelerden biri olarak gösterilen Avustralya’da; bu balıkların etlerinin lezzetli bulunup sevilme ihtimaline karşı yenmeleri yasaklanmış, yakalandığında derhal su dışına çıkarılıp öldürülmesi ve gömülmesi tavsiye edilmiştir. Bu balıkların canlı yada ölüsünün yem olarak kullanılması bile yasaklanmıştır. Bunları taşıyan, besleyen, üreten, alıp satanlara Avustralya’da 150 000 Avustralya Doları para cezası uygulanmaktadır.) 6-Kaçak avcılık konusundaki ihbarlar için 24 saat açık Alo Bilgi hattı kurulmalıdır. (Dünyada amatör balıkçılık konusunda söz sahibi birçok ülkede bu hatlar mevcut olup, 24 saat açık ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Öreğin Avustralya’da 116 ) BU BALIKLAR REZERVUARLARDAN NASIL TEMİZLENİR Bu balıkların iç sulardan temizlenmesi için, bunların düşmanı olan turna, yılan balığı, levrek gibi etçil, yırtıcı balıklarla balıklandırma yapılması ilk uygulanacak biyolojik mücadele biçimidir. Ancak bunu yaparken ortamda bulunan diğer selim balıklara büyük zararlar verme ihtimali göz ardı edilmemelidir. Eğer baş edilemeyecek duruma gelmişse rezervuardaki balıkları zehirleyerek (bu iş için kullanılan özel bir zehir olan Rotenon ) mücadele yapılmaktadır. Zehrin etkisi geçtikten sonra istenilen türlerle tekrar balıklandırma yapılabilir. Ancak bu zehirleme sonucu zararların en az düzeyde tutulabilmesi için küçük sulama göletleri ve barajlar, havuzlar ve izole ırmak, gölet ve göllerde titizlikle ve kontrollü uygulanması gerekir. Bu balıkların yayılmasının önlenmesi için alınacak en iyi ve kalıcı yöntem eğitimdir. Herkes bu yazılanları birkaç kişiye anlatsa, çok şey değişir. KAYNAK: Su Dünyası Mart 2005 Sayı 20 DSİ Vakfı Yayınıdır
__________________
Orhan Avcı 1973 [Bu Adresi (link) Görme Yetkiniz Yok BEDAVA'ya Üye Ol Sitemizden Faydalan....]Ereğli/Zonguldak |
|||
![]() |
![]() |
![]() |
Sosyal Paylaşım |
|
|
![]() |
||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıtlar | Son Mesaj |
Denizlerimizdeki Yeni Türler... | aganta borina borinata | Deniz Balıkları | 5 | 09-10-2007 17:08 |
Dikkat Edilecek Türler | oguzkurt | Deniz Balıkları | 7 | 09-10-2007 16:58 |
Tehlikeli Baliklar | aserkansatı | Deniz Balıkları | 11 | 19-02-2007 10:56 |
Denize Girerek Dikkat: Bazı Canlılar Sizin İçin Tehlikeli Olabilir! | Güven ÖZYELDAN | Dökümanlar ve Makaleler | 3 | 13-10-2006 11:24 |
Tüm Türler İçin Geçerli | Güven ÖZYELDAN | TARTIŞMA, SOHBET ve HABERLER | 2 | 28-08-2006 11:08 |