Lüferler Yemeklik

[Baba Yalçın]

Lüferler Yemeklik

Her gün Lüfer yerdik genede bıkmazdık. Tohumunu kurutanlardan ahirette davacıyız.

[Ahmet TARİH]

Yalçın abi bunlar yemeklik değil MÜZELİK oldu artık.
Canlısını bırak (zaten bulmak imkansız) fotoğrafı bile çok pahalı sanırım.

[bnymnblr]

Kartpostal gibi...
Bir zamanlar İstanbul'da evlerde lüfer balığı bulunabiliyordu. der gibi

[Baba Yalçın]

Arkadaşlar ikinizede teşekkür ederim. Balık fotosu için dijital makinalar çok iyi lüfer fotosu ile, çinakop arasındaki farktan belli. Zamanında bacak gibi kofanaların resmini çekmek hiç aklımıza bile gelmedi. Kendime nasıl kızıyorum. Balık tutmaktan hiç 1 gün bile aklımıza gelmedi.

Valla istersen karnın tok olsun. Kokuyu duydunmu nakavtsın. Eskiden nerdeyse tüm evlerin bahçesi vardı. Eskiden mangalı yakıp bacak gibi kofanaları biftek gibi yapar, üstüne 1 çizik, kekikte ekerdim üstüne, yanınada kuru soğan küçükse bütün az büyüğü tekerlemesine keser mangala koydunmu az sararacak birde çat pat patlar balıkta yağlı.

Çıkanı hemen yemiycen (yalnız mangala atmadan derisindeki pulları çok iyi alıp, içindeki kan pıhtılarını tam alıcan) Derisi ne yanacak, güzel sararacak, ne de balığın içi çiğ kalacak ne de kurutucan. Ağzı kapaklı tenceremsi kaba pişeni atıcan. Ateşe domates biberde koyarsın balıktan sonra. Onlarıda gene tencereye atılan balıkların üstüne atıcan, hemen tencerenin ağzını kapatıcan. Kapak 1 mm. aralık kalabilir. En sonada aynı mangala ekmeği atıcan yanmadan çeviricen. Ekmek çevir çevir çıtır olacak. Sonrada herkese servisi yapıcan önce tabağa balık sonra üstüne domatesi, biberi, sararmış kebap gibi lezzetli soğanı, en son mangalda kızarmış ekmek dilimini üstüne koyucan. Herkes yemeye başlayacak 1 parmağını yiyecek. Tiyo burda.

Ama mangalı yapana tencerenin dibi kalacak. Tencerenin dibinde ne oldu bütün balığın suyu aşağı süzüldü, bazısı iyice kızarmış et partikülleri, domates , biberin, soğan kebabının sularıda süzülüp hepsi birbirine karıştımı Allaaah tutmayın beni şimdi. Diğer yiyenler 1 parmak, mangalcının bütün parmaklar gitti. Bir dahakine mangalı başkası yakacak. Ekmeği kızarttık ama sakal kısmından sotaya azıcık taze francaladan ayırmıştık, çaf çaf tencerenin dibindeki balığın suyuyla birlikte yanığımsı ama yanmamış, et partikülleri ile birlikte sıyırıp diğer malzemelerle birlikte anıtkabire (mideye) adamın ruhu değişir hayatı uzar be. Ne demişler tencerenin dibi, karpuzun göbeği, gene fren tutmadı daldık gittik.

İşte sizleri, ama öyle, ama böyle, bunlardan mahrum edenler için havyar zamanı dalyana hayıra imzayı ihmal etmeyin, çünkü tam havyar zamanı, yumurta atamadan dalyan labirentine giren balıkların alayını mahalle aralarında el arabasında kürtaj yapamasınlar. Yaparlarsa durakta otobüs bekler gibi daha çook balık bekleriz kimler?? Hepimiz. Saygılar.